4. Ceza Dairesi 2009/17546 E., 2009/17330 K.
4. Ceza Dairesi 2009/17546 E., 2009/17330 K.
"İçtihat Metni"
İmar kirliliğine neden olma suçundan sanık S... S..’ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 184/1, 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5-6. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 231/8. maddesine göre 5 yı1 süre ile denetime tabi tutulmasına dair U... Asliye Ceza Mahkemesinin 19.12.2008 tarihli ve 2008/917-932 sayılı kararına yönelik itirazın, zararın karşılanmadığı, dolayısıyla 5271 sayılı Kanun’un 23 1/6-c maddesinin partin gerçekleşmediğinden bahisle kabulü ile anılan kararın kaldırılmasına ilişkin İ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.02.2009 tarihli ve 2009/97 müteferrik sayılı kararının Adalet Bakanlığınca 09.06.2009 gün ve 31678 sayılı yazı ile yasa yararına bozulmasının istenmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 23.06.2009 gün ve 154715 sayılı tebliğnamesiyle dava dosyası Daireye gönderilmekle incelendi:
Tebliğnamede “
“
Dosya kapsamına göre;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.02.2008 tarihli ve 2006/6 YD-346 esas, 2008/25 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, herhangi bir zararın doğmadığı veya zarar doğurmaya elverişli bulunmayan suçlar yönünden 5271 sayılı Kanun’un 231/6-c maddesinde yer alan koşulun aranmayacağı cihetle, sanığa atılı suçun izlenmesiyle somut bir zararın oluşmadığı gözetilmeden, itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir”
” denilmektedir.
Gereği görüşüldü;
İncelenen Dosyada, imar kirliliğine neden olma suçundan yargılanan sanığın 5237 sayılı TCY.nın 184/1, 62. maddeleri gereği 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı CYY.nın 231/5,6,8. madde ve fıkraları uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yı1 süre ile denetim süresine tabi tutulmasına ilişkin olarak U... Asliye Ceza Mahkemesince verilen hükme, Üst İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı üzerine merci İ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin yaptığı inceleme sonucunda, TCY.nın 184/5. maddesinde yer alan etkin pişmanlık hükmü karşısında, bu suç bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemeyeceği gerekçesiyle, mahkemesince verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
5560 sayılı Yasanın 23. maddesi ile CYY.nın 231. maddesinde yapılan değişiklik sonucunda kabul edilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumu; zarar suçlarında mağdurun zararının karşılanmasını sağlaması ve daha önce kasıtlı bir suçtan mahkumiyeti bulunmayan sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki davranışlarının gelecekte tekrar suç işlemeyeceği kanısını uyandırması durumunda, belirlenecek denetim süresi sonuna kadar başka bir suç işlememesi koşuluyla verilen hükmün sonuçlarının doğmasını önlemesi ve böylece kişiye işlediği suçun sonuçlarıyla yüzleşip pişmanlık duyarak mağdur, zarar görenler ve toplum karşısında hukuk kurullarına uygun ve barış içerisinde yaşama için yeni bir olanak sunulması anlamındaki onarıcı adalet ilkesi kapsamında düzenlenen hukuksal bir kurumdur.
5237 sayılı TCY.nın 184. maddesinin 5. fıkrasında; “
“kişinin ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar planına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci Fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar”
” hükmü yer almakta olup, bu düzenleme etkin pişmanlık kurumuyla ilgilidir. Etkin pişmanlık kurumu, işlediği suçla ilgili olarak pişmanlık gösteren failin, işlediği haksızlığın neticelerini mümkün olduğunca ortadan kaldırma veya azaltması halinde, hiç ceza verilmemesini veya cezasında belli bir miktar indirim yapılmasını öngören ve cezayı kaldıran şahsi sebep olarak kabul edilen ve bu nitelikleriyle hükmün açıklanmasının geri bırakılması kurumundan farklı hukuksal sonuçlara yol açan bir ceza hukuku kurumudur. Dolayısıyla her iki hukuksal kurumun hüküm ve sonuçlarının farklı olup, etkin pişmanlık hükmünün bulunduğu hallerde CYY.nın 231/5,6. maddesinin uygulanmasını önleyen bir hükmün bulunmaması ve esasen 184/5. madde uyarınca, kişinin ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak yaptığı binayı imar planına ve ruhsata uygun hale getirmesi halinde kamu davasının açılmaması, açılmış davanın düşürülmesi ve hüküm verilmesi durumunda mahkum olunan cezanın bütün sonuçlarıyla ortadan kalkmasının gerekmesi ve aynı madde gereği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sonrasında etkin pişmanlıkta bulunulması durumunda da 5 yıl süreli denetim süresinin ortadan kaldırılıp davanın düşürülmesine karar verilmesinin gerekli bulunması ve incelenen dosyada sanığın ruhsatsız konut inşa ederek işlediği kabul edilen imar kirliliğine neden olma suçunun kişilere veya kamu idaresine karşı doğrudan bir zarara yol açtığının kanıtlanmamış bulunması karşısında, mahkemenin verdiği kararın hukuka uygun bulunduğu gözetilmeden, itirazı inceleyen merciin itirazın reddine karar vermek yerine kabul ederek, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına karar vermiş bulunması yasaya aykırı görüldüğünden, 5271 sayılı CYY’nın 309/4-a. maddesi uyarınca; İ... 6.Ağır Ceza Mahkemesinin 26.02.2009 tarihli ve 2009-97 müteferrik sayılı kararının YASA YARARINA BOZULMASINA, bozma doğrultusunda yeniden karar verilmek üzere müteakip işlemlerin merciince yerine getirilmesine, 28.10.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!