WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL ANADOLU 4. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. İstanbul Anadolu 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/860 Esas
KARAR NO: 2024/804
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/12/2021
KARAR TARİHİ: 05/11/2024

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin -------- ---------- ilçesinde bulunan ----------- sahibi olduğunu, müvekkilinin iş yerine görsel değeri yüksek pasta dolabı yaptırmak istediğini ve bunun için davalı şirket ile görüştüğünü, davalı şirketin müvekkiline ait mail adresine teklifi ilettiğini, müvekkilinin teklifi kabul ettiğini ve ödeme detaylarını sorduğunu, siparişin bu aşamada verilmediğini, müvekkil ile tekrardan yapılan görüşme sonrasında sipariş formunun oluşturulduğunu ve müvekkiline gönderildiğini, istenen dolabın sipariş formunda açıkça görüldüğünü, davalı firma tarafından müvekkiline metrajda bir değişiklik var mı diye sorulduğunu, müvekkilinin görsel aynı 2 metre olacak sadece dediklerini, bu durumun daha sonra defaatle bildirildiğini, sipariş edilen dolap için 13.668,00 TL bedel ile anlaştıklarını, müvekkilinin davalı şirkete 4.000,00 TL ödeme yaptığını, hazırlanan ürünün 02.04.2020 tarihinde müvekkile sevk olduğunu ve yolda olan dolabın görselinin de ---------- uygulaması üzerinden müvekkile gönderildiğini, müvekkilinin bunun üzerine benim gönderdiğim görselle aynı değil dediğini, davalının aynı sadece ölçü farklı, görsel 4,5 m, bu 2 m ortam yanıltmasın dediğini, ürün geldiğinde teslimatı yapan kişilere ürünü görmek istediklerini, ödemenin ondan sonra yapacaklarını dediklerini, teslimatı yapan kişilerin usulün böyle olmadığını kalan ödemeyi almadan ürünün kurulumunu gerçekleştiremeyeceklerini söylediklerini, müvekkilinin kalan ödemeyi yaptığını, ürün kurulduğunda sipariş edilen ürünle birbirinin ilgisi olmadığını, sipariş edilen ürünün köşe kavisleri tam oval şeklindeyken, hazırlanan ürünün köşe kavislerinin keskin profillerle hazırlandığını, dolap ile dolabın altında yer alan tezgahın birleşim yerlerinin sipariş edilen üründe ince bir profille bağlantısı yapılmışken, hazırlanan üründe kalın ve estetik olmayan profille bağlantısının yapıldığını, tezgah ile tezgah altı dolabının da sipariş edilen ürün ile ilgisi olmadığını fark edildiğini, kurulumu yapan kişilerin ürünü kendilerinin geri alamayacaklarını, firma ile görüşülmesi gerektiğini belirttiğini, davalı firma müdürü ile görüşüldüğünü, dolap üzerinde revize yapıldıktan sonra ürünü görüp firma tarafından teslim alınabileceğinin bildirildiğini, müvekkilinin 06/04/2020 tarihinde ürünü iade ettiklerini, revize edilen ürünün fotoğrafının gönderildiğini, ürünün talep edilene hala benzemediğini, müvekkilinin ürünün imalatını gerçekleştiremeyeceklerini anladığını, bu nedenle para iadesini istediğini, davalının dönüş yapmadığını, para iadesini gerçekleştirmediğini, sipariş edilen ürünün açık ve anlaşılır bir görselini gönderip fotoğraftaki ile birebir aynı ürünü istediğini defaatle belirtmesine rağmen, müvekkil için hazırlanan ürün ile görseldeki ürünün birbiri ile ilgisi olmadığını, davalı tarafa 04/01/2021 tarihinde ---------İcra Müdürülüğü ----------esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca ve yetkiye ve takip dayanağı belgelere itiraz edildiğini, dosyanın ---------- Adliyesine gönderildiğini, ----------İcra Dairesi ---------- esas sayılı dosyasının açıldığını, davalının bu icra dosyasına da itiraz ettiğini, icra takibinden sonra arabuluculuğa gidildiğini ancak anlaşmanın sağlanamadığını, davalı tarafından yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu iddia ederek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü,----------İcra Dairesi ----------- esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptalini, takibin devamını, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap dilekçesinde, özetle, davacının itirazın iptali davasını ikame edebilmek için 1 yıllık süresinin dolduğunu, davanın reddi gerektiğini, zaman aşımı hak düşürücü sürenin dolduğunu, müvekkilinin mağaza ve mekan mobilyalarında öncü bir firma olduğunu, müvekkilinin kişiye özel, özel metrajlar ile ürünleri imal ederek montajladığını, perakende ürün satışının yapılmadığını, davacı tarafından 2019 yılında müvekkili şirkete yaş pasta dolabı siparişi vermek istediği bildirildiğini, müvekkilinin davacı tarafa fiyat bilgisi verdiğini, daha sonra davacının 2020 yılı Ocak ayında fiyat teklifi istediğini, müvekkilinin 10 Mart 2020 tarihinde davacıya tekrar dolap siparişi verdiğini, ürünün hazırlanarak davacıya ambar teslimatı ile gönderildiğini, daha sonra pandemi dönemi başladığını, davacının çok daha sonra ürünü beğenmediğini iade etmek istediğini bildirmiş ise de bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, davacının ürünü teslim alması cafelerin kapatılması sürecine denk geldiğini, davacının ürünü almak istemediğinden dolayı çeşitli bahaneler ürettiğini, davacının istediği ürünün verdiği ölçülere göre birebir hali yapılmış olmasına karşı davacı taraf ürünü kabulden kaçındığını, açık bir şekilde para iadesini talep ettiğinden dolabı istemediğini söylediğini, edimin ifasını kabul etmeyerek temerrüde düşen davacının keyfiyetle ve tek taraflı olarak sözleşmeden dönemeyeceğini, müvekkilinin meydana getirdiği eserin sadece davacının kullanımına mahsus olarak sipariş üzerine özel olarak üretildiğini, davacının dönme beyanının haksız ve tamamıyla keyfi olduğunu, davacının basiretli bir iş adamı gibi davranmak zorunda olduğunu, müvekkilinin teslim ettiği eserde ayıp veya kusur bulunmadığını, ayıplı var sayılsa dahi önemsiz ayıp nedeniyle sözleşmenin iptal edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini, %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME ve GEREKÇE :--------- Vergi Dairesi Müdürlüğü, ----------- Şirketi--------- Şubesi, --------- ---------- Vergi Dairesi Müdürlüğü, ----------- Asliye Ticaret Mahkemesine, ---------- İcra Dairesine müzekkere yazıldığı görüldü. 27/05/2024 tarihli bilirkişi ek raporunun mahkememiz dosyasına sunulduğu görüldü.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:Dava, taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı olarak eserin ayıplı olması nedeniyle ödenen eser bedelinin iadesine ilişkin başlatılan ---------- İcra Dairesi'nin ---------- Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davasıdır.Tanık ... "Ben davacının oğluyum. Dava konusu pasta dolabına ilişkin davalı şirket ile telefon üzerinden görüşmeleri ben gerçekleştirdim. ---------- uygulaması aracıyla sipariş vermek istediğimiz dolabın resimlerini davalı firmaya gönderdim. Onlarda dolabı yapabileceklerini söylediler. Sözlü olarak anlaştıktan sonra bir ay boyunca camları tedarik edemediklerini söyleyerek bir haber alamadık. Ben sonra ürünü teslim almadan önce 4.000 TL kapora verildi bunun üzerine hazırladıkları ürünü sevk ettiler. Ürün işletmemizin önüne gelince kapalı vaziyette geldiği için hasar olup olmadığını görmek için teslim almadan önce açmak istedik. Sevkiyatı yapan kişiler anlaşmış olduğumuz paranın geri kalanını ödemeden dolabı araçtan indirmeyeceklerini ve açmayacaklarını söylediler. Onlar diretince kalan kısmını ödemek zorunda kaldık. Daha sonra ürünü indirip açtığımızda sipariş ettiğimiz ürün ile hazırlanan dolap arasında oldukça farklılıklar bulunduğunu gördük, bunun üzerine şirketin müdürünü aradım gerekirse tamir edebileceklerini söylediler ancak değişikliğin ufak bir değişiklik olacağını ellerinden başka bir şey gelmediğini söylediler. Daha sonra ki görüşmelerimizde ürünü iade etmek istediğimi ve ödediğimiz paranın geri verilmesini talep ettiğimi ilettiğimde ise olumlu yanıt alamadım, bilgim görgüm bundan ibarettir" şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tanık ... "Ben davacının sahibi olduğu ----------- çalışıyorum. Dava konusu dolap siparişine ilişkin dolabı teslim alacağımız gün getiren kişiler fatura bedelini ödemeden teslim etmeyeceklerini söylediler. Davacının ödeme yapması üzerine dolap araçtan indirildi açtığımızda davacı dolabın sipariş ettiği gibi hazırlanmadığını gördü getiren kişiler firma yetkilileriyle görüşebileceklerini söylediler. Davalı şirket yetkilileri ise dolabı göndermeleri halinde düzeltebileceklerini söylemişler bunun üzerine dolap gönderildi. Eksik