Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kütüklerindeki kaydın güvenilirliği ve istikrarı zedeleyeceği gibi asıl bu gibi uygulamalar çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacaktır. Yargı mercileri bu durumu gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin çocuk üzerinden inatlaşarak onun yararlarını hiçe sayıp, hukuken oluşmuş statüleri gerçek dışı ve yapay sebeplerle değiştirmeye çalışmalarına izin vermemeleri, söz konusu istemlerine alet olmamaları gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen ...'un doğum günü olan 11.08.2006 tarihinde anne ve babası resmen evlidir....
ve kadının boşandıktan sonra da kocanın soyadını kullanmasına izin vermesine karar verilmesini talep etmiştir....
Tarafların boşanmaları sonucu, davalının evlenmeden önceki soyadını aldığı, boşandığı kocasının soyadını kullanmasına ilişkin herhangi bir davanın ve mahkemece bu yönde alınmış bir kararın bulunmadığı, davanın; davalının boşandığı kocasının soyadını hukuka aykırı olarak kullanması nedeniyle, ada yapılan tecavüzün önlenmesi niteliğinde olup, Türk Medeni Kanununun 26. maddesinden kaynaklanmasına göre inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.02.2008...
Davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anneye verilen cocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır. Çocuğun soyadı TMK'nun soybağının hükümleri başlıklı beşinci ayırımda yer alan 321 ve devamı maddelerinde, velayet hakkı ve kapsamı ise, 6. ayırımda yer alan 335 ve devamı maddelerinde düzenlendiğine göre, görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi mi, yoksa Aile Mahkemesi mi olduğu hususunun öncelikle çözümlenmesi gerekir. Göreve ilişkin sorunun çözümü; çocuğa soyadını kazandıran pozitif hukuk normlarıyla ve çocuğun doğumla kazandığı soyadını belirleme hakkının velayet hakkının kapsamında bulunup bulunmadığıyla yakından ilgilidir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların 2016 yılında boşandıklarını, davalının davacıya ati olan ... soyadını kullanmaya devam ettiğini, davacının yeniden evlendiğini ve davalının hala ... soyadını taşıyor olması nedeni ile yeni eşiyle davacının sorun yaşadığını, davalının bu soyadı kullanmakta bir menfaatinin bulunmadığını belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 173 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca davalının ... soyadını kullanmasına ilişkin iznin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davalının 2007 yılından beri bu soyadını kullandığını, davalının ...'...
nin dul kaldığı ve henüz başka bir kişi ile resmen evliliğinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 187. maddesi hükmü uyarınca kadın evlenmekle kocanın soyadını alır. Nüfus Hizmetleri Kanununun uygulanmasına ilişkin Yönetmeliğin 67. maddesi hükmüne göre de, kocası ölen kadın yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır ve kocasının soyadını taşımaya devam eder. Ancak, kendisinin yazılı istemde bulunması durumunda bekarlık hanesine dönerek, bekarlık soyadını alıp kapanmış olan nüfus kaydı açılabilir. Sözü edilen madde hükümlerinden de açıkça anlaşıldığı üzere kocası ölen kadın kendi istemi ile bekarlık soyadını almadıkça veya haklı nedenlere dayanarak soyadının değiştirilmesini isteyip bu yolda mahkemece karar verilmiş olmadıkça, ölen kocasının soyadını taşımayı sürdürür....
Dava; çocuğun annesinin soyadını kullanmaya izin talebine ilişkindir. Yapılan temyiz incelemesi neticesinde; "Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 22/09/2022 tarih, 2022/6501 esas ve 2022/7295 karar sayılı ilamı ile “Dava, çocuğun soyadının annesinin soyadı ile değiştirilmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadının Sadece Bekarlık Soyadını Kullanmasına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, evlilik içerisinde yalnızca bekarlık soyadı olan "..." soyadının kullanılmasını talep etmiş, davalı olarak Nüfus Müdürlüğünü göstermiştir. Dava sonucunda verilecek karar, davacının eşi ...'in hukuki durumunu da etkileyeceğinden, adı geçenin davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, eksik hasım ve inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Kadının Sadece Bekarlık Soyadını Kullanmasına İzin Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, evlilik içerisinde yalnızca bekarlık soyadı olan "..." soyadının kullanılmasını talep etmiş, davalı olarak Nüfus Müdürlüğünü göstermiştir. Dava sonucunda verilecek karar, davacınıni eşi ...'in hukuki durumunu da etkileyeceğinden, adı geçenin davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek gerçekleşecek sonucu uyarınca bir hüküm kurulması gerekirken, eksik hasım ve inceleme hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşandığı Kocasının Soyadını Kullanmasına Dair Verilen İzin Kararının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından 14.10.2015 tarihli temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Temyizin süresinde olmadığı gerekçesiyle mahkemece tesis edilen temyiz talebinin reddine dair 14.10.2015 tarihli ek karar temyiz edene 21.10.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu karara karşı temyiz müddeti, tebliğinden itibaren 7 gündür (HUMK m. 432/son). Davalı bu kararı yedi günlük temyiz süresi geçtikten sonra 05.11.2015 tarihinde temyiz ettiğine göre temyiz süresinde değildir. Bu sebeple temyiz talebinin süre aşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir....