WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 20. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2024/481 Esas
KARAR NO : 2024/714
DAVA : Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi)
DAVA TARİHİ : 20/08/2024
KARAR TARİHİ : 07/11/2024

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan 20/08/2024 tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkilleri ... ve ... davalı ...'nin hisselerine %12'şer oranda pay sahibi olduklarını, davalı ... ... Tic. A.Ş. İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne ... sicil numarası ile kayıtlı olduğunu, davacı müvekkilleri, davalı şirkete 08.04.2024 tarihli ihtarnamelerle; bilgi alma taleplerini ve olağan Genel Kurula çağrı taleplerini ilettiklerini, davalı şirket müvekkillerine 18.04.2024 günlü ihtarnameleri ile, Genel Kurul'un 22.05.2024 günü yapılacağını ve gerekmesi halinde soruların yanıtlanacağını bildirdiğini, 22.05.2024 günü olağan genel kurul toplantısı yapıldığını, bu toplantıya katılım müvekkilleri vekilleri tarafından sağlandığını, bilgi alma ve inceleme talepleri kapsamında, iletilmiş sorulara ve taleplere yönelik yasanın öngördüğü yeterlilikte ve nitelikte cevaplar verilmediğini, müvekkilleri tarafından bilgi alma ve inceleme talebi ile ... Asliye Ticaret Mahkemesi 2024/... E. sayılı dava ikame edildiğini, anılan olağan genel kurul toplantısında özel denetçi atanmasına yönelik talepleri de reddedildiğini, huzurdaki dava ile bilgi alma talepli davanın tarafları aynı olsa da davaların konuları ve talepler farklı olduğunu, anılan genel kurul toplantısında müvekkillerinin hem bilgi alma hakkı ihlal edildiğini hem de özel denetçi atanması talebi reddedildiğini, hem şirketin hem de pay sahibi müvekkillerinin zarara uğradığı açık olduğunu, finansal tablolar vergi usul kanununa ve ilgili mevzuat hükümlerine uygun şekilde oluşturulmadığını, pay sahiplerine dağıtılacak kârın düzeltme öncesi mi yoksa düzeItme sonrası mı oluşturulmuş kârdan dağıtılacağı anlaşılmadığını, enflasyon düzeltmesi öncesi kalemler incelenemediğini, kurumlar vergisi beyannamesi sunulmadığını, miktar dengesine, stok durumuna ve alışlara ilişkin bilgilere ve/veya belgelere ulaşım mümkün olmadığını, dönem sonu stok bilgileri görülemediğini, İndirimli kurumlar vergisi kapsamında hasılatın açılımının ne olduğu anlaşılmadığını, enflasyon düzeltmesinden kaynaklanan tutar artışının ne olduğu anlaşılamadığını, dönem karı vergi karşılığı izaha muhtaçtır, tümüyle eksik olduğunu, bilanço ve finansal tablolar ilgili mevzuata uygun ve gerektiği gibi sunulmadığını, tablolar genel nitelikte olup, görüş dahi oluşturacak düzeyde olmadığını, ezcümle finansal tablolar ve denetim raporu ve taraflarına sunulan diğer evrak kanunen ve ilgili mevzuat hükümleri uyarınca sunulması gerektiği şekilde sunulmadığını ve sunulması gerekenler sunulmadığını, sunulan evrak da kanun ve ilgili mevzuat yükümlülüklerinin aradığı nitelik ve koşulları taşımadığını, yönetim kurulu şirketi kötü yönettiğini, finansal tablolardaki tutarsızlık ve eksiklikler TTK m. 514 ve 515’te yer alan yükümlülüklerinin de ihlal ettiğini ortaya koyduğunu, TTK m. 369’da öngörülen özen yükümlülüğüne aykırılık açıkça ortada olduğunu, faaliyet raporu yeterli olmadığını, şirketlerin Yıllık Faaliyet raporunun Asgari İçeriğinin Belirlenmesi Hakkındaki Yönetmelik’in 12. maddesi ile faaliyet raporunun taşıması gereken zorunlu unsurlar sayıldığını, faaliyet raporu önemli gelişmeleri, finansal durumu, riskleri ve yönetimin değerlendirmesini, kar dağıtım politikasını ve benzeri hususları ihtiva etmediğini, anılan faaliyet raporu zorunlu unsurları taşımadığını, faaliyet raporunda zorunlu unsurlara yer verilmediği gibi, pay sahiplerine sağlanması gereken bilgi düzeyinde, kalitesinde ve kapsamında bilgi de sunulmadığını, bilgi alma ve inceleme talebi dahi karşılanmadığını, müvekkilleri de, davalı şirket de zarara uğrattığını, şirketin TTK m. 369 anlamında tedbirli yöneticilerden beklenmeyecek şekilde kötü yönetimi nedeniyle hem şirket hem de pay sahipleri zarara uğradığını, ülke ekonomisinin büyüdüğü bir mali yılda şirket net kârının yüzde elliden fazla şekilde azalmış olması, yönetim kurulu üyelerinin bu çaptaki bir şirketi yönetme konusunda tereddütsüz şekilde başarısız olduğunun delili olduğunu, davalı şirketin kötü yönetimi nedeniyle kârlılık önemli ölçüde düştüğünü, bir an için kârlılığın arttığı düşünülse dahi ki öyle olmadğını, davalı şirket, kârlılığını artıran rakiplerinin gerisinde kaldığını, piyasadaki konumu itibariyle zararda olduğunu, şirket finansal durumunun pay sahipleri tarafından yeterince anlaşılamadığını ve bunun pay sahipleri zarara uğrattığını, karlılığın düştüğü ve şirketin zarara uğradığı sabit olduğunu, her şeyin maliyetinin ve dolayısyla fiyatının yükseldiği enflasyonist bir ortamda elden çıkarma da yoksa maddi duran varlıklarda yaşanan değer düşüklüğü düşündürücü olduğunu, hem hasılat düşüşü hem de stok düşüşü gözlemlenirken, hammadde fiyatları artmaktayken, davalı şirketin çok kritik bir eşiğe doğru gittiği endişesi doğduğunu, şirkette en etkin ve karlılık üretecek şekilde kararlar alınıp alınmadığını ve bu kapsamda gerekli prosedürlerin uygulanıp uygulanmadığı bu bağlamda davalı şirketin yaptığı iş ve işlemlerin incelenmesi gerekliliğini, zaruriyeti bulunduğunu, müvekkillerinin TTK kapsamındaki hak ve yetkileri ve özellikle bilgi alma hakları ısrarla ihlal ettiğini, müvekkilleri, sadece şirketin kârlılığının düşürüldüğünü tespit edebilmekte, hangi yanlış, hatalı ve hatta hukuka ve dürüstlük kuralına aykırı iş ve işlemlerin kötü yönetimin sebebi olduğu konusunda hiçbir şekilde bilgi edinemediğini, şirket performansındaki gözle görülür ve şüphe uyandıran düşüşün iç yüzü, ancak bir uzman tarafından gerçekleştirilecek özel denetimle anlaşılabileceğini, tüm bunlara ilaveten davalı tarafça müvekkilleri sistematik olarak haksız tutumlar ve davranışlar karşısında bırakıldığını, davacı müvekkilleri ile davalı şirket arasında görülmekte olan tüm davaların celbi talep edildiğini, müvekkilleri tarafından 06.12.2023 tarihinde açılmış .... Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/... Esas sayılı dava haksız biçimde reddedildiğini, halihazırda yukarıda ayrıntılı izah edilen süreç tümüyle değerlendirildiğinde, müvekkillerinin mağduriyeti ortada olduğunu, davanın kabulüne, davalı şirketin 22.05.2024 tarihli 2023 Mali Yılı Olağan Genel Kurul Toplantısında özel denetçi atanması taleplerinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde reddedilmesi nedeniyle yukarıda anılan hususlara ilişkin olarak davalı ... ... Sanayi ve Tic. Anonim Şirketi'ne özel denetçi atanmasına ve davalı şirketin ticari defter ve kayıtları ile ilgili tüm bilgi ve belgeler üzerinde denetim ve inceleme yaptırılmasına, özel denetçiye ücret takdir edilmesi halinde davalıya yükletilmesine ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
