WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL ANADOLU 10. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C. İstanbul Anadolu 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2023/191
KARAR NO : 2024/673

DAVA : Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 16/03/2023
KARAR TARİHİ : 24/10/2024

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satıma Konu Malın İadesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin kazanç kaybı, zararlarına yönelik tazminat hakları ile fazlaya ilişkin tüm hakları saklı kalmak kaydıyla sözleşmenin feshi nedeniyle, sözleşmeye konu ayıplı ürünlerin bütün masrafları ait olmak üzere davalıya iadesine, davalıya ödenen (105.487,50 TL + 1.054,88 %1 KDV olmak üzere) 106.542,38 TL KDV dahil ürün bedelinin, (3.301,34 TL+ 594,24 %18 KDV) 3.895,58.-TL KDV dahil ürün nakliye bedelinin, (7.138,34.-TL +1.284,91.-TL KDV) 8.423,25.-TL ürün ve nakliye bedellerinin davalıya ödeme tarihinden ihtarname tarihi olan 25.11.2022 tarihine kadar KDV dahil işlemiş faizinin olmak üzere toplam 118,861,21.-TL'nin ve ürün bedeli ile nakliye bedeli olan toplam 110.437,96.-TL'ye ihtarnamenin keşide tarihi olan 25.11.2022 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek ticari avans faizi ve KDV'sinin davalıdan tahsili ile müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Öncelikle davanın -----adresinde mukim ---- Mersis numaralı ------ ihbar edilmesini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın REDDİNE karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

RAPOR: Bilirkişi raporunda özetle; "Davacı şirketin incelenen 2022 ve 2023 yıllarına ilişkin Elektronik defter kullanmış olduğu, ilgili dönemlerde e defter kayıtlarının yasal süresi içinde oluşturmuş ve sisteme yüklemiş olduğu, defter kayıtlarının dayanağı belgelerle uyumlu olduğu. defterlerin birbirini teyit ettiği, yapılan kayıtların muhasebe standartlarına uygun olduğu tespit edilmiş olup, TTK gereğince davalı şirketin dava konusu döneme ait ticari defterlerinin “Sahibi lehine kat'i delil olma” özelliğine haiz olduğu, Taraflar arasındaki ticari ilişkinin 2022 Mart ayında başladığı, 2022 Aralık ayında sona erdiği, bu süre zarfında davacının davalıya zarfında 254.253,41 TL. ödeme yaptığı, Karşılığında aynı tutarlı fatura aldığı, Keşif sırasında dava konusu ----- ürünlerinin depolanmakta olduğu depoda yapılan incelemede; depolama alının klima ile serin tutulduğu, duvarlarda herhangi bir nem oluşumunun bulunmadığı, ürünlere ait koli ambalajında ürün depolama sıcaklığı ve nemi hakkında bir ibare yer almadığı ve sonuç olarak depolama koşullarının ürün etiketinde belirtilen koşullara - Kırılabilir, Kuru yerde muhafaza ediniz, Kutuyu açık olarak bırakmayınız”- uygun olarak depolandığı, Davaya konu olan ----- ürünlerinde keşif heyeti tarafından yapılan duyusal analizlerde ürünlerin orijinal halini (----- özelliğini) koruduğu, nemlenme ve yumuşama oluşmadığı tespit edilen kötü koku ve tadın depolama koşullarından olmayıp ürün içeriğinde bulunan yağın hidrolizi veya oksitlenmesi sonucu oluşan ransidite (acılaşma) sonucu oluşacağı, Yağın hidrolizi veya oksitlenmesi sonucu oluşan ransiditenin (acılaşma) mikrobiyolojik analizler ile tespit edilemeyeceği, Tarım ve Orman Bakanlığı --- Kontrol Laboratuvarının 10/04/2023 tarih------ rapor analizi ve 10/04/2023 tarih------ numaralı raporunun mikrobiyolojik veriler içermesi sebebi ile ransidite (acılaşma) tespitinde geçerli analiz metodu olmadığı, Koku ve tat bozukluğunun depolama süresi arttıkça yoğunlaştığı bu sebepten ayıbın tespitinde zaman kriterinin bulunduğu ve ayıbın gizli olduğu, Ürünlerdeki ayıp bildirimi fatura tarihinden yaklaşık 4 ay sonra yapılmış olmakla birlikte acılaşmanın TETT (Tavsiye edilen son tüketim tarihi) içinde ve uygun saklama koşullarında depolanması sırasında zamana bağlı olarak meydana geldiği ve bunun