Yöresel bir örf ve adetin mevcudiyetinden söz edilebilmesi için, o yörenin doğal ve ekonomik koşullarına, toplumun kültür seviyesine, telakkilerine, gelenek ve göreneklerine göre oluşan ve uzun süredir devam eden, pek çok kimse tarafından kabul edilen bir durumun söz konusu olması gerekir. Münferit ve devamlı olmayan olaylar örf ve adetin mevcudiyetini göstermez. Hakim örf ve adetin tespitinde, yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerinden, gerektiğinde uzman bilirkişi görüş ve raporundan yararlanacak, hak ve nesafet kuralını göz önünde tutacaktır. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....
Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 737. maddesine göre, kural olarak elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, zararın doğmuş olması gerekir. Örneğin, davacı davalının taşınmazına diktiği ağaçların ileride kendi taşınmazına gölge yaparak zarar vereceğinden bahisle dava açamaz. Açılan dava reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya TMK’nın 737 ve bu maddenin müeyyidesi olan 730. maddesi uyarınca zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Örneğin, davalı kendi taşınmazında kar ve yağmur sularının doğal mecrasını değiştirmiş, bu hal yağacak bir yağmurla davacıya zarar verecekse, davacının davası kabul edilmelidir....
Dava; komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve zararın tazmini istemine ilişkin olduğundan, yasal faize hükmedilmesi gerekirken avans faizine hükmedilmesi ve fen bilirkişi raporu ve krokisinin kararın eki sayılmasına karar verilmemesi doğru görülmemiş ise de, bu yanlışlığın giderilmesi kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün HUMK'nun 438/VII maddesi gereğince aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2019/110 ESAS, 2020/726 KARAR DAVA KONUSU : Çaplı Taşınmaza Elatmanın önlenmesi, Komşuluk Hukukundan Doğan Zararın Giderilmesi ve Yıkım KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, taraf vekillerince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Yapma, kaçınma, katlanma olarak özetlenebilecek bu sınırlamaların önemli bir bölümü TMK’nun "komşu hakkı" başlığı altında, 737 ile 750. maddelerinde düzenlenmiş, 751 ile 761. maddelerinde de yine malikin yapması ve katlanması gereken hususlar belirtilmiştir. Elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için kural olarak zararın doğmuş olması gerekir. İleride zarar doğacağından bahisle dava açılamayacağından bu şekilde açılan davalar reddedilmelidir. Ancak, zarar henüz doğmadığı halde, zararın doğacağı muhakkak ve pek muhtemel ise veya beklenen taşkın kullanma ile ileride telafisi mümkün olmayacak zarar meydana gelecekse, davalının alacağı önlemlerle zararı önleme ihtimali yoksa, zarar verme tehlikesi taşıyan eylem ve işlemler hakkında davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz....
Taraflar arasında görülen elatmanın önlenmesi ve yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın elatmanın önlenmesi talebi yönünden davanın kabulüne, yıkım talebi yönünden davanın reddine ilişkin olarak verilen karar taraf vekillerince yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ... 'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir. Mahkemece, elatmanın önlenmesi talebi yönünden davanın kabulüne, yıkım talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 05.02.2020 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık elatmanın önlenmesi, yıkım ve komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkin olduğuna, elatmanın önlenmesi ve kal istemine ilişkin hüküm taraflarca temyiz konusu yapılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 10.01.2020 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 23.01.2020 tarihli ve 2020/1 kararı ile Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilen, 28.01.2020 tarihli ve 31022 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2020 günü yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (7.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunduğu anlaşılmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 10.06.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
Somut olayda; davacı, davalı tarafın yaptığı duvarın kendi taşınmazına su basmasına sebep olduğundan bahisle komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal istemiştir. Dolayısıyla anılan istek yönünden uyuşmazlığın çözümünde Türk Medeni Kanun'un 737 ve devamı maddelerindeki komşuluk hukuku hükümlerinin uygulanması gerektiği açıktır. Ancak dosya kapsamında, davacının bu iddiası ile ilgili herhangi bir araştırma yapılmış değildir. Sonuç olarak; davacının komşuluk hukukundan kaynaklı istemlerine yönelik belirleme yapılmadan, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve yıkım isteminden kaynaklanmaktadır. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun ....01.2014 gün ve ... sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay .... Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay Yüksek .... Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, ....04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi, yıkım ve tazminat isteklerine ilişkindir. 1- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmediğinden, reddine, 2- Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli, 244 ada 62 ve 63 parsel sayılı taşınmazların davacı adına kayıtlı olduğu, 61 parsel sayılı taşınmazın ise davalı adına kayıtlı olduğu, bozma sonrası alınan 06.02.2014 tarihli fen bilirkişisi raporuna göre 61 parsel sayılı taşınmazda inşa edilen yapının davacıya ait taşınmazlara krokide kırmızı ile boyalı 1.37m² lik alan ile 1.56m² lik kısımlarının ve yeşil ile boyalı balkon kısmının ise 0.12m² kısım ile de 62 parsel sayılı taşınmaza taşkın olduğu tespit edilmiştir....