WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi'nin 15/03/2016 tarih ve 2016/31332 E. 2016/7597 K. sayılı ilamı gereğince İİK'nın 58 ve İİK'nın 61. maddelerine göre takibe itiraz edilmesi şikayet yoluyla ödeme emrinin iptaline engel olmayacağı, takip belgeye dayandığı halde ödeme emri tebliğ evrakında şerhin bulunmadığı ve aksinin davalı alacaklı tarafça ispat edilimediği görülmekle icra müdürlüğünce gönderilen ödeme emri tebligatının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, davacı tarafa yeniden tebliğ yapılmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar vermiştir....

ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir....

    Davalı vekili, davacı yanca başlatılan takibe ilişkin ödeme emrinin tebliği üzerine ödeme emrine itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali için müvekkili tarafından şikayet yoluna başvurulduğunu, İzmir 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 09/02/2011 tarihli kararı ile ödeme emrinin iptaline karar verildiğini, ancak davacı yanca davaya konu icra dosyasından yeni bir ödeme emri gönderilmeksizin iş bu itirazın iptali davasının açıldığını, esastan da müvekkilinin davacıya borçlu olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre İzmir 16. İcra Müdürlüğü'nün 2010/8874 E. sayılı dosyasında davalı adına çıkarılan ödeme emrinin İzmir 10....

      Açıklanan şekilde yapılmayan ödemeler yasal ödeme olarak kabul edilemez. Ancak teamül haline gelmiş bir ödeme şekli varsa bu şekilde yapılan ödemede geçerlidir. Olayımıza gelince; Davacı tarafından davalı hakkında başlatılan tahliye istekli icra takibi ile davalıya gönderilen örnek 13 ödeme emrinde 30 günlük ödeme süresi ile 7 günlük itiraz süresinin gösterilmediği görülmüştür. Türk Borçlar Kanunu'nun 315. maddesinde yer alan yasal ödeme süresi olan 30 günlük sürenin borçluya verilmemesi durumunda tahliye istenemez ve bu ödeme emrinin geçerli bir ihtar olduğu kabul edilemez. İtiraz ve ödeme sürelerinin ödeme emrinde açıkça gösterilmesi gerekir. Dip notta adi kira ve hasılat kiralarında ödeme ve itiraz sürelerinin gösterilmiş olması ödeme emrinin yasal olarak düzenlendiği anlamına gelmez. Mahkemece tahliye istemin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

        Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlunun, borca, faize, faiz oranına yönelik itirazlarını İİK’nun 168/5 maddesi gereğince ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesine bildirmesi gerekmektedir. Bu süre, hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, takip dosyasından gönderilen ödeme emrinin borçluya 19/03/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun bu tarihten sonra beş günlük yasal süre içerisinde 24/03/2015 tarihinde işlemiş faize itiraz ettiği ancak faiz oranına yönelik itirazlarını ise beş günlük yasal süre geçtikten sonra itiraz hakkında ek beyanlarını içeren 18/06/2015 havale tarihli dilekçe ile bildirdiği, bu durumda işleyecek faiz oranına yapılan itirazın süresinde olmadığı faiz oranının kesinleştiği anlaşılmaktadır....

          İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, Kurum tarafından gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. maddesinde ödeme emrine karşı dava açma süresi 7 gün ile sınırlandırmıştır. İtiraz davası için öngörülen 7 günlük sürenin hak düşürücü nitelikte olduğu konusunda kuşku bulunmamaktadır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10.4.2001 gün ve 2002/21-201-297 ve 24.3.2004 gün ve 2004/10164-170 sayılı Kararları)....

            Davaya konu 15.05.2009 tarih 2006/31165 takip no’lu ödeme emrinin 08.06.2009 tarihinde ölü davacının kızına yöntemince tebliğ edilmesine, anılan ödeme emrinin iptali istemiyle 18.06.2009 tarihinde açılan iş bu davanın, 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde öngörülen 7 günlük itiraz süresinin geçmesinden sonra açılması karşısında, davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesinde ve esasa ilişkin bir inceleme yapılmadığından, %10 haksız çıkma tazminatına hükmedilmemiş olmasında, bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, 7 günlük itiraz süresi hak düşürücü süre niteliğinde olup, bu süreyi geçiren borçlunun artık menfi tespit davası açamayacağı gözetilmeksizin, menfi tespit davasının tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesi biçiminde hüküm tesis edilmesi, usul ve yasa aykırı görülmüştür. O halde; davacı mirasçılar avukatı ile, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçluya örnek 7 numaralı ödeme emrinin 21.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise 30.10.2013 tarihinde icra müdürlüğüne verdiği dilekçe ile borca itiraz ettiği anlaşılmıştır.Genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde İİK'nun 62/1. maddesi uyarınca, borçlunun, borca itirazını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne bildirmesi zorunludur.Somut olayda, borçluya örnek 7 numaralı ödeme emrinin 21.10.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun icra müdürlüğüne 30.10.2013...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda takip konusu çekteki imzaya ve borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK'nun 168. maddesinin 4. ve 5. bentlerine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir....

                  UYAP Entegrasyonu