bilirkişi heyetimizce — gizli ayıp olduğu belirlendiğinden ayıp ihbarının makul sürede yapıldığı görüşüne varılmıştır. İmha edilmesi gereken 509 koli gıda ürününün KDV dahil 106.542,38 TL. tutarında olduğu, söz konusu gıda ürününün hurda değerinin olmadığı, ayıplı olan bu ürüne ilişkin nakliye bedeline isabet eden tutarın KDV dahil 3.895,58 TL. olduğu, ürünlerin son ödeme tarihinden ihtarnamenin keşide tarihine kadar 8.367.23 TL. ürün bedeli, 309,30 TL. nakliye için toplam 8,676,53 TL. (Talep 8.423,25 TL) işlemiş faiz hesaplanmıştır." şeklinde sonuç ve kanaatine varıldığı beyan edilmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacı tarafından bir adet faturaya konu malların davalıdan satın alındığı, alınan mallarda daha sonradan ayıp ortaya çıktığını, durumun davalı şirkete bildirildiğini, konu ile alakalı numune gönderildiğini, netice alınamadığını, akabinde ihtarname çekildiğini, satım sözleşmesinin ihtarname ile fesh edildiğini, satılan ürünlerdeki kötü tat ve koku nedeniyle ürünlerin satılmasının imkansız olduğunu, davalının ayıba karşı sorumlu olduğunu, bu nedenle ürün bedeli ve nakliye bedelinin davalıdan tahsilini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
Dosya incelendiğinde uyuşmazlığın davacının davalıdan faturadan kaynaklı alacağının olup olmadığı, davalının davacıya sattığı gıda malüllerinin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıp türünün ne olduğu (gizli-açık ayıp), davacının süresinde ayıp ihbarında bulunup bulunmadığı, ayıplı olduğu ileri sürülen gıda malüllerinin ürün ve nakliye bedelinden kaynaklı davacının zarara uğrayıp uğramadığı, söz konusu zararın tazmini amacıyla davacının davalıdan alacağını tahsil hakkının olup olmadığı, davacının dava açmakta haklı olup olmadığı noktalarında ihtilafın toplandığı görülmüştür.
Davacı tarafından davalıya keşide edilen --- Noterliğinin 25/11/2022 tarih ve ----- yevmiye sayılı ihtarnamesi ile gönderilen ürünlerde yağ oksitlenmesi nedeniyle iade alınması istenmiş, ödenmiş olan 106.542,38 TL + KDV ürün bedeli ile 3.304,34 TL + KDV nakliye bedeli, ödemenin yapıldığı tarihten ihtarnamenin keşide tarihine kadar 7.138,34 + KDV işlemiş faizin hesaplarına ödenmesi ihtar edilmiştir. Davalı tarafından davacıya keşide edilen ----Noterliği'nin 02/12/2022 tarih ve ----- yevmiye sayılı, davacının ihtarına cevaben ihtarnamede, davacının ödeme talebini kabul etmediklerini, satışı yapılan ürünlerde herhangi bir ayıbın mevcut olmadığını, ayıbın açıkça belli olmaması hali için 8 gün içinde inceleme ve ayıbı satıcıya bildirme yükümlülüğünün olduğu ihtar edilmiştir.

6102 sayılı TTK'nın ticari satış ve mal değişimi başlıklı 23. Maddesi " - (1) Bu maddedeki özel hükümler saklı kalmak şartıyla, tacirler arasındaki satış ve mal değişimlerinde de Türk Borçlar Kanununun satış sözleşmesi ile mal değişim sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanır. " hükmüne haizdir.TBK'nın 219 maddesi gereği satıcı alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumludur. Ayrıca satıcı bu ayıpların varlığını bilmese bile bunlardan sorumlu olacağı hükme bağlanmıştır. Alıcının seçimlik hakları TBK'nın 227. Maddesinde sayılmış olup buna göre " Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere
satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir." hükmünü getirmiştir.Satıcının alıcıya karşı satılanda bildirdiği nitelikler ile satılanın kullanım amacı bakımından değerini veya ondan beklenen faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan niteliklerin bulunmamasından doğan sorumluluğuna ayıptan doğan sorumluluk denir. Ayıptan sorumluluğun doğması için satıcının kusurlu olması şart değildir. Satılan şeyde satıcının bildirdiği bir niteliğin veya dürüstlük kuralına göre bulunması gereken bir niteliğin mevcut olmamasına ayıp denir. Kısaca ayıp bir şeydeki nitelik eksikliğidir. Alıcının hatta herkesin satılan şeyde mahiyeti icabı her hangi bir anlaşmaya gerek olmaksızın dürüstlük kuralı gereğince bulunması gereken, beklenen nitelikler vardır. Bunlara beklenen nitelikler veya bulunması gereken nitelikler denir. Gıda ürünlerinden beklenen en önemli fayda sağlık açısından her hangi bir olumsuzluk oluşturmaması ile birlikte tat ve lezzet noktasında bekleneni karşılaması olduğu taşımasıdır. Faturaya konu gıda ürünlerinin kötü tat ve koku oluşturması durumu kuşkusuz satın alanın ondan beklediği faydayı göremediği şeklinde yorumlanmalıdır.Davalı şirket oluşan ayıbın davacıdan kaynaklı saklama koşullarından ileri geldiğini savunmaktadır. Alınan denetime uygun raporda tespit edildiği üzere davaya konu olan ---- ürünlerin orijinal halini (----- özelliğini) koruduğu, nemlenme ve yumuşama oluşmadığı, kötü koku ve tadın depolama koşullarından olmayıp ürün içeriğinde bulunan yağın hidrolizi veya oksitlenmesi sonucu oluşan ransidite (acılaşma) sonucu oluştuğu, bu nedenle davacı yanın her hangi bir dahlinin bulunmadığı, sonuç olarak davalı yanın saklama koşullarından kaynaklı ürün bozukluğuna ilişkin savunmalarının yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.Mahkememizce aldırılan 03/06/2024 tarihli raporunda davacı yanın taleplerine ilişkin olmak üzere; "İmha edilmesi gereken 509 koli gıda ürününün KDV dahil 106.542,38 TL. tutarında olduğu, söz konusu gıda ürününün hurda değerinin olmadığı, ayıplı olan bu ürüne ilişkin nakliye bedeline isabet eden tutarın KDV dahil 3.895,58 TL. olduğu, ürünlerin son ödeme tarihinden ihtarnamenin keşide tarihine kadar 8.367.23 TL. ürün bedeli, 309,30 TL. nakliye için toplam 8,676,53 TL. (Talep 8.423,25 TL) işlemiş faiz" hesaplaması yapıldığı anlaşılmıştır.Mahkememizce aldırılan 03/06/2024 tarihli rapor ile dava açılmadan önce delil tespiti amacıyla ----Asliye Ticaret Mahkemesinin --- ---dosyasına sunulan bilirkişi raporunun birbiri ile uyumlu olmasına rağmen safahatta davalı vekilinin raporu hazırlayan bilirkişilere yönelik itirazları başta olmak üzere tüm itirazlarının karşılanması amacıyla dosyanın kök bilirkişi heyetine 2 gıda mühendisi bilirkişi daha eklenerek heyet oluşturulmasına karar verilerek rapor alınması amacıyla mahal mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş ise de davalı yan üzerine düşen delil masraflarını yatırmadığı için ek rapor hazırlattırılamamıştır.TBK'nın 227/2.maddesi gereğince, satıcının ayıptan sorumlu olduğu hallerde, alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır. TBK'nın 112. maddesinde ise borcun hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde borçlu, kendisine hiç bir kusurun yüklenmeyeceğini ispat etmedikçe, alacaklının bundan doğan zararlarını gidermekle yükümlüdür.Benzer konuya ilişkin ---- Bölge Adliye Mahkemesi ----- Hukuk Dairesi'nin ----- esas ve --- karar sayılı ilamında;
"Satış sözleşmesinde, satıcı zapttan ve ayıptan ari bir şekilde satılanın, mülkiyetini geçirmek amacıyla, zilyetliğini alıcıya devretmekle yükümlüdür. Satılanın ayıplı olması halinde alıcı TBK'nın 227/1. maddesinde düzenlenen seçimlik haklarını kullanabilir. Anılan maddenin 2. Fıkrasında da alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklı tutulmuştur.
Somut olayda, davacı şirket 05.12.2017 tarihli fatura ile aldığı ürünlerin proje kapsamında kullanılamaz hale geldiğini 05.12.2017 tarihli bilgilendirme raporu ile davalı şirket yetkilisine bildirmiştir. Sonrasında teste tabi tutulan ürünlerin, yapımında kullanılan hammaddenin gerekli yüzey birleşimini sağlayamamasından dolayı sızdırmazlık özelliğini kaybettiğine , hammadde üreticisinin ürünü değiştireceğini beyan ettiğine, bahse konu olan hammadde ile üretilmiş ürünlerin karantinaya alınmasının uygun görüldüğüne ilişkin 22.12.2017 tarihli Laboratuvar Test Raporu Formu davalı şirket yetkilisi tarafından davacı şirkete mail yoluyla gönderilmiştir.
Davalının, davacıya satmış olduğu ürünleri sonradan değiştirdiği ihtilafsız olup, davalı her ne kadar ürünleri iyiniyetli olarak değiştirdiğini beyan etmiş ise de davalı şirket tarafından ürünler üzerinde laboratuvar testi yaptırıldığı ve ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin bir ihtar olmaksızın ürünlerin değiştirildiği anlaşılmıştır. Davalı tacir olup, basiretli tacir gibi hareket etmek zorunda olduğundan, davalının ayıp ihbarının süresinde yapılmadığına ve ürünler üzerinde ayıp incelemesi yapılması gerektiğine ilişkin savunmalarına itibar edilmemiştir. Satılanın ayıplı olması halinde alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı olduğu anlaşıldığından ilk derece mahkemesince ayıplı ifadan kaynaklanan vinç kiralama bedeline ilişkin bilirkişi raporunun somut olaya uygun, gerekçeli ve denetime elverişli olması nedeniyle hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir." şeklindeki açıklamalarının ışığı altında somut olay incelendiğinde, davacı tarafından bir adet faturaya konu malları davalıdan satın aldığı, söz konusu satılan ürünlerin tüketim tarihleri içerisinde kötü koku ve acı tat oluşması karşısında davalı yana süresinde ayıp ihbarında bulunulmasına karşın davalının ürünlerdeki hatanın alıcının saklama koşullarından kaynaklandığını ileri sürdüğü, yapılan bilirkişi incelemesi neticesinde gıda maddesi olan satışa konu ürünlerin gizli ayıplı olduğunun tespit edildiği, saklama koşullarının yerinde olduğu, davacının saklama koşulları bakımından üzerine düşen edimi yerine getirdiği, davacının ayıplı ürünler nedeniyle bir kısım zarara uğradığı, davalı tacir olup, basiretli tacir gibi hareket etmek zorunda olduğu, bu noktada davacı yanın her hangi bir kusurunun bulunmadığı, ayıplı ifadan kaynaklanan zarar bedeline yönelik somut olaya uygun, gerekçeli ve denetime elverişli 03/06/2024 tarihli bilirkişi heyet raporu hükme esas alınmıştır.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıda anlatılan hususlar nedeni ile davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış buna dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Her ne kadar bilirkişi raporunda ürünlerin son ödeme tarihinden ihtarnamenin keşide tarihine kadar faiz hesaplaması yapılmış ise de söz konusu tarihler arası için hesaplanan faiz mahkememiz tarafından kabul edilmemiştir. Zira Benzer konuya ilişkin Yargıtay ----Hukuk Dairesinin --- esas ve ----- karar sayılı ilamında; " 818 sayılı BK.nun 101. maddesinde; "Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrit olur" hükmü getirilmiştir. 6098 sayılı TBK.nun 117. maddesinde bu hüküm ''Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer'' şeklindeki açıklamalarının ışığı altında davacının davalı şirketi ----- Noterliğinin 25/11/2022 tarihli ve ----- yevmiye nolu ihtarnamesi ile temerrüde düşürdüğü, davalının ----- Noterliğinin 02/12/2022 tarih ve ----- yevmiye sayılı cevabi ihtarnamesi ile borcu kabul etmediği, bu haliyle davalının en geç 02/12/2022 tarihi itibariyle mütemerrid olduğu anlaşılmakla 02/12/2022 tarihinden dava tarihi olan 16/03/2023 tarihine kadar temerrüd faizi işletilmesi gerektiği değerlendirmeleri ile mahkememizce 509 koli gıda ürününün KDV dahil 106.542,38 TL. Tutar ve bu ürüne ilişkin nakliye bedeline isabet eden tutarın KDV dahil 3.895,58 TL. Tutarın toplamı olan 110.407,96 TL üzerinden 4.195,50 TL faiz hesaplaması yapılmıştır.

HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
2-Davacının Tazminat Talebinin Kabulü ile 106.542,38 TL ürün bedeli, 3.895,58 TL nakliye bedeli ve 4.195,50 TL faiz olmak üzere toplam 114.603,46 TL (dava tarihi olan) 16.03/2023 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 7.828,56 TL harçtan, dava açılırken peşin olarak alınan 2.029,86 TL harcın mahsubu ile eksik bakiye 5.798,7‬0 TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 179,90 TL başvuru harcı, 2.029,86 TL peşin harç ve 1.274,90 keşif harcı toplamı 3.484,66‬ TL ile 15.070,10 TL ( bilirkişi ücreti, tebligat gideri, müzekkere gideri, dosya ücreti) olmak üzere toplam 18.554,76‬ TL yargılama giderinden davanın kabul 0,96 ve red 0,04 oranına göre hesaplanan 17.812,56 TL'sinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca dava dosyasına yatırılan gider avansından artan kısmın HMK. 333.maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra talep halinde yatırana iadesine,
6-Arabuluculuk ücreti 3.120,00 TL'nin kabul oranına göre 2.995,2‬0 TL'sinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
7-Arabuluculuk ücreti 3.120,00 TL'nin red oranına göre 124,8‬0 TL'sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
8-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden 30.000,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Davalı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesaplanan 4.257,76‬ TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,Dair, Gerekçeli mahkeme kararının taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ---- Bölge Adliye Mahkemesi'nde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

UYAP Entegrasyonu