CEVAP: Davalı ... ... San.ve Tic. A.Ş. vekili tarafından sunulan 01/10/2024 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketi, ilk olarak 1936 yılında ülkemizin muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarılması hedefleri doğrultusunda, büyük ihtiyacı olan kâğıt izoleli kabloların üretimi için ... ’ün talimatı ile kurulduğunu, kuruluşunda “ ... ” olan şirket unvanı, 1968 yılındaki yeniden yapılanma ile “...” olarak değiştirildiğini, Türkiye’de kurulan ilk kablo fabrikası olan müvekkili şirketi, günümüzde çok gelişmiş durumda olan ülkemiz kablo endüstrisi için uzmanlık, eğitim ve personel bakımından kaynak olduğunu, 1980’li yılların sonlarında müvekkili şirket genel amaçlı standart kablo üretiminden hemen hemen tamamen çekildiğini ve faaliyetlerini özel amaçlı kabloların üretimine yöneltildiğini, ...:2000 kalite yönetim sistem belgesine sahip müvekkili şirket, uluslararası standartlara uygun PVC, kauçuk ve halojensiz gemi kabloları; platform kabloları, ağır işletme şartlarına dayanıklı esnek tip kauçuk kablolar; yangına dayanıklı, düşük duman yoğunluklu, halojensiz enerji ve tesisat kabloları; maden kabloları, pist aydınlatma kabloları ve her türlü özel maksada uygun kablolar ürettiğini, müvekkili şirket, gemi kablolarının tüm tipleri için ... tip onay sertifikalarına sahip olduğunu, ayrıca ... tarafından verilmiş kauçuk, PVC ve halojensiz kablolara ait ... belgelerine ve maden kabloları için ... sertifikalarına sahip olduğunu, müvekkili şirket ülkemizin bağımsızlığını sağlama ve güvenliğini koruma noktasında büyük bir rol üstlenen savunma sanayiine hizmet eden önemli şirketlerden biri olduğunu, müvekkili şirket tarafından ... ve ... projesine, ayrıca Türkiye’de inşa edilen komşu ve dost ülkelere askeri gemiler için kablo tedarik ettiğini, müvekkili şirket’in meslek grubu: “64-Elektrik Ekipmanları” ve ana faaliyeti “... KODU: ... - Diğer elektronik ve elektrik telleri ve kablolarının imalatı (koaksiyel kablo ve diğer koaksiyel elektrik iletkenleri, yalıtılmış bobin telleri, izolasyonlu toprak su altı iletkenler, asetatlı ve silikonlu bakır iletkenler, vb.) (fiberoptik kablo hariç)” şeklinde olduğunu, 2020 verilerine göre ülkemizde Elektrik elektronik sektöründe en çok ihracat gerçekleştiren 52. Şirket olduğunu, müvekkili şirket’in gerçekleştirilen son dört (2020, 2021, 2022 ve 2023) mali yıllarına ait olağan genel kurul toplantılarında pay sahiplerine “temettü ödemesi” gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketin gerçekleştirilen 2020, 2021 ve 2022 mali yıllarına ait olağan genel kurul toplantılarında ise “iç kaynaktan sermaye artırımı” gerçekleştirildiğini, müvekkili şirketi ayrıca 2016 yılından itibaren kanunen TMS ve Türkiye Finansal Raporlama Standartları (TFRS) göre “bağımsız denetime tabi şirketi” haline gelmesine rağmen, 2008 yılından itibaren düzenli olarak uluslararası finansal raporlama standartlarına (UFRS) göre (ilk bağımsız denetim raporu geçmiş 2 yılı (2006 ve 2007 yıllarını) kapsayacak şekilde sağlanmıştır.) bağımsız denetim yaptırmaya başladığını, bağımsız denetim ile, müvekkili şirket’in yıllık finansal tablo ve diğer finansal bilgilerinin belirlenen kriterlere (uluslararası finansal raporlama standartlarına) uygunluğunu ve doğruluğu sağlandığını ve finansal tabloların finansal raporlama standartları doğrultusunda müvekkili şirket’in finansal durumunu ve faaliyet sonuçl davacılar ... ile ... müvekkili şirket’in hisselerinin %12'şer (toplamda %24) oranda pay sahipleri olduklarını, müvekkili