İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1084 esas sayılı dosyası ile imzaya itiraz davası açıldığı, borçlu tarafından 23/12/2015 tarihinde açılan bu dava nedeniyle 17/12/2015 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işlemine en geç bu tarihte muttali olduğunun kabulünün gerektiği, ancak davacı borçlu tarafından ödeme emri tebliğ işlemini öğrenme tarihinden itibaren İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süre geçtikten sonra 12/12/2019 tarihinde Mahkememize şikayette bulunulduğu anlaşıldığı, Birleştirilen dosyada borca ve imzaya itiraz yönünden yapılan incelemede; İİK.nun 168/5....
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, süresinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 62. maddesine göre; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur." Süresi içinde ödeme emrine yapılan itiraz ile icra takibi kendiliğinden durur (İİK mad. 66). İtiraz ile duran takibe devam edilebilmesi için, alacaklının itirazı ya mahkemede iptal ettirmesi (İİK mad. 67) veya İcra Hakimliği'nde kaldırtması (İİK mad. 68-68 a) gerekir. Somut olayda, ilamsız takibe ilişkin ödeme emri borçluya 06.04.2009 günü tebliğ edilmiş olup, borçlu yedi günlük itiraz süresini geçirdikten sonra 14.04.2009 tarihli dilekçe ile borca itiraz ettiğinden, takip kesinleşmiştir....
Ödeme emrinin tebliği üzerine duran takibin devamı ise, ancak icra mahkemesinde borçlunun itirazının kaldırılması ya da genel mahkemelerde itirazın iptali ile sağlanabilir. Kaldı ki ödeme emri borçluya tebliğ edilip, takip kesinleştikten sonra, alacaklının talebi ile yeniden ödeme emri tebliği borçluya yeni bir itiraz hakkı verir....
Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddetmeleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…. Borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanır.” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-...)...
İcra Müdürlüğü'nün 2017/8417 Esas sayılı dosyası ile takip yolunun değiştirildiğini ve borçlu tarafa iflas yolu ile takipte ödeme emri gönderildiğini, borçlu tarafın borca, faize ve yetkiye itiraz etmesi üzerine sehven yetkili icra dairesi olarak Anadolu Adliyesine iflas takip talebindeki aynı şartlar ile gönderilmiş olduğunu, icra dairesi tarafından sehven maddi hata yapılarak yanlış bedel üzerinden ödeme emri gönderilmiş olduğunu, bu durum fark edildiğinde icra müdürlüğünün hatasından dönerek yeniden kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile ödeme emri gönderdiğini ,borçlu tarafından takibe, borca, faize ve yetkiye itiraz edildiğini, icra takibinin aynı şartlar dahilinde yetkili icra dairesine gönderildiğini , İstanbul 25 icra müdürlüğünün 2018/32393 Esas sayılı dosyası ile kaydı yapıldığını, borçlulara aynı dosya üzerinden kambiyo senetlerine özgü iflas yolu ile takipte ödeme emri gönderildiğini, borçlu tarafın süresinde itirazı sebebi ile iflas takibinin durduğunu, takip türünün iki...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacılar aleyhine 14/12/2017 keşide tarihli 1 adet çekten dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacıların takibin ve ödeme emrinin iptali istemiyle dava açtıkları, borca ve faize itiraz ettikleri, ayrıca çek tazminatından keşidecinin sorumlu olduğundan bahisle çek tazminatına yönelik itirazları ile birlikte çek aslının kasaya alınmadığından bahisle şikayette bulundukları görülmüş olup, her ne kadar ödeme emri davacıların vekili yerine asile tebliğ edilmiş ise de davacılar vekilinin borca yönelik itiraz ve takibe yönelik şikayete ilişkin süresi içinde davasını açtıklarından, takibin esasına yönelik itiraz ve şikayetlerini bildirdiklerinden bu nedenle ödeme emri tebliğ işleminin iptalinin bu aşamada gerekmediği, ayrıca borca yönelik itirazın İİK 169/a maddesi kapsamında kesin delille ispatlanamadığı, faize yönelik itirazla ile ilgili alınan hüküm kurmaya elverişli bilirkişi...
Somut olayda, itirazın iptali ilamı sunulduktan sonra yapılan haciz işlemlerinde usulsüzlük yoktur. Ancak itirazın iptali ilamında hüküm altına alınan inkar tazminatı ve yargılama giderlerinin talep edilebilmesi için bu alacak kalemleri yönünden icra meri düzenlemesi ve borçlu tarafa icra emri tebliği gerekir. Alacaklı tarafından icra dosyasına sadece itirazın iptali ilamı sunulduğu, icra emri düzenlenmediği ve borçlu tarafa icra emri tebliğ edilmediğine göre itirazın iptali ilamında yer alan inkar tazminatı ve yargılama giderlerinin dosya hesabına dahil edilmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, icra müdürlüğünce yapılan 21.04.2015 tarihli dosya hesabının yukarıda anılan ilkelere göre değerlendirilerek, oluşacak sonucuna göre 21.04.2015 tarihli haciz müzekkeresi ve haciz ihbarnamelerindeki borç miktarının düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Ödeme emri tebliği üzerine borçlu sadece yetki itirazında bulunmuş ise,alacaklı İİK.nun 50/2.maddesi uyarınca, bu itirazın kaldırılmasını ancak, icra hukuk mahkemesinden isteyebilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, alacaklı aynı Kanun'un 67/1.maddesi uyarınca icra hukuk mahkemesine başvurabileceği gibi, dilerse genel mahkemeye itirazın iptali davası da açabilir. Borçlu yetki itirazı ile birlikte borcun esasına da itiraz etmişse, icra hukuk mahkemesi tarafından önce yetki itirazı incelenip karara bağlanacaktır. Borçlunun yetki itirazı ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da genel mahkemede itirazın iptali davası açması halinde, genel mahkeme icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazı icra hukuk mahkemesi yerine geçerek çözümlemelidir. Zira, genel mahkemenin de yetki itirazını incelemeye yetkili olduğunun kabulü gerekir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili ile davacı arasında imzalanan 18/06/2020 tarihli kira sözleşmesi gereğince ödenmeyen kira alacaklarının tahsili için icra takibi başlatıldığını, ödeme emri ve takibin dayanağı belge suretlerinin davacıya tebliğ edilemediğini, 01/07/2021 tarihli talep dilekçesi ile davacının mernis adresine tebligat gönderilmesinin istenildiğini, 02/07/2021 tarihinde davacıya tebligat çıkarıldığını, söz konusu tebligatın henüz davacıya tebliğ edilmediğini, davacı vekili tarafından ödeme emri ve diğer belgeler tebliğ edilmeden 24/06/2021 ve 28/06/2021 tarihlerinde itiraz dilekçesi verildiğini, ödeme emrinin davacıya tebliğ edilmesi ve İİK'nın 269/1 maddesi gereğince ödeme emri davacıya tebliğ edilmediği için davacı vekilinin takibin durdurulmasına ilişkin talebinin reddedilmesi gerektiğini, şikayete konu kararların hukuka, usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; takibin iptali talebi ile takip sonrası zamanaşımı itirazına ilişkindir. Tokat Kapatılan 2....