a bıçakla vurarak sol el baş parmakta 4 cm'lik kesi, sol göğüste hemopnömotoraks ve minimal sol hemopnömoperikardiuma neden olcak ve yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaraladığı anlaşılan olayda, 1- Darbe sayısı, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, engel bir durum bulunmamasına rağmen suça sürüklenen çocuğun, eylemine kendiliğinden son vermesi nazara alındığında, suça sürüklenen çocuğun eylemiyle ortaya çıkan kastının yaralamaya yönelik olduğunun anlaşılması karşısında, kasten yaralama suçundan temel cezanın neticeye etkili olacak şekilde üst sınıra yakın şekilde tayini suretiyle hüküm kurulması yerine yazılı şekilde suçun nitelendirilmesinde yanılgıya düşülerek kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması, 2- TCK'nun 29. maddesinin uygulanması sırasında, mağdur ...'...
Çocuğun üstün yararı gereği, velayetin anneye verilmesi halinde, anne hiçbir gerekçe göstermeden, sırf velayetin kendisinde olduğunu ileri sürerek çocuğa kendi kızlık soyadının verilmesini isteyemez. Anne tarafından çocuğun soyadının değiştirilmesi davası açıldığında, çocuğun üstün yararına bakılır. Eğer çocuğun üstün yararı varsa annenin kızlık soyadı çocuğa verilebilir. Üstün yarar yoksa davanın reddine karar verilmelidir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2005 yılında evlendiklerini, 2011 yılında boşandıklarını, müşterek çocuk Melek'in velayetinin davalıya verildiğini, ancak çocuğun annesi ile birlikte kalmadığını, anneannesi ile kaldığını, davalının resmi nikahlı olmasına rağmen başka bir erkekle beraber yaşadığını, müşterek çocuk ve üvey kardeşleri arasında ayrım yaptığını, müvekkilinin çocuğu görmek istediğinde engel olduğunu, müvekkilinin bekar olduğunu ve annesinin yanında yaşadığını, davalının karmaşık ilişkilerinin çocuğun gelişimini olumsuz etkilediğini açıklanan nedenlerden dolayı müşterek çocuğun velayetinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir....
dediğini, annesinin kendisini diğer odaya götürüp sanığın yanına geçtiğini; "Kızımı senin yanına bırakamayacak mıyım?"...
Erkek çocuğun annesinin yanına gittikten sonra alt ıslatma problemi yaşadığını iddia etmiş, kadın ise evlilik birliği devamında da çocuğun bu sorunu yaşadığını belirterek Hacettepe Üniversitesi'nden çocuğun buna ilişkin tedavi evraklarının istenilmesini talep etmiş, ancak tedavi evraklarının dosyaya getirtilmediği görülmüştür. Kadın velayete yönelik istinafında, babanın Beypazarı'nda çalıştığını, evinin Ankara'da olduğunu, bu nedenle çocuğa babaannenin bakacağını, bu durumun ise çocuğun menfaatlerini zedeleyeceğini iddia etmiştir. Buna göre erkeğin iş yeri bilgilerinin dosyaya temin edilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni"Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçundan sanık ...’ın yapılan yargılanması sonunda, atılı suçtan beraatine dair ......
Asliye Ceza Mahkemesi) TARİHİ : 28.02.2013 NUMARASI : 2012/924 Esas, 2013/262 Karar SUÇ : Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: Atılı suçta korunan hukuki yararın, velinin aile hukukundan kaynaklanan velayet hakkı olup şikayet ve davaya katılma hakkının kanuni temsilciye ait bulunduğu olayda velayet hakkına sahip olan mağdur çocuğun annesinin kovuşturma evresinde sanıklardan şikayetçi olmayıp davaya katılmadığı göz önüne alındığında mağdur kabul edilen çocuğa yaşı nedeniyle tayin edilen zorunlu vekilin 5271 sayılı CMK'nın 237 ve devam maddelerine göre, davaya katılma ve hükmü temyiz etme hakkının bulunmadığı anlaşıldığından, vaki temyiz isteminin 5320 Sayılı Kanunun 8/1 maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK'nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 05.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak; Müştekinin beyanı, kolluk tarafından düzenlenen 08/03/2014 tarihli tutanak ve dosya içeriğine göre; suça sürüklenen çocuğun, müştekinin annesinin ikamet ettiği apartmanın önüne bıraktığı elektrikli bisikletinin aküsünü çaldıktan sonra üvey annesi olduğu ifade edilen ...'ın evine bıraktığı ve yapılan araştırma sonucu bahse konu eve gidildiğinde, 5-10 dakika öncesinde suça sürüklenen çocuğun bisiklet aküsü getirdiğine dönük adı geçenin beyanı üzerine rızaen müştekiye ait aküyü teslim ettiğinin anlaşılması karşısında; zararın soruşturma aşamasında tamamen giderilmesi nedeniyle hakkında 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, 03.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Türk Medeni Yasasının 21. maddesine göre velayet altında bulunan çocuğun yerleşim yeri ana ve babanın ortak yerleşim yeridir. Somut olayda, malların korunması istenen çocuğun babası ... olduğundan velayeti kullanan annesinin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olacağı hususu kuşkusuzdur. Dosya kapsamından, annenin ...'da öğretmen olduğu anlaşılmakla uyuşmazlığın ... 1. Aile Mahkemesinde çözüme kavuşturulması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 1. Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 20/02/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Konut dokunulmazlığını ihlali HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı konut dokunulmazlığını ihlali suçundan eylemine uyan TCK'nın 116/1, 119/1-c, 31/3. maddelerinde belirtilen suç için öngörülen cezanın üst sınırına göre, aynı Kanun'un 66/1-e, 66/2 maddeleri uyarınca belirlenen 5 yıl 4 aylık dava zamanaşımının 12/11/2015 olan karar tarihinden inceleme tarihine kadar geçmiş bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk müdafii ve suça sürüklenen çocuğun annesinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma sebebi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun'un 8/1.maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, suça sürüklenen çocuk hakkında açılan kamu davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 19/10/2021 tarihinde...