ve hatalı olan hususlar söylenilmesine rağmen düzeltildiği iddia edilerek davacıya gönderilen fotoğraflarda dolabın yine istenilen gibi olmadığını gördük, bilgim görgüm bundan ibarettir" şeklinde beyanda bulunmuştur.Tanık ... "Ben davacının sahibi olduğu işletmenin dükkan komşusuyum, davalı firmayla pasta dolabı üretimi için anlaşmış, dolabın teslim alındığı gün ben de orada bulunuyordum. Davacı sipariş ettikleri ürün ile gönderilen dolap arasında farklar bulunduğunu söylüyordu. Getiren kişiler ise yalnızca dolabın parası konusunda muhattap oldular eğer bir hata var ise şirket yetkilileri ile görüşülmesini söylediler. Daha sonra davacı davalı firma ile görüşmüş ancak yine istediği şekilde dolabı teslim alamadı, bilgim görgüm bundan ibarettir" şeklinde beyanda bulunmuştur.Tanık --------- "Ben uyuşmazlık konusu buzdolabını üreten kişiyim, hala davalı şirkette çalışırım, bize gelen siparişler öncelikle planlama birimine iletilir, planlama tasarımı özellikleri çizer, bende ona göre üretimini yaparım, söz konusu olayda bize örnek resim atıldı, atılan resimdeki dolap 4 metre civarındaydı, bize yaptırılmak istenen dolabın uzunluğu ise 2 metre olacaktı, görseldeki gibi ovallik verilmesi durumunda ortada 50 cm bir kısım kalacak idi, bunu pasta dolabı olarak kullanılma ihtimali yoktu, o yüzden camlar açık yapıldı, profil kullanıldı ve daha az oval verildi, makine üretildikten sonra resimler atıldı, oval az gözüküyor denmiş, bizim şirket tarafından da oval çok verilirse ortada az kısım kalır, kullanma ihtimali yok denmiş, ben davacı tarafla bizzat muhattap olmuyordum, planlamadaki arkadaşlar bana iletiyordu, planlamadan da dolabı yapın denilince ben dolabı ürettim, bildiklerim bunlardan ibarettir" şeklinde beyanda bulunmuştur.Bilirkişi ----------- 25/12/2023 tarihli raporunda aşağıdaki tespitlerin yapıldığı görülmüştür:Bilirkişi ----------- 27/05/2024 tarihli raporunda kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerin korunduğu görülmüştür.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 474. Maddesi uyarınca "(1)İşsahibi, eserin tesliminden sonra, işlerin olağan akışına göre imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde yükleniciye bildirmek zorundadır. (2) Taraflardan her biri, giderini karşılayarak, eserin bilirkişi tarafından gözden geçirilmesini ve sonucun bir raporla belirlenmesini isteyebilir."6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 475. Maddesi uyarınca "(1)Eserdeki ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumlu olduğu hâllerde işsahibi, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:1. Eser işsahibinin kullanamayacağı veya hakkaniyet gereği kabule zorlanamayacağı ölçüde ayıplı ya da sözleşme hükümlerine aynı ölçüde aykırı olursa sözleşmeden dönme.2. Eseri alıkoyup ayıp oranında bedelden indirim isteme.3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları yükleniciye ait olmak üzere, eserin ücretsiz onarılmasını isteme.(2)İşsahibinin genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. (3)Eser, işsahibinin taşınmazı üzerinde yapılmış olup, sökülüp kaldırılması aşırı zarar doğuracaksa işsahibi, sözleşmeden dönme hakkını kullanamaz."6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 125/3. maddesi uyarınca "Sözleşmeden dönme hâlinde taraflar, karşılıklı olarak ifa yükümlülüğünden kurtulurlar ve daha önce ifa ettikleri edimleri geri isteyebilirler. Bu durumda borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat edemezse alacaklı, sözleşmenin hükümsüz kalması sebebiyle uğradığı zararın giderilmesini de isteyebilir."Eser sözleşmelerinde bedel bir miktar para olarak kararlaştırıldığından, tarafların bu sözleşmeyi tek taraflı irade beyanları ile feshetmeleri (dönmeleri) mümkündür ve karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Dönme beyanının açık olmasına gerek yoktur. Fesih veya dönme sözcüğü kullanılmasa da iş parasının geri istenmesi gibi dönme iradesini gösteren beyanlarda bulunulmuş ise sözleşmeden dönme iradesinin bildirildiğinin kabulü gerekir . Bu halde karşı tarafın dönme-feshin haksız olduğunun tespiti ile sözleşmenin aynen ifasını talep etmesi mümkün değildir .
