8. Ceza Dairesi 2021/17515 E. , 2024/7628 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SAYISI : 2020/377 E., 2020/796 K.
SUÇLAR : Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme, kamu görevlisine hakaret
HÜKÜMLER : İstinaf başvurusunun esastan reddi
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : Onama
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (5237 sayılı Kanun) 216 ncı maddesinde düzenlenen halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçu "kamu barışına karşı işlenen suçlar"dan olup atılı suç yönünden katılan vekilinin temyize hak ve yetkisi bulunmamaktadır.
İlk Derece Mahkemesince kamu görevlisine hakaret suçundan kurulan hükme yönelik istinaf incelemesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararın; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 286 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz edilebilir olduğu, 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz edenin hükümleri temyize hak ve yetkisinin bulunduğu, 291 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin süresinde olduğu, 294 üncü maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz dilekçesinde temyiz sebeplerine yer verildiği, 298 inci maddesinin birinci fıkrası gereği temyiz isteminin reddini gerektirir bir durumun bulunmadığı yapılan ön inceleme neticesinde tespit edilmekle, gereği düşünüldü:
I.HUKUKİ SÜREÇ
A. Konya Cumhuriyet Başsavcılığının 09.08.2019 tarihli iddianamesi ile; sanığın, 5237 sayılı Kanun'un 216 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçundan; aynı Kanun'un 125 inci maddesinin ikinci ve dördüncü fıkralarında düzenlenen kamu görevlisine alenen hakaret suçundan cezalandırılması; hak yoksunluklarının ve tekerrür hükümlerinin uygulanması istemiyle kamu davası açılmıştır.
B. Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.12.2019 tarihli kararıyla; sanığın, her iki suçtan 5271 sayılı Kanun'un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca beraatine karar verilmiştir.
C. Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 17.12.2019 tarihli kararı katılan vekili tarafından istinaf edilmiştir. Akabinde; Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 01.07.2020 tarihli ilamıyla katılan vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddi ile hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
D. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca özetle; sanık hakkında kurulan her iki suçtan kurulan hükmün onanması yönünde karar verilmesi görüşünü içeren Tebliğname ile dava dosyası Daireye tevdi edilmiştir.
II. TEMYİZ SEBEPLERİ
Katılan vekilinin temyiz istemi; sanığın her iki suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiğine ilişkindir.
III. OLAY VE OLGULAR
A. İlk Derece Mahkemesinin Kabulü
1. Dava konusu olay; sanığın 27.02.2017 tarihinde Facebook isimli sosyal medya hesabından ''BİR GEZİ DİRENİŞİ GİBİ SEÇİM SİSTEMİ DİRENİŞİ DE BU ALANDA GEREKİYOR'' şeklinde paylaşım yapmak suretiyle halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçunu işlediği iddiasına ilişkindir. Yine aynı hesabından 16.09.2016 tarihinde ''BİZİM ATALARIMIZ DESTAN YAZDI ...'İN ATALARI YENİLDİ, NE BİÇİM YARATIKSINIZ ULEN!'' şeklinde paylaşım yapmak suretiyle paylaşımın yapıldığı dönemde bakan olarak görev yapan katılan ...'e yönelik kamu görevlisine karşı alenen hakaret etme ile halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçunu işlediği iddiasına ilişkindir.
2. Mahkemesince; atılı suçların unsurları oluşmadığından sanığın beraatine karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Kabulü
İlk Derece Mahkemesince kabul edilen olay ve olgular konusunda; Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece mahkemesince kurulan hükümlere yönelik isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
IV. GEREKÇE
A. Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
Yargılama konusu halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçu yönünden katılanın suçtan zarar gören sıfatının, 5271 sayılı Kanun'un 237 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca mezkûr suçtan açılan kamu davasına katılma hakkının ve aynı Kanun’un 260 ıncı maddesinin birinci fıkrası gereği bu suçtan kurulan hükmü temyize hak ve yetkisinin bulunmadığı anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz isteminin, 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret suçundan kurulan hükme yönelik incelemede ise;
Oluş, tüm dosya kapsamındaki deliller, açık kaynak araştırma raporları ile sanığın savunmaları birlikte değerlendirilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14.10.2008 gün ve 170-220 sayılı kararında da belirtildiği üzere; hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin ..., haysiyet ve namusu, toplum içindeki itibarı, diğer fertler nezdindeki saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Somut bir fiil ya da olgu isnat etmek veya sövmek şeklindeki seçimlik hareketlerden biri ile gerçekleştirilen ..., bireyin ..., ... ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte ise hakaret suçu oluşacaktır.
Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Kamu görevlileri veya sivil vatandaşlara yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, ..., ... ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir. Siyasetçilere yönelik eleştirilerin izin verilen sınırlarının özel kişilere nazaran daha geniş olduğu gerek iç hukukumuzda gerekse uluslararası mahkeme kararlarında yerleşmiş bir ilkedir. Bu ilkenin gerekçesi, siyasetçilerin, özel kişilerden farklı olarak, gazetecilerin ve halkın yakın denetimine açık olan, kamuoyuna mal olmuş kişi haline gelmeyi bilerek tercih etmeleridir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, Facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde yazdığı ifadelerin, kaba hitap tarzı ve incitici nitelikte olduğu, siyasetçi olan katılanın sürekli toplum önünde olması nedeniyle benzer eleştirilere açık ve hoşgörülü olması gerektiği, ayrıca, yargılama konusu olan sanığın ifadelerinin katılanın şahsına ..., ... ve saygınlığa yönelik bir saldırı niteliğinde bulunmadığı anlaşıldığından İlk Derece Mahkemesinin ve Bölge Adliye Mahkemesinin beraat kararına ilişkin uygulamasında hukuka aykırılık bulunmamıştır.
V.KARAR
A. Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçundan kurulan hükme yönelik incelemede;
Gerekçenin (A) bölümünde açıklanan nedenle halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme suçundan 5271 sayılı Kanun’un 298 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, Tebliğname’ye aykırı olarak, oy birliğiyle REDDİNE,
B. Kamu görevlisine görevinden dolayı alenen hakaret suçundan kurulan hükme yönelik incelemede ise;
Gerekçenin (B) bölümünde açıklanan nedenle Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesinin 01.07.2020 tarihli ve 2020/377 Esas, 2020/796 Karar sayılı kararında katılan vekilince öne sürülen temyiz sebepleri ve 5271 sayılı Kanun’un 289 uncu maddesinin birinci fıkrası ile sınırlı olarak yapılan temyiz incelemesi sonucunda hukuka aykırılık görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 302 nci maddesinin birinci fıkrası gereği, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle TEMYİZ İSTEMİNİN ESASTAN REDDİ İLE HÜKMÜN ONANMASINA,
Dava dosyasının, 5271 sayılı Kanun’un 304 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilâmının bir örneğinin ise Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.10.2024 tarihinde karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!