Davalı T7 T7 T5 T8 yetkilisi itiraz dilekçesinde "borca sebep olarak gösterilen işlemlerle firmamızın bir alakası yoktur" şeklinde yazılmıştır. Burada borçlunun dilekçesinden genel olarak “borca itiraz iradesi” çıktığından, bu geçerli bir itiraz olarak kabul edilmelidir. Davalı borçlu T3 vekili 26/01/2019 tarihide Uyaptan gönderdiği dilekçeyle borca, ödeme emrine, yetkiye, faiz oranına ve işlemiş faize itiraz etmiştir. Davalı şirkete ödeme emrinin ödeme emri 22/01/2018 tarihinde tebliğ edildiği göz önüne alındığında borçlu şirket vekilinin itiraz dilekçesi süresindedir. İlk derece mahkemesince davacının takibin durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline ilişkin şikayetin reddine karar verilmesi isabetlidir. Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2015/18489- 25475 E.K. sayılı ilamında da açıkça belirtildiği üzere; HMK'nun dava şartlarını düzenleyen 114. maddesinin (h) bendinde, davacının dava açmakla hukuki yararının olması gerektiği belirtilmiştir....
İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği ve yetkili icra müdürlüğünce düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin borçlu asile tebliğ edildiği, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin, vekil yerine asile tebliğ edildiğini ileri sürerek ödeme emri tebligatının iptalini, tebliğ tarihinin 03.02.2015 olarak düzeltilmesini ve yetkili icra dairesine yapılan itiraz gereğince takibin durdurulmasını talep ettiği, mahkemece; yetkisiz icra dairesine süresinde yapılmış itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunun kabulü gerekeceği ve vekil yerine asile tebliğin usulsüz olduğu gerekçeleriyle şikayetin kabulü ile süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibin durdurulduğunun tespitine karar verildiği, kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine Dairemizce; mahkemenin takibin durdurulmasına ilişkin kararının yerinde olmadığı ve usulsüz tebligat şikayetinin de, ödeme emrine muttali olunduğu bildirilen tarihe göre sürede yapılmadığından süreden reddi gerektiğinden bahisle kararın bozulduğu...
Davacı borçlu vekili istinaf başvurusunda özetle; müvekkilinin tevziat saatinden sonra dönmeyeceğinin tanık beyanları ile ispatlandığını, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, ödeme emri dışında senet örneğinin yanlış geldiğinin araştırılmadığını, senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; gecikmiş itiraz ile birlikte ödeme emrinin iptali talebiyle şikayet ve borca itiraz niteliğindedir....
İcra Müdürlüğü 2018/9493 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlular aleyhine 7 örnek ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacı/borçluya 09/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, yasal sürede itiraz edilmemesi üzerine takibin kesinleştiği görülmüştür. Mirasçı borçlu vekili, borçlunun Kayseri 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/2240 Esas, 2016/2113 Karar sayılı ilamı ile mirası reddettiklerini ileri sürerek ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davacı- borçlu mirası redden dolayı borçlu olmadığını ileri sürdüğüne göre, başvurusu borca itiraz niteliğindedir. Borçlu borca itirazını, takibin niteliği gereği ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmesi gerekir. Somut olayda; davacı- borçluya ödeme emrinin 09/08/2018 tarihinde tebliğ edildiği, yasal süre içerisinde icra dairesine itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği görülmüştür....
KARAR Davacı, davalı aleyhine ... 16.İcra Müdürlüğü'nün 2014/15688 takip sayılı dosyası ile ilamsız icra takibine başladığını, borçlunun İcra Müdürlüğünün yetkisine ve borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, davalının borca itirazının yerinde olmadığını, davalı borçluya ... ...şubesi Müdürlüğü'nden 1.250,00 TL ve 500,00 TL olmak üzere iki kez para gönderdiğini, bu parayı sözlü olarak defalarca geri istemesine rağmen davalının bir türlü bu parayı iade etmediğini, bunun üzerine davalı hakkında icra takibine başladığını ancak davalının icra takibine haksız olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan ederek davalının haksız itirazının iptali ile %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senedine özgü takipte şikayet ve borca itiraz nedeniyle ödeme emrinin ve takibin iptali istemine ilişkindir. 2. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlu vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Dava İİK'nun 16,21 maddeleri uyarınca açılmış ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine yönelik şikayet ve İİK'nun 169/a maddesi uyarınca açılmış kambiyo takibinde borca itiraz davasıdır....
, itiraz ve ödeme müddetinin gösterilmediğini, asıl alacağa istenen faizin nev'i ve devrelerinin gösterilmediğini, senetteki imzanın müvekkillerine ve şirket yetkililerine ait olmadığını ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Bu ödeme emrinin gönderilmesiyle birlikte yeni bir borca itiraz süresi başlar ve borçlu tarafından takip türünün genel haciz yoluyla ilamsız takip olması sebebiyle yasal 7 günlük süre içerisinde borca itiraz edilmesi gerekir. Her ne kadar davacı borçlu yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takibin yetkili icra müdürlüğünde devam ettiğini ileri sürmüş ise de, bu husus sadece takibin başlatılmasına ilişkindir. Yoksa yetkisiz icra dairesinde yapılan icra işlemleri geçerliliğini korumaz. Bu sebeple, yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan borca itiraz yetkili icra müdürlüğünde başlatılan takipte geçerli olmayıp, yetkili icra müdürlüğünde gönderilen ödeme emrine itiraz edilmediğinden takibin kesinleşmesi sonrasında takibe devam edilerek haciz işlemlerinin yapılması usul ve yasaya uygundur....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 62. maddesine göre; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." Süresi içinde ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur (İİK mad. 66). İtiraz ile duran takibe devam edilebilmesi için, alacaklının itirazı ya mahkemede iptal ettirmesi (İİK mad. 67) veya İcra Hakimliği'nde kaldırtması (İİK mad. 68-68 a) gerekir. Somut olayda, ilamsız takibe ilişkin ödeme emri borçluya 06.04.2009 günü tebliğ edilmiş olup, borçlu yedi günlük itiraz süresini geçirdikten sonra 14.04.2009 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiğinden, takip kesinleşmiştir....