Bu durumda borçlu şirketin, "tebliğ işleminin yapıldığı tarih itibariyle" ticaret sicilinde kayıtlı adresi “...” olduğuna göre, ticaret siciline kayıtlı adresine herhangi bir tebligat çıkarılmaksızın, “...” adresine Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre yapılan tebliğ işlemi aynı maddenin 4. fıkrası hükmüne aykırı olmakla usulsüzdür. Öte yandan, usule aykırı tebliğin hükmü, Tebligat Kanunu'nun 32. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, sözü edilen maddelerde, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir. O halde mahkemece, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm tesisi isabetsizdir....
-K A R A R- Şikayetçi vekili, müvekkilinin alacağından dolayı borçlu hakkında alınan ihtiyati haciz kararı gereğince borçluya ait taşınmaz hissesi üzerine haciz konulduğunu, takibe geçildiğini ve borçluya ödeme emri ve senet suretinin tebliğ edildiğini, borçlu tarafından İcra Mahkemesi'ne şikayetle senet aslının kasada olmadığından bahisle ödeme emrinin iptaline dair karar alındığını, müvekkilinin haczinden ve takibinden sonra icra takibi yapan şikayet olunana ait dosyaya borçlu tarafından herhangi bir şikayet olmadığından şikayet olunanın takibinin müvekkilinin dosyasından önce mal kaçırmak gayesi ile kesinleşmesinin sağlandığını, şikayet olunana ait dosyadan borçluya tebliğ edilen ödeme emrinin usulüne uygun olmadığını, ödeme emrinin tebliğine ilişkin belgede tebliğ yapan memurun isim ve soyadı yazılı bulunmadığından ödeme emri tebliğ işleminin geçersiz olduğunu, şikayet olunanın takibinin müvekkilinin takibi yönünden kesinleşmiş kabul edilemeyeceğini, bu nedenle şikayet olunana pay...
Somut olayda borçluya ödeme emrinin 25/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ zarfı üzerinde "bu zarfta 7 örnek ödeme emri vardır" ifadesinin yer aldığı, şikayetin ise 13.09.2019 tarihinde yapıldığı görülmektedir. O halde mahkemece takip dayanağı belgelerin ödeme emri ekinde davacıya tebliğ edilmemesi nedeniyle ödeme emrinin iptali isteminin İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca süre aşımından reddi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre, şikayetin yukarıda açıklanan nedenlerle reddi gerektiği halde mahkemece yazılı gerekçe ile şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu, ancak mahkeme karar gerekçesindeki bu yanlışlığın giderilmesinin yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin yukarıda açıklanan gerekçe ile reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Dava; kurumca prim borcuna istinaden düzenlenen ödeme emirlerinin iptali talebine ilişkindir. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir. Görüldüğü gibi; “menfi tespit” niteliğindeki ödeme emrine itiraz/ödeme emrinin iptali davasının yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde açılması zorunlu olduğu gibi, kendisine ödeme emri gönderilen borçlunun itirazları da üç nedenle sınırlandırılmıştır....
HUKUKİ DEĞERLENDİRME : Dava dosyasının incelenmesinden, davacı Vakıf adına tahakkuk ettirilen 53.062.96 TL tutarlı ecrimisil bedelinin tahsili amacıyla Bakırköy Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından ... günlü, ... sayılı ödeme emri düzenlendiği, bilahare ödeme emri içeriği amme alacağının tahsili amacıyla davalı idare tarafından tesis edilen ... günlü, ... e-haciz bildiri sayılı e-haciz işleminin tesis edildiği, davacı tarafından 16/08/2013 günlü dava dilekçesi ile davalı idare tarafından tesis edilen her iki işlemin iptali istemiyle açılan davada; ... İdare Mahkemesinin ... günlü, E:..., K:......
