WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : İş Mahkemesi Davacı, haksız gönderilen ödeme emrinin ve takibin iptali ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine davalı Kurum vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararının taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi....

    Dava, ödeme emrinin iptali ile haczin kaldırılması istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....

      Her ne kadar davalı Kurum tarafından borcun kalmadığı bildirilmişse de davaya konu ve davacı adına düzenlenen 2004/936 takip numaralı ödeme emrinin miktarı 31.616,07 TL, 2004/1000 takip numaralı ödeme emrinin miktarı 46.988,05 TL, 2004/14550 takip numaralı ödeme emrinin miktarı ise 37.741,04 TL olmasına rağmen dernek başkanı tarafından ödenen miktar 58.935,79 TL, yani ödeme emirlerinin toplamından az olup davacı tarafından yapılan herhangi bir ödeme bulunup bulunmadığı ya da davacının maaşından kesinti yapılıp yapılmadığı anlaşılamamaktadır. Prim borçlarının tamamı davalı Kuruma ödenmiş ise davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekir....

        Mahkemece, haczin borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı, mülkiyet karinesinin borçlu şirket lehine olduğu ve davacının hacizli malların kendisine ait olduğuna ilişkin belge sunmadığından karine aksinin ispatlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmama- sına haciz adresi borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği ve ticaret sicilde belirtilen adres olduğu, 3.kişi tarafından sunulan faturaların karine aksini ispata elverişli bulunmamasına göre davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,25 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 24.5.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, haczin tecaret sicil, kredi sözleşmesinde belirtilen ve ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığını, mahalde borçlu şirkete ait belgelerin bulunduğunu, borçlu ve davacı şirket arasında örtülü işyeri devri olduğunu, BK'nun 179.maddesi gereğince alacaklardan sorumlu olacağından bahisle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı 3.kişi vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 3,15 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişiden alınmasına 10.9.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Davalı alacaklı vekili, haczin ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığını, Ticaret Sicil ve vergi kaydı bilgilerine göre borçlunun haciz tarihinden sonra adresten ayrıldığı ve davacının faaliyete başladığı görüldüğü bu nedenle BK'nun 179.maddesine göre sorumluluğu bulunduğundan haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davalı borçlu, duruşmalara katılmamış ve cevap dilekçesi sunmamıştır. Mahkemece, haczin borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste yapıldığı, borcun doğumundan sonra işyerinin 3.kişiye devrinin İİK'nun 44.madde koşullarına uygun yapılmadığı gibi BK'nun 179.maddesine göre de davacının sorumluluğunun bulunduğundan bahisle davanın reddine karar vermiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve borçluya ödeme emrinin haciz adresinde, davacı 3.kişinin faaliyete başlamasından sonra borçlu eşine tebliğ edilmiş olması ve dava konusu haczin borçlunun kızının huzurunda yapılmış bulunmasına göre davacı 3.kişi vekilinin 2010/11199 2010/10707 yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanunun uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 1,55 TL kalan onama harcının temyiz eden davacı 3.kişi'den alınmasına 7.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                İcra Müdürlüğü’nün 2011/1596 sayılı Talimat dosyasında yapılan 03.08.2011 günlü hacze konu 4 adet gelinliğin, davacıya ait olduğunu, iş yerinin ve mahcuzların borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, haczin kötü niyetli olarak icra edildiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, takip borçlusunun iş yerini borcuna karşılık devrettiğini, borcu ödenmediği için de mağazaya ortak olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece toplanan delillere göre: “dava konusu haczin ödeme emrinin de tebliğ edildiği borçlunun eski faaliyet adresinde yapıldığını, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğu, üçüncü kişinin burayı boş olarak kiraladığını ve mahcuzları satın aldığını kanıtladığı“ gerekçesi ile davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  İcra Müdürlüğü’nün 2006/2065 sayılı Takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, Yenipazar İcra Müdürlüğü’nün 2006/67 sayılı Talimat dosyasında yapılan 07.08.2006 günlü hacze konu küçük baş hayvanların davacı üçüncü kişiye ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, borçlunun bekar olup babası olan üçüncü kişi ile oturmadığını, haczin İİK’nun 99. maddesine göre yapılmış sayılması gerektiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, ödeme emrinin haciz adresinde tebliğ edildiğini, borçlunun hacizden 3–4 ay kadar önce evine gelip gitmediğini, ancak bu tarihten sonra devamlı olarak üçüncü kişi ile birlikte oturduğunun belirlendiği belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir....

                    İcra Müdürlüğü’nün 2006/2065 sayılı Takip dosyasında yazılan talimat uyarınca, Yenipazar İcra Müdürlüğü’nün 2006/67 sayılı Talimat dosyasında yapılan 07.08.2006 günlü hacze konu küçük baş hayvanların davacı üçüncü kişiye ait olduğunu, borçlu ile ilgisinin bulunmadığını, borçlunun bekar olup babası olan üçüncü kişi ile oturmadığını, haczin İİK’nun 99. maddesine göre yapılmış sayılması gerektiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı (alacaklı) vekili, ödeme emrinin haciz adresinde tebliğ edildiğini, borçlunun hacizden 3–4 ay kadar önce evine gelip gitmediğini, ancak bu tarihten sonra devamlı olarak üçüncü kişi ile birlikte oturduğunun belirlendiği belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Davalı (borçlu), usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu