Kaldı ki icra takip dosyasında ödeme emri nüshasının bulunmaması zaten İİK. nun 60/3.maddesine aykırılık teşkil etmektedir. Bu husus bir hakkın yerine getirilmeme nedenine dayalı olup, İİK.nun 16/2. maddesi uyarınca süresiz şikayet nedenidir. Bu açıklamalara göre yetkili İstanbul Anadolu 13 İcra Müdürlüğünce yeni bir ödeme emri düzenlenmeyip, yetkisizSeydişehir 1.İcra Müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durum İİK. nun 60.maddesi hükmüne açıkça aykırılık teşkil etmekte, anılan madde hükmüne göre düzenlenmiş geçerli bir ödeme emri bulunmadığından borçlu hakkında takibe devam imkanı bulunmamaktadır. Yetkisiz Seydişehir 1 İcra Müdürlüğü'nce borçluya tebliğ edilen örnek 7 ödeme emri üzerine, borçlunun yetki itirazının Mahkeme tarafından kabulü ile artık bu ödeme emri ve borçlunun yetki itirazı dışındaki itirazları geçersiz hale gelmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacı aleyhine ilamsız icra takibine gidildiği, davacı tarafın ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takipten 21/09/2021 tarihinde haberdar olduklarını söyleyerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi için şikayette bulunduğu, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere her ne kadar şikayetçi borçlu tarafa TK 21/2.madde kapsamında ödeme emri tebliğ edilmiş ise de tebliğ tarihi itibariyle tebligat yapılan adresin davacının mernis adresi olmadığı, bu nedenle şikayetin kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, ayrıca cevap dilekçesi vererek davanın reddini isteyen davalı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinde de yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Yükümlü şirket adına düzenlenerek ... tarihinde tebliğ edilen ve dava konusu edilmeyerek kesinleşen ödeme emrine dayanılarak uygulanan haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı Danıştay Dokuzuncu Dairesinin bozma kararına uyarak yeniden yaptığı inceleme sonucunda, kendisine ödeme emri tebliğ edilen ... isimli şahsın şirketi temsile yetkili olmadığı, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun şekilde yapılmaması nedeniyle ödeme emrinin kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği ve uygulanan haciz işleminin yasal olmadığı gerekçesiyle kabul ederek haciz işlemini iptal eden mahkeme kararını onayan Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 17.4.1996 gün ve 1996/1462 sayılı kararının; ödeme emri tebliğ edilen ...'nin tebligatı müdür sıfatı ile kabul ettiği, ... ve ... tarihli yoklama fişlerinin de bu şahıs tarafından imzalandığı, ödeme emri tebliğ ve haciz işleminin yasal olduğu ileri sürülerek düzeltilmesi istenmektedir....
Adana 7.İcra Müdürlüğü'nün 2019/15489 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlular Gülden Yılmaz ile T1 hakkında 15.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davacı borçluya 29/11/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun Adana 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/32 Esas sayılı dosyası ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline ilişkin şikayette bulunulduğu, Adana 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/32 Esas sayılı mahkeme ilamının incelenmesinde şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ işleminin iptaline karar verilmiş ise de ödeme emri tebliğ tarihinin belirtilmediği, davacı vekili tarafından 10/02/2020 tarihinde imzaya ve zamanaşımına ilişkin itiraz edilerek dava açıldığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından takibe dayanak imzaya itiraz edilmekle birlikte, takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazı ileri sürülmüştür....
tarafından taleplerinin 13.08.2021 tarihli tensip tutanağı ile kabul edilerek T3'ye icra emri gönderilmesine karar verildiğini, sonrasında da icra müdürlüğü tarafından herhangi bir talep olmadan 16.08.2021 tarihinde tensip düzenlenerek ''Yukarıda esas numarası belirtilen dosyamızda alacaklı vekil talep ekinde sunulan takip talebine göre ödeme icra emrini borçlu T3ye gönderilmesini talep etmiştir ancak dosya açılırken örnek 9 icra emri açılırken 25/12/2018 tarihli ödeme emrinin örnek 6 icra emri olduğu görülmüş olup, alacaklı vekili tarafından ipoteğin paraya çevrilmesinin ilama dayanıp, dayanmadığı eğer ilamlı ise ilam bilgisinin açıkça belirtilen taleple dosyamıza sunulmasına daha sonra talep gibi işlem yapılmasına karar verilmiştir. '' şeklinde karar verildiğini, ilgili karar sonrasında da taraflarınca 16.08.2021 tarihinde sehven borçluya ödeme emri gönderilmesinin talep edildiğini, sehven gönderilen talepleri üzerine borçlu T3'ye ödeme emri gönderildiğini, ancak icra dosyası incelendiğinde...
Mahkemece; Ali yönünden; ödeme emrinin Ali'ye 18/01/2021 tarihinde tebliğ edildiği, İİK 168. maddesinin 4. ve 5. bentlerine göre kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesinde imzaya borca itiraz edebilir, davacının süresinden sonra itiraz ettiği anlaşıldığından bu davacı yönünden borca itiraz taleplerinin reddine, ödeme emrinin iptali talebi, ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde yapılması gerektiği, davacının ödeme emrine yönelik şikayet süresi de geçtiği anlaşıldığından ödeme emrinin iptali talebinin de reddine karar verilmiştir. Gülsüm yönünden; ödeme emrinin Gülsüm'e 21/01/2021 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu, davacıya gönderilen tebliğ mazbatası incelendiğinde takip dayanağı bono örneğinin borçluya gönderildiğine ilişkin bir ibarenin bulunmadığı, davalının icra takibine dayanak belgenin gönderildiğini ispat edemediğinden Gülsüm'e gönderilen ödeme emrinin iptaline karar verilmiştir....
Karara karşı davalılar vekili istinaf başvurusunda bulunarak; bahse konu icra takibinin dayanak ilama ve usulüne uygun şekilde düzenlendiğini, icra emri düzenlenmesinin icra memur işlemi olması nedeniyle icra emrinin usulüne uygun düzenlenmemesinden dolayı taraf gösterilmelerinin doğru olmadığını belirterek aleyhe olan hususlar yönünden kararın kaldırılmasına, davanın reddine, vekalet ücretinin ve yargılama giderlerinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/150412 Esas sayılı takip dosyasında davalı-alacaklılar T4 ve T3 vekili tarafından davacı- borçlu T1 aleyhine Kayseri 5....
Mahkemece; Davacı tarafın usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile; Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin 2020/3471 Esas sayılı dosyasında davacılara gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsuz olduğunun tespiti ile ödeme emri tebliğ tarihinin 04/08/2020 olarak düzeltilmesine, davacı tarafın ödeme emri iptali talebinin kabulü ile davacılara gönderilen ödeme emirlerinin iptaline, davacı tarafın takibin iptali talebinin reddine, davacı tarafın icra dairesinin yetkisine itiraz ve takibin durdurulması taleplerinin reddine, davacı tarafın tazminat talebinin reddine, şeklinde karar verildiği görülmüştür....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 18.06.2014 tarih 2012/1190 esas 2014/289 karar sayılı ilamı uyarınca örnek 4- 5 icra emrinin tebliğ edildiğini, müvekkiline gönderilen icra emrinin ilama uygun hazırlanmadığını, takibe dayanak ilamda taşınmazın tahliye veya teslimine ilişkin bir hüküm bulunmamasına rağmen müvekkiline gönderilen icra emrinin 6 numaralı bendinde taşınmazın tahliyesinin talep edildiğini, aynı icra takip dosyasından 18.02.2020 tarihinde örnek 2 ödeme emri gönderildiğini, usul ve yasaya aykırı bu icra emrine karşı da Adana 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/111 esas sayılı dosyası ile icra emrinin iptali davası açtıklarını ve davanın derdest olduğunu, ayrıca icra emrinde işin yapılması için ilamda belirlenen sürenin yazılmadığını ve 18.02.2020 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinde ilam suretinin de bulunmamasının usule aykırı olduğunu belirterek icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 2019/16253 Esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı borçluya gönderilen ödeme emrinin bila tebliğ iade döndüğünü, borçlu tarafın ödeme emrinin tebliğinden önce borca itiraz ettiğini, borçluya henüz ödeme emri tebliğ edilmeden borçlu vekilinin sunduğu itiraz dilekçesinin İİK madde 62 uyarınca hukuki bir sonuç doğurmayacağını, 03/12/2020 tarihinde 7 örnek ödeme emrinin hem asile hem vekile tebliğ edilmesinin istenildiğini, bu istem üzerine tebligat yapıldığını ve usulüne uygun tebligatlarla itiraz süresinin başladığını, ödeme emrinin tebliğinden sonra süresi içinde itiraz edilmemesi üzerine 21/12/2020 tarihinde takibin kesinleştirilmesi talebinde bulunulduğunu, icra müdürlüğünün aynı tarihte verdiği karar ile borçlunun itirazı nedeniyle takibin durması gerektiğinden bahisle talebin reddine karar verildiğini, iş bu kararın hatalı olup kaldırılması gerektiğini belirterek, icra takibinin kesinleştirilmesine ilişkin taleplerinin...