WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 8. CEZA DAIRESI

8. Ceza Dairesi         2024/14349 E.  ,  2024/7610 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2022/243 Değişik iş
SUÇ : Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak
İNCELEME KONUSU KARAR: İddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması

İzmir 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 25.03.2022 tarihli ve 2022/243 Değişik iş sayılı kararı ile, suça sürüklenen çocuk hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan düzenlenen iddianamenin iadesi kararına yönelik itirazın reddine kesin olarak karar verildiği anlaşılmıştır.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 12.01.2023 tarihli evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 07.03.2023 tarihli ve KYB-2023/8518 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 07.03.2023 tarihli ve KYB-2023/8518 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Her ne kadar İzmir 4. Çocuk Mahkemesince, "...Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 44/3 maddesindeki; ''Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde mazereti olmaksızın ve kasıtlı olarak üç defaenetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 44/3 maddesindeki; ''Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde mazereti olmaksızın ve kasıtlı olarak üç defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün ikinci kez uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde üçüncü ihlalin tespit edilmesi halinde dosyanın kapatılması ile ilgili süreç başlatılır. Suça sürüklenen çocuklar ve denetimli serbestlik kararının infazına başlandığı tarihte çocuk olup infaz sürecinde on sekiz yaşını dolduranlar bakımından ise yükümlünün bir yıl içerisinde üçüncü kez uyarılmasının ardından bir yıl içinde dördüncü ihlalin tespit edilmesi halinde dosyanın kapatılması ile ilgili süreç başlatılır.'' şeklindeki düzenleme gereğince yükümlünün bir yıl içerisinde 3 kez uyarılmadığı, bu nedenle denetime uymamakta ısrar koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla..." şeklinde gerekçe ile iddianamenin iadesine karar verilmiş ise de;
Dosya kapsamına göre, suça sürüklenen çocuk hakkında, 15/04/2020 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 13/07/2020 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca “yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması” halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildiği, verilen kararın 16/11/2021 tarihinde tebliğ edilerek 24/12/2021 tarihinde infaz edilmesi için İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,
İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce, "10 gün içerisinde müracaat etmediğiniz takdirde uyarı ve tebligat yapılmaksızın komisyonun onayından sonra infaz dosyası kapatılarak ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir" şeklinde ihtarı içeren çağrı yazısının 25/02/2022 tarihinde suça sürüklenen çocuk ve velisine usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, ancak suça sürüklenen çocuğun kuruma müracaat etmemesi üzerine, İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonun 09/02/2022 tarihli ve 2022/2907 İİDK sayılı kararı ile infaz kayıtlarının kapatılmasına karar verildiği,
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 13/07/2021 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın infazı sırasında, 10/10/2021 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 31655 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 41/3. fıkrasının "Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yükümlü on gün içerisinde müdürlüğe müracaat etmezse uyarı ve tekrar tebligat yapılmaksızın komisyonun onayından sonra kayıt kapatılarak infaz dosyası Cumhuriyet başsavcılığına geri gönderilir." şeklinde düzenlendiği,
Bu haliyle, Denetimli Serbestlik Müdürlüklerince kayıt işlemi yapıldıktan sonra yükümlünün ilk müracaatı için yükümlüye, on gün içerisinde müdürlüğe başvurulması, haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen bir mazereti olmadan müdürlüğe gelmemesi halinde kaydın kapanacağına ilişkin gelmemenin hukuki sonuçlarını içeren uyarılı çağrı yazısının tebliğ edilmesi gerektiği, somut olayda, adı geçen suça sürüklenen çocuğa usulüne uygun olarak çıkarılan ilk müracaatını içerir çağrı yazısının tebliğine rağmen, haklı ve geçerli bir mazereti olmaksızın 10 gün içerisinde müdürlüğe başvurmayarak suça sürüklenen çocuğun kendisine yüklenen yükümlülüklere uymadığı ve suça sürüklenen çocuk hakkında dava açılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
