1. Ceza Dairesi 2024/5024 E. , 2024/6496 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SAYISI : 2023/348 değişik iş
İNCELEME KONUSU KARAR: İtirazın reddine
KANUN YARARINA BOZMA YOLUNA BAŞVURAN : Adalet Bakanlığının istemi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı
TEBLİĞNAME GÖRÜŞÜ : İlgili kararın kanun yararına bozulması
Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma suçundan ve kasten yaralama suçlarından İstanbul İnfaz Hakimliğinin 26.04.2021 tarihli ve 2021/7623 Esas, 2021/7770 Karar sayılı içtima kararı ile 5 yıl hapis cezasına hükümlü ...’in, bu cezasının infazı sırasında, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 22.04.2021 tarihli ve 2021/7/20389 sayılı müddetnamesi ile hükümlünün koşullu salıverilme tarihinin 22.04.2021, bihakkın tahliye tarihinin 22.10.2023 tarihi olarak belirlenmesini müteakip, 22.04.2021 tarihinden itibaren şartla tahliye edilmesine dair Bakırköy 2. İnfaz Hakimliğinin 29.04.2021 tarihli ve 2021/6122 Esas, 2021/5860 Karar sayılı kararını takiben, hükümlünün infaz etmekte olduğu anılan müddetnamede yer alan ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma suçuna ilişkin lehe kanun değişikliği nedeniyle yapılan uyarlama yargılamasını sonucunda hükümlünün 1 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin İstanbul 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 25.11.2022 tarihli ve 2022/412 Esas, 2022/453 Karar sayılı ek kararını takiben, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 18.01.2023 tarihli ve 2021/1-8129 sayılı müddetnamesi ile hükümlünün koşullu salıverilme tarihinin 15.04.2021, bihakkın tahliye tarihinin 13.01.2023 tarihi olarak belirlenmesini müteakip, hükümlünün 24.12.2021 tarihinde işlemiş olduğu basit yaralama suçundan 2 ay 23 gün hapis cezası ile 09.12.2022 tarihinde işlemiş olduğu 6136 sayılı Kanun'a muhalefet suçundan 6 ay hapis cezasına mahkûm olduğunun ihbarı üzerine, ikinci suçun işlendiği tarihin denetim süresi bitiminden sonra işlendiğinden bahisle şartla tahliyenin geri alınması talebinin reddine dair İstanbul 2. İnfaz Hakimliğinin 23.02.2023 tarihli ve 2023/736 Esas, 2023/1968 Karar sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 07.03.2023 tarihli ve 2023/348 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 14.05.2024 tarihli ve 94660652-105-34-7731-2023-Kyb sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 27.05.2024 tarihli ve 2024/55986 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü;
I. İSTEM
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 27.05.2024 tarihli ve 2024/55986 sayılı kanun yararına bozma isteminin;
“Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 18.09.2007 tarihli ve 2007/1-214-181 sayılı kararında belirtildiği üzere infaza ilişkin lehe oluşan hataların kazanılmış hakka konu olmayacağı gözetilerek yapılan incelemede,
15.04.2020 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile değişik 107/6. maddesinde, "Koşullu salıverilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresi, yukarıdaki fıkralara göre infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadardır. Ancak süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemez." şeklindeki düzenleme nazara alındığında,
Somut olayda, hükümlünün Bakırköy 2. İnfaz Hakimliğinin 29.04.2021 tarihli kararı ile 22.04.2021 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 107/2. maddesi uyarınca şartla tahliye edildiği,
Uyarlama yargılaması sonucunda hükümlü hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 18.01.2023 tarihli ve 2021/1-8129 sayılı müddetnameye göre bihakkın tahliye tarihinin 13.01.2023 olduğu, hükümlünün hak ederek tahliye tarihi olan 13.01.2023 tarihine kadar denetim süresi içerisinde bulunduğu, dolayısıyla denetim süresi içerisinde 09.12.2022 ve 24.12.2021 tarihinde suç işlediği anlaşılan hükümlünün koşullu salıverilmesinin kaldırılarak, sonraki suçu işlediği tarihten itibaren ve hak ederek tahliye tarihini geçmemek koşuluyla sonraki işlediği her suç için verilen hapis cezasının iki katı sürenin aynen çektirilmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.”
Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE
1. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309 uncu maddesinin, (1), (2) ve (3) üncü fıkraları;
(1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.
(2) Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, bu nedenleri aynen yazarak karar veya hükmün bozulması istemini içeren yazısını Yargıtayın ilgili ceza dairesine verir.
(3) Yargıtayın ceza dairesi ileri sürülen nedenleri yerinde görürse, karar veya hükmü kanun yararına bozar.
Şeklinde düzenlenmiştir.
2. 02.09.2017 tarihinde işlemiş olduğu 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 3 yıl, kasten yaralama suçundan 2 yıl hapis cezasına mahkum olan hükümlünün cezalarının 5 yıl hapis cezası olarak içtima edildiği ve bu cezasının infazı amacıyla Cumhuriyet Savcılığınca düzenlenen 22.04.2021 ve 2021/7-20389 sayılı müddetnameye göre, 15.04.2021 tarihinde cezasının infazı amacıyla ceza infaz kurumuna alınan hükümlünün, şartla tahliye tarihinin 22.04.2021 ve bihakkın tahliye tarihininde 22.10.2023 olarak belirlendiği ve hükümlünün cezasının infazı sırasında 7242 sayılı Kanun’un 48. maddesi ile değişik 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 107 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca cezasından 1/2 oranında indirim yapılmak suretiyle 22.04.2021 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliyesine karar verildiği, hükümlünün 02.09.2017 tarihinde işlemiş olduğu 6136 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan verilen ve kesinleşen 3 yıl hapis cezası ile ilgili İstanbul 4 Asliye Ceza Mahkemesinin 30.09.2022 tarihli ve 2022/412 Esas, 2022/452 Karar sayılı kararı ile seri muhakeme usulü uygulanmasına karar verildiği ve bu suçtan verilen hapis cezasının 1 yıl 6 ay hapis cezası olarak yeniden belirlendiği ve verilen kararın 10.10.2022 tarihinde kesinleştiği ve infaza verildiği, Cumhuriyet savcılığınca yeni ortaya çıkan bu durum karşısında hükümlünün bihakkın tahliye tarihinin yeniden belirlemek amacıyla 18.01.2023 tarihli ve 2021/1-8129 sayılı müddetnamenin düzenlendiği, hükümlünün 6136 sayılı KanunA muhalefet ve kasten yaralama suçlarından almış olduğu 1 yıl 6 ay ve 2 yıl toplamı olan 3 yıl 6 ay hapis cezası nedeniyle, 15.04.2021 tarihinde ceza infaz kurumuna cezasının infazı amacıyla alınan hükümlünün tutuklu kaldığı ve mahsubu gereken sürede dikkate alınarak aynı gün şartla tahliyesine karar verilmesi gerektiği, bihakkın tahliye tarihinin de 13.01.2023 olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
3. Şartla tahliyesine karar verilen ve bihakkın tahliye tarihi 13.01.2023 olan hükümlünün, bihakkın tahliye tarihi dolmadan 24.12.2021 tarihinde işlediği basit yaralama suçundan 2 ay 23 gün hapis cezası ile cezalandırıldığı, ayrıca Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.12.2022 tarihli ve 2022/1433 Esas, 2022/1661 Karar sayılı kararına konu 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 6 ay, genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçundan 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın başlık kısmında suç tarihinin 09.12.2022 ve 28.08.2016 olarak gösterildiği anlaşılmaktadır.
3. Şartla tahliye edilen hükümlü hakkında infaz işleminin özgürlüğü bağlayıcı cezanın kanun gereği yerine getirilmesi tarihine kadar kesintisiz sürdüğünün kabul edilmesinin zorunlu olduğu, 7242 sayılı Kanun’un 48 inci maddesi ile yapılan değişiklik öncesi 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107 nci maddesinin altıncı fıkrasında şartla tahliyesine karar verilen hükümlünün denetim süresine tabi tutulacağı, bu denetim süresinin ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadar olacağı ve süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemeyeceği öngörülmüştür.
4. 7242 sayılı Kanun’un 48 nci maddesi ile yapılan değişiklik sonrası 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107 nci maddesinin altıncı fıkrasına göre şartla tahliyesine karar verilen hükümlünün tâbi tutulacağı denetim süresinin ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadar olacağı ve süreli hapislerde hakederek tahliye tarihini geçemeyeceği öngörülmüştür.
5. 5275 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin 12 nci fıkrasında şartla tahliye edilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hakimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi halinde şartla tahliye kararının geri alınacağı, aynı maddenin 14 üncü fıkrasında, denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçirildiği takdirde, cezanın infaz edilmiş sayılacağı kabul edilmiştir.
6. Hükümlünün infaza konu suçun işlendiği suç tarihinden sonra şartla tahliye süresinin ve buna bağlı olarak denetim süresinin hükümlü lehine düzenleme getiren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un geçici 6 ncı madde hükmü dikkate alınarak yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunduğu, ancak bu belirleme yapılırken daha önceki şartla tahliye tarihinin değiştirilmesinin mümkün olmadığı, belirlemenin lehe yapılan değişiklik nedeniyle ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin tespiti ve bu tespite göre denetim süresinin belirlenmesi ile sınırlı olduğunun kabulü gerektiği, ayrıca lehe kanun uygulamasında temel kural, eski ve yeni kanun hükümlerinin ayrı ayrı bir kül olarak değerlendirilip, hangi kanunun lehe olduğunun belirlenmesi ve şartla tahliye edilen hükümlünün hapis cezasını gerektiren ikinci suçu bu belirlenen denetim süresi içinde işlemesi halinde şartla tahliye kararının geri alınmasına karar verilmesi gerekmektedir.