23.09.2020 tarihinde yeniden bir ödeme emri düzenlendiğini, bu ödeme emrinde asıl alacak miktarının 691.718,20 TL, işlemiş faizin 47.425,34 TL olarak değiştirildiğini, birinci ve ikinci ödeme emrinin müvekkili şirketin adresine gönderildiğini ancak tebliğ edilemeyerek son düzenlenen ödeme emrinin normal tebligat yapılmadan müvekkili şirketin adresine Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, alacaklı tarafın sehven ve maddi hata kelimelerini kullanarak alacağın 69.178,20 TL’nin üzerindeki kısmından feragat ettiğini, icra müdürlüğünce azaltılan talebi yeniden artırarak yeni bir ödeme emri düzenlenip tebliğe çıkartılmasının yasaya aykırı olduğunu iddia ederek 23.09.2020 tarihli ödeme emrinin iptaline, Tebligat Kanununun 35. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüzlük nedeni ile iptaline, tebliğ tarihinin 16.04.2022 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
nun 35.maddesine göre tebligat yapılması gerekirken bilinmeyen adresteki muhtarlığa tebligat yapılmasının usulsüz olduğunu belirterek, usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 06/12/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı borçlunun usulsüz tebligat nedeniyle yaptığı şikayet başvurusunun süresinde olmadığını, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağının İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içinde İcra Mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğunu, davacı borçlunun, ödeme emri tebligatından 06/12/2021 tarihinde haberdar olduğunu açıkça kabul ve beyan etmesine rağmen işbu şikayetini 30/12/2021 tarihinde yaptığını belirterek süresinde yapılmayan şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dairemizin bozma ilamında da belirtildiği üzere; davacının ortağı olduğu şirketin prim borcundan dolayı, yaşlılık aylıklarından cebren tahsile geçmeden önce, 6183 sayılı Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının, “ödeme emri” nin, tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması Kanuna aykırıdır. Bu nedenle öncelikle yapılacak iş, davacının yaşlılık aylıklarına konulan haczin dayanağı olan takip dosyasından haciz bildirisi düzenlenmesinden önce davacı adına gönderilmiş ödeme emrinin bulunup bulunmadığı araştırılmalı, ödeme emri tebliğ edilmemiş ise, davacı hakkında kesinleşmiş bir takip bulunmadığından yapılan haciz işleminin yasal dayanağı bulunmadığından, haciz işleminin iptalinin yerinde olacağı gözetilmelidir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri müvekkilinin bilinen en son adresine tebliğ edilmek yerine, daha önce dört defa iade dönen adrese usulsüz olarak tebliğ edildiğini, bu durum, başlı başına Tebligat Kanunu’ nun 10/1 madde hükmüne aykırı olduğunu, takip talebi ile ödeme emri, İİK’ nın 58 ve 60. madde hükümlerinde anılan kanuni unsurları taşımadığını, mahkemece usul ve yasaya uygun olmayan takip talebi ile ödeme emri hakkında hiçbir denetim yapılmaksızın, sadece tebliğ tarihinden yola çıkılarak şikâyetin reddine karar verildiğini, ne takip talebinde ne de ödeme emrinde faizin miktarına yer verilmediğini, faiz miktarının rakamsal olarak yazılmaması, başlı başına İİK’nun 58/3 kuralına ters düştüğünü, takip dayanağı olarak ibraz edilen belgede, herhangi bir icra takibine dayanak olabilecek hiçbir veri yer almadığını, mahkemece, takip talebi ve ödeme emrinin içeriği hakkında hiçbir değerlendirme yapılmadığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını...
Karataş Bulvarı No:65/A Yüreğir/ADANA adresine önce normal tebligat çıkarıldığı, tebligatın iade dönmesi üzerine aynı adrese TK'nın 21/2 şerhli olarak çıkarılan tebligatın 18.07.2017 tarihinde muhtara tebliğ edildiği ve tebliğ mazbatasına 2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığının şerh düşüldüğünün anlaşıldığı, tebliğ yapılan Cumhuriyet Mah. Karataş Bulvarı No:65/A Yüreğir/ADANA adresinin tebliğ tarihi olan 18.07.2017 tarihinde davacının adres kayıt sisteminde yer alan adresi olduğundan ödeme emri tebliğ işleminin Tebligat Kanunu hükümlerine uygun olarak yapıldığından davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine karar verilmiştir....