A. Suça sürüklenen çocuk hakkında, 15.04.2020 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan soruşturma sonunda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 13.10.2020 tarihli ve 2020/39327 Soruşturma, 2020/3974 Karar sayılı kararı ile; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca üç yıl süreyle kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına , dördüncü fıkrası gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın suça sürüklenen çocuk müdafiine 18.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, müdafinin itirazı üzerine İzmir 2. Sulh Ceza Mahkemesinin 26.10.2020 tarihli, 2020/3516 Değişik iş sayılı kararı ile reddedilmesi üzerine tedbirin infazı için evrakın İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği,04.10.2021 tarihinde suça sürüklenen çocuğun denetim esnasında yükümlülüklerine uymamakta ısrar ettiği belirtilerek İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmesi üzerine Başsavcılığın 13.10.2020 tarihli kamu davasının açılmasının ertelenmesine kararının tebligat işlemlerinin eksik yapıldığından bahisle yeniden tebliğe çıkardığı ve kararın 16.11.2021 tarihinde suça sürüklenen çocuk ve velisine tebliğ edildiği. Karara itiraz edilmemesi üzerine İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca evrakın denetim işlemleri için yeniden İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğüne gönderildiği, Müdürlüğün 24.12.2021 tarihli uyarılı çağrı yazısının suça sürüklenen çocuğa 25.01.2022 tarihinde tebliğ edildiği, suça sürüklenen çocuğun yasal süre içerisinde Müdürlüğe başvurmaması nedeniyle , Müdürlüğün 09.02.2022 tarihli kararı ile Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 41 inci maddesinin üçüncü bendi uyarınca dosyanın kapatılmasına karar verildiği,
C. Erteleme kararının kaldırılarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 14.03.2022 tarihli ve 2020/39327 Soruşturma, 2022/13006 Esas, 2022/569 Karar sayılı iddianamesi ile İzmir 4. Çocuk Mahkemesine kamu davası açıldığı,
D. İzmir 4. Çocuk Mahkemesinin 18.03.2022 tarihli ve 2022/128 iddianame değerlendirme sayılı kararı ve '' Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 44/3 maddesindeki; ''Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde mazereti olmaksızın ve kasıtlı olarak üç defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün ikinci kez uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde üçüncü ihlalin tespit edilmesi halinde dosyanın kapatılması ile ilgili süreç başlatılır. Suça sürüklenen çocuklar ve denetimli serbestlik kararının infazına başlandığı tarihte çocuk olup infaz sürecinde on sekiz yaşını dolduranlar bakımından ise yükümlünün bir yıl içerisinde üçüncü kez uyarılmasının ardından bir yıl içinde dördüncü ihlalin tespit edilmesi halinde dosyanın kapatılması ile ilgili süreç başlatılır.'' şeklindeki düzenleme gereğince yükümlünün bir yıl içerisinde 3 kez uyarılmadığı, bu nedenle denetime uymamakta ısrar koşulunun oluşmadığı anlaşılmakla İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 14/03/2022 tarih 2020/39327 soruşturma 2022/13006 esas sayılı iddianamenin CMK 174/1 maddesi gereğince iadesine karar vermek gerekmiştir. '' gerekçesi ile iddianamenin iadesine karar verildiği, Cumhuriyet savcısının iade kararına itiraz ettiği,
E. İtirazı inceleyen mercii İzmir 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 25.03.2022 tarihli ve 2022/243 Değişik iş sayılı kararı ile, "itirazın reddine" kesin olarak karar verildiği,
Anlaşılmıştır.
F. Suça sürüklenen çocuk hakkında, 15.04.2020 tarihinde işlediği iddia olunan kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı 13.10.2020 tarihinde kamu davasının açılmasının ertelenmesine, bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, ayrıca "yükümlülüklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması" halinde erteleme kararının kaldırılarak kamu davası açılacağı hususunun ihtar edilmesine karar verildikten sonra kararın öncelikle sadece suça sürüklenen çocuk müdafiine tebliği üzerine denetim işlemleri yapılmış ise de suça sürüklenen çocuğa tebliğ edilmeden kararın usulüne uygun olarak kesinleştiğinden bahsedilemeyeceğinden kararın kesinleştiği tarihe kadar gerçekleştirilen denetimli serbestlik işlemleri hukuki değerden yoksundur. Kararın kesinleşmesinin ardından İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün 24.12.2021 tarihli uyarılı çağrı yazısının suça sürüklenen çocuğa 25.01.2022 tarihinde tebliğ edildiği, suça sürüklenen çocuğun yasal süre içerisinde Müdürlüğe başvurmaması nedeniyle Müdürlüğün 09.02.2022 tarihli kararı ile Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 41 inci maddesinin üçüncü bendi uyarınca dosyanın kapatılmasına karar verilmiştir.