7. Bu açıklamalara göre; 02.09.2017 tarihinde işlemiş olduğu iki ayrı suç nedeniyle verilen ve kesinleşen 3 yıl 6 ay hapis cezasının infazı sırasında 22.04.2021 tarihinden geçerli olmak üzere şartla tahliyesine karar verilen ve fiilen ceza infaz kurumundan serbest bırakılan hükümlünün 15.04.2020 tarihli ve 31100 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 48 inci maddesi ile değişiklik yapılmadan önceki mevcut düzenlemeye göre hukuki durumu değerlendirildiğinde, hükümlünün şartla tahliyeye hak kazanabilmesi için ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin 5275 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre 2/3 oranı üzerinden hesaplama yapılarak şartla tahliye tarihinin tespit edilmesi gerektiği, 5275 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin altıncı fıkrasına göre tabi olacağı denetim süresinin ise ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin yarısı kadar olacağı ve denetim süresi açısından lehe gibi gözükse de şartla tahliyeye hak kazanabilmesi için ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken süre açısından 2/3 oranı esas alınarak yapılacak uygulamanın hükümlünün aleyhine olduğundan uygulanmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır.
8. 7242 sayılı Kanun’un 48 inci maddesi ile değişiklik sonrası duruma göre hükümlünün hukuki durumu değerlendirildiğinde, hükümlünün şartla tahliyeye hak kazanabilmesi için ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken sürenin 5275 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin ikinci fıkrasına göre ½ oranı üzerinden hesaplama yapıldığında hükümlünün lehine olup, suç tarihi dikkate alındığında yasa gereği tabi olacağı denetim süresinin ise 5275 sayılı Kanun’un 107 nci maddesinin altıncı fıkrasına göre ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre kadar olduğu, denetim süresinin başlangıcının hükümlünün fiilen şartla tahliye edildiği 22.04.2021 tarihi esas alınarak belirlenmesi gerektiğinden, hükümlünün
denetim süresinin bihakkın tahliye tarihine kadar devam ettiği ve bu tarihte tamamlandığı anlaşılmaktadır. Şartla tahliyeye hak kazanabilmesi için ceza infaz kurumunda geçirilmesi gereken süre açısından lehe olması nedeniyle hükümlünün şartla tahliye tarihinin ve buna bağlı olarak denetim süresinin 7242 sayılı Kanun ile değişik 5275 sayılı Kanun’un 107 nci maddesine göre belirlenmesi gerekmektedir.
9. Hükümlünün, şartla tahliyeye hak kazanabilmesi için ceza infaz kurumunda geçirmesi gereken süre ile buna bağlı olarak belirlenmesi gereken denetim süresinin sadece yapılan yasal değişikliklerin bir bölümü esas alınarak tespit edilmesi ve uygulanmasının mümkün olmadığı, yasal düzenlemenin bir bütün halinde olaya uygulanarak hükümlünün hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği, bihakkın tahliye tarihi olan 13.01.2023 tarihinden önce hükümlünün 24.12.2021 tarihinde işlediği basit yaralama suçundan mahkum olduğu ve denetim süresi içinde işlenen bu suç nedeniyle şartla tahliye kararının geri alınmasına karar verilmesi gerektiği ancak aynen infazına karar verilmesi gereken süre bakımından önem arzettiğinden, Cumhuriyet savcılığının 20.01.2023 tarihli ve 2021/1-8129 sayılı talep yazısında denetim süresi içinde işlendiği açıklanan ancak İnfaz Hakimliği kararına karşı yapılan itiraz dilekçesinde suç tarihinin 28.08.2016 olduğu belirtilen ayrıca Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.12.2022 tarihli ve 2022/1433 Esas, 2022/1661 Karar sayılı kararına konu 6136 sayılı Kanun'a muhalefet ve genel güvenliği kasten tehlikeye düşürme suçlarının işlendiği tarih tereddüte meydan vermeyecek şekilde tespit edildikten sonra bu suçlarında şartla tahliye tarihinden sonra ancak bihakkın tahliye tarihi dolmadan önce işlendiğinin tespit edilmesi durumunda her bir suç nedeniyle aynen infazına karar verilmesi gereken sürenin denetime imkan verecek şekilde gösterilmek suretiyle karar verilmesi, Gaziosmanpaşa 4. Asliye Ceza Mahkemesinin kararına konu suçların suç tarihinin hükümlünün şartla tahliye tarihinden önce işlendiğinin belirlendiği durumda ise bu suçlar yönünden Cumhuriyet savcılığınca yapılan aynen infaza ilişkin talebin reddedilerek sadece denetim süresi içinde işlenen ve basit yaralama suçundan verilen hapis cezasının aynen infazı ile ilgili talebin kabulüne karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve hatalı değerlendirme sonucu verilen karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine reddine dair itiraz merciince verilen karar Kanun’a aykırı olup, kanun yararına bozma talebi açıklanan bu nedenle yerinde görülmüştür.
III. KARAR
1. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin KABULÜNE,
2. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesince verilen 07.03.2023 tarihli ve 2023/348 değişik iş sayılı kararın 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesinin üçüncü fıkrası gereği, oy birliğiyle KANUN YARARINA BOZULMASINA,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
11.10.2024 tarihinde karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!