WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 5. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2024/473 Esas
KARAR NO : 2024/669

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 08/08/2024
KARAR TARİHİ : 07/11/2024

Mahkememizde görülmekte olan Şirketin İhyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 08/08/2024 havale tarihli dava dilekçesi ile, Müvekkilin 24.03.2012-08.09.2012 tarihleri arasında ... Ltd. Şti.'nde çalıştığının tespiti için dava açıldığını, dosyanın İstanbul ... İş Mahkemesi ...E. Sayılı dosyasında görüldüğünü, yargılama sürecinde tespiti talep edilen dönemde ...TİC. LTD. ŞTİ. isimli şirket tarafından hukuka aykırı şekilde SGK bildirimleri yapıldığı ve bildirimlerin iptal edilmediğinin tespit edildiği ve ... LTD. ŞTİ. davaya dahil edildiğini, ancak mahkemece ...LTD. ŞTİ.'ne gönderilen tebligatın döndüğünü ve yapılan ticaret sicil kaydı sorgulamasında sicil kaydının kapalı olduğu anlaşıldığını, bunun üzerine İstanbul ... İş Mahkemesi ... E. Sayılı dosyasından verilen 22.07.2024 tarihli ara karar ile ... LTD. ŞTİ.'nin ihyası ve tasfiye memuru atanması için dava açmak üzere kesin süre ve yetki verildiğini, işbu davada ihyasını istedikleri ... LTD. ŞTİ. ticaret sicilinden terkin edilmeden önceki merkez adresi Beyoğlu/İstanbul olduğunu, işbu şirket ticaret sicilinden 18.02.2015 tarihinde resen silindiğini, Ticaret Sicil Gazetesinin 24.02.2015 tarihli ve 8765 sayılı nüshasında ilan edildiğini, ihyasını istedikleri şirketin ticaret sicilinde resen terkin ediliğinden ötürü bu davada husumeti, sadece ticaret sicil müdürlüğüne yönelttiklerini, ... TURİZM TİC. LTD. ŞTİ.'nin ihyasını talep ettikleri iş bu davanın kabulüne karar verilmesi halinde şirketin tasfiye/ek tasfiyesi ile birlikte şirketle ile ilgili işlemlerin yapılabilmesi ve İstanbul ... İş Mahkemesi ...E. Sayılı dosya şirketi temsil edebilmesi için yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan edilmesini talep etme gereği hasıl olduğunu, netice itibariyle ticaret sicilinden 18.02.2015 tarihinde resen silinmiş olan...LTD. ŞTİ.'nin ihyasına ve bir kişinin tasfiye memuru olarak atanarak tescil ve ilan edilmesine karar verilmesini, ...nün sicilinde kayıtlı iken resen silinen ...LTD. ŞTİ. unvanlı şirketin tüzel kişiliğinin ihyasına ve bir kişinin tasfiye memuru olarak atanarak tescil ve ilan edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili 21/08/2024 havale tarihli cevap dilekçesi ile, 29/05/2024 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 7511 sayılı Türk Ticaret Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 16. maddesine göre, müvekkil Müdürlüğün yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, Ticaret Sicili Müdürlüğünün, TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, Müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğünün resen terkin işlemi, “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi" ve 30.12.2012 tarihli ve 28513 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, “6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi” ve “Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. Maddesi” kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, Müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğüne ... ticaret sicil numarası ile kayıtlı bulunan ...Taşımacılık ve Turizm Ticaret Limited Şirketi'nin dosyasında yapılan incelemede, şirketlerin “6102 sayılı Kanunun Geçici 7’nci maddesi” “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ’in 5’inci maddesi”, 6103 sayılı Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 20/1 maddesi ve Anonim ve Limited Şirketlerin Sermayelerini Yeni Asgari Tutarlara Yükseltmelerine ve kuruluşu ve Esas Sözleşme Değişikliği İzne Tabi Anonim Şirketlerin Belirlenmesine İlişkin Tebliğ’in 7. maddesi kapsamında; “Adresinin tespit edilemediği” hususunun belirlenmesinin ardından, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun Geçici 7’nci maddesi ile “Münfesih Olmasına Veya Sayılmasına Rağmen Tasfiye