... takip numaralı ödeme emri yönünden dava reddedilmiş, … takip numaralı ödeme emrinin 320,99 TL tutarındaki kısmı ile …, …, … ve … takip numaralı ödeme emirleri ise iptal edilmiştir....
Bu durumda davacı alacaklı icra dairesinin yetkisine yapılan itirazı kabul ettiğinden ve talebi doğrultusunda takip dosyasının yetkili ...İcra müdürlüğüne gönderilerek takip borçlusuna bu icra müdürlüğünce yeniden ödeme emri düzenlenerek borçluya tebliğe çıkarılması gerekir. Halbuki yetkili icra müdürlüğü olan ...14. İcra Müdürlüğü ise yeniden bir ödeme emri tanzim etmeksizin yetkisiz icra Müdürlüğü tarafından tanzim edilen ödeme emrini borçlu vekiline göndermiştir. Yetkili icra müdürlüğünce takip borçlusuna usulüne uygun ödeme emri tebliğ edilmediğinden borçluların yetkili icra müdürlüğünde yapılan takibe usulüne uygun itirazlarından ve takibin durmasından söz edilemeyeceğinden eldeki itirazın iptali davasının görülmesine olanak bulunmamaktadır. Bu sebeple, usulüne uygun yapılmış bir icra takibi bulunmadığından dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine ve davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
İzmir 1.İcra Hukuk Mahkemesi'nin kararı ve karar tarihi dikkate alındığında mahkememizde açılan itirazın iptali davasına konu edilen itiraza dayanak teşkil eden ödeme emrinin dava tarihi itibariyle davalıya tebliğ edilmediği ve dava açılmadan evvel ödeme emrine karşı usulüne uygun bir itiraz bulunmadığından dava tarihi itibariyle itirazın iptali davasının koşullarından olan ödeme emrine karşı yapılmış bir itiraz bulunmadığı, bu hali ile dava tarihi itibariyle itirazın iptali davasında bulunması gereken ödeme emrine karşı yapılmış usulüne uygun bir itiraz mevcut olmadığından itirazın iptali davasının koşullarının dava tarihinde mevcut olmadığı kanaatine varılmış ve belirtilen nedenlerle İİK'nın 67/1.maddesinde yer alan itirazın iptali davası koşulları dava tarihi itibariyle bulunmadığından davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Yükümlü şirket adına düzenlenerek ... tarihinde tebliğ edilen ve dava konusu edilmeyerek kesinleşen ödeme emrine dayanılarak uygulanan haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı Danıştay Dokuzuncu Dairesinin bozma kararına uyarak yeniden yaptığı inceleme sonucunda, kendisine ödeme emri tebliğ edilen ... isimli şahsın şirketi temsile yetkili olmadığı, ödeme emri tebliğinin usulüne uygun şekilde yapılmaması nedeniyle ödeme emrinin kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği ve uygulanan haciz işleminin yasal olmadığı gerekçesiyle kabul ederek haciz işlemini iptal eden mahkeme kararını onayan Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 17.4.1996 gün ve 1996/1462 sayılı kararının; ödeme emri tebliğ edilen ...'nin tebligatı müdür sıfatı ile kabul ettiği, ... ve ... tarihli yoklama fişlerinin de bu şahıs tarafından imzalandığı, ödeme emri tebliğ ve haciz işleminin yasal olduğu ileri sürülerek düzeltilmesi istenmektedir....
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....
Bu bağlamda, borçtan dolayı cebren tahsile geçmeden önce anılan Kanunun 55. maddesi hükmünde öngörülen bilgilerin tümünü içeren bir ödemeye çağrı yazısının “ödeme emri”nin tebliğ edilmesi yasal zorunluluktur. Bir başka ifade ile kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulması kanuna aykırıdır. Somut olayda; dava dışı ......
hususları taşımayan borcun sebebinin belirtilmediği takip talebi ile ödeme emrinin hukuka ve yasaya aykırı olarak düzenlenmiş olduğundan takibin iptaline, takibin iptali taleplerinin kabul görmemesi halinde ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı idare tarafından, dava konusu edilen ödeme emri ile davacının 31.596,16 TL ödemesi talep edilmiş ise de, ödeme emrinin dayanağı ecrimisil alacağı mahkeme kararı ile 52.415,72 TL olarak belirlendiğinden; davalı idare tarafından ödeme emri ile talep edilen miktar, mahkeme kararıyla belirlenen ecrimisil alacağı miktarından daha düşük olduğundan, mezkur ödeme emrinin iptali talebiyle açılan davada, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu işlemin iptali yolunda verilen mahkeme kararının hukuka aykırı olduğu, davalı idarenin temyiz talebinin kabulü ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerektiği düşünülmektedir....
şirket ortaklığından dolayı tahakkuk ettirilen prim borcundan dolayı davacı hakkında 2005/18294, 2006/18769, 2006/18770, 2007/27039 sayılı dosyaları ile takip yapıldığı, ödeme emirlerinin davacıya 17.02.20017 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından; ödeme emirleri kendisinine tebliğ edilmeden önce 22.08.2014 tarihinde dava açıldığı anlaşılmaktadır. 6183 sayılı Kanunun “Ödeme emri” başlıklı 55. maddesinin ilk fıkrasında; kamu alacağını vadesinde ödemeyenlere, yedi gün içinde borçlarını ödemeleri veya mal bildiriminde bulunmaları gereğinin bir ödeme emri ile tebliğ olunacağı; “Ödeme emrine itiraz” başlığını taşıyan 58. maddesinin birinci fıkrasında; kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişinin, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itirazda bulunabileceği belirtilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emri içeriği 2016 yılının Haziran ila Eylül dönemlerine ait katma değer vergisi ile 2011 yılının Haziran ve Temmuz dönemlerine ait özel usulsüzlük cezalarının, usule uygun olarak kesinleşmesi üzerine asıl borçlu şirket adına ödeme emri düzenlenmek suretiyle takibat yapıldığı halde ödenmediği ve yapılan mal varlığı araştırması ile tahsil kabiliyeti bulunmadığı anlaşıldığından, sözü edilen kamu alacaklarının tahsili amacıyla kanuni temsilci olan davacı adına ödeme emri düzenlenebileceği, ödeme emrinin Nisan-Haziran 2016 dönemi geçici vergiye ilişkin kısmının borcum yoktur kapsamında değerlendirmesinin hukuka uygun düşeceği, ödeme emrinin diğer kamu alacaklarına ilişkin kısmı ile ilgili olarak asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emrinin iptali istemiyle açılan dava derdest iken davacı adına ödeme emri düzenlendiği dolayısıyla, ödeme emrinin bu kısmı bakımından asıl borçlu şirket nezdinde kesinleşmemiş borçların tahsili için kanuni...