"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen 16.02.2016 tarihli ek karar davalılar ... ile ...... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Talep eden anne; haklarında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu'nun 5/1-c maddesine göre bakım tedbiri verilen ikiz çocukları 12.05.2008 doğumlu Sultan ve Nazlı ile, aleyhine talepte bulunulan kurumun yatılı kişisel ilişki kurulmasına izin vermediği gerekçesiyle, tedbir kararı verilen ... Aile Mahkemesi'nin 2014/381 esas .2014/589 karar sayılı dosyası üzerinden kişisel ilişki düzenlenmesini talep etmiş, mahkemece 16.02.2016 tarihli ek kararla anne ile çocuklar arasında kişisel ilişki düzenlemesine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile çocuk Mehmet Ege Oyman ile davacı arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünü istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, çocukla kişisel ilişki kurulması istemine ilişkindir. Davacının oğlu ile davalının Konya 3.Aile Mahkemesinin 2018/1700 Esas sayılı dosyası ile boşandıkları, çocuğun velayetinin anneye verildiği, baba ile şahsi ilişki kurulduğu, davacı ile babanın aynı evde ikamet ettikleri anlaşılmaktadır....
İstinaf Sebepleri Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişkinin devamının çocuğun psikolojik ve ruhsal hayatını olumsuz etkileyeceği iddiası tamamen mesnetsiz ve gerçek dışı olduğunu, babanın şu an ceza evinde olmadığını, kısıtlı olmadığını, karıştığı ileri sürülen fiillerin babanın ortak çocuk ile kişisel ilişki kurmasına engel olmadığını, davacı annenin çocuk 6 aylıkken başka ile gittiğini, bütün çabasına rağmen çocukla kararda yazılı olan kişisel ilişkiyi kurma imkanını bulamadığını, yoksa uzun yıllar çocuğu görmekten kaçınmadığını, bir babanın çocuğu ile kişisel ilişki kurmasından mahrum bırakılamayacağını, çocuğun babasını tanıma fırsatı verilerek kişisel ilişki konusunda fikri oluştuktan sonra çocuğun dinlenmesi gerektiğini, kişisel ilişkinin süresinin belki azaltılmasının mümkün olabileceğini ancak kaldırılması için bir sebebin bulunmadığını belirterek davanın kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
Çocukla baba arasında henüz çocuk küçük olduğu için kurulan kişisel ilişki süresi, çocuğun içinde bulunduğu yaş itibariyle babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple mahkemece, çocuk ile baba arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi yapılmasında ve kurulan kişisel ilişki sürelerinde usul ve yasaya aykırılık görülmemiş, mahkemenin bu yöndeki gerekçesi, mahkemece düzenletilen sosyal inceleme raporları, pedagog, psikolog ve adli destek görevlisi uzmanların görüşleri, çocuğun üstün yararı, babalık duygularının tatminine ve babanın kişisel ilişki hakkını yeterince kullanmadığı ya da kötüye kullanacağına ilişkin iddianın ispat edilememiş bulunmasına göre yatılı kişisel ilişki düzenlenmiş olması ve süreleri makul bulunmuş, davalı tarafın bu husustaki istinaf itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir....
İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili hükmün; kişisel ilişkinin yatılı olmasını istedikleri beyanla istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı vekili hükmün; tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, babaanne ve dedenin torun ile şahsi ilişki tesisine ilişkindir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi ebeveynler için bir hak olduğu gibi, çocuk için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Üçüncü kişilerin, koşulları gerçekleştiği takdirde çocukla kişisel ilişki kurma hakkı mevcut ise de; kişisel ilişki süresinin ana ve babaya tanınan genişlikte olması beklenemez....
DAVA Davacı baba dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, boşanma ilâmıyla ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verildiğini, anne refakatinde çocukla görüşmenin mümkün olamadığını belirterek baba ile çocuk arasında daha uzun süreli, yatılı ve anne refakati olmadan kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir. II. CEVAP Davalı anne cevap dilekçesinde; ortak çocuğun yaşının küçük olduğunu, anne sütü aldığını, babanın çocukla kişisel ilişki kurma hakkını kullanmadığını, çocuğun babayı tanımadığını ve annenin olmadığı ortamda babayla görüşmesinin yerinde olmayacağını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı takdirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu veya iddia bulunmamaktadır. Çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişki süresi, babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini tatmasına da yeterli değildir. Bu sebeple çocuk ile baba arasında daha uzun süreli ve yatılı olacak şekilde yeniden kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....
c)Mahkemece, velayeti davalı-karşı davacı anneye bırakılan 2014 doğumlu ortak çocuk ... ile davacı-karşı davalı baba arasında "Her ayın ilk ve üçüncü haftası Pazar günleri sabah saat 10:00'dan aynı gün akşam saat 17:00'ye kadar, dini bayramların ikinci günü sabah saat 10:00'dan aynı gün akşam saat 17:00'ye kadar görüştürülmek suretiyle şahsi ilişki kurulmasına "şeklinde kişisel ilişki düzenlemesi yapılmıştır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Çocukla kişisel ilişki kurulmasına veya kaldırılmasına ilişkin davalar basit yargılama usulüne (HMK.md.316) tabi işlerden olmadığı gibi çekişmesiz yargı işlerinden de değildir....
O halde bu ilke göz önüne alındığında; müşterek çocuklar ile baba arasında her ayın belirli hafta sonları ve daha uzun süreli olarak baba yanında yatıya kalacakları şekilde kişisel ilişki düzenlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir: Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK. md. 438/7)....