Mahkememizce yapılan değerlendirmede, davanın taraflar arasındaki eser sözleşmesinden kaynaklı olarak eserin ayıplı olması nedeniyle ödenen eser bedelinin iadesine ilişkin başlatılan ---------- Esas sayılı takibine vaki itirazın iptali davası olduğu, davacının davalıya sipariş kapsamında 13.668,00 TL avans ödemesi yapmış olduğunun sabit ve çekişmesiz olduğu, bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davacının siparişi ile davalı tarafından imalatı yapılan yaş pasta dolabı arasında köşe kısımlardaki kavis birleşimlerinde, profil kalınlıklarında ve tezgah malzemesinde verilen siparişe uygun imalat yapılmamış olduğu, bu sebeple açık ayıplı mal olduğu, her ne kadar davalı tarafça davacının verdiği ölçülerde görseldeki ürünün üretilmesinin mümkün olmadığı savunmasında bulunulmuş ise de, taraflar arasındaki ---------- yazışmaları incelendiğinde davalının siparişi aldığında görseldeki ürünün üretilemeyeceğini bilebilecek durumda olduğu, bu hususta davacıyı bilgilendirmediği, ürünü üretebileceğini taahhüt ettiği, üretim sonrası üretilen dava konusu ürünün görselinin davacıya gönderildiği, davacının derhal ürünün görseldeki gibi olmadığını beyan ederek ayıp ihbarında bulunduğu, davalının ise ürünü revize edip göndermeyi taahhüt ettiği, neticede üretilen ürünün bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere davacının siparişine uygun olmadığı, açık ayıplı olduğu, belirtildiği gibi davacının ayıp ihbarında bulunularak ürünü teslim almaktan kaçındığı, her ne kadar davacı tarafça takip tarihinden önce sözleşmeden dönüldüğüne dair irade beyanında bulunulmamış ise de yukarıda atıf yapılan yargı içtihatı dikkate alındığında takip talebi ile ödenen avans bedelinin iadesinin talep edilmesinin sözleşmeden dönme iradesini gösterdiği, bu sebeple taraflar arasındaki eser sözleşmesinin dönme ile sona erdiği ve davalının bedel iade borcu altında olduğu, alacağın likit olması, davacının talebinin bulunması ve davalının itirazında haksız çıkması nedeniyle davalının dava konusu edilen asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerektiği kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi açıklandığı üzere,
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçlunun ---------- İcra Dairesi'nin ----------- Esas sayılı takibine yaptığı itirazın 13.668,00 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin takip tarihi itibariyle 13.668,00 TL asıl alacak yönünden DEVAMINA,
2-Takibe konu asıl alacağın (13.668,00 TL) yüzde 20'sine karşılık gelen 2.733,60 TL icra ve inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca kabul edilen dava değeri (13.668,00 TL) üzerinden hesaplanan ve alınması gereken 933,66 TL karar ve ilam harcından dava açılırken peşin olarak alınan 233,42 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 700,24 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan 301,22 TL dava açma masrafı ve 2.739,00 TL bilirkişi/posta masrafından ibaret 3.040,22 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Artan gider avansının HMK'nun 333. maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesinden sonra resen ilgilisine iadesine,
7-Davacı yapılan yargılamada kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri (13.668,00 TL) üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 13/2 uyarınca hesaplanan 13.668,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Yasa uyarınca genel bütçeden sarf edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 05/11/2024

UYAP Entegrasyonu