8. Ceza Dairesi 2021/12872 E. , 2023/1719 K.KARARIN USULUNE UYGUN KESINLEŞMEMESI SEBEBIYLE KANUN YARARINA BOZMA TALEBININ REDDINE DAIR ILAMTÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) Madde 62
"İçtihat Metni"İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 05.12.2019 tarihli ve 2019/131429 Soruşturma, 2019/47122 Esas sayılı iddianamesi ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 292 nci maddesinin birinci fıkrası uyarınca dava açılmıştır. İzmir 51. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.12.2020 tarihli son oturumunda kısa kararda sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 5237 sayılı Kanun'un 292 nci maddesinin birinci fıkrası, 62 ve 53 üncü maddeleri uyarınca 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına, 58 inci maddesi uyarınca hapis cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verildiği halde, gerekçeli karar ile İzmir 51. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.12.2020 tarihli ve 2019/650 Esas, 2020/382 Karar sayılı kararı ile sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinin ikinci fıkrasının (b) bendi gereği beraat kararı verilmiştir.
İzmir 51. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.12.2020 tarihli son oturumunda sanık hakkında hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan verilen 7 ay 15 günlük hapis cezası ve 5237 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesinin uygulanmasına ilişkin kararın istinaf edilmeksizin 18.12.2020 tarihinde kesinleştiğine dair kesinleştirme şerhi düzenlendiği belirlenmiştir.
Adalet Bakanlığının, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 309 uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca, 03.05.2021 tarihli ve 2021/2036 sayılı evrakı ile kanun yararına bozma istemine istinaden düzenlenen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, 21.06.2021 tarihli ve KYB-2021/65630 sayılı Tebliğnamesi ile dava dosyası Daireye gönderilmekle, gereği düşünüldü:
I. İSTEMYargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.06.2021 tarihli ve KYB-2021/65630 sayılı kanun yararına bozma isteminin; “Dosya kapsamına göre, sanık F. U. hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca hükümlü veya tutuklunun kaçması suçundan iddianame tanzim edilmesi üzerine, yapılan yargılama neticesinde, 10/12/2020 tarihli son oturumda kısa karar olarak, adı geçen sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 292/1 ve 62/1. maddeleri gereğince 7 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesine ve 10/12/2020 tarihli gerekçeli kararda yer alan sanık adı, suç, suç tarihi, suç yeri ile Mahkemenin kanaatine ilişkin kısımların düzenlenen iddianame ile uyumlu olmasına karşın, anılan kararın içeriğinde tamamen farklı bir olaydan bahsedildiği gibi aynı zamanda gerekçeli kararın hüküm kısmında bu defa mahkumiyet yerine beraat kararı verildiği nazara alındığında, teslim olması gereken açık ceza infaz kurumuna süresinde teslim olmayarak üzerine atılı hükümlü veya tutuklunun kaçması suçunu işlediği infaz kurumu kayıtları ile sabit olan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde beraatine karar verilmesinde isabet görülmemiştir."Şeklindeki gerekçeye dayandığı anlaşılmıştır.
II. GEREKÇE1. 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesi uyarınca kanun yararına bozma yoluna, istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşen hüküm ve kararlar aleyhine gidilebilir.2. İzmir 51. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.12.2020 tarihli, 2019/650 Esas sayılı hükmünün kurulduğu son oturumunda "Duruşmaya gelen olmadığı görüldü" şeklinde belirtildiği halde, hükmün "sanığın yüzüne karşı" verildiği hususunun yazıldığı, dolayısıyla kanun yararına bozma istemine konu kararın usulüne uygun şekilde kesinleşip kesinleşmediğinin anlaşılamadığı, ayrıca hükmün kurulduğu tarihte sanığın Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunduğu, yapılan sorgusunda duruşmadan bağışık tutulma hakkının hatırlatılmadığı ve bu yönde talebinin de bulunmadığı dikkate alındığında sanığın yokluğunda hüküm kurulması durumunda savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı Kanun'un 196 ncı maddesine aykırılık teşkil edeceği anlaşıldığından, kararın sanığa tebliği ile usulüne uygun şekilde kesinleştirilmesinden sonra gönderilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma isteminin bu aşamada reddine karar verilmiştir.
III. KARAR
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının, kanun yararına bozma istemi doğrultusunda düzenlediği Tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden 5271 sayılı Kanun’un 309 uncu maddesindeki koşulları taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİNİN bu aşamada oy birliğiyle REDDİNE,Dava dosyasının, Mahkemesine sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.03.2023 tarihinde karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!