11. Ceza Dairesi 2024/558 E. , 2024/11522 K.
"İçtihat Metni"K A N U N Y A R A R I N A
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
Sanık hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan Bursa 7. Ağır Ceza Mahkemesinin, 24.01.2023 tarihli ve 2020/298 Esas, 2023/32 Karar sayılı kararı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itirazın reddine ilişkin mercii Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2023 tarihli ve 2023/214 Değişik İş sayılı kararının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 271 inci maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca kesin nitelikte olması sebebiyle karar tarihi olan 22.05.2023’de kesinleştiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 29.12.2023 tarihli ve 2023/25955 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.01.2024 tarihli ve KYB-2024/3293 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.01.2024 tarihli ve KYB-2024/3293 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 10/02/2022 tarihli ve 2021/41518 esas, 2022/2073 sayılı ilâmında yer alan " ... sanığın talimat ile Ankara 30. Ağır Ceza Mahkemesince 24/05/2019 tarihinde alınan savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmediğini beyan ettiği, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/6-c maddesinin son cümlesinde yer alan "Sanığın kabul etmemesi halinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki hüküm karşısında, kabul etmediğini belirtmiş olmasına rağmen, sanık ile ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden” bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, bozulması istenilmiş olmakla ... 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA ... " şeklindeki açıklamalar nazara alındığında,
Dosya kapsamına göre, sanığın Mahkemesince 25/03/2021 tarihli 4. oturumda hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesini kabul ettiğini beyan etmiş olmasına rağmen, sanık müdafii tarafından sunulan 23/11/2022 tarihli dilekçede açıkça hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulanmasının kabul edilmediğinin belirtildiği, bu beyanın sanığın hükmün açıklanmasının geri bırakılması uygulamasını kabul ettiği savunmasından daha sonra olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/6-c maddesinin son cümlesinde yer alan "Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez." şeklindeki hüküm karşısında, kabul etmediğini belirtmiş olmasına rağmen, sanık ile ilgili hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gözetilmeden, itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
İnceleme konusu dava dosyası değerlendirildiğinde; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 5271 sayılı Kanun’un 5728 sayılı Kanun ile değişik 231 inci maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları uyarınca, mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak, yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesinin gerekeceği, bununla birlikte; 5271 sayılı Kanun'un 231 inci maddesinin 6 ncı fıkrasına 25.7.2010 tarihinde yürürlüğe giren 6008 sayılı Kanun'un 7 nci maddesi ile eklenen ek cümlenin, "Sanığın kabul etmemesi hâlinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmez." hükmünü haiz olduğu, 16.02.2021 tarihli 3. celsede sanıktan sorulduğunda, sanığın; "...eğer hakkımda ceza verilecekse HAGB hükümlerinin uygulanmasını talep ederim." şeklinde beyanda bulunduğu, her ne kadar sanık müdafiinin Mahkemeye hitaben yazdığı 23.11.2022 tarihli dilekçesinde, "...hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi halinde kabul etmediğimizi saygılarımızla beyan ederiz..." denilmiş ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı sanık ve müdafii tarafından ayrı ayrı itiraz edilmiş ise de, sanık ile müdafiinin iradesi çatıştığında, Kanun'da açıkça sanığın kabulü ibaresine yer verildiğinden, sanığın iradesine üstünlük tanınmasının gerekeceği, ayrıca sanığın hüküm kuruluncaya kadar beyanından dönebileceği, hüküm verildikten sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmesi ya da etmemesinin herhangi bir sonuç doğurmayacağı anlaşılmakla; hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itirazın reddine ilişkin merci kararında isabetsizlik görülmemiş olup kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiş, merci Bursa 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.05.2023 tarihli ve 2023/214 Değişik İş sayılı kararında, itiraza konu Mahkemenin tarihi, esas ve karar numarasının, "24.01.2023 tarihli ve 2020/298 Esas, 2023/32 Karar" yerine, "14.06.2023 tarihli ve 2021/461 Esas, 2022/281 Karar" şeklinde hatalı yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün maddi hata olarak değerlendirilmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE, Dosyanın, mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.10.2024 tarihinde karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!