Ancak; Suça sürüklenen çocuğun aşamalardaki ifadelerinde suça konu elektrikli bisikletin çalıntı olduğunu anlayan annesinin jandarmaya haber verdiğini söylediği, 27.08.2014 tarihli kolluk tarafından düzenlenen tutanakta ise suça sürüklenen çocuğun ihbarı üzerine suça konu elektrikli bisikletin polis ekipleri tarafından teslim alındığının belirtilmesi karşısında, öncelikle suça sürüklenen çocuk ...’in annesi bu hususta dinlenerek kolluğa ilk haber verenin kendisi olup olmadığının sorulması, kolluk birimlerini suçtan haberdar edenin suça sürüklenen çocuğun annesi veya kendisi olduğunun tespiti halinde ise elektrikli bisiklette meydana gelen zararın suça sürüklenen çocuk tarafından giderilmemesi nedeniyle iadenin kısmi olması karşısında, katılandan suça sürüklenen çocuk hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası olup olmadığı sorularak sonucuna göre suça sürüklenen çocuk hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/1-4. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturmayla...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun, olay tarihinde mahalleden tanıdığı olan mağduru dışarıda gördüğü, annesinin kendisini evden kovduğunu bir arkadaşına ulaşması gerektiğini söyleyerek cep telefonunu istediği, cep telefonunu alan suça sürüklenen çocuk ile mağdurun birlikte yürüdükleri, daha sonra suça sürüklenen çocuğun, mağduru belirttiği adreste Hasan isminde birine ulaşması için gönderdiği, mağdurun uzaklaşmasını fırsat bilen suça sürüklenen çocuğun telefon ile uzaklaşması şeklinde gerçekleşen eylemine uyan TCK’nun 141/1, 31/3. maddesinde tanımlanan suçun gerektirdiği cezanın üst sınırına göre, aynı Yasa'nın 66/1-e ve 66/2. maddelerinde öngörülen 5 yıl 4 aylık asli zamanaşımı süresinin, 25/02/2016 olan karar tarihinden, incelemenin yapıldığı tarihe kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çoçuk müdafinin temyiz nedenleri bu bakımdan yerinde...
8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nun 326/son maddesi uyarınca suça sürüklenen çocuğun kazanılmış haklarının gözetilmesine, 18.01.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sözü edilen Tüzüğe göre, 4. maddedeki hallerde çocuğun malvarlığıyla ilgili bildirimde bulunmakla yükümlü olan, çocuk üzerinde velayet hakkına sahip olana aittir. Çocuğun babasının 10.10.2014 tarihinde öldüğü, annesinin ise, ölenin eşi Ayşe olmayıp, ....olduğu görülmektedir. Şu halde çocuğun malvarlığıyla ilgili bildirimde bulunma yükümlülüğü anne Perihan'a aittir. Perihan'a bildirimde bulunulması gerekirken, çocukla ilgisi bulunmayan Ayşe'ye bildirimde bulunulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 15.04.2015(Çarş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜM : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet, diğer atılı suçtan beraat İlk derece mahkemesince bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle, 02.12.2016 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemelerde gözetilip dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mağdure vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Mağdure ile annesinin kovuşturma evresinde alınan beyanlarında şikayetçi olmadıkları ve davaya katılmak istemediklerini belirttikleri anlaşıldığından, hükümleri temyize hakkı bulunmayan mağdure vekilinin temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, Suça sürüklenen çocuk müdafiin çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince; Mahkemece atılı suçtan hüküm kurulurken önce...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık hakkında çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 5237 sayılı TCK'nın 234/3. maddesinde düzenlenen çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçunda on sekiz yaşını bitirmeyen çocuğun annesi ile babasının çocuk üzerinde sahip oldukları, velayet haklarının koruma altına alınması nedeniyle atılı suçun mağdurunun, mahkemece velayet hakkı kendisine verilen çocuk ...'nin annesinin olduğu, katılan ...'in çocuk ...'...
