Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının 20/05/2014 tarihinde yaş hariç emekliliğe hak kazandığı için, iş akdini yıllık izinlerini kullandıktan sonra, 01.09.2014 tarihinde feshedileceğini işverene bildirdiğini, müvekkilinin hemen bir gün sonra, 21/05/2014 tarihinden yurt dışına çıktığını, davacının kıdem ve diğer işçilik alacaklarını kaybetmeyi göze alarak yıllık izin kullanması ve yurt dışına çıkmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, toplanan delillerden davacının fesih tarihinde gerek yurt içinde, gerek yurt dışında başka bir işyerinde çalıştığı tespit edilememiş olup, davalı işverenin dosya kapsamında toplanan deliller ile iddiasını kanıtlayamadığından davacıya yemin teklifinde bulunduğunu, davacının 23/03/2016 tarihili duruşmada fesih tarihinde başka bir işyerinde çalışmadığına dair yemin ettiğini, yemin delilinin HMK' da kesin delil niteliğine haiz olduğunu, davalı işverenin fesih nedeni olarak ileri sürdüğü nedeni kanıtlayamadığını bu nedenle müvekkilinin iş...
Çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitim için zorunluluk varsa hakim veliye çocuğun mallarına başvurma yetkisi tanıyabilir (TMK.md.356). Olayda, baba, ergin çocuğu üzerindeki velayet hakkına istinaden, bu çocuğun ihtiyaçlarında kullanılmak üzere, parasını çocuğun malvarlığından değil, kendi öz malvarlığından karşılamak suretiyle çocuk adına araç alımı için izin talebinde bulunmuştur. Alınmasına ihtiyaç duyulan araç, velinin kendi malvarlığından karşılanmak suretiyle alınacağına göre, bu halde izne ihtiyaç bulunmamaktadır. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 74. maddesi gereğince kanuni temsilci olan velinin bu aracın kullanımından dolayı ileride doğabilecek hukuki ve cezai sorumlulukları kabul ettiğine dair noterden tanzim ve tasdik edilmiş taahhütname verme zorunluluğu karşısında velinin kısıtlı adına araç alımı için hakimden izin talebinde bulunmakta hukuki yarar ve kanuni gereklilik yoktur....
Çocuğun bakımı, yetiştirilmesi ve eğitim için zorunluluk varsa hakim veliye çocuğun mallarına başvurma yetkisi tanıyabilir (TMK.md.356). Olayda, baba, ergin çocuğu üzerindeki velayet hakkına istinaden, bu çocuğun ihtiyaçlarında kullanılmak üzere, parasını çocuğun malvarlığından değil, kendi öz malvarlığından karşılamak suretiyle çocuk adına araç alımı için izin talebinde bulunmuştur. Alınmasına ihtiyaç duyulan araç, velinin kendi malvarlığından karşılanmak suretiyle alınacağına göre, bu halde izne ihtiyaç bulunmamaktadır. Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 74. maddesi gereğince kanuni temsilci olan velinin bu aracın kullanımından dolayı ileride doğabilecek hukuki ve cezai sorumlulukları kabul ettiğine dair noterden tanzim ve tasdik edilmiş taahhütname verme zorunluluğu karşısında velinin kısıtlı adına araç alımı için hakimden izin talebinde bulunmakta hukuki yarar ve kanuni gereklilik yoktur. Verilen karar açıklanan sebeple sonucu bakımından doğru olduğundan onanması gerekmiştir....
TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır". Aynı Yasanın 328/1.maddesine göre de; "Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile anne ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de gözönünde bulundurulur" (TMK. 330/1). İştirak nafakasının; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşullarındaki paranın alım gücü ile genel ihtiyaçlarına uygun olarak ana babanın mali durumları da gözetilmek suretiyle takdiri gerekir....
Bu durumda, kamp organizasyonunun Bursa Büyükşehir Belediyesince yapıldığı ve kamp alanında belediye görevlilerinin bulunması nedeniyle davalı Büyükşehir Belediyesi'nin olayın meydana gelmesinde sorumluluğu bulunduğu açık ise de; öğrenci velilerinin kampın düzenlenmesinde ve güvenilirliğinde okul yönetiminin onayının bulunduğu, kamp sırasında çocuklarının okul öğretmenlerinin gözetiminde ve sorumluluklarında olacağı düşüncesiyle ve okul yönetimine duydukları güvenle çocuklarının bahse konu kampa katılmasına izin verdikleri; diğer bir anlatımla, okul yönetiminin davranışlarıyla kampa katılımı teşvik ettiği ve öğrenci velilerine güven telkin ettiği anlaşıldığından, davalı Milli Eğitim Bakanlığı'nın zararın gerçekleşmesinde müştereken sorumluluğunun bulunduğu kanaatiyle, davalı Milli Eğitim Bakanlığı'nın olayda hizmet kusurunun bulunmadığına ilişkin yukarıda yer verilen çoğunluk görüşüne bu kısım yönünden katılmıyorum....
Yasa koyucu yabancı uyruklu öğrencilere Türkiyede eğitim almasına imkan tanırken Türk vatandaşı olduğu için yurtdışında eğitim gören bir öğrencinin de bu haktan faydalanmasını isteyerek aslında yabancı uyruklu öğrenciye tanıdığı (yurtdışında eğitim görmesi sebebiyle) sınavsız eğitim hakkını, yurtdışında yaşayan ve yurtdışında ortaöğretimi tamamlayan Türk vatandaşına ya da çifte vatandaşlığı olanlara da sağlayarak bunlar arasında bir eşitlik; fırsat eşitliği yaratmak istemiştir. 2547 sayılı Kanun'un 45. maddesinde yapılan düzenleme ile Türkiye'de yaşayarak Türkiye Cumhuriyeti'nin ortaöğretim kurumlarında eğitim görmesi neticesinde lise diploması almış bir öğrenci açısından uluslararası öğrenci statüsü verilmesi gibi bir hak tanınmamıştır....
-K A R A R- Davacı vekili; davalının ... ilçesi Kiremithane Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi okul müdürü olarak görev yaptığı dönemde ... Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığınca kabul edilen ... ... Öğrenme Programı ... Da ... Hareketlilik Projesi kapsamında idareci, öğretmen ve öğrencilerin ... Cumhuriyeti'nde gerçekleştirilecek proje faaliyetlerine eğitim amaçlı katılmak üzere yurt dışına gidebilmeleri için girişimde bulunduğunu, ... ... Öğrenme Programı ... Da ... Hareketlilik Projesi Hibe sözleşmesini davalının imzaladığını, ancak usulsüzlükler olduğu gerekçesiyle ... Birliği Bakanlığı ... Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı’nca yapılan ödemelerin okul idaresinden iadesinin istenildiğini, ödeme yapılmaması üzerine ...aleyhine ... 10....
in bilgisi dahilinde Rusya'daki bu mobilya fabrikasının kurulumunda çalışmak üzere Türkiye'den işçi temini yoluna gittiği ve 15 müştekinin Rusya'ya götürülmeleri, orada çalıştırılmaları hususunda katılan ...'in bilgisi dışında onlarla anlaştığı, müştekilerin yurt dışına intikalleri hususunda faaliyetlere başladığı, öncelikle Rusya'daki... firmasına ait mobilya kurulum işinde görev yapabilmelerini sağlamak için gerekli olan, onların işlerinin ehli olduğunu doğrulayan belge temini yoluna gittiği, bu amaçla müştekilerin otomatik ve yarı otomatik ahşap işleme makinesi kursu aldıklarına dair kayıtlı tarihsiz 15 adet kurs ve eğitim sertifikası belgelerini tanzim ettiği, her bir sertifikanın altına sahte olarak yaptırdığı "... Grup" kaşesini basarak üzerine şirket yetkilisi olmadığı halde şirketi temsilen imzaladığı, aynı şekilde bu müştekilerin 2002-2009 yılları arasında ....Turz. San. Tic. A.Ş.'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, eğitim ve öğretim giderinden kaynaklanan 77.976,37 Amerikan Dolarının sarf tarihinden itibaren faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın konusuz kalması nedeniyle hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, 2547 sayılı Yasanın 33. maddesi uyarınca yüksek lisans ve doktora eğitimi için yurt dışına gönderilen, ancak etiminde başarılı olamayan yükümlü hakkında, adına yapılan eğitim ve öğretim masraflarının faiziyle beraber tahsiline ilişkin olup, mahkemece yargılama aşamasında yürürlüğe giren 5535 sayılı Bazı Kamu Alacaklarının Tahsili ve Terkinine İlişkin Yasa gereğince konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, tetkik hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, davalının ... tarafından eğitim yapmak üzere yurt dışına gönderilmesi ve mecburi hizmetini yapması için Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu'nda çalışması için muvafakati bulunmamasına göre ve Yargıtay 15....