WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KONYA 1. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: ... Esas - ...
T.C.
KONYA TÜRK MİLLETİ ADINA
. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO :
KARAR NO :

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ :
KARAR TARİHİ :
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili 07/09/2023 tarihli dilekçesiyle;Davacının davalı ... Petrol ile, Konya ili, ... İlçesi, ... mahallesindeki petrol istasyonu ve tarla niteliğindeki taşınmazın devri için 18.09.2018 tarihli protokol ile anlaştığını, taraflar arasında yapılan protokole göre 1,5 milyon TL toplam bedelli, muhtelif vadelerde 8 adet çekin davacıya verildiğini, devri yapılan taşınmaz üzerine davacı lehine, 5 yıl süreli,1 milyon TL bedelli ipotek tesis edildiğini, çeklerin zamanında eksiksiz olarak ödenmesi halinde, ipoteğin kaldırılacağının hüküm altına alındığını, ancak çeklerin ödenmediğini, tapuyu davalıya devir etmesine rağmen iki yıl boyunca hiçbir ödeme alamayan davacının 28.10.2020 tarihli protokol ile 1 milyon TL'yi nakden ve defaten ödemesi halinde, 1,5 milyon TL toplam bedelli çekleri iade etmeyi ve taşınmaz üzerindeki ipoteği kaldırmayı kabul etmesine rağmen davalının 1 milyon TL'yi de ödemediğini, aradan 8 ay daha geçmesine rağmen hala hiçbir ödeme alamayan davacının, bu kez 18.06.2021 tarihli protokol ile diğer davalı ... üstlenerek (bu ana kadar borcun sadece 50.000 TL'sinin ödendiğinden bahisle) bakiye 950.000 TL'nin 50.000 TL'sinin protokol günü, kalanın 2021 Ağustos ayından 2022 Mart ayına kadar, her ayın 8. gününde olmak ve ilki 150.000 TL, diğerleri her biri 100.000 TL olmak üzere taksitler halinde ödenmesi halinde ... davacıya hiçbir borcu kalmayacağını kabul ettiğini, ancak ... , protokolün imza tarihinde 50.000 TL ödemiş ise de, diğer ödemelerin hiçbirini zamanında yapmadığı gibi, 12.01.2022 tarihine kadar sadece toplam 600.000 TL ödeme yaptığını, 12.01.2022 tarihli ödemesinden sonra ... 07.06.2023 tarihinde, apar topar, açıklama kısmına son protokole atıfta bulunarak toplam 350.000 TL ve gecikme faizi/ gecikme bedeli açıklamasıyla da toplam 64.329 TL'yi davacının hesabına havale ettiğini ve iş bu ödemelerden iki gün sonra da Sarayönü Noterliğinin 09.06.2023 T, ... Y sayılı ihtarnamesi ile protokol gereği tüm borçların ödendiğinden bahisle hükümsüz kalan ipoteğin fekkini ve kambiyo senetlerin iadesini ihtar ettiğini, bunun üzerine Beyoğlu . Noterliğinin 16.06.2023 T, ... Y sayılı ihtarnamesi ile ... son protokoldeki taksitlere uymayıp önce taksitleri geç ödemesi sonra da ödemeleri tamamen kesmesi fakat ipoteğin süresinin dolmasına günler kala davacının hesabına ödemeler yapması karşısında davalıların tamamen kötü niyetli olduğu anlaşıldığından davalılar aleyhine borçlunun temerrüdü nedeniyle taşınmazın devri sözleşmesinden dönmek suretiyle tapunun iptali ile davacı adına iadeten tescili veya taşınmazın bu günkü rayiç değeri üzerinden hesaplanacak bedelinin tahsili talebi ve geç/ eksik ödeme sebebiyle uğranılan her türlü zararlarını istemek hakları (bu seçimlik haklardan birini kullanmak hak ve opsiyonu davacıda kalmak kaydıyla) temerrüt ve sözleşmeye aykırı davranışlar sebebiyle uğranılan zararların giderilmesi ihtar edildiğini, böylelikle davacının 2018 yılında petrol istasyonunu devir ve telim ederek edimini 5 yıl önce yerine getirmiş ise de, bedelin ödenmesi hakkındaki karşı edim yerine getirilmediğini, bu nedenlerle taşınmaz üzerindeki ipoteğin süresi 18.09.2023 tarihinde sona ereceğinden ve ipoteğin kaldırılması halinde dava konusu taşınmazın üçüncü kişilere devredilme riski olduğundan, Konya ili, ... İlçesi, ... mahallesi, ... parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ipotek süresinin tedbiren uzatılmasına ve taşınmazın üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesine, borçlunun temerrüdü nedeniyle taşınmazın devri sözleşmesinden dönmek suretiyle tapunun iptali ile davacı adına iadeten tesciline, davaya konu taşınmazın devir tarihinden itibaren tahakkuk eden hakkaniyete uygun kullanım bedelinin tespiti ile davanın bu kısmına yönelik olarak iş bu belirsiz alacak davasının kabulüyle şimdilik 50.000 TL'sinin ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, bu talep kabul edilmediği takdirde, iş bu belirsiz alacak davasının kabulüyle, geç ve eksik ödeme sebebiyle uğranılan zararların (yapılan kısmi ödemelerin faiz ve masraflara sayılmak suretiyle) tespitiyle şimdilik 250.000 TL'nin ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının temerrüt faizini aşan bir zarara uğradığı sabit olduğundan davacının uğradığı munzam zararın tespitiyle şimdilik 250.000 TL'nin ticari avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline,davaya konu ipotek süresinin süresiz (alacak tahsil edilene kadar) uzatılmasına ve tespit edilecek alacak