Ben seninle evleneceğim." diyerek alnından öptüğünü, o esnada suça sürüklenen çocuğun annesinin evde olmadığını, sonrasında suça sürüklenen çocuğun, kendisini evine bıraktığını, ailesinden korktuğu için bu olayı söyleyemediğini ve suça sürüklenen çocukla ilişkilerine devam ettiklerini, birkaç kez kendi isteğiyle yine suça sürüklenen çocuğun evinde onunla cinsel birliktelik yaşadığını ancak cinsel ilişkiyi istemediği zamanlarda suça sürüklenen çocuğun olayı ailesine anlatmakla tehdit ettiğini ve bu şekilde mecburen suça sürüklenen çocukla cinsel ilişkiye girdiğini, bu ilişkilerinin yaklaşık 2,5 ay sürdüğünü, 2007 yılı Ocak ayında suça sürüklenen çocuğun, kendisinden ayrıldığını, istinabe olunan Mahkemede alınan beyanında ise; Kolluk beyanından farklı olarak evde suça sürüklenen çocuk ve annesiyle birlikte sohbet ettiklerini, hâlsizliğinin devam ettiğini, o esnada sırada suça sürüklenen çocuğun annesinin sigara almak için markete gitmek üzere evden ayrıldığını, daha da kötüleştiğini ve vücudunun...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun 03/09/2020 tarihli dilekçesinde temyiz başvurusu ile birlikte eski hale getirme isteminde de bulunduğunun anlaşılmasına, eski hale getirme isteği hakkındaki karar verme yetkisinin, 5271 sayılı CMK'nın 42/1. maddesi uyarınca Yargıtay'ın ilgili dairesine ait olmasına göre, mahkemenin 08/09/2020 tarihli, 2014/89 Esas, 2014/451 Karar sayılı ek kararının kaldırılmasına karar verilerek yapılan incelemede; Yokluğunda verilen kararın, suça sürüklenen çocuğun kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde bildirdiği adres ile aynı olan MERNİS adresine MERNİS şerhiyle tebliğe çıkarıldığı ve suça sürüklenen çocuğun annesinin imzasına 21/01/2015 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ işleminin doğrudan MERNİS şerhiyle yapılması usule aykırı ise de; dosya kapsamından, kararın kesinleştirilip infaz işlemlerine...
‘in cezaevinde bulunduğu, ... ... isimli bir çocuğun olduğu ancak şu anda Ankara'da ikamet ettiği, gerçek annesinin ... olmadığı, yine aynı tutanakta ... isimli şahısların telefon numaralarının bildirildiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından; öncelikle tutanakta ismi ve telefon numaraları bildirilen bu kişilerin açık kimlik bilgileri ve adreslerinin tespiti ile duruşmaya celp edilmeleri ve tanık sıfatıyla dinlenmeleri, yeniden usulünce kolluk araştırması yaptırılarak beyanlarda belirtildiği şekilde mevcut bir çocuğun bulunup bulunmadığının tespit edilmesi, yapılan araştırma neticesinde gerçek annesi, sanık olmayan mevcut bir çocuğun nüfusa tescil ettirildiğinin anlaşılması halinde sanığın eyleminin TCK'nin 231/1. maddesinde düzenlenen çocuğun soybağını değiştirme suçunu; gerçekte böyle bir çocuğun var olmadığının anlaşılması halinde ise TCK'nin 204/1. maddesinde düzenlenen resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden...
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacının annesi ile 2008 yılında anlaşmalı olarak boşandıklarını, o dönemde davacının velayetinin annesine verildiğini, 2015 yılında yeniden evlendiğini, 2016 yılından itibaren davacının da gelip kendileri ile yaşadığını, Yiğit Ahmet adında bir çocuğu olduğunu, eşi ve çocukları ile birlikte yaşadıklarını, eşinin de davacıyı öz çocuğundan ayırmadığını, davacının birlikte yaşadıkları dönemde 15 günde bir hafta sonları ve tatillerde annesinin yanında kaldıklarını, annesinin yanında döndükten sonra kendisine ve eşine karşı tavırlarının değiştiğini, ancak annesinin yönlendirdiği için kendisinin sessiz kaldığını, en son annesinin yanından döndüğünde oyuncu olmak istediğini söylediğini, okul ve yürütmesinin güç olduğunu belirterek okulu bitirdikten sonra isterse üniversitede oyunculuk bölümünü seçeceğini belirttiğini, ancak davacının okula gitmek istemediğini söylemesine, kendisinin karşı çıktığını, bunun üzerine "sen bana karışamazsın " diye bağırınca misafirlerin...