WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dosyası incelendiğinde, muris ...’in mirasçısı (babası) olduğundan bahisle davacının tapu kayıtlarına konulan haczin iptali ile muris ...’e ait prim, işsizlik sigortası primi ve idari para cezası içerikli ödeme emrinin iptalinin istenildiği işbu davada, mahkemece, yasal mirasçıların mirası reddetmeleri sonucu, davacının mirasçılık durumuna gelemeyeceğinden bahisle davanın kabulüne karar verildiği, dosya içeriğinden, davacıya herhangi bir ödeme emri tebliği yapılmadan haciz işleminin uygulandığı anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda...

    İnşaat Taahhüt Ticaret Anonim Şirketinin kuruma olan prim borçlarının tahsili amacıyla şirket müdürü sıfatıyla kendisinin emekli maaşından kesinti yapıldığını, şirketin tür/nevi değiştirerek tüzel kişiliğini kaybedip anonim şirkete dönüştürüldüğünü, prim borçlarının tahakkuk ettirildiği dönemde kendisinin söz konusu şirketin üst düzey yöneticisi olmadığını, şirket adına düzenlenen ödeme emrinin bulunmadığını, tüm ödeme emirlerinin dava dışı limited şirketin müdürü hakkında düzenlendiğini, yönetim kurulu başkanı adına düzenlenen ödeme emri ve bu kişi hakkında yapılan bir icra takibinin de bulunmadığını, kendisinin davalı kuruma herhangi bir borcunun bulunmadığını belirterek; davalı kurumca 6183 sayılı Yasaya dayanılarak emekli maaşına konulan haczin iptalini istemiştir. II-CEVAP: Davalı vekili, asıl ve birleşen davada, davanın reddini istemiştir....

      Mahkemece; 3. kişi şirketin 20.10.2014 tarihinde haczedilen mallara ilişkin olarak istihkak iddiasında bulunduğu, takibin 29.08.2014 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 24.09.2014 tarihinde tebliğ edildiği, haczin ise 20.10.2014 tarihinde yapıldığı, ...... esnasında borçlunun çalışanlarının ...... mahallinde bulundukları, ödeme emrinin borçluya tebliğ tarihi, borçlunun işyerini tahliye tarihi, davacının işyerini teslim alma ve kira sözleşmesinin tarihinin birbirine yakın olduğu, 3. kişinin dayanağı kira sözleşmesinde kira bedelinin yatacağı belirtilen hesaba ulaşılamadığı, 3. kişinin istihkak iddiasının gerçeği yansıtmadığı ve ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, üçüncü kişinin İİK'nın 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emrini iptali, taşınmazları üzerine konan haczin kaldırılması ile Kuruma karşı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmiştir....

          Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin ihtiyati haciz kararı uyarınca yapıldığı, borçlunun ödeme emrine itirazı üzerine itirazın iptali davası açıldığı, takibin kesinleşmediği, ancak ihtiyati haczin geçerli olması nedeni ile bu aşamada istihkak iddiasının dinlenebileceği, takibe dayanak genel kredi sözleşmesinden doğan borcun 03.04.1996 itibarı ile kat edildiği, 11.10.2001’de alacağın TMSF’ye devredildiği, hesap özetinin borçlulara ilk ihtarnamenin tebliğ edildiği yerde 15.04.2002’de tebliğ edildiği, İİK’nun 68. maddesinde öngörülen sürede itiraz edilmediği, ticaret sicil kayıtlarında borçlu şirketin bu adresten 04.04.1996’da ayrıldığının gözüktüğü, 2002 ve 2003 yılında düzenlenen faturalarda burasının üçüncü kişinin adresi olarak da gösterildiği, alacağın 01.02.2006’da bu kez ...Varlık ...ne devredildiği, borçlular hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığı, 26.12.2006’da ödeme emrinin yine haciz adresinde tebliğ edildiği, ancak şikayet yolu ile açılan davada usulsüz yapılan...

            - K A R A R - Şikayetçi vekili, müvekkilinin borçludan olan alacağı için başlattığı ilamsız takip sonucu, kesin haciz işlemi uyguladığını, sıra cetvelinde 1. sırada şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyanın olduğunu ve bütün paranın bu sıraya ödendiğini, oysa şikayet olunanın takip dosyasında borçluya gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu, tebliğin memur vasıtası ile yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğu dosya üzerinden taşınmaz üzerine koyulan haczin kesin haciz olduğunu ve 24.09.2013 tarihli olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetçinin ödeme emrinin usulsüzlüğünü ileri sürme hakkı olmadığını, sırası itibari ile kendisine pay ayrılma imkanı olmadığından dava açmada hukuki yararı olmadığını, tebliğin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

              - K A R A R - Şikayetçi vekili, müvekkilinin borçludan olan alacağı için başlattığı ilamsız takip sonucu, kesin haciz işlemi uyguladığını, sıra cetvelinde 1. sırada şikayet olunanın alacaklı olduğu dosyanın olduğunu ve bütün paranın bu sıraya ödendiğini, oysa şikayet olunanın takip dosyasında borçluya gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu, tebliğin memur vasıtası ile yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin alacaklı olduğu dosya üzerinden taşınmaz üzerine koyulan haczin kesin haciz olduğunu ve 24.09.2013 tarihli olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetçinin ödeme emrinin usulsüzlüğünü ileri sürme hakkı olmadığını, sırası itibari ile kendisine pay ayrılma imkanı olmadığından dava açmada hukuki yararı olmadığını, tebliğin usulüne uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

                Yapılacak iş; dava dışı ...’nin kuruma olan 1997/5-11 ve 1998/1-12 aylarına ilişkin prim borcu ile ilgili ödeme emrinin davacıya tebliğ edilip edilmediğini araştırmak, ödeme emrinin tebliğ edilmesi durumunda davacının bu ödeme merine itirazının olup olmadığını ve ödeme emrinin zamanaşımına uğrayıp uğramadığını araştırmak, oluşacak sonuca göre delilleri değerlendirerek karar vermekten ibarettir. Mahkemece açıklanan doğrultuda işlem yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum'un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 06.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 19.01.2016 tarih ve 2016/74 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararının 20.01.2016 tarihinde infazının istendiği, aynı gün genel haciz yolu ile takibe başlandığı, örnek 7 numaralı ödeme emrinin borçlulara 21/01/2016 tarihinde tebliğ edildiği, 22/01/2016 tarihinde alacaklı vekilinin vazgeçme beyanında bulunduğu, dolayısıyla ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, buna göre ödeme emrinin tebliğinden sonra, hacizden önceki dönemde (22/01/2016 tarihinde) alacaklı vekilince vazgeçme beyanında bulunulduğu, bu beyan doğrultusunda alacaklı tarafından 25/01/2016 tarihinde % 4,55 oranında harç yatırıldığı görülmektedir. 492 sayılı Harçlar Kanunu'na ekli (1) sayılı tarifenin icra harçlarını düzenleyen B-1/3-a maddesine göre; ödeme, ödeme ve icra emrinin tebliğinden sonra, fakat hacizden önce yapılmışsa, ödenen paralardan % 4,55 tahsil harcı alınmaktadır....

                    YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: Davacıdan haciz yoluyla tahsil edilen 693.645,18 TL emlak vergisi ve taşınmaz kültür varlıklarının korunmasına ait katkı payı ile 66.586,23 TL gecikme faizinin, haczin dayanağı ödeme emrine karşı açılan davada iptal kararı verildiğinden bahisle iadesi istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ve tahsil edilen tutarın yasal faiziyle iadesi istemine ilişkindir....

                      UYAP Entegrasyonu