miktarınca ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Davalı ... Enerji şirketinin davacının oğlu olan Deniz'den dava konusu ... parselde kaim petrol istasyonunu satın aldığını, bu alım satım sırasında ödenen paralardan sonra kalan bakiyenin ödenmesi noktasında davacı ile davalı arasında 18.09.2018 tarihli protokol imzalandığını, protokol içeriğinde belertildiği üzere satıcı ... adına 8 adet muhtelif vadelerde toplam tutarı 1.500.000,00TL tutarında çek keşide edilerek verildiğini, ayrıca taşınmaz üzerine davalı lehine alacağının teminatı sadedinde ipotek tesis edildiğini, çeklerin alıcıya verilmesi ve alıcının da bunları kabul etmesiyle akit gerçekleşmiş ve borçlunun ödeme mükellefiyetinin son bulduğunu, alacaklı ...'in çeklerden bir tanesini Sarayönü İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyası ile takibe koyduğunu, bir ödeme aracı olarak çekleri kabul eden alacaklının bununla yetinmeyip teminat sadedinde dava konusu 10818 sayılı parsel üzerine babası ... lehine 5 yıl süreli ipotek tesis ettirdiğini, tarafların 28.10.2020 tarihinde tekrar bir araya gelerek yeni bir anlaşma sağladığını, bu yazılı anlaşma metnine göre davacı davalının 1.000.000,00TL ödemekle bakiye borcunu kapatmış olacağını, müvekkilinin 28.10.2020tarihli "İBRANAME" başlıklı tarafların imzasını havi sözleşme ile borcunu (bir milyonb) yi ödeyip
bitirdiği zaman taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılacağını, ayrıca toplam tutarı 1.Smilyont olan 8 adet çekin de davalıya iade edileceğini, yapılan peyderpey ödemelerin toplamı 1 milyon TL ye ulaşana dek alacaklı, lehine tesis edilen ipoteğin kaldırmayacağını, ne zaman ki 1 milyon TL tamamlandı ise o zaman önce ipoteğin kaldıracağını, ardından parayı alabileceğini, 19.02.2021 tarihinde dava konusu taşınmazı ve üzerindeki petrol istasyonunu diğer davalı ... isimli şirketin satın aldığını, ... Petrol isimli şirketin ... Petrol isimli şirketin davacıya olan borcunu üstlendiğini ve bu kapsamda ... isimli şirketin ... Petrol isimli şirket ve davacının da hazır bulunduğu bir toplantı düzenlendiğini, 2 tane de şahidin huzurunda 3 tarafın aralarında 18 Haziran 2021 tarihli “PROTOKOLDÜR" başlıklı anlaşmayı akdettiğini, mahiyet itibariyle bir önceki anlaşmayı tekrar etmenin yanı sıra bakiye borçtan 50.000 TL si ödenmekle kalan paranın (950.0005'nin) ödeme zamanları ve miktarlarının kararlaştırıldığını, ayrıca bu parayı ... Petrol isimli şirketin ödemeyi üstlendiğini, tarafların imzaladığı bu son anlaşma ve protokole göre ... Petrolün davacı ... 950.000 TL ödeyeceğini, ekte sunulan dekontlarda da görüleceği üzere ödemelerin ve gecikme faizinin ödemelerinin yapıldığını, davacının tüm protokolleri hiçbir baskı altında kalmadan kendi rızası ve iradesi ile imzaladığını, tüm ödemeleri ihtirazi kayıt ileri sürmeden aldığını ve davalıların ifasını kabul ettiğini, sözleşmeye konu borç ödenip bittikten ve davacı da bunları kabul ettikten sonra ödenenleri geri
iadeye hazır olduğundan bahisle 30 milyonu aşkın bir değere sahip olan sözleşmeye konu taşınmazın tescilini istemesinin doğru olmadığını, yapılan tüm protokollerin konusu olan alacak miktarının 18.09.2018 tarihli protokolde de belirtildiği gibi "devredilen iş yerinin satışından kalan bakiyeye" ilişkin olduğunu, müvekkili ... Petrolün taşınmazı satın almak maksadı ile 2018 yılında ... Bankası ... Şubesinden toplamında 2,5milyont: (1,7 milyon TL + 800binTL) civarında kredi kullandığını ve bu kredinin davalının imza ve onayı ile direkt olarak davacının oğlu olan ... hesabına aktarıldığını, bakiyeye ilişkin yapılan anlaşmalar neticesinde bakiyeyi değil de taşınmazın tamamının tescilini talep etmenin hakkın kötüye kullanımı olduğunu, davacının talebine göre protokoller gereği kendisine ödenen miktarın (yaklaşık bir milyonu) davacıya iade edecek ve değeri 30 milyondan fazla eden bir taşınmaza sahip olacağını ve bunun doğru olmayacağını, davacı tarafından haksız yere kaldırılmayan mezkur ipotek yüzünden davalı ... Petrol şirketinin EPDK ve ilgili kurumlara gerekli teminatı veremediğinden dolayı lisans alamadığını ve akaryakıt satışı yapamadığını, bu nedenlerle dava konusu taşınmaz hakkında verilen 08/09/2023 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, tedbirin fekkine ilişkin talep kabul görmez ise teminat miktarının ... ilçesi ... Mh ... parsel numaralı taşınmazın keşfen belirlenecek değerinin %20'sine çıkartılmasına, davacının
tescil talebi doğrultusunda tescilini istediği ... İlçesi ... Mh ... parsel numaralı taşınmazın değerinin keşfen belirlenmesine ve eksik harcın tamamlattırılmasına, davacının haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİLİMESİ VE GEREKÇE:
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarının ticari dava sayılacağı, Kanununun 5/1. maddesinde de Asliye Ticaret Mahkemesinin tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu düzenlenmiştir.
Ticaret Mahkemelerinin hangi davalara bakacağı TTK 4. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; a) Bu Kanunda, b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde, d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta, e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde, f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde, öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır. (2) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir.” düzenlemesi ile Ticaret Mahkemelerinin baktığı davalar ya iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili bir dava olacak yada TTK da düzenlenen hususlar ile TTK 4. maddesinde sayılan istisnalar kapsamında ki davalar olacaktır.
Mahkememizce Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanlığı'na, Şanlıurfa Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne, Ceylanpınar Vergi Dairesi Başkanlığı'na yazılar yazılarak gerekli bilgiler getirtilerek dosyamız arasına konulmuştur. Şanlıurfa Ticaret Sicil Müdürlüğü'nden gelen cevabi yazıda; davacının tacir kaydının bulunmadığı bildirilmiştir.
Somut olayda ; Davacının iddiasına göre taraflar arasında taşınmaz alım satımının gerçekleştirildiği, davacının davaya konu taşınmazı tapuda davalıya devrettiği ancak davalının bedelini ödemediği, bu nedenlerle uğramış olduğu zararların tazminine yönelik dava açıldığı, mahkememizce yapılan araştırma neticesinde; davacının tacir kaydı bulunmadığı anlaşılmıştır. Davacının tacir olmaması ve davanın da mutlak ticari davalardan olmaması nedeniyle davaya bakma görevinin mahkememize ait olmadığı anlaşılmıştır. Bu sebeple uyuşmazlığın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, 6100 sayılı HMK uyarınca Mahkememizin görevli olmaması nedeniyle USULDEN REDDİNE, görevli mahkemenin ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ olduğunun TESPİTİNE,
2-Görevsizlik kararı kesinleştiğinde 6100 sayılı HMK 20. Maddesi uyarınca talep halinde DOSYANIN YETKİLİ VE GÖREVLİ KONYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NE GÖNDERİLMESİNE,
3-6100 sayılı HMK 20 Maddesi uyarınca, Mahkememizce verilen görevsizlik kararı sonucunda taraflardan birinin karar verildiği anda kesin ise tebliğ tarihinden, süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmesi halinde kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki hafta içerisinde kararı veren mahkemeye başvurarak dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmesinin gerektiği, aksi taktirde davaya görevli mahkemede devam edilmemesi halinde re'sen davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin taraflara İHTARINA,
4-6100 sayılı HMK 20, 31/2.madde ve bendleri uyarınca, davanın açılmamış sayılması hakkında karar verilmesi halinde, yargılama giderleri konusunda karar tayinine,
5-6100 sayılı HMK'nun 331.maddesi gereğince; harç, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hakkında yetkili ve görevli mahkemece KARAR TAYİNİNE,
Dair ; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK'nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.24/10/2024

Katip Hakim

UYAP Entegrasyonu