Edilmemiş Anonim ve Limited Şirketler İle Kooperatiflerin Tasfiyelerine ve Ticaret Sicili Kayıtlarının Silinmesine İlişkin Tebliğ”in 5’inci maddesi gereğince resen terkin kapsamına alındığı, tebligat ve ilan prosedürlerinin yerine getirilmesinin ardından 18.02.2015 tarihinde sicil kaydının resen terkin edildiği anlaşıldığını, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun Geçici 7’nci maddesi uyarınca, resen terkin kapsamına alınan şirketlerin, bu durumun kendilerine tebliğinden itibaren iki ay içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldırarak buna ilişkin ispat edici belgeleri Ticaret Sicili Müdürlüğüne ibraz etmesi ya da şirketin faaliyetinin devamının mümkün olmaması halinde aynı süre içerisinde tasfiye memurunu bildirmesi, ayrıca şirketin davacı ya da davalı sıfatıyla sürmekte olan davasının bulunması halinde, (Müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğü’nce bu hususun tespit edilmesi mümkün olmadığından) buna ilişkin yazılı beyanı Ticaret Sicili Müdürlüğüne vermesi gerektiğini, Müvekkil Ticaret Sicili Müdürlüğünce söz konusu şirkete, belirtilen süre içerisinde münfesih olma sebeplerini ortadan kaldıran işlemlerin yerine getirildiğinin ispatlayıcı belgelerle birlikte bildirilmemesi ya da tasfiye memurunun bildirilmemesi halinde söz konusu şirketin unvanının ticaret sicilinden silineceği, şirkete ait malvarlığının kaydın silinme tarihinden itibaren on yıl sonra Hazineye intikal edeceği ve bunun kesin olduğu ihtarında bulunulduğunu, ancak bu ihtara rağmen söz konusu şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediğini, diğer yandan; işbu ilanın da, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu geçici madde 7/f.4-a’da, 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılmış tebligat hükümleri yerine geçtiği hükme bağlandığından; müvekkil tarafından davaya konu şirkete yapılan ihtarın (bildirimin), dava konusu şirketin eline ulaşmadığı bir an için kabul edilse dahi, müvekkilin re’sen terkine ilişkin prosedürde bir eksik işlem yaptığından bahsetmek mümkün olamayacağını, Gerçekten de; 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu m.7/f.4-a’da, “Kapsam dahilindeki şirket ve kooperatiflerin ticaret sicilindeki kayıtlı son adreslerine ve sicil kayıtlarına göre şirkete veya kooperatifi temsil ve ilzama yetkilendirildiği kişilere bir ihtar yollandığını, yapılacak ihtarın, ilan edilmek üzere Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi Müdürlüğüne aynı gün gönderildiğini, ilanın, ihtarın ulaşmadığı durumlarda, ilan tarihinin otuzuncu günün akşamı itibarıyla, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri yerine yapılmış tebligat yerine geçer.” denilmek suretiyle, ilgiliye ihtarın ulaşmadığı durumlarda, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesindeki ilanının, ilan tarihinin otuzuncu günü itibariyle, 7201 sayılı Tebligat Kanununa uygun bir bildirim olduğu hususu vurgulandığını, buna göre de, mezkur hüküm gereğince, davacının kendisine, müvekkil Müdürlük tarafından yapılan bildirimler (ihtarın), dava konusu şirkete ulaşmamış dahi olsa, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesindeki ilanının Tebligat Kanuna uygun bir bildirim olduğunun kabul edilmesi gerektiği ve re’sen terkin sürecinde bir eksiklik bulunmadığının tespiti gerektiğini, dava konusu şirketin ticaret sicilinden re'sen terkin edildiği sırada hakkında derdest bir davası bulunsa dahi bu hususun, başlı başına müvekkil Müdürlüğün kusurlu olduğu ve davanın açılmasına sebebiyet verdiğinden bahsedilmesine sebep teşkil etmediğini, dava konusu şirketin sicil dosyasında yapılan incelemede; bu hususta herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, müvekkil Müdürlüğün re'sen terkin kapsamında yer alan şirketlerden hangisinin derdest davası veya icra takibi bulunduğunu saptayacak sistemle entegrasyonu bulunmaması, bu hususu tespit etmenin hukuken ve fiilen mümkün olmaması karşısında ve son olarak aşağıda yer alan içtihatlar da gözetilerek müvekkil Müdürlük aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi hukuka ve nesafet kurallarına aykırılık teşkil edeceğini, taraf teşkilinin sağlanması istenen, yani huzurdaki davanın sebebi olan dava da, şirketin re'sen terk edildikten sonra tarihinde açıldığını, kabul edilmemekle birlikte, re'sen terkin işlemi sırasında derdest bir dava veya icra takibi bulunmadığından; müvekkil Müdürlük tarafından, derdest davası bulunan şirketlerin silinemeyeceğine ilişkin düzenlemeye aykırı bir işlem yapılmadığını, dava konusu şirketin ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilmesi durumunda tasfiye memuru atanması gerektiğini, dava konusu şirketin ticaret sicil kaydının terkinine ilişkin işlemin iptal edilmeksizin yalnızca sınırlı olarak ihyasına (ek tasfiyesine) karar verilmesine kanaat getirilmesi durumunda; TTK Geçici 7. madde fıkra 15 gereğince uygulanması gereken ("Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda ilgili kanun ve esas sözleşmelerde öngörülen usullere göre hareket edilir.") TTK m. 547/2 hükmü gereğince, dava konusu şirkete tasfiye memuru atanması gerektiğini, bir dava veya icra takibi kapsamında ek tasfiyesine karar verilen şirketle ilgili işlemlerin yürütülmesi ve verilecek kararla ilgili olarak MERSİS'te işlem yapılamayacağı gibi madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere, ek tasfiyenin tamamlanmasından sonra, kapanış bildirimi vb. işlemlerin de yapılması mümkün olmayacağını, Müvekkil davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle “yargılama giderleri” ve “vekalet ücreti”nden sorumlu tutulamayacağını, Re'sen terkin işleminin hukuka ve kanuni prosedüre uygun olduğu gibi, davacı vekilince re'sen terkin işleminin eksik veya usulsüz olduğuna dair bir iddia ileri sürülmediğini, son olarak; 29.05.2024 tarihinde resmi gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren 7511 Sayılı Türk Ticaret Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un konuyla ilgili 16. Maddesi gereğince de, müvekkil müdürlüğün yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğinin belirtilmesi gerektiğini, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhyası istenen ....Ltd.Şti.'nin 6102 sayılı TTK nun 7. Maddesinin 30/12/2012 tarihli 28513 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiş olan münfesih olmasına rağmen veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş Anonim ve Limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerinin ve ticaret sicil kayıtlarının silinmesine ilişkin tebliğin 5. Maddesi kapsamında aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılmaması gerekçeleri ile ticaret sicilinden 18/02/2015 tarihinde resen terkin edildiği, ticaret sicil kayıtlarından anlaşılmıştır.
6102 sayılı yasının geçici 7. Maddesi yürürlüğe girdiği tarihten itibaren kanun kapsamında belirtilen şekilleri taşıyan anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri ve ticaret sicilinden kayıtlarının silinmesi, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın yapılır. Sermayelerini anılan Kanun Hükmünde Kararname ile öngörülen tutarlara çıkarmamış anonim şirketler ile limited şirketler bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya yürürlük tarihinden itibaren iki yıl içinde münfesih olan anonim ve limited şirketler, Kooperatifler Kanunu hükümlerine göre herhangi bir nedenle dağılmış olan kooperatifler, Sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantıları yapılamayan anonim şirketler ile kooperatifler, Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış ancak genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoları veya son ve kati bilançosu genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin işlemi yapılamayan şirket ve kooperatifler, ilgili ticaret sicili müdürlüğünce resen veya herhangi bir kişi, kurum veya kuruluş tarafından kanıtlarıyla birlikte yapılacak bildirimleri de kapsayacak şekilde, ticaret sicili kayıtları üzerinden yapılacak incelemeyle tespit edilip resen terkin edilirler.
İhyası talep edilen şirketin sicil kaydı 6102 Sayılı TTK'nın Geçici 7. maddesi uyarınca 18/02/2015 tarihinde resen terkin edildiği, Anılan maddenin 1. fıkrası uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır. Anonim şirketler ve limited şirketler TTK.nun 559 Sayılı Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına dair Kanun Hükmünde Kararname gereğince sermayelerini öngörülen tutara çıkarmamış bulunmaları, 6102 Sayılı TTK'nın yürürlük tarihinden önce veya 01.07.2015 tarihine kadar münfesih olmaları, aralıksız son beş yıla ait olağan genel kurul toplantılarının yapılamaması, TTK'nın yürürlüğe girdiği tarihten önce tasfiye işlemlerine başlanılmış olmakla birlikte genel kurulun toplanamaması nedeniyle ara bilançoların ve kati bilançonun genel kurula tevdi edilemediği için ticaret sicilinden terkin edilememeleri sebepleriyle resen terkin edilebilir. Ticaret sicil müdürlüklerince kapsam dahilindeki şirketlere bir ihtar gönderilir. Bu şirketler tasfiye memuru bildirdikleri takdirde maddede gösterilecek usulde tasfiye edilir. İhtara rağmen tasfiye memuru bildirmeyen şirketlerin unvanı ticaret sicilinden re'sen silinir. Ancak, devam eden davası bulunan şirketler için bu madde hükmü uygulanmayacağı gibi sicilden kaydı silinen şirket alacaklıları ile hukuki menfaati bulunanlar haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak, şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebilirler.
6102 Sayılı TTK'nun geçici 7.maddesinin 15.bendinin son cümlesinde Ticaret sicilinden kaydı silinen şirket veya kooperatifin alacaklıları ile hukuki menfaatleri bulunanların haklı sebeplere dayanarak silinme tarihinden itibaren beş yıl içinde mahkemeye başvurarak şirket veya kooperatifin ihyasını isteyebileceği düzenleme konusu yapılmıştır.
Somut olayda, ... Ticaret Sicil Müdürlüğünce gönderilen belgelerden ...Ltd.Şti.'nin 18/02/2015 tarihinde sicilden resen terkin edildiği, davanın ...Ticaret Sicil Memurluğuna husumet yöneltilerek açılmasının yeterli olduğu, şirketin ihyasının istenmesinde davacının hukuki menfaati bulunduğu, 6103 sayılı kanunun 20. Maddesinde ön görülen sürede sermaye arttırımını gerçekleştirmeyerek münfesih hale gelen şirketin 559 sayılı TTK nun bazı maddelerinde değişiklik yapılmasına dair kanun hükmünde kararname ile eklenen geçici 10. Maddesi kapsamında asgari sermaye şartının süresi içinde yerine getirmediğinden münfesihlik durumu kalkmadığından tasfiye ile sınırlı olmak üzere ihya kararı verilebileceğinden terkin işlemi TTK nun geçici 7. Maddesi uyarınca yapılsa da münfesih şirkete ihya kararı ile birlikte tasfiye memuru atanması gerektiği ( İst. BAM 12. HD nin 2023/226 E ve 2023/588 karar sayılı ilamı bu yöndedir.) anlaşıldığından; davanın kabulüne,...Ticaret Sicil Memurluğunun ...sicil numarası ile kayıtlı ...Tic.Ltd.Şti.'nin , İstanbul... İş mahkemesinin ... E. Sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, ek tasfiye işlemleri için önceki şirket yetkilisi ... 'un tasfiye memuru olarak atanmasına, Tasfiye memuruna ek ücret takdirine yer olmadığına, Karar kesinleştiğinde, kararın ticaret sicil memurluğunda tescil ve ilanına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1-...Ticaret Sicil Memurluğunun ...sicil numarası ile kayıtlı...Ltd.Şti.'nin , İstanbul ... İş mahkemesinin... E. Sayılı dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına, ek tasfiye işlemleri için ... 'un tasfiye memuru olarak atanmasına,
2-Tasfiye memuruna ek ücret takdirine yer olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde, kararın ticaret sicil memurluğunda tescil ve ilanına,
4-Harçlar yasasına göre alınması gereken harç başlangıçta yatırıldığından yeniden tahsiline yer olmadığına,
5-Davalı ... Sicil Müdürlüğü yasal hasım durumunda bulunduğundan, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdirine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde, davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı tebliğden itibaren 2 haftalık sürede HMK 341. maddesi uyarınca istinaf yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
07/11/2024

Başkan ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Üye ...
e-imzalıdır
Katip ...
e-imzalıdır

UYAP Entegrasyonu