1. Ceza Dairesi 2021/11596 E. , 2021/13769 K.YAKALANMIŞ HAKLARIN GERI VERILMESI IÇIN CEZANIN INFAZINDAN SONRA 3 YIL GEÇMESI GEREKIRTÜRK CEZA KANUNU (TCK) (5237) KASTEN YARALAMA
"İçtihat Metni"Basit yaralama suçundan sanık B. Ç., 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2, 86/3-a ve 62. maddeleri gereğince 5 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında aynı Kanun'un 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına dair Kütahya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 30.10.2018 tarihli ve 2018/13 Esas, 2018/472 Karar sayılı kararının Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi'nin 07.03.2019 tarihli ve 2019/678 Esas, 2019/665 Karar sayılı ilâmı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilerek kesinleşmesini ve 30.09.2019 tarihinde infazını müteakip, hükümlünün yasaklanmış hakların geri verilmesine yönelik talebinin kabulüne ilişkin Kütahya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.08.2020 tarihli ve 2018/13 Esas, 2018/472 Karar sayılı ek kararına karşı Adalet Bakanlığının 14.06.2021 tarihli ve 2021/8793 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22.06.2021 tarihli ve 2021/79444 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede;Kütahya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.08.2020 tarihli ve 2018/13 Esas, 2018/472 sayılı ek kararını müteakip, hükümlünün yasaklanmış hakların geri verilmesine dair 10.08.2020 tarihli ek kararın iptaline dair Kütahya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli 2018/13 Esas, 2018/472 sayılı ek kararının verildiği, anılan kararın itiraza tabi olduğu belirtilmiş ise de; Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 25.04.2016 tarihli ve 2016/3378 Esas, 2016/5527 Karar sayılı ilâmında belirtildiği üzere, memnu hakların iadesine ilişkin istem üzerine verilen kararların, 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'na 5560 sayılı Kanun'un 38. maddesi ile eklenen 13/A-5 maddesi gereğince hüküm niteliğinde olup istinaf kanun yoluna tabi olduğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.11.2006 tarihli ve 2006/6-123 Esas, 2006/229 Karar sayılı ilâmı ile Yargıtay 8. Ceza Dairesinin 13.07.2009 tarihli ve 2009/8068 Esas, 2009/10789 Karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, Anayasa’nın 40/2, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 34/2, 231/2, 232/6 ve 291/1-2. maddeleri uyarınca karar ve hükümlerde, başvurulabilecek kanun yolu, süresi, sürenin ne zaman başlayacağı, mercii, başvuru şekli ve kanun yollarına başvurulmadığı takdirde hükmün kesinleşeceğinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesinin gerekmesi karşısında; sanığın yokluğunda verilen söz konusu kararlarda, başvurulacak kanun yolunun istinaf yerine, itiraz olarak gösterilmesinin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 264. maddesine göre, başvuranın haklarını ortadan kaldırmayacağı cihetle Kütahya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli ve 2018/13 Esas, 2018/472 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın kabulüne dair Kütahya 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 26.02.2021 tarihli ve 2021/97 değişik iş kararı ile anılan karar sonrası Cumhuriyet savcısı Merve Aksoy tarafından 01.03.2021 tarihinde tebliğ alınan karara karşı itiraz süresi geçtikten sonra 11.03.2021 tarihinde Kütahya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.08.2020 tarihli 2018/13 Esas, 2018/472 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın süre yönünden reddine dair Kütahya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 23.03.2021 tarihli ve 2021/236 değişik iş sayılı kararlarının hukuki dayanaktan yoksun ve yok hükmünde olduğu gözetilerek yapılan incelemede,
Memnu hakların iadesine ilişkin karara dayanak teşkil eden 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu 13/A maddesinde yer alan, "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.'' şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, memnu hakların iadesi kararı verilebilmesi için infazın tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık sürenin geçmiş olmasının gerekmesi karşısında, hükümlünün mahkûm olduğu 5 ay hapis cezasının 30.09.2019 tarihinde infaz edildiği ve kararın verildiği 10.08.2020 tarihinde hapis cezası yönünden 3 yıllık sürenin tamamlanmadığı gözetilmeden, talebin reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309. maddesi gereğince anılan ek kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.Gereği görüşülüp düşünüldü:
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hükümlünün yasaklanmış haklarının geri verilmesine dair Kütahya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.08.2020 tarihli ve 2018/13 Esas, 2018/472 Karar sayılı ek kararından sonra, bu ek kararın iptaline dair Kütahya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 26.01.2021 tarihli ve 2018/13 Esas, 2018/472 Karar sayılı ek kararının yok hükmünde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Esas No : 2021/11596 Karar No : 2021/13769Tebliğname No : KYB - 2021/79444
5352 sayılı Kanun’un 13/A maddesinin 1. fıkrasındaki; “5237 sayılı Türk Ceza Kanunu dışındaki kanunların belli bir suçtan dolayı veya belli bir cezaya mahkûmiyete bağladığı hak yoksunluklarının giderilebilmesi için, yasaklanmış hakların geri verilmesi yoluna gidilebilir. Bunun için; Türk Ceza Kanunu'nun 53 üncü maddesinin beşinci ve altıncı fıkraları saklı kalmak kaydıyla, a) Mahkûm olunan cezanın infazının tamamlandığı tarihten itibaren üç yıllık bir sürenin geçmiş olması, b) Kişinin bu süre zarfında yeni bir suç işlememiş olması ve hayatını iyi halli olarak sürdürdüğü hususunda mahkemede bir kanaat oluşması gerekir.” şeklindeki düzenlemeye göre Mahkemece hükümlünün cezasının 30.09.2019 tarihinde infaz edilmesinden sonra 3 yıllık süre geçmeden yasaklanmış haklarının geri verilmesine dair 10.08.2020 tarihli ek kararı isabetsizdir.Bu nedenle, Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden Kütahya 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 10.08.2020 tarihli ve 2018/13 Esas, 2018/472 Karar sayılı ek kararının 5271 sayılı CMK'nin 309/4. maddesi gereğince KANUN YARARINA BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 01.11.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!