"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuğun haymatlos olduğu ve dosya içerisinde kesin doğum tarihini gösteren bir belge bulunmadığı, annesinin hazırlık aşamasında alınan beyanında suça sürüklenen çocuğun 1991 yılının aralık ayında doğduğunu belirttiği, suça sürüklenen çocuğun da savcılık ifadesinde yılbaşında 15 yaşını bitireceğini beyan ettiği dikkate alındığında, suça sürüklenen çocuğun lehine yorum yapılarak suç tarihinde TCK’nın 31/2 maddesi kapsamında olduğu kabulüyle yapılan incelemede; Suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuğun hırsızlık suçundan eylemine uyan TCK’nın 142/2-b, 31/2. maddelerinde öngörülen cezanın üst sınırına göre TCK'nın 66/1-e, 66/2 ve 67/4. maddeleri uyarınca hesaplanan 10 yıl 15 aylık zamanaşımı süresinin(hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın kesinleştiği tarih olan 14/07/2011 ile, denetim süresi içerisinde kasten...
Velayetinin düzenlenmesi istenen müşterek çocuk ... ilçe merkezinde annesinin evine yakın bulunan bir okulda eğitimine devam etmekte, babasının yaşadığı köyden servisle okula gidip gelmektedir. Mahkemece aldırılan 23.06.2014 tarihli ek raporda da, çocuğun uzun süredir anne ile yaşamaya özlem duyduğu, velayet konusunda karar verilirken, küçüğün anne yanında kalma isteğinin dikkate alınması gerektiği belirtilmiştir. Tüm bu hususlar birlikte değerlendirilerek, davacının davasının kabulü ile müşterek çocuğun velayetinin davacı anneye bırakılması gerekirken davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.06.2015(Pzt.)...
çocuğun anne yanında kalmasının çocuğun bedeni, fikri ve ahlaki gelişmesine engel olacağı yönünde dosyada ciddi ve inandırıcı delillerin bulunmadığı anlaşılmakla bu hali ile davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığına ilişkin herhangi bir olgunun ispatlanamaması, çocuğun alıştığı ortam ve çevreden ayrılmasının gelişimini olumsuz yönde etkileyeceği de gözetilerek" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde; ... ve ... kızı 1938 doğumlu .... ile aralarında bir evlenme akti olmaksızın fiilen karı koca gibi beraber yaşadıkları dönemde bir çocuklarının olduğunu, 23.07.1968 doğumlu bu çocuğun "..." olarak nüfusa tescil edildiğini, daha sonra ... ile 1977 tarihinde resmen evlendiklerini, evlenmelerinden sonra aynı çocuğu "...." ismiyle 29.09.1977 tarihinde 15.03.1970 doğumlu olarak nüfusa kaydettirdiğini, eşi ....'nin bekarlık hanesindeki 1968 doğumlu ... kaydının mükerrer olduğunu ileri sürerek mükerrer kaydın iptaline karar verilmesini istemiş; mahkemece; "... isimli şahsın, hastane kayıtlarına dayalı olarak annesinin kızlık hanesine kaydedildiği, bu kaydın yasaya uygun ve gerçeği yansıttığı, gerçeğe uygun ve doğru kaydın iptalinin mümkün olmayacağı" gerekçesiyle istek reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir....
TMK'nun 182/2 maddesine göre velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı İlk derece mahkemesince verilip re'sen de temyize tâbi hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdur ..'...
Aile Mahkemesi ve Gevaş Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, evlilik dışı doğan ve annesinin yaşı küçük olan çocuğa vasi atanması istemine ilişkindir. Büyükçekmece 2. Aile Mahkemesince, küçüğün ve annesinin nüfus kayıt örneğine göre yerleşim yerinin "Gevaş/VAN" olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Gevaş Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, yapılan kolluk araştırmasına göre küçüğün annesi ile birlikte “P.Mahallesi, Birlik Caddesi, 1276. Sokak No:9 Esenyurt/İSTANBUL” adresinde ikamet etiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. TMK'nın 337/2. maddesinde "ananın, küçük, kısıtlı veya ölmüş ya da velayetin kendisinden alınmış olması durumunda hakimin çocuğun menfaatine göre vasi atayacağı veya velayeti babaya tevdii edeceği" öngörülmüştür....
Aile Mahkemesinin 07.07.2008 tarih, 2008/141 esas ve 2008/764 karar sayılı ilamında hükmedilen nafaka alacağına dayalı olarak icra takibine başlandığını ancak takibe konu borcun müvekkili tarafından ödendiğini, herhangi bir borcunun bulunmadığını, takibe konu edilen 01.10.2008- 11.05.2010, 01.09.2012- 01.01.2013, 01.05.2013- 01.07.2013 ve 01.03.2019- 01.05.2020 dönemlerinde müvekkilin davalı tarafa herhangi bir nafaka borcunun doğması söz konusu olmayacağını, iştirak nafakasına hükmedilen müşterek çocuğun 11.05.2010- 01.07.2020 tarihleri arasında müvekkilinin yanında yaşamını sürdürdüğünü ve tüm masraflarının müvekkili tarafından karşılandığını, bu dönem içinde davalının müşterek çocuğun masraflarına iştirak etmesi gerektiğini, müşterek çocuğun annesinin yanına taşındığı 01.07.2020 tarihinden itibaren olan nafaka alacaklarının icra dosyasına ödendiğini diğer taraftan hükmedilen iştirak nafakası 200 TL olmasına rağmen 01/03/2019 tarihinden sonraki dönemlere ait iştirak nafakasının 300 TL...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamı, Sinan Korkmaz’ın uyuşturucu bağımlısı olması ve müşterek çocuğu annesinin kucağındayken annesini silahla vurup öldürmesi, annesinin ölümümden sonra çocuğun anne annesi dışında kimsenin yanına gitmek istememesi, alınan bilirkişi raporu göz önüne alındığında, bilirkişi raporunun anne, baba ve diğer akrabalarla normal ilişkisinin olması düzenlenerek tanzim edilmesine rağmen, küçüğün annesinin kucağında iken babası tarafından annesinin silahla vurularak öldürülmesinin göz ardı edildiği, bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, yerel mahkemenin hukuka aykırı olarak itirazlarının reddine karar verdiğini, çocuğun tanımadığı insanlarla görüştürülmesi için mahkeme tarafından mecburiyet yüklenmesinin anlamanın mümkün olmadığını, tüm bu yaşananlara rağmen müvekkiller ve davacıları aynı ortamda bulunmaya zorlamanın kişi haklarına...
Ana ve babanın yararları; boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde gözönünde tutulur. Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri idrak çağındaki çocukların kendilerini ilgilendiren konularda görüşünün alınması ve görüşlerine gereken önemin verilmesini öngörmektedir. Tarafların müşterek çocuğu Ertuğrul 25/12/2020 doğumludur. Müşterek çocuğun yaşı itibariyle anne bakım ve şefkatine ihtiyacı vardır. Tarafların ve yakınlarının çocuğa yönelik ihmal, istismar ve kötü bir muamelelerine rastlanmamıştır. Alınan sosyal inceleme raporları gözetildiğinde çocuğun velayetinin anneye verilmesi çocuğun menfaatinedir. Tarafların müşterek çocuğunun velayetinin davacı anneye verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....