Aile Mahkemesinin kararı ile çocuk hakkında bakım ve koruma kararı verildiği, talebin bu kararın kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. 2828 Sayılı Yasanın 22.maddesinde, "Korunmaya muhtaç çocukların reşit oluncaya kadar bu kanun hükümlerine göre kurumca kurulan sosyal hizmet kuruluşlarında bakılıp yetiştirilmeleri ve bir meslek sahibi edilmeleri hususundaki gerekli tedbir kararı yetkili ve görevli mahkemece alınır." denilmektedir. 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun çocukların korunmasına, hakların ve esenliklerin güvence altına alınmasına ilişkin usul ve esasların düzenlenmesini amaç eden 1. maddesi ve korunma ihtiyacı olan çocuklar hakkında alınacak tedbirler ile suça sürüklenen çocuklar hakkında uygulanacak güvenlik tedbirlerinin usûl ve esaslarını kapsamına alan 2. maddesi ile koruma ihtiyacı olan çocuklar ile suça sürüklenen çocuklar ayrı ayrı değerlendirilmiş ve aynı kanunun 3/a-1 maddesi ile “korunma ihtiyacı olan çocuk” ve 3/a-2 maddesi ile “suça sürüklenen...
Sayılı kararı ile müvekkil ile müşterek çocuklar arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, taraflar arasında Milas Aile Mahkemesinin 2020/969 E. Sayılı dosyası ile görülen boşanma davasının redle sonuçlandığınp kesinleşip tedbiren oluşturulan şahsi ilişki son bulduğundan beri müvekkilin çocukları ile çocukların üstün menfaaine uygun olarak görüşme sağlanmadığını, TMK.nun 197.maddesinin son fıkrasında" Birlikte Yaşamaya Ara Verilmesi başlıklı 197. Maddesinin son fıkrası "Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır." şeklinde olup Türk Medeni Kanunun 324 maddesinin 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Şahsi İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; şahsi ilişkinin kaldırılmasına ilişkin verilen kararların Yargıtayda duruşmalı inceleneceğine ilişkin Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ :1- Şahsi İlişkinin Düzenlenmesi 2-Şahsi İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.22.09.2021 (Çar.)...
nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre; iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen Dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası TÜİK’in yayınladığı ÜFE oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır. Somut olayda; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında boşanma davasından sonra olağanüstü bir değişiklik olduğu ileri sürülmemiştir....
Tercih edilen bu düzenleme şekli ile yasa hükümlerinin ağırlatıcı ve nitelikli halleri arasında farklı, adaletsiz ve eşitliğe aykırı sonuçlar doğmaması için yasa koyucunun amacına uygun yorumlar yapılması gerekir. CMK 253 maddesiyle uzlaşma hükümleri yetişkinler için farklı, suça sürüklenen çocuklar için farklı düzenlenmiştir. Yetişkinler için şikayete tabi suçlar ve sınırlı sayılı suçlar uzlaşma kapsamına alınmışken, suça sürüklenen çocuklar açısından şikayete tabi suçlar, sınırlı sayılı suçlar ve mağdurun veya suçtan zarar görenin gerçek veya özel hukuk tüzel kişisi olması koşulluyla üst sınırı 3 yılı geçmeyen hapis veya adli para cezasını gerektiren suçlar uzlaşma kapsamına alınmıştır. Yargıtay Ceza Genel Kurulu 22/01/2013 gün ve 2013/17 sayılı kararında bu hususu belirtmiştir....
arasında düzenli devam eden bir ilişkinin kurulmamış olması ve küçüklerin yatılı kalacak kadar baba ile bağ geliştirememiş olması nedeni ile bu aşamada davalı T1 ve ortak çocuklar arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının çocukların yüksek yararına olacağı kanaatine varıldığının belirtildiği, baba ile çocukların şahsi münasebet süreci içinde olmasının çocukların aleyhine bir durum yaratmayacağı, aksine şahsi ilişkinin çocukların bedensel, ruhsal ve sosyal gelişimlerine katkı sunacağı anlaşıldığından davanın kabulüne, halen davalı anne yanında kalan müşterek çocuklar Aren Ülgün ve Arden Ülgün ile davacı baba T1 arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki tesisine" karar verilmiştir....
Mahkemece; davalının mevcut gelir durumu günün ekonomik koşulları dikkate alındığında davacı için daha önce hükmedilen nafakanın yeterli olduğu gerekçe gösterilerek yoksulluk nafakasının 200 TL olarak devamına, müşterek çocuklar için 150 TL iştirak nafakasının 175'er TL'ye çıkartılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı taraf temyiz etmektedir. TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.'' TMK.'nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir. Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir....
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm kurulması İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 12. Aile Mahkemesi SAYISI : 2021/721 E., 2022/944 K. Taraflar arasındaki yoksulluk nafakasının kaldırılması ve iştirak nafakasının azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince yoksulluk nafakasının kaldırılması talebinin reddine, iştirak nafakasının azaltılması talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, iştirak nafakasının azaltılması talebinin ise reddine karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki çocuklar ile davalılar arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması yada kişisel ilişki şeklinin yeniden düzenlenmesi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin düzenlenmesi davasının kısmen kabulü ile çocuklar ile davalılar arasında yatısız olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kararın tarafların vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kabulü ile hükmün kaldırılarak dosyanın eksiklikler tamamlanıp yeniden karar verilmek üzere İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir. Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile, çocuklar ve davalılar arasında " her ayın 3. haftası Cumartesi ve Pazar günleri yatılı olmamak kaydıyla saat 10.00 'dan 17.00'a kadar, dini bayramların 3. günü saat 10.00'dan 17.00 saatleri arasında" kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir....