Eldeki dava,çeyiz senedinden dolayı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının bedellerinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre, konunun ispat hukuku açısından ele alınması gerekir. Dava konusu edilen ziynet ve ev (çeyiz) eşyaları taraflar arasında senede bağlanmış olup davalıları bağlar. Taraflar arasında düzenlenen çeyiz senedinde açıkça, senette yazılı ziynet ve ev (çeyiz) eşyalarının davacıya ait olduğu,ileride herhangi bir anlaşmazlık olup boşanmaya neden olunması halinde söz konusu ziynet eşyaları ve ev (çeyiz) eşyalarında kendilerinin hiçbir hakkının bulunmadığı,senette belirtilen ziynet ve ev (çeyiz) eşyaları bulunamadığı takdirde ise o zamanki fiyatından ödemeyi kabul ettiklerinin '' davalılarca belirtildiği ve imza altına alındığı sabit olmakla,çeyiz senedindeki bu beyanların aksini, davalılar ispatlamakla yükümlüdür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı; davalılardan Yıldıray'ın eşi, Hakkı'nın kayınbiraderi olduğunu, davalı ile ayrı yaşadıklarını, evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, bu senette yeralan ziynet ve çeyiz eşyalarının tarafına verildiğini, davalı ile ayrı yaşadıklarından eşyaların davalının evinde kaldığını, bu eşyaların kaybolmasından ya da ortadan kaldırılmasından endişe ettiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak eşyaların aynen iadesine olmaz ise bedellerinin davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, ziynet çeyiz eşyalarının bedelinin iadesine ilişkindir. Davalı taraf; verilen kararın tamamına yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; Somut olayda; bu yönde taraflarca gösterilen ve toplanan tüm delillere göre, ilk derece mahkemesince kararda gösterilen gerekçeler ile,çeyiz alacağı talebinin kısmen kabulüne, ziynet alacağı talebinin kabulüne ilişkin verilen kararın, dosya kapsamına, toplanan tüm delillere, usul ve yasaya uygun olduğu sonucuna varıldığından davalı vekilinin kabul edilen ziynet ve çeyiz alacağına yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davacı ve davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine veya bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalının vekâlet ücretine ilişkin temyiz itirazına gelince; Davacı çeyiz ve ziynet eşyaların aynen iadesi veya bedelinin tahsilini istemiştir....
KARAR Davacı, davalılardan ... ... ile evlenirken düzenlenen 11.5.2002 tarihli mehir senedinde yazılı altın ve eşyalarının davalılar yedinde kaldığını ileri sürerek altın ve eşyalarının aynen teslimini olmadığı takdirde bedeli olan 8.070.000.000 TL’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, evlilik birliği sırasında edinilen çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını, boşanma kararının kesinleştiğini ileri sürerek eldeki davayı açmıştır. Dosya incelendiğinde, taraflar arasında ... 2. Aile Mahkemesinin 2003/395 esas sayılı dava dosyası ile açılan boşanma davasının 4.12.2003 tarihinde kabulüne karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 9.1.2004 tarihinde kesinleştiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet ve çeyiz eşyası alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen teslimine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedi ile davalının 200 gram 22 ayar altını mehir olarak vermeyi kabul ettiğini ancak bunun hiçbir zaman ifa edilmediğini, düğünde takılan ziynet eşyaları ve paranın ise davalı tarafından iş yerinde bulunan kasada muhafaza edileceği söylenerek müvekkilinden alınıp iade edilmediğini belirterek mehir ve düğünde takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla mehir alacağı için şimdilik 1.000,00 TL, düğünde takılan altınlar için şimdilik 4.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 186.142,50 TL olarak ıslah etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davalı Ali yönünden açılan davanın husumet yönünden reddine dair kararın davacı tarafça istinaf edilmeksizin kesinleştiği, mehir senedinde belirtilen 101 gram altının düğünde davacıya takıldığı, davacı tanığı Tenzile ile davalı tanıkları Sema ve Hüseyin'in beyanları ve davalının cevap dilekçesindeki beyanları ile bu altınların evlilik birliği içinde bozdurulduğu, davacının rızası ile bozdurulmuş olmasının davalıyı iade yükümlülüğünden kurtarmayacağı, davalının, davacının altınları verirken bir daha geri istememek üzere verdiğini de iddia etmediği, bu nedenle 101 gram mehir altını için davanın kabulünün doğru olduğu, davacının baba evinden getirdiği muhtelif çeyiz, elektrik süpürgesi, mutfak eşyası, 2 adet halı, 1 adet yemek takımı, damat eşyası, küçük ev aletleri ve 4 adet yorgan karşılığı 100 gram altın yazıldığı, davalının çeyiz eşyalarına karşılık 100 gram altın vaadini yerine getirdiğini senet kuvvetindeki bir belge ile ispat edemediği...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; davacının boşanma ve çeyiz eşyalarının iadesine ilişkin davasının reddine, ev eşyalarının iadesine ilişkin usulüne uygun açılmış dava olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davacı kadın yararına hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, dava tarihinden itibaren fiilen annenin yanında olduğu anlaşılan müşterek çocuk Eyüp Kaykın yararına aylık 200,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak dava kesinleşinceye kadar velayeten davacıya ödenmesine, reddedilen boşanma davası ve reddedilen çeyiz eşyalarının iadesi davası yönünden davalı yararına ayrı ayrı 3.400,00 TL vekalet ücretine hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili; boşanma davasının reddi, çeyiz eşyalarına ilişkin ret kararı verilmesi, vekalet ücretine ve velayet düzenlemesi yapılmamış olmasına yönelik istinaf talebinde bulunmuştur....
Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Bu bağlamda davacı kadın; dava konusu ettiği ziynet eşyasının varlığını, bunların zorla elinden alındığını ispatla yükümlüdür. Dosya incelendiğinde; davacı kadın dava dilekçesinde kayınperi ile aynı evde yaşadığını ve çeyiz eşyalarının müşterek evdeki sandıkta kaldığını ileri sürmüş ise de dinlenen davacı tanıklarının çeyiz eşyasına yönelik bilgisinin bulunmadığı, davacı tarafından herhangi bir bilgi, belge sunulmadığı, bu suretle çeyiz alacağı davasını ispat edemediği anlaşılmıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında ilk derece mahkemesince çeyiz alacağı davasının reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygundur....