WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL ANADOLU 1. FIKRI VE SINAI HAKLAR HUKUK MAHKEMESI

T.C. İstanbul Anadolu 1. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2020/46 Esas
KARAR NO: 2023/82
DAVA: Markaya Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti ve Önlenmesi ile Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ: 19/12/2020
KARAR TARİHİ: 27/04/2023

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan davanın yapılan açık yargılaması sonucunda;

İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davacının uzun yıllardır --------- yayın piyasasında faaliyette bulunduğunu, ---- çapında tanınan bir yayınevi olduğunu,--------- markalarının davacı adına tescilli olduklarını, davalının----------- --- açtığını, ------tescil yaptırdığını, ---- tarihinde faaliyete başladığını, davalıya --------- yevmiye numaralı ihtarnamesini gönderdiklerini, buna rağmen tecavüze son vermediğini, davalının ayrıca ------------ de paylaşımlar yaptığını, davalının eyleminin davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek; davacıya ait tescilli markaya yönelik tecavüz ve haksız rekabetin öncelikle tespiti ile önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, her türlü basılı kağıt, basılı ambalaj, kutu, broşür, sair yazılı evrak, tüm materyalde kullanımının menine ve bu ürünlerin üretiminde kullanılan vasıtalara, görüldüğü her yerde el konulmasına, ------ hesaplarının ve internet sitesinin kapatılmasına,------- internet ortamı dahil tüm mecralarda markanın kullanılmasının menine, tecavüz oluşturan markayı taşıyan tabelaların kaldırılmasına, davalının unvanında yer alan---------kelimesinin -------- terkinine, davacıda meydana gelen maddi zararın tazmini için fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak şartıyla taraflarınca belirlenmesi mümkün olmayan maddi tazminat miktarından (HMK’nun 107. maddesi) şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın ve 15.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

DAVAYA CEVAP / Davalı vekili cevap dilekçesini duruşmada tekrarla; zorunlu dava şartı kapsamında arabuluculuk yoluna başvurulmaması sebebiyle dava şartı eksikliğinin bulunduğunu, davalının ----------adresinde bulunan davaya konu işletmeyi, ---- tarihinde dava dışı ------- devrettiğini, dava tarihi itibariyle söz konusu işletme bakımından herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, dava dışı ----- başvuruda bulunarak ----- değiştirilmesi için talepte bulunduğunu, -------yazısı ile devredilen işletmenin isminin --------değiştirilmesie karar verildiğini, davacı tarafından -------- tarihinde ikame edildiğinden dava tarihi itibari ile davalının marka hakkının izinsiz kullanılmasına dair herhangi bir eylemin bulunmaması sebebiyle davanın konusuz kaldığını, davalının geçmişte kullandığı ------- davacının markasıyla iltibas yaratacak ölçüde benzer olmadığını, davalıın kullandığı isimde ----------- ibaresinin bulunduğunu, --------- ibaresinin ------ adı olduğunu, kullanılan logonun davacının -------- ilgisinin olmadığını, davalının herhangi bir maddi zararın oluşmasına sebebiyet vermediğini, maddi ve manevi tazminat talebinin yersiz olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davacı adına tescilli ---------- markasının davalı tarafça kullanılması sebebiyle meydana geldiği iddia edilen marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminatın tahsiline ilişkindir.
Dosyaya ------ kayıtları getirtilmiş olup, incelendiğinde; --- başvuru, -----------sınıfta ----------için davacı adına tescilli oldukları tespit edilmiştir.
Davalının ---- kaydı dosya içine getirtilmiş,------adıyla ------olduğu------tarihinde ----- yevmiye numaralı -----devrettiği,------ tarihinde -------- sildirdiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmesi yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup, bilişim uzmanı ----- tarafından düzenlenen ------------tarihinde yapılan incelemede: ------ bulunduğu, bu fotoğrafta; matematikteki ---------- açıklaması bulunduğu, hemen yanında da -----------uyarısı bulunduğu, hemen altında yine ----------kelimeleri,------- kelimeleri bulunduğu, bunun da altında ----bulunduğu, profil sayfasının ----bölümünde iletişim adresinin ----------- sayfayı takip ettiği, sayfanın konusunun------- olarak gösterildiği, herhangi bir videonun bulunmadığı, sayfada toplam --------- bulunduğu, bu paylaşımların ------- yapılmış olduğu, bütün paylaşımların ----- tarihinde yapıldığı, başkaca paylaşım bulunmadığı, işbu profildeki sayfa yöneticisinin gizli tutulduğu, yönetici isminin yerine---------- şeklinde bir mesaj bırakıldığı, sayfayı beğenen kişinin profil bilgilerine bakıldığında; ------------ sahip kişi olduğu görülmüş olup, bu kişinin profil bilgilerine bakıldığında; ------ olduğu, şahsın --------isimli sayfada paylaşımların yapıldığı aynı günde -----kayıtları başlamıştır. ----------- fotoğrafın aynısını paylaşmış olduğu, davalı---------- yapılan aramada bu isim ile birebir örtüşen bir profil bulunmadığı, bunun yerine -------gösterildiği, ancak bu kişinin profil sayfasına bakıldığında ------ ilgili herhangi bir paylaşımda bulunmayan birisi olduğu yönünde görüş belirtmiştir.Davacı vekiline maddi tazminatın SMK'nun 151/2. maddesinde belirtilen usullerden hangisine göre hesaplanmasını talep ettiklerini açıklaması için süre verilmiş, SMK'nun 151/2-c maddesi uyarınca lisans bedeline göre hesaplama yapılmasını talep etmiştir.Mahkememizce ------- talimat yazılarak davalıya ait -------- tarihleri arasındaki ticari defter ve belgelerinin muhasip bilirkişi tarafından yerinde incelenmesi suretiyle davalının bu dönemde ne kadar gelir elde ettiğinin tespiti konusunda rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi ---- tarihli raporda; davalının ------------ yılı defterleri genel kabul görmüş muhasebe ilkelerine uygun şekilde işlendiği, davalının ------------- tarihinde tabela unvanı olarak ------- adına vergi kaydı yapılarak işe başlama kaydının mevcut olduğu, davalı----------- sicil numara ile kaydının bulunduğu, --------------- belirtilerek alındığı, davalı kurumun -------- tarihinde vergi dairesine iş yeri terk bildirimi vererek vergi kaydını sonlandırdığı, davalının ----- elde edilen hasılat gelirinin -----olduğu, davalının--- yılında her ne kadar hizmet geliri olarak ----- beyan edilmiş olsa da yıllık beyana teşviklerden kaynaklı ----- gider kaydı olduğu, --------- zarar ettiğine dair kaydın mevcut olduğu, --- eğitim hizmetinden elde edilen hasılat gelirinin ---olduğu,---------- teşviklerinden kaynaklı gelir beyanıyla toplam --------- toplam gider beyan ederek------- zarar ettiğine dair kaydın bulunduğu, sonuç olarak davalının ----- tarihine kadar herhangi bir gelir kaydının bulunmadığı, -------- hasılat geliri elde ettiği, ilgili dönemlerde yapılan giderlerin beyanı sonucu ------- sonunda zarar beyan ederek işletmeyi kapattığı yönünde görüş bildirmiştir. Davacı vekiline maddi tazminat davasını belirli hale getirmesi için süre verilmesine rağmen, bu konuda dilekçe sunmamıştır.
Sınai Mülkiyet Kanununun 29. Maddesinin yollamasıyla SMK'nun 7/2-b maddesinde tescilli bir marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, 7/3-e maddesinde ise işaretin ticaret unvanı ya da işletme adı olarak kullanılması marka hakkına tecavüz olarak tanımlanmıştır. Yine Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.
Markaların karıştırılma (iltibas) tehlikesi, iki ayrı marka karşısında bulunan kişilerin, bu markaların benzerliği sebebiyle, sunulan mal veya hizmetlerin aynı işletmeye veya ekonomik olarak bağlantı içerisinde bulunan işletmelere ait olduğunu düşünmeleri veya düşünme ihtimalleridir. Diğer bir tanıma göre karıştırılma ihtimali, bir -tescilsiz- işaretin veya tescil edilmiş bir markanın daha önce tescil edilmiş bir marka ile şekil, görünüş, ses, genel izlenim vs. sebeple ya aynı ya da benzer olduğu için önce tescil edilmiş marka olduğu zannını uyandırması tehlikesidir.Yapılacak incelemede karıştırılma (iltibas) ihtimalinin araştırılmasına ilk önce markalar arasında ayniyet ya da benzerlik bulunup bulunmadığından başlanması gerekir. Bunun için de ilk önce markalar arasında ayniyet veya benzerlik ve daha sonra mal ve/veya hizmetler arasında ayniyet veya benzerlik olup olmadığı araştırılmalıdır. Burada iltibas tehlikesinin belirlenmesinde, benzerliğin vasat düzeydeki tüketicilerin ilk bakışta ürün veya hizmetin karıştırılmasına sebep olması veya karıştırma tehlikesinin bulunması ölçütü esas alınır. Ancak özel alıcı grubu olan hedef kitle de somut olayda nazara alınabilir.Bu yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; davacıya ait marka tescil kayıtları, davalının ticaret sicil kaydı, işyeri açma başvurusu, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı ile; davacının --- sınıfta -------- markalarının mevcut olduğu, bu markaların esas unsurunun -------- ibaresi olduğu, diğer kelimelerin tanımlayıcı nitelikte oldukları, davalının da kendisine ait işletmesinde ------------- ticaret unvanını kullandığı, bu kullanımlarını internet ortamında da gerçekleştirdiği, faaliyet alanının davacının markalarının tescilli oldukları ------------ sınıftaki ----------- olduğu, davalının kullandığı işletme adlarında ve ticaret unvanında da esas unsurun -------ibaresi olduğu, diğer kelimelerin tanımlayıcı ibareler ve davalının kendi adı ve soyadı oldukları, davalının bu ibareyi markasal olarak kullandığı, davalının ve davacının markalarının hitap ettiği tüketici kitlesinin ortalama tüketicilere göre biraz daha seçici olabileceği, ancak bilinçli tüketici olmadıkları, davalının kullandığı markayı gören tüketicilerin davalıya ait işletmenin davacı şirkete ait işletmelerden birisi olduğunu zannedebilecekleri, bu şekilde işletmeler arasında bağlantı kurabilecekleri, bu durumun davacının marka haklarına tecavüz niteliğinde olduğu, davacının maddi ve manevi tazminat talep edebileceği kanaatine varılmıştır.
Davalının incelenen ticari kayıtlarına göre işe başlama ve işi bırakma tarihleri arasındaki döneme ait giderlerinin elde ettiği gelirden fazla olmaları nedeniyle zarar ettiği tespit edilmişse de, talep edilen 1.000,00 TL maddi tazminat tutarının, davacının tescilli marka sayısına, tescil edildikleri tarihlere ve------- bilinir bir marka olmasına göre davacının talep edebileceği lisans bedelinden daha az bir bedel olduğu, yine davacının markasının bilinirliği, tecavüz edilen markaların tescilli oldukları süre ve sayılarına, davalıya ait işletmenin ticaret hacmine, davalının kusur derecesine göre 5.000,00 TL manevi tazminatın hakkaniyete uygun olduğu, davalı dava tarihinden sonra iş yerini devrederek ticaret sicil kaydını terkin ettirdiğinden, ticaret unvanının terkini talebinin konusuz kaldığı, ancak davacının bu davayı açmakta haklı olduğu, davalının bu davanın açılmasına sebebiyet vermesi nedeniyle yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması gerektiği kanaatine varılmakla, marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne, kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı, davalının tescilli markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz etmesinin aynı zamanda haksız rekabet oluşturduğunu belirterek, haksız rekabetin tespitini ve önlenmesini de talep etmiştir. ---------- Karar sayılı kararında da belirtildiği gibi; 6762 sayılı mülga TTK’nın 57/5.maddesinde yazılı "Başkasının emtiası, iş mahsulleri, faaliyeti veya ticaret işletmesiyle iltibaslar meydana getirmeye çalışmak veya buna müsait bulunan tedbirlere başvurmak, hususiyle başkasının haklı olarak kullandığı ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtalarıyla iltibasa meydan verebilecek surette, ad, unvan, marka, işaret gibi tanıtma vasıtaları kullanmak veyahut iltibasa meydan veren malları, durumu bilerek veya bilmeyerek, satışa arz etmek veya şahsi ihtiyaçtan başka her ne sebeple olursa olsun elinde bulundurmak" şeklindeki düzenlemeden yola çıkılarak, sınai mülkiyet hakkına tecavüz eylemleri, hem özel yasa niteliğindeki 556 sayılı Marka KHK’nın 61 ve 9.maddeleri uyarınca, hem de az önce zikrolunan hüküm nedeniyle mülga 6762 sayılı TTK’nın 57/5.maddesi hükümleri doğrultusunda kümülatif olarak korunmakta idi.
6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 bendinde yer alan "Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak," şeklinde düzenlenmiş olup, Kanun’un gerekçesinde de ifade olunduğu üzere, Kanun Koyucu bilinçli bir şekilde, “ad, unvan ve marka” kavramlarına yeni düzenlemede yer vermemiş ve buna gerekçe olarak da, bu kavramların kendi özel yasası niteliğindeki 556 sayılı Marka KHK, 554 sayılı End. Tasarım KHK ve 555 sayılı Coğrafi İş. KHK ve TTK’nın unvan ile ilgili düzenlemeleriyle korunması gösterilmiş ve bunların bir kez de TTK’nın haksız rekabet hükümleriyle korunmasının gereksiz olduğu ve yorum güçlüklerine yol açacağına vurgu yapılmıştır.
Gerçekten de, sınai mülkiyet haklarının kendi özel yasası niteliğindeki 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu hükümleriyle korunması ve 6102 sayılı TTK’nın 55/1-a-4 maddesindeki düzenleme karşısında, davalının davacı adına tescilli markaları işletme adında, ticaret unvanında ve ticari faaliyetlerinde kullanması eyleminin TTK’nın 55/1-a-4.maddesi uyarınca aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğine ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Davalının işletme adında ve ticari faaliyetinde ----ibaresini kullanmak suretiyle davacıya ait ------ esas unsurlu tescilli markalarından kaynaklanan haklarına tecavüz ettiğinin TESPİTİNE,
Davalının davacının marka hakkına tecavüzünün ÖNLENMESİNE,
----------ibaresini her türlü basılı kağıt, basılı ambalaj, kutu, broşür, sair ------hesaplarında ve internet ortamında kullanmasının YASAKLANMASINA,
Davalıya ait ---- ibaresinin yer aldığı, tabela, basılı evrak ve her türlü materyalin TOPLATILMASINA ve karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak suretiyle İMHASINA,
Davalının ticaret unvanında yer alan ------ ibaresinin---- terkini talebi konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
1.000,00 TL maddi tazminatın ve 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin reddine,
Alınması gereken 409,86 TL harçtan peşin alınan 273,24 TL harcın mahsubu ile bakiye 136,62 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydına,
Davacı vekiline kabul edilen markaya tecavüz davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline kabul edilen maddi tazminat davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline manevi tazminat davasının kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline ticaret unvanının terkini davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı vekiline reddedilen haksız rekabet davası üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davalı vekiline manevi tazminat davasının reddedilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan 273,24 TL peşin harç ve 54,40 TL başvurma harcı olmak üzere toplam 327,64 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 215,20 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 1.950,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.165,20 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre (%47) 1.017,65 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye (%53) 1.147,55 TL'nin davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup, usulen anlatıldı. 27/04/2023

UYAP Entegrasyonu