T.C.
İSTANBUL
3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2021/289 Esas
KARAR NO : 2024/774
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 20/11/2015
KARAR TARİHİ : 24/10/2024
Mahkememizde açılan davanın yapılan yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; müvekkili şirketin ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ... sicil numarasına kayıtlı olduğunu, 21/12/1995 tarihinde tescil edildiğini, tescilin ... tarihinde ... sayılı ticaret sicil gazetesinde ilan edildiğini, plastik ve plastik ürünleri ile ilgili plastikten mamul maddeler, plakalar, levhalar, filmler, folya ve şeritler, polistrenden imal edilen ısı yalıtım levhaları, yüksek polimerler ve suni plastik maddelerin imalatı, ithalatı, ihracatı ile dahili ve toptan ticareti işleri ile iştigal ettiğini, müvekkili şirketin gıda sektörüne hizmet verdiğini, şirket sermayesinin 400.000,00-TL olduğunu, sermayenin tamamının ödendiğini, şirket ortağının sermaye borcu bulunmadığını, şirket yetkilisi ...'in %100 oranında şirket sahibi olduğunu, şirketin alacaklarının borçlarını karşılayamayacak durumda olduğunu, 2.076.854,59-TL borca batık olduğunu belirterek şirketin borca batıklığının tespiti ile İİK 179 md. uyarınca iflasın şimdilik bir yıl süre ile ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava, İİK 179 ve TTK'nun 376 maddesinde düzenlenen iflas erteleme davasıdır.
Mahkememizce verilen ... sayılı 21/02/2019 tarihli karar ile "...1-Davacının iflas erteleme talebinin yasal koşulları oluşmadığından reddine, ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün... sicil numarasında kayıtlı.... Şti.'nin İFLASINA, İflasın 21/02/2019 günü saat 14:59 itibarı ile açılmasına, İflasın açıldığının ... İflas Müdürlüğü'ne ve ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne müzekkere ile bildirilmesine, İflas kararının İflas Müdürlüğü tarafından ilanına, İflas avansının İflas Müdürlüğüne aktarılmasına, Davacı şirket hakkında verilen ihtiyati tedbir kararlarının hüküm ile birlikte kaldırılmasına, İhtiyati tedbir kararlarının kaldırıldığının ilgili mercilere bildirilmesine, İflas ile birlikte kayyumun görevine son verilmesine..." karar verilmiş, kararın istinafı neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nin...E.K. sayılı 24/09/2020 tarihli kararı ile "...Somut olayın yasal düzenlemeler açısından değerlendirilmesi sonucunda, davacı vekilinin vekaletnamesinde, iflas erteleme davası açma yetkisinin bulunduğu, davacı şirket yönetim kurulu 17.11.2015 tarihli kararı ile şirket hakkında iflas erteleme talebinde bulunulmaya karar verildiği, mahkemece, tensip ara kararı ile ilanların yapılmasına, bilirkişi incelemesine ve ayrı ayrı rapor alınmasına karar verildiği, ilanların yaptırıldığı, iflas avansının mahkeme veznesine yatırıldığı, davanın, davacı şirketlerin muamele merkezinin bulunduğu, mutlak yetkili mahkemede açıldığı anlaşılmıştır. Davacı şirketin mal varlığının tespiti amacı ile keşfen mahallinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır. Ayrıca şirketin borca batık olup olmadığı, borca batık ise iyileştirme projesine göre davacı şirketin iflas erteleme koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda üçlü bilirkişi kurulundan 10/12/2015 tarihli rapor alınmış, kayyım tarafından düzenli ve belirli aralıklarla dosyaya 12 adet kayyım raporu ibraz edilmiştir. İflas ertelemesinin amacı doktrinde farklı görüşlerle açıklanmıştır. Bu görüşlerden biri, erteleme kararının sermaye şirketi ve kooperatifin yararına olduğu, bir diğer görüş, burada ilk planda alacaklıların çıkarının korunduğu, diğer bir görüş ise, hem alacaklıların hem şirketin korunduğudur. Yargıtay uygulamalarında, erteleme kararının hem borca batık şirketin hem de alacaklıların yararına olduğu kabul edilmektedir. İflasın ertelemesinin şartları ise, sermaye şirketi veya kooperatifin borca batık durumda olması, borca batıklığın mahkemeye bildirilmiş olması, alacaklıların iflasın ertelenmesi halinde iflasın derhal açılmasına nazaran daha kötü duruma düşürülmemiş olması, iyileştirme projesi ve bu projenin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgelerin mahkemeye sunulması gerektiği, iyileştirme projesinin mahkemece ciddi ve inandırıcı bulunması gerektiği vb, bu şartlardan, borca batık olma, şirketin iyileşmesinin mümkün olması, fevkalade mühletten yararlanılmamış olması, alacaklıların haklarının korunması yani, iflas erteleme kararının alacaklıların haklarını iflasa göre daha kötü duruma sokmaması gerektiği, iflas ertelemenin maddi (esasa ) ilişkin şartlarıdır. Kısacası, iflas erteleme talebinde bulunan şirket hakkında iflas erteleme kararı verilebilmesi için öncelikle o şirketin borca batık durumda olması, sunulacak ciddi ve inandırıcı bir iyileştirme projesi kapsamında şirketin mali durumunu düzeltebileceğine dair somut veriler ileri sürmesi ve fevkalade mühletten yararlanmamış olması gerekir (6102 sayılı TTK'nın m. 377, İİK'nın m.179 vd.). İyileştirme projesi ise, sadece şirketin mevcut işleyişinin devamı ve tedbir kararlarıyla borca batıklıktan kurtulabileceğine ilişkin olmamalı, TTK'nın 376/2. maddesindeki nakit sermaye konulması, dış kaynaktan nakit girişi, sermaye artışı, yeni ortak alınması, şirketin mevcut işleyişi sonucu şayet mümkün ise kâr ve nakit akışı gibi nesnel ve gerçek kaynakları ve önlemleri içermeli, İİK'nın 179. maddesinde aranan ciddî ve inandırıcı özellikleri haiz olmalıdır. Sunulan iyileştirme projesinin uygulaması ve erteleme sürecinin başarı ile yönetimi bakımından ciddi, inandırıcı, somut ve uygulanabilir nitelikte bulunmalıdır. Kayyım raporlarında; şirketin iyileştirme projesinde öngörülen satışları gerçekleştiremediği, kısa vadeli borçları döndürebilme yeteneğinin kısıtlı olduğu, nakit sermaye eklentisine ihtiyaç duyduğu, iyileştirme projesinde şirketin sermayesinin 2017 yılı sonuna kadar 1.038.427,95 TL artırılacağı öngörülmesine rağmen 1.000.000,00 TL sermaye artırımı gerçekleştirdiği ve bunun 156.000,00 TL'sinin ödenmediği belirtilmiştir. Şirketin borca batık olup olmadığı, borca batık ise iyileştirme projesine göre davacı şirketin iflas erteleme koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda üçlü bilirkişi heyetinden alınan 10/12/2015 tarihli raporda, sunulan iyileştirme projesinin genel yapısı itibarıyla şirketin faaliyetlerden elde edilecek satışlara odaklandığı, ancak son yılda gerçekleştirilen satışlar dikkate alındığında öngörülen satış hedeflerinin iyimser bir yaklaşım sergilediği, öngörülen sermaye artırımının çalışma sermayesinin 2/3'nü karşılayabildiği ve şirketin en büyük sorunun çalışma sermayesinin sağlanması olarak görüldüğü, şirketin, 31/10/2015 tarihi itibariyle şirket aktiflerin satış değerleri esasından hareketle yapılan hesaplama sonuçlarına göre şirketin öz kaynaklarının (-) 1.634.801,06 TL olduğu belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti 31/12/2015, 30/06/2016 ve 31/03/2017 tarihi itibarıyla da şirketin rayiç değerlere göre borca batık olduğunu tespit etmişse de, son alınan raporda, şirketin 30/06/2018 tarihi itibarıyla sadece kaydi değerler üzerinden borca batık olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece sunulan projenin ciddi ve inandırıcı olmadığı ve şirketin borca batık olduğu gerekçesiyle iflasın ertelenmesi talebinin reddin karar vermişse de, dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. Somut olayda 31/03/2017 tarihi itibarıyla şirketin rayiç değerlere göre borca batık olduğunun tespit edildiği, 14/02/2019 karar tarihine kadar, iki yıla yaklaşan süre içerisinde, son durumu itibariyle rayiç değerler üzerinden şirketin borca batık olup olmadığının tespit edilmediği anlaşılmaktadır. Aradan geçen yaklaşık 2 yıllık süre dikkate alınarak, şirketin güncel durumu itibariyle rayiç değerler üzerinden borca batık olup olmadığı kesin olarak tespit edilmelidir. Bu nedenle mahkemece belirtilen hususta dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak şirketin borca batıklık olup olmadığının değerlendirilmesi ve varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle son durumu itibariyle rayiç değerler üzerinden borca batık olup olmadığının tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerektiğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-a-6 bendi gereğince kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasına, belirtilen eksik hususlar doğrultusunda dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine iadesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur. H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-... 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin... Esas, ...Karar, 21/02/2019 tarihli kararının HMK'nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA..." şeklinde karar verilmiştir.
Mahkememizce İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nin ...E.K. sayılı ilamı gereği davacı şirketin güncel borca batıklığının rayiç ve kaydi verilere göre tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. 11.11.2021 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında "...Şirketin 30.06.2018 tarihli kaydi ve rayiç değer Bilançosuna göre; şirketin kaydi değerlere göre -1.239.911,85 TL, rayiç değerlere göre ise -2.884.834,24 TL borca batık olduğu..." şeklinde görüş belirtilmiş, davacı şirketin güncel borca batıklığının kaydi ve rayiç değerlere göre tespiti istenmesine rağmen bilirkişi heyetinin 11/11/2021 tarihli raporunda batıklığın 30/06/2018 tarihli kaydi ve rayiç değer bilançosuna göre yapıldığı görülmekle bir kısım müdahil vekilinin beyan ve itiraz dilekçeleri de incelenmek sureti ile davacı şirketin kaydi ve rayiç değerlere göre güncel borca batıklığının tespiti hususunda bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 15/06/2022 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunun sonuç kısmında "...2.1 Tarafımızdan 07.03.2022 günü Saat 13:30 civarı ... 3. İflas Dairesine gidilerek 2019/7 İflas numarasında kayıtlı davacı müflis ...LTD. ŞTİ. kayıtları incelenmek istenmiş olup, aşağıda sunulan tutanakta leceği Üzere Müflis şirket hakkında ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... E.... K. 24.09.2020 tarihli İflas kararının isnaf edilmesi Üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nin 24.09.2020 gün ve... E.- ... Karar Sayılı ilamı ile ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... E. ... K. 24.09.2020 tarihli kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verildiğinden Kaldırma Kararının Kesinleşmesi üzerine dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği belirtildiğinden tarafıma davacı müflis şirket ile ilgili ticari defter ve belge ibraz edilmediği, 2.2 Şirketin 30.06.2018 tarihli kaydi ve rayiç değer Bilançosuna göre; şirketin kaydi değerlere göre -1.239.911,85 TL, rayiç değerlere göre ise -2.884.834,24 TL borca batık olduğu..." şeklinde görüş belirtilmiştir. Davacı taraf itirazlarının değerlendirilmesi kaydı ile bilirkişi heyetinden 2. kez ek rapor alınmasına karar verilmiştir. 15.06.2023 tarihli bilirkişi heyeti raporunun sonuç kısmında "...2.1 Tarafımızdan 07.03.2022 günü Saat 13:30 civarı ... 3. İflas Dairesine gidilerek ... İflas numarasında kayıtlı davacı müflis ...LTD. ŞTİ. kayıtları incelenmek istenmiş olup, aşağıda sunulan tutanakta görüleceği üzere Müflis şirket hakkında ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E. ...K. 24.09.2020 tarihli İflas kararının isnaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi'nin 24.09.2020 gün ve ... E. - ...Karar Sayılı ilamı ile ... 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... E....K. 24.09.2020 tarihli kararının kaldırılmasına kesin olarak karar verildiğinden Kaldırma Kararının Kesinleşmesi üzerine dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği belirtildiğinden tarafıma davacı müflis şirket ile ilgili ticari defter ve belge ibraz edilmediği, 2.2 Yine, ayrıca talebi olan vekilin talep evrağının altında belirtilen mail adresine 03.11.2022 Tarihli e-maille defterlerin bulunduğu yer veya defterler talep edilmiş bu güne (13.06.2023 tarihine kadar) tarafımıza herhangi bir veri sunulmadığı, 2.3 Şirketin 30.06.2018 tarihli kaydi ve rayiç değer Bilançosuna göre; şirketin kaydi değerlere göre -1.239.911,85 TL, rayiç değerlere göre ise -2.884.834,24 TL borca batık olduğu..." şeklinde görüş belirtilmiştir. Bilirkişi heyeti raporu denetime uygun, kanaat oluşturmaya ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; hükme esas alınan bilirkişi raporlarından anlaşılacağı üzere davacı şirketin borca batıklık durumunun devam ettiği, her ne kadar davacının borca batık olmadığına ilişkin iddiası kapsamında ticari defterlerini inceletme istem mevcut olsa da defterlerini mahkememize ibraz etmediği, defterlerin iflas müdürlüğüne teslim edildiği iddiasının yerinde olmadığı zira iflas müdürlüğünün ilk iflas tarihi itibarıyla defter teslim aldığı ve sonraki yıllara ilişkin defterlerin hiçbir aşamada iflas müdürlüğüne sunulmadığı, dolayısıyla dosya kapsamında mevcut mali veriler doğrultusunda davacının kaydi ve rayiç bilançolarına göre borca batık durumda olduğu, iflas erteleme davasında sunduğu iyileştirme projesinde gerçekleştirmeyi hedeflediği satış tutarlarını yakalayamadığı, öngörülen miktarda sermaye artışının gerçekleştirilmediği, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olmadığı, iyileştirme projesinin uygulanabilirliği ve alacaklıların menfaatlerini korumaya ilişkin şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından iflas erteleme talebinin reddine ve davacı şirketin borca batık durumda olması nedeniyle iflasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM / Ayrıntısı ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-... Ticaret Sicil Müdürlüğü'nün ...sicil sırasında kayıtlı ... Şirketi'nin iflasına,
2-İflasın 24.10.2024 günü saat 13.45 itibari ile açılmasına,
3-İflasın açıldığının ... İflas Müdürlüğü'ne ve ... Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne müzekkere ile bildirilmesine,
4-İflas kararının iflas müdürlüğü tarafından ilanına,
5-İflas avansının iflas müdürlüğüne aktarılmasına,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 427,60-TL'den peşin alınan 27,70-TL'nin mahsubu ile 399,90-TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde HMK 333 maddesi uyarınca davacıya iadesine,
Dair; davacı vekili ile bir kısım fer'i müdahiller vekillerinin yüzlerine karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/10/2024
Başkan
e-imza
Üye
e-imza
Üye
e-imza
Katip
e-imza
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!