Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı borçlu her ne kadar kefil olması için eşinin muvafakati olmadığını ve bu sebeple kefaletin iptali ile borçlu olmadığının tespitini talep etmişse de; dava konusu icra takibinde ödeme emrinin davacıya 25.01.2019 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının borca itiraz etmediğini ve takip kesinleştiğini, davacının emekli maaşına herhangi bir haczin konulmadığını ve dosyaya para girmediğini bu nedenle davacının şikayetinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Yargılama giderlerinden olan vekalet ücretinin, diğer yargılama giderlerinde olduğu gibi, mahkemece talep şartı aranmaksızın re'sen karara bağlanması gerekir (17.11.1948 gün, 5/8 ve 29.05.1957 gün, 4/16 sayılı İBK kararları). Davacı borçlu icra hukuk mahkemesine başvurusunda ödeme emrinde senet bilgilerinin yer almadığı gerekçesiyle ödeme emrinin ve takibin iptali talebinin yanında kısmi ödeme iddiasında bulunmuştur. HMK.'...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, yerel mahkemenin "takibe itiraz edilmiş olması halinde ödeme emrinin iptalinin istenemeyeceği" şeklindeki gerekçesine katılmanın mümkün olmadığını, zira, borçlunun hukuki yararı var ise aynı anda hem icra takibine itiraz etmesi hem takibin ya da ödeme emrinin iptalini dava etmesinin hem de menfi tespit davası açmasının hukuken mümkün olduğunu, öte yandan bu durumda birinin diğerinden önce yapılmış olmasının diğer bir ifade ile önce itiraz edilip sonra dava açılmış olmasının da hukuken önemi bulunmadığını, önemli olan hukuki yararın varlığı olduğunu, borçlunun itiraz ederek icra takibini durdursa dahi hakkı ve hukuki yararı varsa takibin ve ödeme emrinin iptalini talep ve dava edebileceğini, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin içtihatlarının da bu yönde olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir....
ın icra mahkemesine başvurusunda; anılan icra dosyalarından kendisine gönderilen örnek 10 numaralı ödeme emri tebligatının usulüne uygun yapılmadığını, takiplerden 26.08.2014 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürdüğü, ayrıca, söz konusu takiplerin dayanağı bonoya ilişkin ödeme yapıldığı iddiası ile birlikte, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiği görülmektedir. Bilindiği üzere; alacaklı tarafından seçilen takibin şekline göre uygulanması gereken İİK'nun 168. maddesinin 5. fıkrası ve yine aynı kanunun 169. maddesine göre; borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, .......
İcra Dairesinin cevabına göre de borçlu tarafından herhangi bir itiraz olmadığının bildirildiğini, başlatılan icra takibinde ödeme emrinin borçluya 03.12.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olup ilgili icra müdürlüğünün cevabından da anlaşılacağı gibi herhangi bir itiraz olmadığından takibin kesinleştiğini belirterek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile takipte bakiye borç muhtırasının iptali talebine ilişkindir. Mersin 4....
Dava dilekçesinde, ortak giderlerin tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptali ile %40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I İtirazın iptali davasına konu edilen Ankara 32.İcra Müdürlüğünün 2008/1603 sayılı dosyası içerisinde ödeme emrinin davalıya tebliğine dair belge ile davalının takibe konu borca itirazına ilişkin dilekçe bulunmamaktadır. Bu sebeple, sözü edilen icra dosyası içerisinde bulunmayan ödeme emrinin davalıya tebliğine ilişkin belge ile takibe konu borca davalının itirazına ilişkin dilekçenin ilgili icra müdürlüğünden getirtilip dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 06.07.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
BİLDİRİLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı borçlunun 15.08.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile ödeme emrini e-devlet sisteminden öğrendiğini ve borca ve ferilerine itiraz ettiğini bildirdiğini, bunun üzerine işbu davanın açıldığını, mahkemece borçluya ödeme emri tebliğ edilmeden borçlu tarafça itiraz edilmesi halinde yapılan itirazın geçersiz olduğu, bu sebeple itirazın iptali davası açılmasında davacı-alacaklının hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle bu davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, borçluya tebliğ çıkmasındaki amacın dava konusu takipten haberdar olması olduğunu, davalı borçlunun zaten takibi e-devlet üzerinden haricen öğrenip itiraz ettiğini, tebliğ ulaşıp ulaşmamasının bir yararı olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Borçlu; alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine itirazında takibin borca itiraz etmemesi nedeniyle kesinleştiği, takibe konu borcun banka havaleleri ile ödendiğini banka dekontunun bulunduğu ileri sürülerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile takipte borcun ödendiğine dair iddia borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK.nun 62/1.maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup hukuki sonuç doğurmaz....
İİK.nun 62/1. maddesi gereğince borçlunun itirazlarını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerekmektedir. Bu süre kesin süredir. Somut olayda borçlu (7) günlük itiraz süresini geçirdikten sonra 06.10.2008 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiğinden takip kesinleşmiştir. Bu durumda, alacaklının itirazın iptali davası açmakla hukuki yararı bulunmadığı gözetilerek davanın reddine karar vermek gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulünde isabet görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 21.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Gebze İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 14/01/2014 NUMARASI : 2013/710-2014/59 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu vekili, İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; vekil edeni aleyhine başlatılan ilamsız icra takibinde borca itiraz edilmesi üzerine itirazın iptali kararı verildiğini, anılan kararda ödeme emrinde talep edilen %25 faiz oranına ilişkin hüküm bulunmadığını ileri sürerek itirazın iptali kararına dayanılarak düzenlenen icra emrinin iptalini talep etmiştir....