WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 9. HUKUK DAIRESI

9. Hukuk Dairesi         2024/12513 E.  ,  2024/13559 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
KARAR : Davanın reddi

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen yetki tespitine itiraz davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının kaldırılmasına ve İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın reddine karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı ...-... vekili dava dilekçesinde; müvekkili Sendikanın 05.09.2022 tarihinde davalı işyeri için yetki tespit başvurusunda bulunduğunu, davalı Bakanlığın 23.09.2022 tarihli ve 173089 sayılı kararı ile müvekkili Sendikanın davalı işyerinde toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için gereken çoğunluğa sahip olmadığına dair olumsuz yetki tespit kararı verildiğini, aynı tarihte 23.09.2022 tarihli ve 173090 sayılı kararla diğer davalı ... Sendikasının davalı işyerinde toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için gereken çoğunluğa sahip olduğuna dair olumlu yetki tespit kararı verildiğini, söz konusu olumlu yetki tespit kararında işletme kapsamında yer almaması gereken bir işyerinin de tespite dâhil edildiğini, davalı işverenin 2022 Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında müvekkili Sendikaya üye olan işçilere yoğun bir baskı uyguladığını, Sendikadan istifa ettirmeye çalıştığını, işçilerin istifa etmedikleri gibi Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine (CİMER) şikâyet başvurusunda bulunduklarını, müvekkili Sendikanın, işyerinin mevcut işletme yapısına göre örgütlendiğini, aranılandan daha fazla bir çoğunluğu sağlandığını, davalı işverenin yetki tespit tarihinden çok kısa bir süre önce (...) Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) işyeri sicil numaralı yeni bir işyeri kurduğunu, söz konusu işyerini ve bu işyerinden gösterdiği 276 işçiyi SGK'ya bildirdiğini, bu işçilerin yeni işe alınmış işçiler olmadığını, daha önce işverenin farklı işkollarında kurulu işyerlerinde çalışan işçiler olduğunu, yeni oluşturulan (...) SGK işyeri sicil numaralı işyerinin genel işler işkolunda gösterildiğini, Yargıtay içtihatları uyarınca yetki alınmasını engellemek amacıyla sonradan bildirilen işçilerin toplam sayıdan düşülmesi gerektiğini, yeni oluşturulan işyeri ile ilgili olarak davalı Bakanlık kayıtlarında başvuru tarihi olan 05.09.2022 tarihine kadar bir bilgi ya da güncellemenin mevcut olmadığını, başvuru tarihinden bir gün sonra 06.09.2022 tarihinde söz konusu işyerinin Bakanlık kayıtlarında yer aldığını, davalı işveren tarafından işletmenin mevcut sendikal yapısını değiştirmeye yönelik bir girişim olduğunu, işçilerin sendika seçme hak ve özgürlüklerinin ortadan kaldırılmaya çalışıldığını, ayrıca ilgili Sendikaların üye sayılarının da hatalı olduğunu, işçilerin işkollarının işverence veya idari bir kararla keyfi olarak bir sendikanın lehine diğer sendikanın aleyhine sonuçlar doğuracak şekilde yapılmasının hukuk düzeni tarafından korunmayacağını, işçilerin sendika seçme, bir sendikaya üye olma ya da olmama özgürlüklerinin de açıkça ihlal edildiğini beyanla davalı Bakanlığın 23.09.2022 tarihli ve 173089 sayılı dair olumsuz yetki tespitinin iptaline, davalı Bakanlığın 23.09.2022 tarihli ve 173090 sayılı olumlu yetki tespitinin iptaline, davacı ... Sendikasının başvuru tarihi olan 05.09.2022 tarihi itibarıyla yetki tespit başvurusunda bulunduğu davalı Şirket işyerlerinde işletme toplu iş sözleşmesi yapılabilmesi için kanunun aradığı yeterli çoğunluğunun bulunduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; davanın süresi içinde açılmadığını, davanın kötüniyetle açıldığını, somut delillere dayanmadığı için itirazın incelenmeksizin reddine karar verilmesi gerektiğini, tespit başvuru tarihi itibarıyla işletmeye ait işyerlerinde 827 işçinin çalıştığını ve 460 işçinin müvekkili Sendika üyesi olduğunu, dosyaya ibraz ettikleri tablolarda işçilerin üyelik, istifa ve üyeliğin gerçekleştiği tarihlerin ayrıntılı olarak belirtildiğini, işyerinde işçilere psikolojik taciz (mobbing) uygulandığı iddialarının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkili Sendikanın en son toplu iş sözleşmesinin tarafı Sendika olduğunu, söz konusu işletmedeki işyerlerinde müvekkili Sendikanın örgütlenmeye başladığını, üyeliklerin e-Devlet üzerinden yapıldığını, işletmedeki işçi sayıları, işkolları vb. tüm hususların ilgili Sendika tarafından araştırılması gerektiğini, davacı