Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m. 3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK m. 339/1, 343/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b)'dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Müşterek çocuğun yaşı, anne bakımına muhtaç olması, sosyal inceleme raporundaki tespitler nazara alınarak velayetinin anneye verilmesine dair ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu kanaatine varıldığından, davacı davalı erkeğin velayete yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Kişisel ilişki düzenlenirken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" dır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; tarafların ayrı yaşadıkları, uzun seneler boyunca müşterek Aslı'nın bakımını davacı annenin üstlendiği, 2019 Temmuz-2020 Ekim ayları arasında müşterek çocuğun baba ile birlikte yaşadığı, burada davalının eşi ile çocuk arasında sorunlar olduğu, çocuğun ekim ayı sonunda davacı annenin yanına gittiği ve idrak çağında olan çocuğun annesinin yanındaki yaşamından memnun olduğu, ihtiyaçlarının düzenli biçimde karşılandığı ve annesi ile birlikte yaşamaya devam etmek ve velayetinin annesine verilmesini istediği gerekçesiyle davanın kabulü ile müşterek çocuk Aslı Marangoz'un Velayetinin Değiştirilerek davacı anneye verilmesine, şahsi ilişki tesisine, müşterek çocuk yararına dava tarihinden itibaren 400 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, nafakaya her yıl üfe oranında arttırım uygulanmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Irza geçme HÜKÜM : Mahkûmiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelendi; Sanık müdafiin kanuni süresinden sonra yaptığı duruşmalı inceleme talebinin, tayin olunan cezanın miktarı da nazara alınıp 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK.nın 318. maddesi uyarınca reddiyle, incelemenin duruşmasız yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Mağdurun, muhakkik tarafından alınan idari ifadesinde, okuldaki eylemle ilgili olarak, suç tarihini hatırlamayıp ramazan ayından önce diye tarif ettiği, 20.10.2004 tarihli kolluk ifadesinde ise, bundan bir hafta öncesi olduğunu söylediği, mağdurun annesinin ifadelerinde suç tarihini bir hafta öncesi olarak ifade ettiği, mağdur ve annesinin beyanlarından ikinci eylemin ise, sünnet mevlüdünün okunduğu günün 18.10.2004 veya 19.10.2004 tarihi olduğu anlaşıldığı, bu durumda okulda yapıldığı söylenen eylemin takribi Ekim ayının...
takdirde müşterek çocuğun velayet hakkının kendisine verilmesine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Özel hayatın gizliliğini ihlal Hüküm : Beraat Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan suça sürüklenen çocuğun beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Oluşa ve dosya kapsamına göre; yaşı nedeniyle dosyası ayrılan tanık Macit’in sosyal inceleme uzmanı ve katılanın annesinin beyanlarına göre orta dereceye kadar zeka geriliği olan yaşı küçük katılanı öptüğü sırada Macit’in isteği üzerine katılanın resmini çeken suça sürüklenen çocuğun sübut bulan eylemi nedeniyle TCK’nın 134/1. madde ve fıkrasında tanımı yapılan özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde hataya düşülerek ve suça sürüklenen çocuğun kamuya açık alanda öpüşen katılanın resmini çektiği...
Çocuk Mahkemesi TARİHİ : 24/10/2013 NUMARASI : 2013/432 (E) ve 2013/921 (K) SUÇ : Hırsızlık Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun aşamalarda atılı suçlamayı inkar ettiği, müştekinin kızı olan tanık Emine'nin aşamalardaki beyanlarında komşuları olan suça sürüklenen çocuğu sabah uyandığında evin içinde para çantasını alırken gördüğü ve bağırması üzerine camdan atlayarak kaçtığı, kaçarken para çantasını tuvalet damına attığına ilişkin beyanları, müştekinin de tüm aşamalarda çelişkisiz ve tutarlı benzer beyanlarda bulunduğu ve suça sürüklenen çocuğun annesinin kendisinden özür dilediğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, oluş ve dosya içeriğine göre suça sürüklenen çocuğun atılı suçu işlediği sabit görüldüğünden, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun nitelikli cinsel istismarı HÜKÜM : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan mahkumiyet İlk derece mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle başvurunun muhtevası ve inceleme tarihine kadar getirilen kanuni düzenlemeler nazara alınarak dosya tetkik edildi, gereği görüşüldü: Olayın intikal şekli ve zamanı, mağdurun aşamalardaki herhangi bir delille desteklenmeyen ifadeleri, savunma, tanık anlatımları, adli raporda anüste taze yırtık olduğunun tespit edilmesi üzerine dinlenen mağdurun annesinin, söz konusu yırtıkları çeşitli aletleri vücuduna ithal etmek suretiyle oğlunun oluşturduğu belirtilmesi, kurum psikoloğu olarak görev yapan tanığın kovuşturma evresindeki beyanları ve tüm dosya içeriği nazara alındığında, suça sürüklenen çocuğun üzerine atılı suçu işlediğine dair cezalandırılmasına yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek beraati...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma HÜKÜMLER : Mahkumiyet Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanık ... ve ... müdafinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Sanıklar, işletmeciliğini yaptıkları okul servis aracının önünü keserek durdurmalarının ardından mağdur çocuğu servisten indirip, ödenmeyen servis ücreti davalarından dolayı, zorla kendi araçlarına bindirdikleri ve annesinin nerede olduğunu sordukları sırada, aracın kavşaktan dönüş nedeni ile hızının yavaşlamasını fırsat bilerek mağdur çocuğun araçtan inip hızla kaçmaya başladığı ve sanıkların da çocuğun arkasından koştuğu ve çocuğu yakalayıp kollarından tutmak sureti ile tekrar araca bindirmeye çalıştıkları sırada, çocuğun bağırması ile etraftaki kişilerin müdahale ettiği olayda sanıkların eyleminin, cebir, tehdit veya hile ile kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde TCK.nın 109/1. maddesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Beraat Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Müştekinin telefonunun 24.07.2013 tarihinde gece 23.00 sıralarında kahvehanenin dışında bulunan masanın üzerinden çalındığı, telefonun çalınmasından iki gün sonra bu telefon ile suça sürüklenen çocuğun annesine ait hat takılarak görüşmeler yapıldığının tespit edildiği, suça sürüklenen çocuk ve annesinin hatlarının çalındığı yönünde savunmalarda bulunmuşlarsa da; dosya içerisinde bu hat ile yapılan görüşmelerin tespit edildiği, soruşturma aşamasında bu hat ile görüşme yapılan şahıslardan birinin suça sürüklenen çocuğun yeğeni olduğu anlaşılmakla, bu hat ile yapılan telefon görüşmelerinin tespit edilerek görüşme yapılan kişilerin dinlenilmesi, bu görüşmeleri hatırlamasalar bile hattı çalan 3. bir kişinin suça sürüklenen çocuğun yakınlarını aramasının hayatın olağan akışına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Çocuğun basit cinsel istismarı, cinsel taciz HÜKÜM : Çocuğun basit cinsel istismarı suçundan mahkûmiyet, cinsel taciz suçundan beraat Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemeler de gözetilerek dosya incelenip gereği düşünüldü: Oluşa göre, sanığın suç tarihi itibariyle oniki yaşında olan mağdur ...'i annesinin izni ile çalıştırmak üzere evine götürdüğünün anlaşılması karşısında, sanığın mağdur üzerinde koruma ve gözetim yükümlülüğünün bulunduğu nazara alınarak hakkında TCK.nın 103/3. maddesinin uygulanması gerektiği gözetilmeden eksik cezaya hükmolunması karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....