Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığın, verilen emirlere rağmen facebookta askeri birlikte üniformalı çekilen fotoğraflarını paylaşmak suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut uyuşmazlıkta; Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 04/04/2013 tarihli ve 2013/35-32 sayılı kararında ayrıntılı bir şekilde belirtildiği üzere, sosyal paylaşım siteleri ve internet üzerinden askeri fotoğrafların paylaşılmayacağına dair, Birlik Komutanlığınca tebliğ edilen emrin, birlik disiplini ve güvenliğinin sağlanması için istihbarata karşı koyma amaçlı getirilmiş hizmete ilişkin bir emir olduğu, bu itibarla, sanığın kendisine tebliğ edilen bu emre aykırı davranışının ASCK’nin 87/1’inci maddesinde düzenlenen emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturduğu gözetilmeden mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve askeri savcının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığı Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığın mağdura yönelik eyleminin 5271 sayılı CMK'nin 223/3-b maddesinde belirtilen "Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi” kapsamında değerlendirilerek hüküm kurulmuş olması ancak karar içeriğinden ve anlatımdan meşru savunma kapsamından karar verilmek istendiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı CMK'nin 223/2-d maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden CMK'nin 223/3-b maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeple 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığın, verilen emirlere rağmen facebookta askeri birlikte üniformalı çekilen fotoğraflarını paylaşmak suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut uyuşmazlıkta; Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 04/04/2013 tarihli ve 2013/35-32 sayılı kararında ayrıntılı bir şekilde belirtildiği üzere, sosyal paylaşım siteleri ve internet üzerinden askeri fotoğrafların paylaşılmayacağına dair, Birlik Komutanlığınca tebliğ edilen emrin, birlik disiplini ve güvenliğinin sağlanması için istihbarata karşı koyma amaçlı getirilmiş hizmete ilişkin bir emir olduğu, bu itibarla, sanığın kendisine tebliğ edilen bu emre aykırı davranışının ASCK’nin 87/1’inci maddesinde düzenlenen emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturduğu gözetilmeden mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve askeri savcının temyiz nedenleri bu itibarla yerinde...
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, Sanığın, verilen emirlere rağmen sosyal paylaşım sitesinde askeri birlikte üniformalı çekilen fotoğraflarını paylaşmak suretiyle emre itaatsizlikte ısrar suçunu işlediği iddia ve kabul olunan somut uyuşmazlıkta; Askeri Yargıtay Daireler Kurulunun 04/04/2013 tarihli ve 2013/35-32 sayılı kararında ayrıntılı bir şekilde belirtildiği üzere, sosyal paylaşım siteleri ve internet üzerinden askeri fotoğrafların paylaşılmayacağına dair, Birlik Komutanlığınca tebliğ edilen emrin, birlik disiplini ve güvenliğinin sağlanması için istihbarata karşı koyma amaçlı getirilmiş hizmete ilişkin bir emir olduğu, bu itibarla, sanığın kendisine tebliğ edilen bu emre aykırı davranışının ASCK’nin 87/1’inci maddesinde düzenlenen emre itaatsizlikte ısrar suçunu oluşturduğu gözetilmeden mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi, Kanuna aykırı ve Askeri savcının temyiz nedenleri...
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: 1) Olay tutanağına göre, sanığın yolcu olarak bulunduğu... plakalı otobüsün durdurulduğu, kolluk görevlilerinin sanığın üzerinde yaptıkları aramada, suça konu uyuşturucu maddelerin ele geçirildiği anlaşıldığından; kolluk görevlileri tarafından yapılan arama işlemine dayanak olan bir arama kararı ya da Cumhuriyet savcısının yazılı emrinin olup olmadığının araştırılması, varsa arama kararı veya yazılı emrin denetime olanak verecek şekilde aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesi, bir arama kararı ya da yazılı emir bulunmaması halinde, yapılan arama ve bunun sonucu elde edilen delillerin hukuka aykırı olup Anayasa'nın 38/6, CMK'nın 206/2-a, 217/2 ve 230/1-b. maddelerine aykırılık oluşturup hükme esas alınamayacağı hususları da dikkate alınarak sanıkla ilgili dosyada bulunan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırmaya dayalı olarak hüküm kurulması, 2) 27/08/2014 olan suç tarihinin gerekçeli kararda...
Gereği görüşülüp düşünüldü: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 20. ve 22. maddelerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38/6. maddesinde, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 119/2. maddesinde arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasanın 206/2-a ve 217/2. maddelerinde de yasa ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır....
Mevzuat, konusu suç teşkil eden emir müstesna, amir tarafından verilen emrin muhteva itibari ile kanuna uygunluğunu araştırmaktan astı yasaklamıştır. Emrin hizmete ilişkin olması halinde, emri yerine getiren kimsenin prensip itibari ile hiç bir ceza sorumluluğu yoktur ve bütün sorumluluk sadece emri verene aittir. Özel nitelikte olmayan ve bu özel niteliği ilk bakışta anlaşılmayan her emir, hizmetle ilgili sayılmak gerekir. Ast kendisinden verilen emrin bir suç işlemek maksadı ile verildiğini biliyorsa ve buna rağmen emri yerine getirmişse kendisi de amirle birlikte ceza görecektir. Dikkat edileceği veçhile, astın bu hususta sadece bir şüpheye kapılması cezalandırılması için yeterli değildir, zira her asker, amiri tarafından verilen emrin kanuni olduğunu farz ve kabul etmek zorundadır ve bu konuda ast lehine bir karinenin varlığı kabul edilebilir. (AsCK 41, f. 2 ve 3)(Prof, Dr. Sahir Erman Askeri Ceza Hukuku Syf 176 vd.)...
İşte askerlik hizmetinin bu özelliğini nazara alan Anayasamız, “kanunsuz emir” kenar başlığını taşıyan 137. maddede, kanunsuz emrin yerine getirilemeyeceğini ve böyle bir emri alan memurun ne suretle hareket etmesi gerekeceğini belirttikten sonra “Askeri hizmetlerin görülmesi… için kanunla gösterilen istisnalar saklıdır” dediği gibi, AsCK da amir tarafından verilen emrin yerine getirilmesine ilişkin olmak üzere, şöyle bir hüküm sevketmiştir: “Hizmete müteallik hususlarda verilen emir bir suç teşkil ederse, bu suçun işlenmesinden emir veren mesuldür....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/4578 esas sayılı dosyasına ilamsız icra takibine gidildiği, davacı şirketin ödeme emrini usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette bulunduğu, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde, muhatap iş takibinde olduğundan bahisle daimi çalışan ehil ve yetkili olduğunu beyan eden Gamze Parlakay'a ödeme emrinin tebliğ ediliği, dava dilekçesi içeriği ve davalı tarafın da cevap dilekçesindeki beyanından anlaşılacağı üzere tebligatı alan Gamze Parlakay'ın davacı şirketin çalışanı olmadığı, şirketin bulunduğu bina çalışanı olduğu, bu nedenle davacı şirket adına tebligatı almaya yetkili olmadığından, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmayıp, ayrıca davalı taraf da cevap dilekçesi vererek ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini iddia ettiğinden ve davanın reddini istediğinden, açılan davaya karşı koyan davalı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesi de...
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline 20.08.2019 tarihinde kurum tarafından 2018/13963 sayılı ödeme emri ile Anadolu birlik Gayrimenkul Anonim Şirketine ait 2017 yılı Mayıs-Kasım arası aylarına ilişkin prim borcunun ödenmediğini, SGK tarafından müvekkilinin şirkettin yönetim kurulu başkanı olduğu iddiası ile takip başlatıldığını, müvekkilinin yönetim kurulu görevinin 15.03.2016 tarihi itibari ile son bulduğunu, ödeme emrine ilişkin müvekkilinin ... Gayrimenkul Anonim Şirketi prim borcuna ilişkin herhangi bir bağı kalmadığından yapılan takibin hukuka aykırı olduğunu beyanla kuruma 2018/13963 takip sayılı ödeme emrin nedeniyle iptaline karar verilmesini ve kuruma borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....