WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunu'un 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan ...'in "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı "..." aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "..." soyadı ile değiştirilmesi talebidir ve dava velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ... ergin kişi değil, çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anneye verilen çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....

    Kanuni düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, Mahkemece, evlat edinilen ergin kişinin evlat edinenlerin anne babasının adının evlat edinenlerin adı ile değiştirilmesi ve düzeltilmesi talebine ilişkin bulunması ve buna ilişkin değerlendirmenin aile mahkemesi tarafından yapılması gerekir. (Yargıtay 8. HD 2017/7781 Esas 2018/16608 Karar) . Davcıya ait nüfus kayıt örneği dosya arasına alınmıştır....

    Davacının dedesi ... yaşamı boyunca nüfus kaydındaki adının değiştirilmesini istememiş,bu isimle yaşayıp ölmüştür. ... olarak baba hanesinde kayıtlı bulunan ... de baba hanesinin değiştirilmesi konusunda bir istemde bulunmamıştır. Türk Medeni Kanunu'nun 27. maddesi, haklı sebebin varlığı halinde adın değiştirilmesine ve bu değişikliğin nüfus siciline kaydedilmesine imkan vermekte ise de; birinci fıkradaki ifadeden bu değişikliği isteme hakkının ilgili kişiye ait olduğu açıkça anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ölü olduğu da anlaşılan babanın baba adının değiştirilmesine ilişkin davanın aktif husumet ehliyeti yönünden reddedilmesi gerekirken, babası ... hanesinde düzgün nesepli olarak kayıtlı bulunan davacının babası ...'in, aradaki nesep bağını da koparır biçimde baba adının değiştirilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

      İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğüne ait 08.02.2012 tarihli Doğum Bildirimi Tutanağı'nın, babanın beyanına göre düzenlendiği, çocuğun adının ..., soyadının ..., anne adının ... ve baba adının ... olarak kayıt altına alındığı anlaşılmıştır. 5. Sanığın, temyiz dışı sanık ...'in telefonuna 05-06.12.2012 tarihinde gönderdiği kısa mesajların rızaen tutanak altına alındığı görülmüştür. 6. Mağdur çocuğun çocuk esirgeme kurumuna teslim edildiğine dair tutanak dava dosyasına eklenmiştir. 7. Sanığın güncel adlî sicil kaydı, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) ortamından temin olunarak denetlenmiş ve inceleme konusu karar tarihinden önce verilip kesinleşen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının bulunduğu anlaşılmıştır. IV. GEREKÇE 1. Sanığın, kızı olan tanık ...'nın okul arkadaşı olan temyiz dışı sanık ...'...

        Dosya kapsamına göre, davacı T1 ile dava dışı Önder GÜÇLÜ henüz evli iken evlilik birliği içerisinde doğan çocuğun babası Önder'in beyanı ile nüfus kütüğüne kaydedildiği ve çocuğa Elif Ada isminin verildiği, daha sonra eşlerin boşanmalarına karar verilerek çocuğun velayetinin davacı anneye bırakıldığı, velayeti kendisine bırakılan davacı anne tarafından çocuğun nüfusta kayıtlı olandan farklı isimle tanındığı, kendisine "Bade" ismi ile seslenildiği ve okula başlaması ile bu durumun ikilik oluşturacağı belirtilerek adının Bade olarak değiştirilmesi talebiyle eldeki davanın açıldığı, iş bu talebin Türk Medeni Kanununun 27. maddesinde belirtilen haklı nedene dayalı adın değiştirilmesine yönelik olduğu anlaşılmıştır....

        Onun içindir ki her kişinin bir adının olması ve adının nüfus siciline yazılması yasayla zorunlu kılınmıştır. Bu zorunluluk aynı zamanda kişinin yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğinin ayrılmaz bir öğesini oluşturan adını özgürce seçmesi ve onunla tanınması için kendisine tanınmış bir temel kişilik hakkıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınmış olan adın, kişilik hakları içerisinde taşıdığı önemi gözönünde bulunduran 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasında kişiliği korumaya ilişkin hükümlerle yetinilmeyip (m.23-25), onu ayrıca düzenlemek yoluna gidilmiştir (m.26-27). Buna göre anılan Yasanın 27.maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz....

          Onun içindir ki her kişinin bir adının olması ve adının nüfus siciline yazılması yasayla zorunlu kılınmıştır. Bu zorunluluk aynı zamanda kişinin yaşamıyla özdeşleşen ve kişiliğinin ayrılmaz bir öğesini oluşturan adını özgürce seçmesi ve onunla tanınması için kendisine tanınmış bir temel kişilik hakkıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ile güvence altına alınmış olan adın, kişilik hakları içerisinde taşıdığı önemi gözönünde bulunduran 4721 Sayılı Türk Medeni Yasasında kişiliği korumaya ilişkin hükümlerle yetinilmeyip (m.23-25), onu ayrıca düzenlemek yoluna gidilmiştir (m.26-27). Buna göre anılan Yasanın 27.maddesi hükmü uyarınca adın değiştirilmesi, ancak haklı nedenlere dayanılarak hakimden istenebilir ise de kişiye sıkı sıkıya bağlı olan ad üzerindeki bu hakkı, kişinin kendisinden başkası kullanamaz....

            Boşanma nedeniyle velayet hakkının sırf anneye verilmiş olması çocuğun soyadının değiştirilmesi için haklı bir neden sayılmadığı gibi hukuki mevzuat da buna cevaz vermemektedir. Bir an için mevzuatın böyle bir duruma izin verdiği kabul edilse dahi sonradan gelişen sebeplerden dolayı çocuğun yararı açısından velayetin babaya yeniden verilmesi hallerinde bu kez baba, velayet hakkına dayanarak tekrar çocuğun soyadını değiştirmek isteyecektir. Madem ki velayet kimde ise çocuk onun soyadını taşıyacaktır, o halde baba bu haktan mahrum edilemez. Böyle bir uygulamanın nüfus kayıtlarının güvenilirliğini ve istikrarını zedeleyeceği ve asıl bu gibi uygulamaların çocuğun ruh hali üzerinde çok derin ve etkili travma yaratacağı açıktır. Yargı mercilerinin bu durumu ve çocuğun yüksek yararını gözeterek anne ile babanın ya da ailelerin hukuken oluşmuş statüleri değiştirmeye çalışmalarına izin vermemesi gerekir. Somut olaya gelince; soyadının değiştirilmesi istenen ...'...

              Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan Metehan Saçan'ın “...” olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı "...." aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "..." soyadı ile değiştirilmesi talebine ilişkindir ve velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen Metehan Saçan ergin kişi değil, çocuktur ve davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....

                TMK'nın 285. maddesinde yer alan “Babalık karinesi” uyarınca, evlilik devam ederken veya evliliğin sona ermesinden başlayarak üçyüz gün içinde doğan çocuğun babası kocadır. Çocuk ile anne arasındaki soybağı doğum ile kendiliğinden kurulacağından, anne yönünden soybağı tesisi amacıyla değil, sadece, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti amacıyla dava açılabilir. Nüfusta kayıtlı anne ve baba adının gerçeği yansıtmadığı ve bu nedenle gerçek anne ve baba adının yazılması istemiyle açılacak ve nüfusa kayıtlı bulunan hanenin de değiştirilmesi sonucunu doğuracak davalarda, esasen iki iddia bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi, çocuğun kayden anne olan kadından değil, başka bir anneden doğduğu; ikincisi ise, kayden baba olarak gözüken kişinin genetik baba olmadığı iddiasıdır....

                  UYAP Entegrasyonu