DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava; Üçüncü Şahsın Vergi Borcu Sebebi ile Tebliğ Edilen Ödeme Emrinin İptali ve Menfi Tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafça istinaf edilmiştir. Davacının basit usulde vergi mükellefi olduğu ve dava dışı şirketten 26.890,02 TL tutarında mal alımı yaptığı 16/11/2018 tarihli fatura içeriğinden anlaşılmaktadır. Davacı, aynı tarihli bir tahsilat makbuzu ile dava dışı şirkete fatura borcunu ödediğini iddia etmiş, yerel mahkemece bu tahsilat makbuzuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir. Davacı tarafça dosyaya ibraz edilen tahsilat makbuzunun her zaman düzenlenmesi mümkün olup tahsilat makbuzu ancak, davacı ile dava dışı şirket arasında hüküm ifade eder....
temlik aldığı bankadan gelen bilgiler ve UYAP sisteminde bulunan icra dosyasından taranan belgelere göre işlem yaptığını, davacı vekilinin müvekkilinin takipte taraf olarak gösterilmemesine karşılık kendisine ödeme emri gönderildiği iddiasının icra takip işlemi olup, öncelikle icra hukuk mahkemesinde şikayet davası açması gerektiğini, davacının genel mahkemede menfi tespit talebinde bulunmasında hukuki yarar bulunmadığını, icra mahkemesine yapılacak şikayet yoluyla giderilebilecek bir hususun menfi tespit davasında dayanak olarak gösterilmesinin doğru olmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Takip numaralı ödeme emrinin iptaline ve bu haciz bildirgesi ve ödeme emri ile istenen 302.697,00-TL borçlu olmadıklarının tespitine, masraf ve vekalet ücretinin de davalıya aidiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DELİLLER VE GEREKÇE: Dava:İİK 89. maddesindeki haciz ihbarnamesi üzerine açılan menfi tespit davasıdır. HMK.nun 114/c.maddesinde mahkemenin görevi dava şartı olarak sayılmıştır. Yine HMK.nun 115/1. Maddesi uyarınca "Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır." Bu kapsamda dosya mahkememizin görevli olup olmadığı yönünden incelenmiş aşağıdaki hususlar tespit olunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi DAVA TÜRÜ : ÖDEME EMRİNİN İPTALİ Y A R G I T A Y K A R A R I Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 09.02.2018 tarihli ve 2018/1 sayılı kararı, 21.02.2018 tarihli ve 30339 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe girmiştir . Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 6723 sayılı Kanun 23.07.2016 tarih ve 29779 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun anılan kararına göre, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun uyarınca yapılan takiplerden (Sosyal Güvenlik Kurumunun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsiline ilişkin olarak) kaynaklanan tüm davalar (ödeme emrine itiraz, menfi tespit, haczin kaldırılması, haczedilemezlik) hakkında verilen hüküm ve kararların temyiz incelemesi, Yargıtay 10....
Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır. 6183 sayılı Kanunun 58.maddesine göre; kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi (7) gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabilir. İtiraz etmezse borç kesinleşmiş olur. Diğer taraftan 6183 sayılı Kanunun 54. maddesi hükmü uyarınca da süresinde ödenmeyen amme alacağı tahsil dairesince cebren tahsil olunur. Amme borçlusunun borcuna yetecek miktarda mallarının haczedilerek paraya çevrilmesi de maddede belirtilen cebren tahsil şekillerinden birisidir....
Kural olarak alacaklıya karşı herhangi bir nedenle borçlu olmadığı bildirilerek menfi tespit davası açılabilir. Ödeme emrine itiraz etmemiş (böylece zamanaşımını ileri sürmemiş) olan borçlu, takip konusu alacağın zamanaşımına uğramış olduğunu bildirerek menfi tespit davası açamaz (Prof. Dr. Baki Kuru, Menfi Tesbit Davası ve İstirdat Davası, Ankara, 2003, Sh 40). Ödeme emrine süresi içerisinde hiçbir itirazda bulunmayarak ödeme emrinin kesinleşmesine sebebiyet veren borçlu, takip konusu alacağın, alacaklının takip talebinden önceki bir tarihte zamanaşımına uğradığından söz ederek menfi tespit davası açamaz. Takip konusu alacağın takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımına uğramış olması halinde ise borçlu, İİK'nın 71, 33-a ve 33. maddeleri uyarınca zamanaşımını ileri sürebilir (Prof. Dr. Timuçin Muşul, İcra ve İflas Hukukunda Menfi Tespit ve İstirdat Davaları, Ankara, 2014 Sh 149). Somut olayda; Kocaeli 1....
KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı aleyhine davalı kurum tarafından 2011/40719 ve 2011/133872 dosya numaralı ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ödeme emrinin davacının ortağı olduğu dava dışı Keleşler Ticaret Day. Tük. Mal. Kuyum. Mob. Tur. İnş. Ltd Şti.nin davalı kuruma olan borçlan nedeniyle iş bu şirketten tahsil edilemeyen prim alacakları nedeniyle kanuni temsilci sıfatı ile davacıya ödeme emri gönderildiğini, öncelikle davalı kurum alacağı zaman aşımına uğradığını, kurum alacağının en uzun zaman aşımı 10 yıllık zaman aşımına tabi olduğunu, ödeme emrinden anlaşıldığı gibi prim alacakları vadelerinin 2009 yılında başladığını, bu yüzden ödeme emrinin ve takibin iptali gerektiğini, davacının herhangi bir yasal borcunun olmadığının tespitine, zaman aşımı nedeniyle davacıya gönderilen hukuka aykırı ödeme emirleri ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İnceleme konusu karar, 6183 sayılı Yasa'ya göre başlatılan takipte menfi tespit ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkin yargılamanın Asliye Hukuk Mahkemesinde yürütülmesine göre belirgin şekilde 14'ncü maddenin kapsamı dışında bulunmakta ve niteliği bakımından Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin işbölümü alanı içine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dava dosyasının Yargıtay 15. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.1.2008 gününde oybirliği ile karar verildi....
İcra Müdürlüğü'nün 2011/8468 Esas sayılı takip dosyasından çıkarılan ödeme emrinin okunaklı ve tasdikli bir örneğinin eklenerek gönderilmek üzere, SONUÇ : Yukarıda (1), (2) ve (3) nolu bentlerde sayılan noksanlıkların ikmalinden sonra yeniden Dairemize gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 03/10/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen ödeme emrinin iptali ve menfi tespit davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan bölge adliye mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nın 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye...