Maddesi gereğince 2017/12835 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
SAVUNMANIN ÖZETİ: Davalı kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince; "1- Yargı Yolu Caiz Olmadığından Davanın Usulden Reddine " karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, davalı kurum tarafından müvekkil aleyhine düzenlene idari para cezalarının iptali talep edildiğini, yerel mahkemece de davanın yargı yolu caiz olmadığından usulden reddine karar verildiğini, yargı yolunun caiz olmadığına karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını, davanın kabulünü istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacıya gönderilen ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Dava açıldıktan sonra, meydana gelen bir olay nedeniyle, dava konusunun ortadan kalkması başka bir söyleyişle tarafların davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararın kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve mahkemenin davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararının verilmesi gerekmektedir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacı hakkında davalı kurum tarafından ödeme emri düzenlenip gönderilmiş ise de, yargılama sırasında davaya konu ödeme emirlerinin davalı Kurum tarafından iptal edildiği ve davanın konusuz kaldığı anlaşılmaktadır. Somut olayda, dava açılmasına Kurum sebebiyet vermiştir. Çünkü davacı hakkında Kurum tarafından ödeme emri düzenlenmiş ve söz konusu ödeme emirleri yine yargılama sırasında Kurumca iptal edilmiştir....
HÜKÜM :YUKARIDA AÇIKLANAN NEDENLERLE; Davalının vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yukarıda belirtilen ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b.2 hükmü gereğince KALDIRILMASINA, 1- Davanın KABULÜ ile, -Sinop SGK İl Müdürlüğü’nün 27.05.2019 tarih ve 2019/010506 takip nolu ödeme emrinin iptali ile davacının bu ödeme emri ile ilgili davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine, -Sinop SGK İl Müdürlüğü’nün 27.05.2019 tarih ve 2019/010507 takip nolu ödeme emrinin iptali ile davacının bu ödeme emri ile ilgili davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine, -Sinop SGK İl Müdürlüğü’nün 27.05.2019 tarih ve 2019/010508 takip nolu ödeme emrinin iptali ile davacının bu ödeme emri ile ilgili davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine, -Sinop SGK İl Müdürlüğü’nün 27.05.2019 tarih ve 2019/010438 takip nolu ödeme emrinin iptali ile davacının bu ödeme emri ile ilgili davalı kuruma borçlu olmadığının tespitine, -Sinop SGK İl Müdürlüğü’nün 27.05.2019 tarih ve 2019/010439 takip nolu...
İş Mahkemesi'nin 11.04.2017 tarih, 2014/134 Esas ve 2017/103 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA, Asıl Dava Yönünden: 1-Davanın KABULÜNE, davacının aylığının kesilmesi ve ödenen bedellerin geri istenmesine ilişkin davalı idare işleminin ve ödeme emrinin iptaline, Birleşen dosya yönünden: 1-Davanın REDDİNE, 4-AAÜT uyarınca ve talep gereği 9.550,73 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ” karar verilmiştir. E) Temyiz: Davalı ... vekili; “Davacı davasını ispatlayamamıştır. İki bilirkişi raporu arasındaki çelişki giderilmeden karar verilmiştir.” gerekçesiyle temyiz yoluna başvurmuştur. F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Dava; 5510 sayılı Yasa'nın 56/2.fıkrası uyarınca boşandığı eşi ile birlikte yaşadığının tespit edilmesi nedeni ile ölüm aylığının kesilmesine ilişkin davalı Kurum işleminin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir....
Eldeki davada, iptali istenen tüm ödeme emirlerinin 28.06.2012 tarihinde işyeri çalışanına tebliğ edildiği, davacı tarafından ödeme emrinin iptali talebiyle ... 8....
İş Mahkemesi No : 2017/74-2017/314 Dava, ödeme emrinin ve haciz işleminin iptali istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Prim ve gecikme zammına ilişkin 18.02.2010 tarih 2010/01 takip no’lu ödeme emrinin, 09.03.2010 tarihinde davacıya bizzat tebliğ edilmiş olmasına, davacı tarafından 15.03.2010 intikal tarihli dilekçe ile, Kuruma başvurularak, ödeme emrinin kaldırılmasının talep edilmesine, Kurumca, kooperatifi temsil ve ilzama yetkili olduğu gerekçesiyle itirazın 16.03.2010 tarihinde reddedilip, ret kararının davacıya 29.03.2010 tarihinde tebliğ edilmiş olmasına göre, 27.04.2010 tarihinde anılan ödeme emrinin iptali istemiyle açılan bu davanın 6183 sayılı Yasanın 58. maddesinde öngörülen 7 günlük itiraz süresinin geçmesinden sonra açılması karşısında, söz konusu ödeme emrine yönelik davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm tesis edilmiş olması, usul ve yasaya aykırı görülmüştür. O halde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla nolu icra takibi başlatılarak ödeme emri düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. Maddesine göre; Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılacak davalar iş mahkemelerinde görülecektir. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini istediğine göre; uyuşmazlığın belirgin bir biçimde 5510 sayılı Yasanın 88. ve 6183 sayılı Yasanın 58. maddelerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır....
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı hakkında uygulanan idari para cezasının tahsili amacıyla nolu icra takibi başlatılarak ödeme emri düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davanın yasal dayanağını oluşturan 6183 sayılı Kanunun 58. Maddesine göre; Kurum alacakları yönünden tebliğ edilen ödeme emrine karşı açılacak davalar iş mahkemelerinde görülecektir. Somut olayda davacı, 6183 sayılı Yasa uyarınca aleyhine yapılan icra takibinin ve devamındaki ödeme emrinin iptali ile, ödeme emrinde belirtilen miktarda borcu olmadığının tespitini istediğine göre; uyuşmazlığın belirgin bir biçimde 5510 sayılı Yasanın 88. ve 6183 sayılı Yasanın 58. maddelerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır....