WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

YARGITAY 1. CEZA DAIRESI

1. Ceza Dairesi         2024/6198 E.  ,  2024/6505 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2015/320 E., 2016/359 K.
SUÇ : Kasten yaralama
KARAR : Mahkûmiyet
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN: Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ: İlgili kararın kanun yararına bozulması

Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin, 12.05.2016 tarihli ve 2015/320 Esas, 2016/359 Karar sayılı kararı ile hükümlü hakkında kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86/2, 29, 53, 58. maddeleri gereğince 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, hak yoksunluklarına, cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine ilişkin hükmün, temyiz edilmeksizin 23.06.2016 tarihinde usûlüne uygun şekilde kesinleştiği belirlenmiştir.

Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309/1. maddesi uyarınca, 13.08.2024 tarihli ve 2024/16959 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.09.2024 tarihli ve KYB-2024/88445 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:

I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 17.09.2024 tarihli ve KYB-2024/88445 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
"Dosya kapsamına göre;
1) Sanık hakkında Alanya Cumhuriyet Başsavcılığının 09.06.2015 tarihli ve 2015/2468 esas sayılı iddianamesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2 ve 86/3-e maddeleri uyarınca kamu davası açılmış olup soruşturma aşamasında taraflara uzlaşma teklifinde bulunulmuş ise de; Türk Ceza Kanunu'nun 86/3-e maddesinin suç tarihinde ve karar tarihinde 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanun'un 253. maddesinin 1. fıkrasına eklenen (b) bendi uyarınca uzlaştırma kapsamında kalmadığı nazara alındığında soruşturma aşamasında taraflara yapılan 16.03.2015 tarihli uzlaşma teklifinin hukuki sonuç doğurmayacağı cihetle, yargılama aşamasında sanığın kasten yaralama eyleminin silahla işlenmediğinin kabulü ile sanık hakkında basit yaralama suçundan hüküm kurulduğu anlaşılmakla, 5271 sayılı Kanun’un 254/1. maddesinde yer alan 'Kamu davası açıldıktan sonra kovuşturma konusu suçun uzlaşma kapsamında olduğunun anlaşılması halinde, kovuşturma dosyası, uzlaştırma işlemlerinin  253 üncü maddede belirtilen esas ve usûle göre yerine getirilmesi için uzlaştırma bürosuna gönderilir.' şeklindeki düzenleme uyarınca uzlaştırma işleminin yapılması için dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayin edilmesi gerektiği gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde,
Kabule göre ise;
2) Sanık hakkında Alanya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 09.06.2015 tarihli ve 2015/7216 sayılı iddianamede 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesinin uygulanması talep edilmediği hâlde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 226. maddesi uyarınca sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, cezasının 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.

II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Kanun'un "Uzlaştırma" başlıklı 253/1-a maddesinde yer verilen; "(1) Aşağıdaki suçlarda, şüpheli ile mağdur veya suçtan zarar gören gerçek veya özel hukuk tüzel kişisinin uzlaştırılması girişiminde bulunulur: a) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı suçlar," şeklindeki düzenleme karşısında, uzlaştırma kurumunun, şikâyet şartına bağlı suçlar yönünden uygulanabileceği ön koşul olarak belirlenmiştir. Aynı hükmün (b) bendinde şikâyete bağlı olup olmadığına bakılmaksızın 5237 sayılı Kanun'da yer alan bazı suçlar yönünden de uzlaştırma hükümlerinin uygulanması öngörülmüş ise de hükümlünün yargılama konusu eylemini, 5237 sayılı Kanun'un 86/3-e maddesi kapsamında silahla gerçekleştirdiği iddiası ile kamu davası açıldığı, Mahkemece eylemin silahtan sayılan cisimle gerçekleştirilmediği kabul edilerek buna uygun uygulama yapıldığı anlaşılmıştır.

Hükümlünün yargılama konusu eylemi neticesinde şikâyetçinin basit bir tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte yaralandığı ve bu nedenle eylemin, 5237 sayılı Kanun'un 86/2. maddesi kapsamında kaldığı, bu itibarla uzlaştırma hükümlerinin uygulanacağı tespit edilmiştir.

2. Ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 25.10.2018 tarihli ve 2018/394 Esas, 2018/478 Karar sayılı kararında açıklandığı üzere 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile 5271 sayılı Kanun'un 253 ve 254. maddelerinde yapılan değişiklik çerçevesinde, mezkûr düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarihten önce usûlüne uygun olarak yapılan uzlaşma tekliflerinin geçerli olduğu ve bu nedenle uzlaşma teklifi yapılmış ve kabul edilmemiş olan dosyalarda yeniden uzlaşma teklifi yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşılmıştır.

Bu kapsamda inceleme konusu dava dosyasının değerlendirilmesinde; soruşturma aşamasında taraflara kolluk güçlerince uzlaşma teklifinde bulunulduğu, tarafların kendilerine yapılan uzlaşma teklifini kabul etmedikleri, buna ilişkin uzlaşma teklif formları düzenlenerek dava dosyasına eklendiği, yapılan uzlaşma teklifinin usûlüne uygun olduğu belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (1) numaralı kanun yararına bozma isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.

3. Bununla birlikte, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun, 18.06.2013 tarihli ve 2012/13-1444 Esas, 2013/305 Karar sayılı kararında belirtildiği üzere, yargılama sırasında 12.11.2015 tarihli oturumda hükümlüye tekerrüre esas mahkûmiyetini gösterir adlî sicil belgesinin okunması karşısında, ayrıca iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı Kanun'un 58. maddesinden dolayı 5271 sayılı Kanun'un 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmesi gerekmediği belirlenmekle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının (2) numaralı kanun yararına bozma isteminin de reddine karar verilmiştir.

III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği tebliğnamedeki düşünceler yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309. maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN oy birliğiyle REDDİNE,

Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,

14.10.2024 tarihinde karar verildi.

UYAP Entegrasyonu