WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti'nin ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesince verilen … tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; davacının 26/09/2006 ila 30/12/2009 tarihleri arasında asıl amme borçlusu şirketin kanuni temsilcisi olduğu, ödeme emri içeriği yargı harçları dışındaki borçların 2006/9-2007/12. dönem vergi borçları olduğu anlaşıldığından ödeme emrinin yargı harçları harici kısımlarında hukuka aykırılık, yargı harçlarına yönelik kısmında ise 27/12/2011 tarihli mahkeme kararları gereğince yargı harçlarının tahsili amacıyla ödeme emri düzenlenmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir....

    Yine her ne kadar davalı ödeme emrinin 13/01/2020 tarihinde tebliğ edildiğini belirtmişse de ödeme emrinin 15/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği icra dosyasından anlaşıldığı, dolayısıyla iş bu dava süresinde açıldığı, bu nedenle davacı ve davalının sayılan itirazlarının dikkate alınmadığın, takibin iptali talebinin reddedildiği, icra dosyası arasında borçlulara gönderilen tebligat kapağında "örnek 10 ödeme emri vardır" yazdığının görüldüğü, senet örneğinin tebliğ edilmediği anlaşıldığından ödeme emrinin iptali talebi kabul edildiği anlaşıldığından takibin iptali talebinin reddine, ödeme emrinin iptali talebinin kabulüne, kötü niyet tazminatı talebinin reddine" şeklinde karar verilmiştir. İş bu kararı davalı vekili süresinde istinaf etmiştir....

    Davalı vekili, icra dosyasından müvekkile gönderilen ilk ödeme emrinin itiraz üzerine icra mahkemesince iptal edildiğini, 21.11.2014 tarihinde müvekkili şirkete yeniden ödeme emri gönderildiğini, bu ödeme emri tebliğ edilmeden 16/09/2014 ve 31/10/2014 tarihlerinde toplam 21.193,00.-TL ödeme yaptıklarını, yeni gönderilen ödeme emrinde 6.987,36.-TL istenmesi gerekirken 28.180,36.-TL talep edildiğini, müvekkil şirketin borcunun 6.987,36.-TL olduğunu, davayı bu miktar üzerinden kısmen kabul ettiklerini fazlaya ilişkin taleplerin reddini istemiştir. Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, icra takip dosyasından çıkartılan ilk ödeme emrinin mahkeme kararı ile iptalinden sonra, ikinci kez ödeme emri tanzim ve davalı-borçluya tebliğ edilmeden önce, davalı borçlu tarafından alacağın 21.193,00.-TL'lik kısmının ödendiği, bu surette ikinci ödeme emrinin bu meblağ mahsup edilmek suretiyle icra takibinin 6.987,36.-TL üzerinden yapılması gerekirken 28.180,36....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi Dava, ödeme emirlerinin iptali ve menkul ve gayrimenkullere konulan haczin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtilen gerekçelerle, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....

        Dava, ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirttiği gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....

          Davanın yasal dayanağını oluşturan, 6183 sayılı Yasa’nın 54.maddesinde "Cebren Tahsil ve Takip Esasları" düzenlenmiş,55.maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere, 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir "Ödeme emri" ile tebliğ olunacağı ve ödeme emrinin hangi unsurları içermesi gerektiği belirtilmiş, aynı Yasa’nın 58.maddesinde de kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu nezdinde itirazda bulunabileceği ve itiraz üzerine izlenecek usul ve esaslar düzenlenmiştir. Ödeme emrinin hukuka uygun sayılabilmesi için, 6183 sayılı Kanunun 55. maddesinde belirtilen usule göre düzenlenmiş olması gerekir. Başka bir ifade ile usulüne uygun bir ödeme emri bazı zorunlu bilgileri içermelidir....

            Temyiz İstemine Konu Mahkeme Kararının ; ...günlü, ...takip dosya numaralı ödeme emri ile ...günlü, ...dosya numaralı ödeme emirlerinin iptaline ilişkin kısmı yönünden; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan haliyle 55. maddesinde; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde dava açabileceği kuralı yer almıştır....

              gönderilen ve ekte bulunan ödeme emrinde borçlu olarak gözükmediğinin dikkate alınmadığını, ödeme emrinin takip talebine aykırı düzenlenmesi halinde, borçlu yönünden geçerli bir ödeme emrinin varlığından söz edilemeyeceğinden, ödeme emrinin iptali ile takip talebine uygun bir ödeme emri düzenlenerek tarafına tebliği gerektiğini, tarafına gönderilmeyen ikinci ödeme emrinde icra dairesi numarası, dosya numarası, icra dairesi hesap bilgisi ve mührün olmadığının yerel mahkemece dikkate alınmadığını, icra dairesinde haricen dosyayı incelemesi neticesinde aynı gün bu davayı açtığını, icra dosyasında takip talebine aykırı ve birbirinden farklı 2 ödeme emri olması sebebiyle tarafına gönderilen ve ekte sunduğu ödeme emrinin muteber sayılmasıyla birlikte ödeme emrinin iptali gerekirken, yerel mahkemece bu hususun dikkate alınmadığını, takip talebinde alacaklı veya vekilinin banka hesap bilgilerinin olmadığını, yerel mahkemenin bu durumu da dikkate almadığını belirterek, kararın kaldırılmasına ve...

              TÜRK MİLLETİ ADINA Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü: İNCELEME VE GEREKÇE : 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un ''Ödeme emri'' başlıklı 55. maddesinde, amme alacağını vadesinde ödemeyenlere 7 gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları lüzumunun bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı hüküm altına alınmış olup, ''Ödeme emrine itiraz'' başlıklı 58. maddesinde ise, kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahsın böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı iddialarıyla dava açabileceği hükmüne yer verilmiştir. Ödeme emrine konu alacağın dayanak işlemine karşı dava açılmış ise, bu davanın sonucuna göre ödeme emrinin hukuki denetiminin yapılması gerektiği açıktır....

                Anılan Kanun maddelerinin incelenmesinden; ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacakları hakkında ödeme emri düzenlenmeden önce Maliye Vekaletince borcu ödemesi için borçluya bir ay süre verilmesi gerektiği, ancak bu süre içerisinde borç ödenmezse ödeme emri düzenlenebileceği anlaşılmaktadır. HUKUKİ DEĞERLENDİRME: 6183 sayılı Kanun'un 37. maddesine göre, ödeme zamanı tespit edilmemiş amme alacağının takibine geçilebilmesi için alacağın usulüne uygun bir şekilde ilgiliye tebliğ edilmesi ve ödeme için bir aylık süre tanınması gerekmektedir. 6183 sayılı Kanun hükmü uyarınca takip işlemlerini yürüten davalı idarenin, Kanunda belirtilen şekilde ödeme zamanının belirlenip belirlenmediği hususunu re'sen inceleyerek, ödeme zamanı belirlenmemiş alacaklar için bir aylık ödeme süresi tanıyarak vade tarihini belirlemesi, akabinde süresi içerisinde ödenmeyen alacaklar için ödeme emri düzenlemesi gerektiği açıktır....

                  UYAP Entegrasyonu