DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası-Boşanma-Kişisel İlişki Kurulması Davalı-davacı kadın tarafından açılan “tedbir nafakası” davalı-davacı koca tarafından açılan “karşı boşanma” ve birleşen “tedbiren çocukla kişisel ilişkinin düzenlenmesi” davalarının birlikte yapılan yargılaması sonucunda mahkemece verilen hüküm; davacı-davalı kadın tarafından kocanın karşı boşanma davasının kabulü, yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı ile kişisel ilişki davası nedeniyle yargılama gideri yönünden; davalı-davacı koca tarafından ise, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz isteklerinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti davalı annede olan müşterek çocuk ... 2008 doğumlu olup, ilköğretim çağındadır. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun üstün yararı her zaman dikkate alınmak zorundadır. İlköğretim çağındaki ... Cuma günü saat 18:00'den itibaren baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi onun menfaatine ve üstün yararına uygun değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti davalı annede olan müşterek çocuk ... 2008 doğumlu olup, ilköğretim çağındadır. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun üstün yararı her zaman dikkate alınmak zorundadır. İlköğretim çağındaki Ahmet Berkay'ın Cuma günü saat 18:00'den itibaren baba ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmesi onun menfaatine ve üstün yararına uygun değildir....
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç, çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu bakımdan kişisel ilişki tesis edilirken çocuğun bedeni, fikri ve ruhsal gelişimi esas alınarak, amacı gerçekleştirici bir düzenleme yapılmalıdır. Bu da çocuğun menfaatine aykırı düşmedikçe ve geçerli bir sebep olmadıkça çocukla diğer taraf arasında yatılı olarak kişisel ilişki kurulmasını gerektirir. Bu bakımdan velayeti annede bulunan çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilirken, ayın belirli hafta sonları, yaz tatilleri ile yarıyıl tatilleri ve dini bayramlarda yatılı kalacak şekilde bir düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır....
Mahkemece alınan 12.10.2015 tarihli bilirkişi raporu içeriğinde de müşterek çocuk ile babanın davanın devamı sırasında 30 gün yatılı kişisel ilişki kurduğu ancak çocuğun baba ile uzun süreli yatılı kişisel ilişki kurmak istemediğini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Velayeti anneye bırakılan tarafların müşterek çocuğu 14.07.2009 doğum tarihli ... ile davalı baba arasında mahkemece kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmine elverişli olmadığı gibi, çocuğun da baba sevgi ve şefkatini yaşayacağı yeterlilikten uzaktır....
Hukuk Dairesi'nin 25/04/2022 tarihli 2022/2648 esas sayılı ilamı) "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını Türk Medeni Kanununun 324. maddesinin (1.) fıkrasında gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Tarafların müşterek çocuğu 2002 doğumludur. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davalının, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır....
Hukuk Dairesi'nin 25/04/2022 tarihli 2022/2648 esas sayılı ilamı) "Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını Türk Medeni Kanununun 324. maddesinin (1.) fıkrasında gösterilen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki hakkı kendilerinden alınabilir (TMK m. 324/2). Tarafların müşterek çocuğu 2002 doğumludur. Kendisine kişisel ilişki hakkı tanınan davalının, bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığını kabule yeterli delil mevcut olmadığı gibi, kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzurunun ciddi olarak tehlikede olduğuna ilişkin bir delil de bulunmamaktadır. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır....
Somut olayda davacının dava dilekçesinde müşterek çocuğun velayetinin değiştirilmesini talep ettiği, 01.12.2015 havale tarihli ıslah dilekçesiyle velayet isteğinin reddedilmesi halinde çocukla davacı baba arasındaki kişisel ilişki günlerinin tarafların farklı yerlerde yaşamaya başlamaları sebebiyle yeniden düzenlenmesini belirtilerek işbu talep yönünden ıslah yoluna gittiği anlaşılmaktadır. Şu hale göre, davacının kişisel ilişki yönünden ıslah talebi usul ve yasaya uygundur. Ancak, 01.12.2015 tarihli davacı tarafın ıslah dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmeden ıslah talebinin yasal şartlarını taşımadığından reddine karar verilmiştir....
Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmediğinden koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir.Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı, anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Somut olayda; müşterek çocuk Ömer Alp 13.05.2019 doğumlu olup, 04.11.2019 tarihinde kesinleşen boşanma kararında ortak çocuğun okul çağına gelmeden önceki döneme yönelik olarak baba ile arasında tesis edilen her ayın 2. ve 4....
(HMK m.362/1-ç).Açıklanan sebeple davacı-karşı davalı babanın velayet davasına yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı babanın reddedilen kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; İlk derece mahkemesince davacı babanın, çocukla kurulan kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi “boşanma kararı ile tesis edilen baba ile müşterek çocuk arasındaki kişisel ilişkinin bu aşamada yeterli olduğu” gerekçesiyle reddedilmiş, bu karara karşı davacı baba tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, istinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince davacı babanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir....