Maddi olayda, eşyanın akıbetinin dosya kapsamı bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı dikkate alındığında, 238/1-d hükmünün uygulanması mümkün olmadığından, geçici ithal edilen eşyanın yasal süresi içerisinde yurt dışına çıkarılmaması suretiyle rejim ihlali gerçekleşen olayda, lehe hükmün uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla, kararın onanması gerektiği düşünülmektedir....
Maddi olayda, eşyanın akıbetinin dosya kapsamı bilgi ve belgelerle ortaya konulamadığı dikkate alındığında, 238/1-d hükmünün uygulanması mümkün olmadığından, geçici ithal edilen eşyanın yasal süresi içerisinde yurt dışına çıkarılmaması suretiyle rejim ihlali gerçekleşen olayda, lehe hükmün uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Bu itibarla, kararın onanması gerektiği düşünülmektedir....
Somut olayda; doğru sonuca varılabilmesi için davacının görüştüğü bildirilen Rahman isimli şahsın tanık olarak çağrılıp dinlenmesi ve ayrıca davacının yurt dışına çıktığı ve çalışmaya başladığı ... sürüldüğüne göre bu yön üzerinde duyarlılıkla durularak davacının yurt dışına çıkış için vize işlemi yaptığı ve yurt dışına çıktığı tarihlerin saptanması ve ayrıca davacıya kıdem ve ihbar tazminatı ödemesi yapılıp yapılmadığı saptanması gerekirken sadece inandırıcılığı tespit edilmeyen tanıkların anlatımlarına dayanılarak eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bu husus bozmayı gerektirmiştir SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.09.2012 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Ticaret Bakanlığı'na- İç İşleri Bakanlığı Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’ne,- Yerel Mahkeme tarafından re’sen tespit edilecek diğer ilgili kurumlara müzekkere yazılarak, Davacı adına yurt dışı çalışması için alınan çalışma ve oturum izninde işveren olarak hangi şirketin göründüğünün, Davacının yurt dışında çalışması için izin başvurularının hangi şirket tarafından yapıldığının, Davacı adına yurt dışında çalışması için alınan çalışma izninde işveren olarak hangi şirketin görüldüğünün sorulmasının talep edildiğini, aynı zamanda davacıya süre verilerek, davacının yurt dışında çalışabilmesi için alması gereken çalışma izni ve oturum iznine ilişkin belgeleri/ kartları mahkemeye ibraz etmesine karar verilmesi de talep edildiğini, tüm bu taleplerin Yerel Mahkeme tarafından incelenmemiş, gerekli araştırma yapılmamış ve buna rağmen dava kabul edilmiş olduğunu, Hiçbir şekilde davacının müvekkili şirket çalışanı olduğu anlamına gelmemek kaydı ile, tanıklar davacının yurt dışında nerede çalıştığına...
İş sözleşmesinin feshinde işçinin kullanmadığı yıllık izin sürelerine ait ücretleri de sefer primi eklenmiş ücret üzerinden hesaplanarak ödenmelidir (Yargıtay 7. H.D. 28.03.2013 gün, 2013/1623 E, 2013/ 4798 K.). Tır şoförünün yurt dışında olduğu sırada bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığının yazılı delil veya tanık beyanları ile ispatı mümkündür. Tanık beyanları ile kanıtlanan bu tür çalışmalarda pasaport ve benzeri yurda giriş çıkış kayıtları üzerinden inceleme yapılmalı ve işçinin yurt dışında olduğu süreye rastlayan bayram ve genel tatil günleri için hesaplamaya gidilmelidir (Yargıtay 9. H.D. 11.04.2013 gün, 2011/5273 E, 2013/11883 K.; Yargıtay 9.H.D. 24.01.2013 gün, 2010/39272 E, 2013/2778 K.)....
