Sanığın EYS sistemi üzerinden gelen sözde sıkıyönetim bildirisini ilk olarak açıp okumadan göndermesi askerliğin genel ilkelerine uygun olduğu, emrin hızlı bir şekilde gönderilmesi amacıyla tam olarak değerlendirmesinin sanık tarafından yapılamayacağı kanaatiyle bu durumun sanık açısından suça ilişkin eylem olarak değerlendirilmemiş ancak artık yapılan eylemlerin bir darbe girişimi olduğunun netleştiği, Başbakanın saat 23:20 sularında NTV televizyonuna bağlanarak "ordu içindeki bir grubun kalkışma eylemidir" diyerek beyanda bulunduğu, emrin mahiyetinin birlik içerisinde bilinerek emir hakkında bilgi sahibi olduktan sonra, komutanın emir ve talimatı yokken, tekrar hiç gereği yokken, sanki sıkı yönetim emrinin geçerli bir emir olduğu, emrin uygulanması yönünde kolordunun ısrarının olduğu izlenimini verecek şekilde tekrar 2 kez 00:00 suları gönderilmesi eylemi artık hata sınırlarını aşan darbeye yönelik bir irade açıklaması olarak değerlendirilmiş ve sanığın bu suça yardım eden sıfatıyla iştirakinin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 20. ve 22. maddelerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38/6. maddesinde, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 119/2. maddesinde arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasanın 206/2-a ve 217/2. maddelerinde de yasa ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : Beraat Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Yapılan yargılama sonunda, sanığın savunması ve toplanan delillere göre; Tokat ili Jandarma Bölge Komutanı olarak görev yapmakta iken, yıllık iznini kullandığı sırada, askeri darbeye kalkışıldığı süreçte, kendi bilgisi olmaksızın, konumuna uygun ancak yetkisini daraltacak biçimde, sözde "Yurtta Sulh Konseyi" tarafından Tokat ili sıkıyönetim komutanı olarak görevlendirildiğine ilişkin emrin mesai arkadaşları tarafından kendisine ulaştırılması üzerine, görev yerine dönmediği gibi, talimat doğrultusunda hareket etmeyen, emrindeki birliklere "darbeye iştirak...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Ceza verilmesine yer olmadığına dair Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanığın mağdura yönelik eyleminin 5271 sayılı CMK'nin 223/3-b maddesinde belirtilen "Yüklenen suçun hukuka aykırı fakat bağlayıcı emrin yerine getirilmesi suretiyle veya zorunluluk hali ya da cebir veya tehdit etkisiyle işlenmesi” kapsamında değerlendirilerek hüküm kurulmuş olması ancak karar içeriğinden ve anlatımdan meşru savunma kapsamından karar verilmek istendiğinin anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5271 sayılı CMK'nin 223/2-d maddesi uyarınca beraat kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden CMK'nin 223/3-b maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeple 6723 sayılı Kanun'un...
Gereği görüşülüp düşünüldü: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 20. ve 22. maddelerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38/6. maddesinde, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 119/2. maddesinde arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasanın 206/2-a ve 217/2. maddelerinde de yasa ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır....
Caddesi no:4 Kayseri" olarak gösterildiği, ödeme emrin de borçlu şirketin "... Caddesi no:4 Kayseri" adresinin üzeri çizilerek "..." adresinde 7.9.2006 tarihinde ...'a tebliğ edildiği, haczin 15.3.2007 tarihinde "... Caddesi no:4, Kayseri" adresinde borçlunun yokluğunda ve işyerinde (Ü.K) ... Giyim Limited Şirketi temsilcisi ... huzuru ile yapıldığı, (Ü.K) şirket yetkilisinin borçlu şirketle ilgisinin olmadığını belirterek istihkak iddiasında bulunduğu, İcra Müdürlüğünce davacı alacaklıya dava açması için İİK. 99. Maddesine göre 30.3.2007 de tebligat çıkarıldığı, 13.4.2007 tarihinde tebliğ edildiği, davanın 17.4.2007 tarihinde süresinde açıldığı anlaşılmaktadır. Haczin yapıldığı adresin, davalı borçlu şirketin 3.3.2006 nakil tarihinden önceki Ticaret Sicil Gazetesinde ilan ettirdiği adres olduğu açıktır....
Değerlendirme 1.2004 sayılı icra ve iflas Kanunu'nun 25, 25/a, 25/b, 133 ve 341 ... maddeleri, 7343 sayılı Kanun'un 32 nci maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. 2. 7343 sayılı Kanun'un 44 üncü maddesi ile 5395 sayılı Kanun’a 41/F maddesi eklenmiş ve bu madde de; “Çocuk teslimine dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, fiil suç teşkil etse dahi, üç aya kadar disiplin hapsi ile cezalandırılacağı; çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin teslim emrine aykırı hareket edenler ile emrin gereğinin yerine getirilmesini engelleyenler, bir ay içinde yapılacak şikâyet üzerine, üç günden on güne kadar disiplin hapsiyle cezalandırılacağı; kişisel ilişki kurulması için kendisine çocuk teslim edilen hak sahibi, ilam veya tedbir kararında belirtilen sürenin bitiminde çocuğu belirlenen yere...
Mevzuat, konusu suç teşkil eden emir müstesna, amir tarafından verilen emrin muhteva itibari ile kanuna uygunluğunu araştırmaktan astı yasaklamıştır. Emrin hizmete ilişkin olması halinde, emri yerine getiren kimsenin prensip itibari ile hiç bir ceza sorumluluğu yoktur ve bütün sorumluluk sadece emri verene aittir. Özel nitelikte olmayan ve bu özel niteliği ilk bakışta anlaşılmayan her emir, hizmetle ilgili sayılmak gerekir. Ast kendisinden verilen emrin bir suç işlemek maksadı ile verildiğini biliyorsa ve buna rağmen emri yerine getirmişse kendisi de amirle birlikte ceza görecektir. Dikkat edileceği veçhile, astın bu hususta sadece bir şüpheye kapılması cezalandırılması için yeterli değildir, zira her asker, amiri tarafından verilen emrin kanuni olduğunu farz ve kabul etmek zorundadır ve bu konuda ast lehine bir karinenin varlığı kabul edilebilir (AsCK 41, f. 2 ve 3)(Prof, Dr. Sahir Erman Askeri Ceza Hukuku Syf 176 vd.)....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Ceza süresi yönünden yasal şartları oluşmadığından; sanık müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMK'nın 299. maddesi uyarınca REDDİNE, Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensupları tarafından Anayasal düzene karşı gerçekleştirilen Darbeye Teşebbüs eyleminin hemen sonrasında, gecikmesinde sakınca bulunan hal nedeniyle CMK’nın 118/2 maddesi gereğince verilen gece vakti arama kararında, emrin geçerli olacağı sürenin belirtilmemesi, arama işleminin makul süre içinde yapılması karşısında; elde edilen delillerin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 6136 sayılı Yasaya aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 20. ve 22. maddelerinde, kişilerin özel yaşamlarının ve haberleşmenin gizliliği ilkeleri güvence altına alınmış, 38/6. maddesinde, kanuna aykırı olarak elde edilen bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği ifade edilmiş, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 119/2. maddesinde arama karar veya emrinde; aramanın nedenini oluşturan fiil, aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerlerin adresi ya da eşya, karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresinin açıkça gösterilmesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasanın 206/2-a ve 217/2. maddelerinde de yasa ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alınamayacağı açıklanmıştır. Sanığın bulunduğu araçta, arama yapılabileceğine ilişkin ......