Sendikanın kendi kusuru ile tespit edemediği ve/veya üye yapamadığı işçileri kullanarak yetki sürecini durdurmak istediğini, sendikaların yetki tespiti için başvurudan önce gerçekleştireceği yegane hazırlığın SGK kayıtlarında bir işyerinin hangi işkoluna girdiği ile işverene bağlı aynı işkolunda yer alan kaç işyeri bulunduğunun tespit ederek bu kayıtlara göre örgütlenmek olduğunu, (...) SGK sicil numaralı işyeri için davacı tarafından işkolu itirazında bulunulduğunu, söz konusu işyerinin işkolunun yetki tespit başvuru tarihinden sonra değiştirildiğini, sistemde görülmediğini beyan ettiğini, müvekkili Sendikanın yetki tespit başvurusunda işyerinin yer aldığını ve işyerinin genel işler işkolunda yer aldığını, müvekkili Sendikanın yetki tespit başvurusundan çok önce söz konusu işyerinde örgütlendiğini, işçilerin üyelik tarihlerinin Temmuz ayı içerisinde olduğunu, üyeliklerin e-Devlet sistemi üzerinden gerçekleştiğini, davacı Sendikanın (...) SGK sicil numaralı işyerinde örgütlenmesine herhangi bir engel olmadığını, söz konusu işyerinin yetki tespit başvurusu tarihinden önce genel işler işkolunda kurulu davalı işverene ait bir işyeri olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
2. Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; öncelikle davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun (6356 sayılı Kanun) 43 üncü maddesine göre davacının dava dilekçesinde dayandığı somut delillerini de mahkemeye sunma zorunluluğu bulunduğunu, ancak davacı tarafından ispata yarar herhangi bir delil sunulmadığını, itirazın incelenmeden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı ... davalı Sendikanın 05.09.2022 tarihinde aynı işyeri için yetki tespit başvurusunda bulunduğunu, yapılan incelemeye göre işyerlerinde 827 işçi çalıştığı ve bu işçilerden 460 işçinin davalı ...-..., 341 işçinin de davacı ...-... üyesi olduğunun tespit edildiğini ve ilgililerine bildirildiğini, 6356 sayılı Kanun'a göre yetki tespit başvuru tarihindeki kayıtların esas alınabileceğini, sonrasında işkolu değişikliğinin tespiti hâlinde sonraki dönem için değişikliğin geçerli olacağını, davalı Şirkete ait işletmede İşkolları Yönetmeliği'nin 20 sıra numaralı genel işler işkolunda kayıtlı olan 10 işyeri olduğunu, davalı ...-... söz konusu 10 işyeri için üye çoğunluğunun tespitini istediğini, davacı Sendikanın davalı işletmeye ait işyerinin görünmediği iddiasının gerçek olmadığını, 6356 sayılı Kanun'un ilgili maddeleri kapsamında Bakanlığın, e-Devlet kapısı üzerinden elektronik ortamda yapılan üyelik ve üyelikten çekilme bildirimleri ile SGK'ya yapılan işçi ve işyeri bildirimleri esas alınarak yetki tespiti işlemi yapıldığından söz konusu bilgilerin aksinin tanık delili ile ispatlanamayacağını, olumlu ve olumsuz yetki tespitinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
3. Davalı ... ... vekili cevap dilekçesinde; müvekkili Sendikanın davaya konu işyerinde herhangi bir yetki başvurusunda bulunmadığını, müvekkili lehine çıkan bir yetki tespit kararı olmadığını, yöneltilen davanın husumet yokluğundan reddi gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
4. Diğer davalı davaya cevap dilekçesi vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 20.06.2023 tarihli ve 2022/213 Esas, 2023/25 Karar sayılı kararıyla; 05.09.2022 tarihinde davacı ... Sendikasının davalı Şirketin 9 işyeri için, davalı ... Sendikasının ise davalı Şirketin 10 işyeri için yetki tespiti başvurusu yaptığı, davalı Bakanlığın 23.09.2022 tarihli ve 173090 sayılı kararıyla 05.09.2022 tarihinde davalı Şirkete ait işyerlerinde çalışan 827 işçiden 460'ının davalı ... Sendikasına, 341'inin ise davacı ... Sendikasına üye olduğu ve davalı ... Sendikasının, 6356 sayılı Kanun'da aranan çoğunluğu sağladığına (%55,62) dair olumlu yetki tespit kararı verildiği, yine davalı Bakanlığın 23.09.2022 tarihli ve 173089 sayılı yazı ile davacı ... Sendikasının davalı Şirkete bağlı işyerlerinde 6356 sayılı Kanun'da aranan çoğunluğu sağlayamadığının (%,41,23) tespit edildiği, Bakanlıkça gönderilen listeye göre söz konusu olumlu yetki tespitinde yer alan 10 işyerinin İşkolları Yönetmeliği'nin 20 sıra numaralı genel işler işkolunda yer aldığının listelendiği, davalı işverenlikçe yetki tespitine konu olan işyerleri için 2022/9 dönemine dair sigortalı hizmet listelerinin ibraz edildiği, söz konusu listelerin incelenmesinde 05.09.2022 tarihinde davalı Şirkete ait işyerinde toplam 827 işçinin çalıştığı, (...) SGK sicil numaralı işyerinin 20.07.2022 tarihinde kanun kapsamına alındığı, işkolunun genel işler, ... açıklamasının ise "tehlikesiz atıkların toplanması" olarak belirtildiği, davalı Şirketin (...), (....) ve (....) SGK sicil numaralı işyerlerinde yapılan işkolu değişikliklerinin yetki tespitine süre bakımından etkisi olmadığı, davacı vekilinin davalı Şirketin (...) SGK sicil numaralı işyerinde yapılan işkolu değişikliğine ilişkin muvazaa iddiası bakımından sendika üyelik taleplerinin e-Devlet sistemi üzerinden kişisel şifre kullanımı ile gerçekleştirildiği ve bu iddiaya yönelik herhangi bir adli şikâyet ve soruşturma bulunduğuna ilişkin davacı vekili tarafından dosyaya CİMER başvuruları hariç somut delil sunulmadığı, sunulan CİMER başvurularının sayı bakımından yetki tespitini etkiler nitelikte olmadığı, dosya içerisine sunulan belgeler ve 31.05.2023 havale tarihli bilirkişi raporunda tespit edilen hususlar göz önüne alındığında davalı ... tarafından başvuru tarihinde davalı Şirkete ait 10 işyerinde toplam 827 işçinin çalıştığı, çalışanlardan 461 tanesinin ... üyesi olduğu ve üye sayısının işçi sayısına oranının yüzde 55,74'e tekabül ettiği, davalı ...-... 346 üyesi olduğu ve üye sayısının işçi sayısına oranının yüzde 41,84'e tekabül ettiği, davalı ... Sendikasının işletme toplu iş sözleşmesi yetkisine sahip olduğu, böylece davalı Bakanlığın davacı ... davalı Sendikalar bakımından yapmış olduğu olumlu ve olumsuz yetki tespitlerinin yerinde olduğu, eldeki olumlu ve olumsuz yetki tespitine itiraz davasında taraf sıfatı bulunmayan davalı ... İnşaat AŞ ile davalı ... ... yönünden davanın usulden reddine karar verildiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekilli istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin 31.10.2023 tarih ve 2023/1498 Esas, 2023/1199 Karar sayılı kararı ile; incelenen dosya kapsamına göre yetki tespitinin Bakanlık tarafından davacıya tebliğ edildiği, 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesi uyarınca davanın tebliğden itibaren 6 iş günlük süresi içerisinde açıldığı, 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesi gereği itiraz dilekçesinin görevli makama kaydettirilerek mahkemeye verildiği, 6356 sayılı Kanun'un 43 üncü maddesi, dava dilekçesi, cevap dilekçesi, dosyada mevcut beyan ve deliller, davacı iddiası, istinaf dilekçesi içeriği birlikte değerlendirildiğinde; iddiayı ispatlar somut delil bulunmadığı, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları uyarınca taraflarca ileri sürülen istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairemizin 08.01.2024 tarih ve .../20827 Esas, 2024/43 Karar sayılı ilâmı ile; İlk Derece Mahkemesi kararı, davalı Şirket tarafından 20.07.2022 tarihinde kurulduğu anlaşılan (...SGK numaralı işyerinde yetki başvuru tarihinde çalıştığı tespit edilen 276 işçi bakımından, bu işçilerin (...) SGK numaralı işyerine nakil olmadan önce çalıştıkları eski işyerlerinde yaptıkları işlerin niteliği ile bu yeni işyerinde yaptıkları işlerin niteliği karşılaştırılarak kötüniyetli ve çelişkili bir işveren davranışı bulunup bulunmadığı hususunda araştırma yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
B. İlk Derece Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dosya içerisine sunulan belgeler, 31.05.2023 havale tarihli bilirkişi kök raporu ile 14.05.2024 havale tarihli bilirkişi ek raporunda tespit edilen hususların göz önüne alındığı, buna göre davalı ... Sendikasının başvuru tarihinde davalı Şirkete ait 10 işyerinde toplam 827 işçinin çalıştığı, bu çalışanlardan 461 tanesinin ... üyesi olduğu, davalı ... Sendikasının ise davalı Şirkete ait 10 işyerinde toplam 346 üyesi bulunduğu, davalı ... Sendikasının toplu iş sözleşmesi için gereken çoğunluğa sahip olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı vekili temyiz dilekçesinde; Mahkeme tarafından bariz takdir ve değerlendirme hatası yapıldığını, hükme esas alınan ek bilirkişi raporunun eksik incelemeye dayalı olduğunu, söz konusu raporda hatalı değerlendirmeler yapıldığını, 276 işçinin muvazaalı işveren işlemi öncesinde farklı işkollarında çalıştıklarını, işçilerin yaptıkları işlerin değişmediği belirtildiği hâlde muvazaalı işveren işleminin işletmesel karar olduğu kabulünün çelişkili olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, 6356 sayılı Kanun'un 41 inci ve devamı maddeleri kapsamında yetki tespitine itiraz istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. 6356 sayılı Kanun'un 2, 34, 41, 42 ve 43 üncü maddeleri.
2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci maddesi.
3. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
4. Dairemizin 24.11.2021 tarihli ve 2021/11618 Esas, 2021/15758 Karar sayılı kararının, bozma kararının gereğinin yerine getirilmesi gerektiğine yönelik ilgili kısmı şu şekildedir:
Bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, mahkeme yönünden; bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak, kararda açıklanan hukuki esaslar çerçevesinde hüküm kurmak yükümlülüğü doğar. Bu hukuki aşama “usulü kazanılmış hak” olarak adlandırılır. (09/05/1960 gün ve 21/9 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı). Bu hukuki kurum mahkemeye; hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar ve yerine getirilmesi istenilen hususlar kapsamında, yargılama usulünün, davanın sürüncemede kalmaması ve en az maliyetle bir an önce bitirilmesi amacına yönelik “usûl ekonomisi ilkesi” çerçevesindeki hükümleri ışığında, uyulan bozma kararı gereğinin yerine, tam olarak getirilmemesi gerekçesiyle ikinci kez “BOZULMASINA” sebebiyet vermeyecek şekilde, özenle işlem yapmak ve hüküm kurmak zorunluluğunu getirir. 3. Değerlendirme
1. Somut olayda; İlk Derece Mahkemesi kararı Dairemizin 08.01.2024 tarih ve 2023/20827 Esas, 2024/43 Karar sayılı bozma ilâmı ile, davalı Şirket tarafından 20.07.2022 tarihinde kurulduğu anlaşılan (...) SGK numaralı işyerinde yetki başvuru tarihinde çalıştığı tespit edilen 276 işçi bakımından, bu işçilerin (...) SGK numaralı işyerine nakil olmadan önce çalıştıkları eski işyerlerinde yaptıkları işlerin niteliği ile bu yeni işyerinde yaptıkları işlerin niteliği karşılaştırılarak kötüniyetli ve çelişkili bir işveren davranışı bulunup bulunmadığı hususunda araştırma yapılması gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilâmına uyularak alınan 14.05.2024 havale tarihli ek bilirkişi raporunda; bozmada işaret edilen 276 işçinin, (...) SGK sicil numaralı işyerine nakil olmadan önce çalıştıkları eski işyerlerinin niteliğinin ve fiilen yaptıkları işlerin yeni işyerinin niteliği ve fiilen yaptıkları işlerin karşılaştırılabilmesi için bir kısım SGK kayıtların dosya kapsamına alınması gerektiği sonucuna varıldığı hâlde, söz konusu ek bilirkişi raporuna da atıfla bozma gereği yerine getirilmeden hüküm kurulması hatalı olmuştur.
2. İlk Derece Mahkemesince davalı Şirkete gönderilen 06.10.2022 tarihli müzekkereye davalı Şirketin verdiği 12.12.2022 tarihli cevabi yazı ve ekleri ile 14.05.2024 havale tarihli ek bilirkişi raporunda işaret edilen SGK kayıtları birlikte değerlendirilerek söz konusu 276 işçinin, (...) SGK sicil numaralı işyerine nakil olmadan önce çalıştıkları eski işyerlerinin niteliğinin ve fiilen yaptıkları işlerin yeni işyerinin niteliği ve fiilen yaptıkları işler karşılaştırılarak kötüniyetli ve çelişkili bir işveren davranışı bulunup bulunmadığı denetlenerek hükmüne uyulan bozma gereklerinin yerine getirilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup tekrar bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,
Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde ilgiliye iadesine,
Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine,
14.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

UYAP Entegrasyonu