Yine uyuşmazlığa konu dönemde bozmadan sonra gelen pasaport fotokopisi üzerinden anlaşıldığı kadarıyla davacının en son 18.11.1985 tarihli ülkeye giriş kaydından sonra çıkış yaptığına dair ileriki bir tarihe işaret eden mührün bulunmaması karşısında yurt dışına giriş çıkışına ilişkin kayıtlarında tamamının dosyaya kazandırılması ile fiili çalışmanın ispatına yarayacak delillerin varlığı halinde kabul kararı verilmeli, fiili çalışmanın ispatlanamaması halinde ise davanın reddine karar verilmelidir. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir..." D....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacı dava dilekçesinde özetle; yabancı kimlik ve AM813576 pasaport numaralı 12/11/2019 Kanada doğumlu, Daniel Doruk Bloomfield'ın annesi olduğunu, soy isimlerinin uyuşmaması nedeniyle yurt içi ve yurt dışında sorunlar yaşadıklarını belirterek soy adının oğluyla aynı olması için "Bloomfield" olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır. İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; "Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....
Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 98/A. maddesinde, "Ticari amaçla yük taşımacılığı yapan ve azami ağırlığı 3,5 tonu geçen araçların şoförleri ile ticari amaçla yolcu taşımacılığı yapan ve taşıma kapasitesi şoförü dahil 9 kişiyi geçen araçların şoförlerinin 24 saatlik herhangi bir süre içinde toplam olarak 9 saatten ve devamlı olarak 4,5 saatten fazla araç sürmelerinin yasak olduğu,” belirlenmiştir. Davacının hem yurt dışı hem de yurt dışı tır şoförü olarak çalıştığı sabit olup, yurt dışında geçen süreler bakımından fazla çalışma alacağının reddi isabetlidir. Dosya içerisinde davacının kullandığı araca ait takograf kayıtları bulunmamaktadır. Dosya kapsamına göre davacının çalışma saatlerinin tanık anlatımları ve karayolları trafik mevzuatına göre belirlenmesi gereklidir....
Buna göre yurt içi çalışmasında tanık beyanlarının dikkate alınması yerindedir. Ancak yurt dışına gidiş ve dönüşler kayda tabi olup, Emniyet Müdürlüğünden davacının yurt dışına gidiş dönüş kayıtları temin edilerek yurt dışı sefer sayısının belirlenmesi gerekirken bu kısım için de tanık beyanlarına göre belirleme yapılması hatalıdır. 3- Davacı taraf dava dilekçesinde yurt içi seferlerinde km başına 10 kuruş ödendiğini açıklamış olup bu bağlayıcı beyan karşısında yurt içi seferlerinde tanık anlatımlarına göre km başına 20 kuruşun dikkate alınması talep aşımı olup, isabetsizdir. 4- Mahkemece yeniden hüküm kurulurken davalı lehine oluşan usuli kazanılmış haklar da korunmalıdır. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davalı yararına takdir edilen 2.540.00 TL. duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 21/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Suçun oluşması için, bu maksadın varlığı gerekli ve yeterlidir; ancak menfaatin elde edilmiş olması gerekmez. Bu unsur, suçu örneğin terör maksadıyla bazı kişileri ülkeye sokmak fiillerinden ayırmak olanağını vermektedir. Kaldı ki, bu suçta asıl mağdurlar, çaresizlik ve yoksullukları nedeniyle kendilerine bir ekmek kapısı açmak için çırpınan insanlardır..." açıklamalarına yer verilmiştir. Bu suç ile korunmak istenen hukuki yarar karma nitelik göstermektedir. Bir yandan göçmenlerin mal varlığı ve vücut bütünlüğü gibi kişilere ait menfaatler, diğer yandan ise kamu düzeni, güvenlik ve ekonomi gibi ulusal ve uluslararası topluma ait menfaatler korunmaktadır. Madde gerekçesinde de açıkça vurgulandığı üzere seçimlik hareketli bir suç olarak düzenlenen göçmen kaçakçılığı suçunda "Türk vatandaşı veya yabancının yasal olmayan yollardan yurt dışına çıkmasına imkân sağlama" hareketi bakımından netice, ülke karasuları, hava sahası veya kara sınırlarının dışına çıkılmasıyla gerçekleşmektedir....