Kamu davasının açılmasının ertelenmesine dair kararın infazı sırasında, 10.11.2021 tarihinde 31655 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği'nin üçüncü bölümünde "Denetimli Serbestlik Kararlarının Yerine Getirilmesinde Genel Hükümler" düzenlenmiş, 40 ıncı maddesinin birinci fıkrasında "Yargı mercileri tarafından Cumhuriyet başsavcılığına gönderilen denetimli serbestlik kararları en geç üç gün içinde UYAP bilişim sistemine kaydedilir" şeklindeki düzenlemeye yer verilmiş, 41 inci maddesinin üçüncü fıkrasında "Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yükümlü on gün içerisinde müdürlüğe müracaat etmezse uyarı ve tekrar tebligat yapılmaksızın komisyonun onayından sonra kayıt kapatılarak infaz dosyası Cumhuriyet başsavcılığına geri gönderilir." şeklinde düzenlenmiştir. Bu haliyle, Denetimli Serbestlik Müdürlüklerince kayıt işlemi yapıldıktan sonra yükümlünün ilk müracaatı için yükümlüye, on gün içerisinde müdürlüğe başvurulması, haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen bir mazereti olmadan müdürlüğe gelmemesi halinde kaydın kapanacağına ilişkin gelmemenin hukuki sonuçlarını içeren uyarılı çağrı yazısının tebliğ edilmesi gerekmektedir. Yönetmeliğin "Yükümlülerin uyarılması" başlıklı 44 üncü maddesi düzenlemesi ise, "Madde 44 –1. Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya Kanunda yazılı hâllerde komisyonun önerisi üzerine infaz hâkimi tarafından uyarılır.
2. Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır.
3. Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde mazereti olmaksızın ve kasıtlı olarak üç defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün ikinci kez uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde üçüncü ihlalin tespit edilmesi halinde dosyanın kapatılması ile ilgili süreç başlatılır. Suça sürüklenen çocuklar ve denetimli serbestlik kararının infazına başlandığı tarihte çocuk olup infaz sürecinde on sekiz yaşını dolduranlar bakımından ise yükümlünün bir yıl içerisinde üçüncü kez uyarılmasının ardından bir yıl içinde dördüncü ihlalin tespit edilmesi halinde dosyanın kapatılması ile ilgili süreç başlatılır.
4. Uyarı için yapılan tebligatta, bir yıl içerisinde suça sürüklenen çocuklar ve denetimli serbestlik kararının infazına başlandığı tarihte çocuk olup infaz sürecinde on sekiz yaşını dolduranlar bakımından dördüncü kez, diğer yükümlüler bakımından üçüncü kez ihlal durumunun tespit edilmesi halinde tekrar bir uyarının yapılmayacağı, dosyanın kapatılması ile ilgili sürecin başlatılacağı ve dosyanın ilgili yargı merciine gönderileceği yükümlüye ihtar edilir." şeklindedir.
28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile değişik 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca verilen kamu davasının açılmasının ertelenmesi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra kamu davasının açılabilmesi,
5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasında yer alan, “Kişinin, erteleme süresi zarfında; a) Kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi, b) Tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, c) Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması hallerinden en azından birinin gerçekleşmesine bağlıdır.
Somut olayda, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 14.03.2022 tarihli iddianamesi ile 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendi uyarınca yani kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiği kabul edilerek kamu davası açılmıştır. Her ne kadar Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 41 inci maddesinin üçüncü fıkrasında "Usulüne uygun olarak yapılan tebligata rağmen yükümlü on gün içerisinde müdürlüğe müracaat etmezse uyarı ve tekrar tebligat yapılmaksızın komisyonun onayından sonra kayıt kapatılarak infaz dosyası Cumhuriyet başsavcılığına geri gönderilir." şeklinde düzenlemeye yer verilmiş ise de kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan verilen kamu davasının ertelenmesi kararının ihlali için hüküm altına alınan 5237 sayılı Kanun'un 191 inci maddesinin dördüncü fıkrasının (a) bendine göre suça sürüklenen çocuğun kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi halinde kamu davası açılabilecektir ve bu durum kovuşturma şartı teşkil etmektedir. Hakkında erteleme kararı verilen yükümlünün de yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar edip etmediğinin tespiti de uyarı içerse dahi tek çağrı tebligatı ile mümkün olmayacaktır. Ayrıca "Israr" şartı kovuşturma şartı olup Kanunla getirilmiş olduğundan, normlar hiyerarşisine göre kanun hükmünün yönetmelikle bertaraf edilmesi mümkün değildir. Suça sürüklenen çocuğun yükümlülüklerine uymamakta "ısrar" ettiğinin kabul edilebilmesi için; usulüne uygun bir biçimde uyarıyı içeren bir çağrı tebligatı daha yapılması gerekirken tek çağrı tebligatı ile yetinilerek denetim evrakının kapatılmasında kovuşturma şartı gerçekleşememiştir. Dolayısıyla İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin, ısrar şartının gerçekleşmediğine yönelik tespiti ve bu gerekçeyle iddianamenin iadesine karar vermesi yerinde olduğundan Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.10.2024 tarihinde karar verildi.

UYAP Entegrasyonu