Dosya kapsamına göre, tarafların 19.02.2015 tarihinde kesinleşen ilam ile boşandıkları, 24.11.2012 doğumlu Yaman Güler isimli müşterek çocuğun velayetinin annede olduğu, bu haliyle dava tarihi itibariyle çocuğun ikametgahının Antalya olduğu yine davacının ikametgah adresinin dava dilekçesi, vekaletnamedeki adresi ve sistemde kayıtlı yerleşim yeri adresinin yine Uyap sisteminde yapılan kontrolde mernis adresinin Ümraniye/İstanbul olduğu bellidir. Dava “velayetin değiştirilmesi" isteğine ilişkin olup, çekişmesiz yargıya dahildir (HMK m. 382/2- b- 13- 15). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesi yetkilidir (HMK m.384). Bu kurala göre, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde dava açabilir. Dava, davacının oturduğu yerde açılmıştır, dava tarihi itibariyle davacının ikamet adresinin farklı bir adres olduğu iddiası da yoktur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Müşterek çocuğun doğumla birlikte velayetinin annede olduğu ve birlikte yaşadıkları, baba ile düzenli bir iletişimleri olmadığı, çocuğun anne ile yaşamak istediğini beyan etmesi ile açılan davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davanın kabulü yerine reddini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava, velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir. Velayetin değiştirilmesi davasında; dosya içinde alınan sosyal inceleme raporları, annenin velayet görevinin gereklerini ihmal ve istismar ettiğinin, kişisel ilişkiye engel olduğunun ispatlanamaması, çocuğun anne ile kalmak istemesi nazara alınarak velayetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmış olup, davacının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde şahsi ilişkinin artırılarak yeniden düzenlenmesi isteminden ibarettir. İlk derece mahkemesince velayetin değiştirilmesi talebi reddedilmiş, şahsi ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası kabul edilerek şahsi ilişki yeniden düzenlenmiştir. Velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı istinaf olmaksızın kesinleşmiştir. Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerden tarafların Aksaray 2. Aile Mahkemesinin 2017/800 E. 2017/1029 K....
İlgili duruşmadaki beyanında; ismi değiştirilmek istenilen çocuğun müşterek çocukları olduğunu, zaten boşanma davasında çocuğun ismine ilişkin kavgaların belirtildiğini, o zaman çocuğun adına Ahmet Alparslan diye karar verdiklerini, çocuğu görmeye gittiğinde davacının babasının çocuğun adını, kendisinin koyduğunu söylediğini, buna tepki gösterdiğini, gerekli yerlere müracaat edip kimliğini çıkardığını, çocuğa Ahmet denildiği zaman tepki verdiğini, çocuğun isminin değiştirilmesine muvafakatının olmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. Kayseri 4. Asliye Hukuk Mahkemesi 28/1/2017 tarih ve 2017/342 esas ve 2017/465 karar sayılı kararı ile çocuğa konulacak isim konusunda eşlerin uyuşmazlığa düştüğü, sorunun TMK'nın 195.maddesine göre çözümü gerektiği ve bu nedenle aile mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile davanın HMK'nın 114/1- c, 115/2 maddeleri gereğince göreve yönelik dava şartı nedeniyle usulden reddine karar vermiştir....
Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır. Çocuğun bu konulardaki üstün yararını belirlerken; çocuk yetişkin biri olmuş olsaydı, kendisini ilgilendiren bir olayda, kendi yararı için ne gibi bir karar verebilecekti ise, çocuk için karar verme makamındaki kişinin de aynı yönde karar vermesi gerekir. Yani çocukla ilgili karar verilirken, çocuğun farazi düşüncesi esas alınacaktır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, velayetin değiştirilmesi talebine ilişkindir. Davacı baba boşanma kararı ile birlikte velayeti anneye bırakılan ortak çocuk Ayşe Gül'ün velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesini talep etmiş, İlk Derece Mahkemesince; velayetin değiştirilmesini gerektirir bir durum olmadığı gerekçesiyle velayetin değiştirilmesi talebinin reddi kararı verilmiş, hüküm davacı baba tarafından istinaf edilmiştir. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde, çocuğun yararına üstünlük tanınması gereklidir. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Tomarza Asliye Hukuk Mahkemesinin 2018/56- 102 Esas Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuk Fatma Nur'un velayetinin 1 yaşında olması nedeniyle öncelikle velayetin annesine verildiğini, bozma sonrası çocuğun yaşı baz alınarak velayetin davalıya verildiğini, müşterek çocuğun 2014 yılı Haziran ayında Konya'da doğduğunu, sonrasında ereğli'ye getirildiğini, boşanma davasının 2014 yılı Aralık ayında açıldığını, o tarihten beri müşterek çocuğun hiç Ereğli dışına çıkmadığını, davalının, davacı ve müşterek çocuk için hükmolunan nafakayı ödemediğini, çocuğu önemsemediğini, en son 2016 yılında polis merkezinde gördüğünü, müşterek çocuğun da davalı ile görüşmek istemediğini, çocuğun bakımının annesi tarafından yapıldığını, müşterek çocuğun menfaati de dikkate alınarak müşterek çocuğun velayetinin davacıya verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı...
Davacı tanıkları da çocuğun tüm ihtiyaçlarıyla babanın ilgilendiğini beyan etmişlerdir. Toplanan delillerden; velayetin değiştirilmesi koşullarının oluştuğu anlaşılmaktadır. O halde; çocuğun beyanı ve uzman raporu dikkate alınarak davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde velayetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 10.02.2016 (Çrş)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından; küçük ...'un velayetinin değiştirilmesi talebinin reddi ile iştirak nafakasının kaldırılması tarihi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacının küçük ...'un velayetinin değiştirilmesine yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma davası sonucunda velayeti anneye bırakılan Küçük ... için takdir edilen iştirak nafakası, babanın açtığı velayet davası sırasında ve öncesinde çocuğun babada kalması nedeniyle dava tarihinden itibaren kaldırılması gerekir....
Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir....