saat 10.00-17.00 arasında rapor sunarak” şeklinde kişisel ilişki düzenlenmesine karar verilmiş, taraflarca kişisel ilişki kurulması istinafa getirilmekle ilgili bölge adliye mahkemesince 11.12.2019 tarihli kararıyla ilk derece mahkemesinin kurduğu kişisel ilişkiye ilişkin bent hükümden çıkartılarak yerine “Müşterek çocuk ile anne arasında; her ayın 1. ve 3. haftası cumartesi günü sabah saat 10:00 dan pazar akşamı saat 17:00' ye kadar, dini bayramların 2. günü saat 10.00'dan üçüncü günü saat 17.00'ye kadar yatılı olacak şekilde” kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, bölge adliye mahkemesince verilen karar taraflarca temyiz edilmiştir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 05/12/2022 NUMARASI : 2022/990 Esas - 2022/1038 Karar DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : DAVA :Çocukla Kişisel İlişki Kurulması İSTİNAF KARAR TARİHİ :16/05/2023 İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ :16/05/2023 Tarafların İddia Ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, boşanma kararının kesinleştiğini, müşterek çocuğun velayetinin karşı tarafa verildiğini, müvekkili ile şahsi ilişki kurulmasına karar verildiğini, müvekkili ile çocukların görüşmesinde sıkıntı yaşandığından icra takibine geçildiğini, davalının çocukları belirlenen günde teslim etmediğini, bu hususta icra memurunca 04.09.2022 tarihinde tutanak düzenlendiğini, yapılan görüşmede karşı tarafın çocukları teslim etmeyeceğini beyan ettiğini belirterek İİK’nın 341. Maddesi uyarınca karar verilmesini talep etmiştir....
Bunun da velayeti, hükümle anneye bırakılmış, hükmün üçüncü bendinde, velayet kendisine verilmeyen babanın çocukla kişisel ilişkisi düzenlenmiştir. Hal böyleyken, hüküm sonucunun beşinci maddesinde “velayeti babaya bırakılan çocukla anne arasında kişisel ilişki tesisine” şeklinde karar oluşturulduğu da görülmektedir. Tarafların ikinci bir çocukları olmadığına, var olan tek çocuğun velayeti de anneye bırakıldığına ve hükmün üçüncü bendinde babanın bu çocukla kişisel ilişkisi düzenlendiğine göre, hüküm sonucunun beşinci maddesinde yer alan “ velayeti babaya bırakılan çocukla davalı anne arasında kişisel ilişki kurulmasına” dair düzenleme bir bozma sebebi oluşturmaz. Hükümde bozulması gereken bir yön bulunmamaktadır. Düzelterek onama için, bir bozma sebebinin var olması ve hükmün bozulmasının gerekmesi, ancak bozma sebebi oluşturan bu husus hakkında yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmaması gerekir....
Anne ve babasından veya bunlardan birinden ayrılan çocuğun ana veya babasıyla düzenli kişisel ilişki kurması ve sürdürmesi, çocuk için bir hak olduğu gibi ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında analık veya babalık duygularını tatmini de önemlidir. Somut olayda yapılan yargılama ve toplanan delillerden özellikle davacı-karşı davalı babanın 26.01.2015 tarihinde açtığı ve Yargıtay denetiminden geçerek 18.04.2016 tarihinde kesinleşen kişisel ilişki davasında düzenlenen kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektiren yeni bir iddia iş bu dosyada davalı-karşı davacı anne tarafından ileri sürülmediği gibi çocukla babası arasındaki kişisel ilişkinin kaldırılmasını gerektiren somut bir olgu da ispat edilememiştir. Bu nedenle davalı-karşı davacı annenin davasının reddine karar verilmesi gerekirken davasının kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Mahkemece; tarafların ayrı yaşadıkları, çocuğun fiilen bakımı ve gözetiminin davalı anne tarafından sağlandığı, 2019/629 Esas sayılı dosyada tedbiren velayetin davalı anneye verildiği ve baba ile tedbiren kişisel ilişki kurulduğu, davalı anne tarafından çocuk ile babanın görüşmesine engel olunduğunun dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğu, davada korunması gereken menfaatin çocuğun üstün yararına olduğu, alınan raporda baba ile çocuk arasında kişisel ilişki düzenlemesi yapılmasının uygun olacağının bildirildiği gerekçesi ile davanın kabulüne, müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır....
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. TMK'nın 323. maddesine göre; ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman istenebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kişisel ilişki ve ziynetlerin kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Çocukla ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, düzenli kişisel ilişki elde etme ve sürdürme ana veya baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, çocukla büyükbaba ve anneanne arasında kişisel ilişki kurulması isteğine ilişkin olup her iki davacı adına, vekilleri sıfatıyla Avukat ... tarafından açılmış ve aynı avukat tarafından takip edilmiş karar ve temyiz dilekçesi de; adı geçen avukata tebliğ edilmiştir. Dosya içerisinde adı geçen avukata davacılardan ... tarafından verilen vekaletname yoktur. Bu bakımdan davacılar vekilinden davacılardan ...'na ait vekaletnamesinin istenip dosyaya alınması, vekaletname sunulmadığı takdirde kararın ve temyiz dilekçesinin davacı ...'na tebliğinden sonra gönderilmek üzere dosyanın bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine İADESİNE oybirliğiyle karar verildi. 26.02.2020 (Çrş.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Tedbir Nafakası - Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki "boşanma davası" ile "tedbir nafakası" ve "çocukla kişisel ilişki kurulması" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının ayrı yaşamakta ve nafaka talebinde haklı olduğu gerçekleşmiş bulunmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki "boşanma" ve " çocukla kişisel ilişki kurulması" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından; nafaka ve tazminatların miktarı yönünden, davalı-davacı (koca) tarafından ise; boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00'ar TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak...