WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesi tarafından bilirkişi incelemesi yaptırılarak davacının dava konusu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden davalı tarafa yaptığı ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi gereğince dava tarihi itibariyle ulaştığı değer tespit ettirilmiştir. Davalı tarafça mücbir sebep iddiası kanıtlanmadığı gibi davalının takas mahsup talebi bulunmadığı, ödediğini iddia ettiği kira tazminatı miktarları ile ilgili karşı dava ve ya açılmış ayrı bir dava da bulunmadığı anlaşılmıştır....

Davada, geçersiz satış sözleşmesi gereğince ödenen bedelin, TBK'nun 77- 82.maddeleri (BK'nun 61- 66.maddeleri) gereğince güncelleştirilerek (davalıya ödenen bedelin, sözleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili talebinin; güncelleştirmeyi de içerdiğinden), iadesi talep edilmektedir. Sebepsiz zenginleşme, bir kimsenin mal varlığının geçerli (haklı) bir sebep olmaksızın diğer bir kimsenin mal varlığı aleyhine çoğalması (zenginleşmesi) demektir. Sebepsiz zenginleşmeye dayalı alacak talep edilebilmesi için borçlunun mal varlığından bir başkasının aleyhine olarak bir zenginleşme meydana gelmeli, zenginleşme ve zenginleştirici olay arasında illiyet bağı bulunmalı ve zenginleşme haklı bir sebebe dayanmamalıdır....

Geçersiz satış sözleşmesi gereğince; diğerinin mal varlığına kayan değerlerin iadesi "Denkleştirici Adalet" düşüncesine dayanmaktadır. Denkleştirici Adalet İlkesi ise, haklı bir sebebe dayanmadan başkasının mal varlığından istifade ederek, kendi mal varlığını artıran kişinin elde ettiği kazanımı geri verme zorunda olduğunu ve gerçek bir eski hale getirme yükümlülüğünü ifade eder. Bu bakımdan, sebepsiz zenginleşmeye konu alacağın iadesine karar verilirken, taşınmazın satış bedelinin alım gücünün ilk ödeme günündeki alım gücüne ulaştırılması ve bu şekilde iadeye karar verilmesi gerekir. Bu güncelleme yapılırken, güncellemeye esas alınan somut verileri tek tek uygulanarak, ödeme tarihinden ifanın imkânsız hale geldiği tarihe kadar paranın ulaştığı değer her bir dönem için hesaplanmalı, sonra bunların ortalaması alınmalıdır....

    Mahkemece, tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delilleri toplanmış, taraflar arasındaki sözleşmenin harici düzenlendiğinden geçersiz olduğu, tarafların sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre karşılıklı olarak verdiklerini geri alma hakkına sahip oldukları, geçersiz sözleşme kapsamında yapılan ödemelerin denkleştirici adalet ilkesi esas alınmak suretiyle talep edilebileceğinden, davacının 13.600 TL ödediği, davacıya tatil hakkı kullandırılmadığı, davalının davacının tesisten yaralandığını iddia etmişse de tesisin bitirilmediği tarafların beyanlarından anlaşıldığı ve kullanım yapıldığı iddia olunan yerin sözleşme konusu yer olduğu ispat edilemediği bu nedenle ödenen bedelin denkleştirici adalet ilkesine göre dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile talep edebileceği, ödeme tarihinden itibaren ayrıca faizin istenemeyeceği, denkleştirici adalet ilkesine göre hesaplanan, 66.031.26 TL ve sözleşmenin iptali talep edilebileceği, davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı anlaşıldığından...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde bedel isteğine ilişkindir....

    Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkilinin, geçersizliği öne sürülen sözleşme gereğince tüm edimlerini ifa ettiği, davalının da kendi edimlerini ifa etmek amacıyla müvekkiline payları üzerine alım yetkisi verdiğini, mahkemece bunun göz ardı edildiğini, davalının söz konusu satış sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmesinin TMK madde 2 kapsamında hakkın kötüye kullanımı kapsamında olduğunu, sebepsiz zenginleşme kurumunun temel amacının “hakkaniyeti” sağlamak olduğu göz önüne alındığında, paranın aynen iade edilmesinin sebepsiz zenginleşmenin amacını tamamıyla yerine getiremeyeceğini, bu nedenle paranın iadesinin "Denkleştirici Adalet İlkesi" göz önünde bulundurularak yapılması gerektiğini, denkleştirici adalet ilkesine göre yapılacak hesaplamada, ödemenin dava tarihinde ulaştığı alım gücü hesaplanması gerektiğini ileri sürmüştür. Dava, geçersiz taşınmaz satış sözleşmesi uyarınca ödenen bedelin tahsili talebine ilişkindir....

    Davacı tarafından T3 T7 T4 T5 T6 hakkında da dava açılmış olsa da diğer davalının kabulü doğrultusunda bu davalıların satış işlemiyle ilgilerinin bilgileri bulunmadığı anlaşıldığından Davalılar T3 T7 T4 T5 T6 hakkında açılan davanın reddi " gerekçesiyle karar vermiştir. İSTİNAF NEDENLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;yerel mahkemece konut üreticisi davalı dışında satım işlemini yapan davalılar yönünden davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kabule göre de denkleştirici adalet ilkesinin uygulanmamasının hatalı olduğunu, denkleştirici adalet kuralıyla ilgili hesaplama usulüne göre "iadeye karar verilirken satış bedeli olarak verilen paranın alım gücünün ilk ödeme tarihindeki alım gücüne ulaştırılması ve o şekilde iadeye karar verilmesi uygun olacağını belirterek istinaf kanun yoluna başvurmuştur....

    Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı göz ardı edilmemelidir. Davacının harici satış nedeniyle davalı yana bedel ödediğinin kanıtlanması halinde harici satış bedelinin denkleştirici adalet ilkesine göre tazmini gerekir. Bugüne kadarki Yargıtay uygulaması gözetildiğinde, sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren sözleşmede yer alan bedelin TEFE – ÜFE endekslerindeki artışlar ile altın, döviz fiyat ve kurlarındaki artışlar, işçi ve memur aylıklarındaki artışlar dikkate alınıp denkleştirici adalet kuralları uyarınca, dava tarihine kadar uyarlaması yapılarak, dava tarihinde harici satış senedindeki miktarın ulaştığı değerin (miktarın) hüküm altına alınması esası benimsenmiştir. Davalı ...'un satıcı olarak 120.000 TL'yi davacıdan aldığı, inkar edilmeyen adi yazılı sözleşmeyle sabittir....

      Mahkemenin nitelendirmesi ve temyiz kapsamına göre, uyuşmazlık; şekle aykırı düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı ödenen bedelin iadesi istemine ilişkin olup, hükmün temyiz incelemesi Yüksek 3. Hukuk Dairesi'nin görevi kapsamındadır. Bu durumda, 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda değişiklik yapılması hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, Hukuk İş Bölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE, 03.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Harici satışın hüküm ifade etmemesi durumunda taraflar verdiklerini geri alabilirler. 10.07.1940 tarih 1939/2 Esas ve 1940/77 Karar sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre “Haricen yapılan (tapu memuru huzurunda yapılmayan) taşınmaz mal satışından dönüldüğünde, satış bedelini geri vermeyen taraf, parası geri verilinceye kadar yararlandığı ürünleri ödemek ve ecrimisil vermekle yükümlü değildir.” Şu halde Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararına göre geçersiz sözleşmelerde, akdin geçersizliği sebebiyle her iki taraf verdiğini geri alabilir. Geçerli bir sebebe dayanmaksızın bir kişinin mal varlığından diğerinin mal varlığına kayan değerlerin eksiksiz iadesi, denkleştirici adalet düşüncesine dayanır....

          UYAP Entegrasyonu