WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 11. CEZA DAIRESI

11. Ceza Dairesi         2023/7160 E.  ,  2024/11521 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMELERİ : Antalya 19, 28 ve 9. Asliye Ceza Mahkemeleri

Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.01.2020 tarihli ve 2019/78 Esas, 2020/22 Karar sayılı, Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.11.2015 tarihli ve 2015/1262 Esas, 2015/1438 Karar sayılı, Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.03.2016 tarihli ve 2015/746 Esas, 2016/390 Karar sayılı kararlarına yönelik, Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 10.11.2023 tarihli ve 2023/5433 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 14.12.2023 tarihli ve KYB-2023/122674 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyaları Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 14.12.2023 tarihli ve KYB-2023/122674 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Mühür bozma suçundan sanık ...'in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 203/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2020 tarihli ve 2019/78 esas, 2020/22 sayılı kararını; adı geçen sanığın aynı suçtan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 203/1, 62 ve 52/2. maddeleri gereğince 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Antalya(Kapatılan) 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2015 tarihli ve 2015/1262 esas, 2015/1438 sayılı kararını; aynı sanığın, anılan suçtan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 203/1, 43/1, 62/1 ve 52/2. maddeleri gereğince 21.900,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/03/2016 tarihli ve 2015/746 esas, 2016/390 sayılı kararını kapsayan dosyalar incelendi.
Sanığın bir suç işleme kararı icrası kapsamında işlemiş olduğu mühür bozma suçu nedeniyle Antalya 11. Asliye Ceza Mahkemesinin 13/01/2017 tarihli ve 2015/539 esas, 2017/740 sayılı kararının istinaf edilerek, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 10. Ceza Dairesinin 11/05/2017 tarihli ve 2017/1406 esas, 2017/1274 sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kesinleşmiş bulunması karşısında, karar aleyhine kanun yararına bozma yoluna gidilmesine kanunî imkân bulunmamakla birlikte, Cumhuriyet Savcısı tarafından istinaf başvurusunun esastan red kararına karşı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 308/A maddesi kapsamında mahallinde itiraz yoluna başvurulabileceği değerlendirilerek yapılan incelemede;
1- Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 29/01/2020 tarihli ve 2019/78 esas, 2020/22 sayılı ve Antalya(Kapatılan) 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2015 tarihli ve 2015/1262 esas, 2015/1438 kararları yönünden yapılan incelemede;
Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 2019/78 esas sayılı dosyasındaki suç tarihinin 07/09/2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 14/09/2015 olduğu, Antalya(Kapatılan) 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/1262 esas sayılı dosyasındaki suç tarihinin 13/09/2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 30/09/2015 olduğu, iki suçun da 14/09/2015 tarihli ilk iddianamenin düzenlenme tarihinden önce işlendiği ve hukuki kesinti olmadığı, anılan iki dosyada da sanığın üzerine atılı eylemlerin aynı mahiyette olduğu ve suç tarihlerinin yakınlığı dikkate alınarak, bu eylemlerin bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlendiği anlaşıldığından, dosyaların birleştirilmesi ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 43. maddesinde öngörülen zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, her bir eylem için ayrı ayrı ceza verilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmesinde,
2- Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 25/03/2016 tarihli ve 2015/746 esas, 2016/390 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede;
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 30/09/2015 tarihli ve 2015/60756 soruşturma, 2015/20449 esas, 2015/17740 sayılı iddianamesi ile açılan dava üzerine incelemeye konu Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesince 25/03/2016 tarihinde mahkûmiyet hükmü verilmiş ise de, sanığın yargılamaya konu eylemi hakkında daha önceden Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının 30/09/2015 tarihli ve 2015/61407 soruşturma, 2015/20539 esas, 2015/17819 sayılı iddianamesi ile açılan dava üzerine yapılan yargılama neticesinde, Antalya(Kapatılan) 28. Asliye Ceza Mahkemesinin 23/11/2015 tarihli ve 2015/1262 esas, 2015/1438 sayılı kararı ile mühür bozma suçundan 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 01/12/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/7. maddesinde yer alan, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine karar verilir.” şeklindeki düzenleme gereğince mükerrer açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5237 sayılı Kanun’un zincirleme suç başlıklı 43 üncü maddesinin birinci fıkrasında; "Bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, dörtte birinden dörtte üçüne kadar artırılır. Bir suçun temel şekli ile daha ağır veya daha az cezayı gerektiren nitelikli şekilleri, aynı suç sayılır. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/6 md.) Mağduru belli bir kişi olmayan suçlarda da bu fıkra hükmü uygulanır.
..."
Hükmü yer almaktadır.
2. Zincirleme suç durumunda aynı suçun birden fazla işlenmiş olması söz konusudur. Ancak bu suçlar, aynı suç işleme kararı kapsamında işlenmekte ve bu suçlar arasında subjektif bir bağ bulunmaktadır. Bu nedenle, kişiye bu suçların her birinden dolayı ayrı ayrı değil, bir ceza verilmekte ve cezanın miktarı artırılmaktadır.
3. Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyaları değerlendirildiğinde; mühür bozma suçlarında aynı yere ilişkin olarak her iddianameye kadar olan eylemlerin zincirleme biçimde işlenmiş tek bir mühür bozma suçunu, iddianameden sonraki eylemlerin ise hukuki kesinti nedeniyle ayrı suçları oluşturacağı, kanun yararına bozma konusu yapılan dosyalardan Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin dosyasındaki suç tarihinin 07.09.2015, Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesinin dosyasındaki suç tarihinin 14.09.2015 ve birleşen dosyalarla birlikte Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin dosyasındaki suç tarihlerinin ise, 19.08.2015, 27.08.2015, 13.09.2015, 15.09.2015 ve 19.09.2015 olduğu, dosyalar kapsamında mükerrerlik bulunmadığından bu yöndeki talebin yerinde görülmediği, ancak ilk iddianamenin 31.08.2015 tarihinde düzenlendiği ve bu tarihte ilk hukuki kesintinin meydana geldiği, sonraki iddianamelerin de suç tarihlerine göre hukuki kesinti oluşturdukları gözetilerek, dosyaların birleştirilmesi, 19.08.2015 ve 27.08.2015 tarihli eylemler yönünden zincirleme suç hükümleri uygulanarak tek bir hüküm, 07.09.2015, 13.09.2015 ve 14.09.2015 tarihli eylemler yönünden zincirleme suç hükümleri uygulanarak tek bir hüküm, 15.09.2015 ve 19.09.2015 tarihli eylemler yönünden de zincirleme suç hükümleri uygulanarak tek bir hüküm kurulması gerektiği anlaşılmakla; kanun yararına bozma talebi belirtilen nedenlerle yerinde görülmüştür.

III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin belirtilen gerekçe ile KABULÜNE,
2. Antalya 19. Asliye Ceza Mahkemesinin, 29.01.2020 tarihli ve 2019/78 Esas, 2020/22 Karar sayılı, Antalya 28. Asliye Ceza Mahkemesinin, 23.11.2015 tarihli ve 2015/1262 Esas, 2015/1438 Karar sayılı, Antalya 9. Asliye Ceza Mahkemesinin, 25.03.2016 tarihli ve 2015/746 Esas, 2016/390 Karar sayılı kararlarının 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle aleyhe sonuç doğurmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA,
5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (b) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için dava dosyalarının, Mahkemelerine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 14.10.2024 tarihinde karar verildi.

UYAP Entegrasyonu