şirket ile rakip olan kablo imalatı sektöründe faaliyet gösteren dava dışı İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nde 321636-5 sicil numarası ile kayıtlı " ... Kablo Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi" unvanlı şirketin hâkim hissedarı ve yasal temsilcileri olduğunu, ... Kablo; müvekkili şirketi ile aynı şekilde, meslek grubunda (64-Elektrik Ekipmanları) ve aynı ana faaliyet alanında iştigal eden rakip bir şirket olduğunu, ... Kablo’nun üretim ve imalat faaliyetlerini yürüttüğü fabrika adresi ... Şubesi- ... Mah. ... Cad. No: ... / olduğunu, müvekkili şirket’in imalat faaliyetlerinin bir kısmını yürüttüğü ... fabrika adresi ise ... Beldesi ... olduğunu ve müvekkili şirket’in fabrikasının çok yakınında yer aldığını, davacıların hâkim ortak ve yönetici oldukları ...’nun CEO’su dava dışı ... ..., müvekkili şirketin ... fabrikasında çalışan 8 işçinin ayrılmasına neden olduğunu ve ...’de istihdam ettirdiğini, davacılar’ın hâkim hissedarı ve yasal temsilcileri olduğu dava dışı ...’nun hisselerinin kuruluş tarihi olan 09.08.2021’den itibaren %22 oranda hissedarı dava dışı ... ... olduğunu, dava dışı ... ...’ün eşi dava dışı ... ... ise müvekkili şirkette yaklaşık 4 yıl boyunca müvekkili şirketin en kilit pozisyonu olan “genel müdür” görevini yaptığını, dava dışı ... ... ile müvekkili şirket arasındaki ilişki 31.10.2020 tarihli “Karşılıklı Fesih Anlaşması” ile sona erdiğini, dava dışı ... ..., Haziran 2023’ten itibaren “kendi işim” olarak belirttiği ...’da “... ” pozisyonunda çalıştığını, dava dışı ... ...’ün müvekkili şirkette genel müdür olarak çalıştığı dönemde davacılar ile iş birliği yapması ve rekabet edici eylemlerinden şüphelenildiği için kendisiyle yapılan karşılıklı fesih sözleşmesine 3 yıllık rekabet etmeme maddesi eklendiğini, dava dışı ... ..., söz konusu rekabet etmeme yasağını dolanmak için muvazaalı olarak, kablo sektöründe hiçbir bilgisi/tecrübesi bulunmayan ve dava dışı eşi ... ...’ü ...’da pay sahibi olarak gösterdiğini, bununla birlikte, ...’nun internet sitesinde yer alan 25.11.2022 düzenleme tarihli “Makara ve Kablo Kullanım – Döşeme Kılavuzu” isimli belgeyi onaylayan genel müdür olarak dava dışı ... ...’ün adının yer aldığı ... .Noterliğince düzenlenen 12.02.2024 tarihli ve ... yevmiye numaralı e-tespit tutanağı ile tespit edildiğini, işbu tespit edilen belgeden de teyit edileceği üzere davacılar’ın ve iş birliği içerisinde çalıştıkları dava dışı ... ...’ün tek amacı rakip olarak gördükleri müvekkili şirket’in hem ticari sır niteliğinde bilgilerine erişmek hem de sektördeki hakimiyetine/bilinirliğine/itibarına karşı mesnetsiz iddialarıyla zor duruma düşürmek olduğunu, davacılar‘ın müvekkili şirket’in tüm ticari sırlarına erişmek isteyerek alenen zarara uğratmaya çalıştıklarını ve bu planlarının da geçmişe dayandığını, dava dışı ... ... uzun süredir ...’da çalıştığını, müvekkili şirket ile rekabet etmeme yasağına aykırı hareket ederek ...’da çalıştığını uzun süre boyunca gizlediğini ve bu amaçla kablo sektöründe hiçbir bilgisi/tecrübesi bulunmayan ve çalışmadığını bildiğimiz eşi ... ...’ü de ...’nun ortağı yaptığını, bu durum, davacılarla beraber ... şirketinin kurulmasından önce dava dışı ... ...’ün müvekkili şirkette çalıştığı döneme dayanan planlı bir süreç olduğunu, ...’nun faaliyet konusu kapsamında üretilen kabloların müşterilere satılabilmesi için üretime konu kabloların bir sertifikasyon sürecinden geçmesi gerektiğini, ...’ya ilişkin Tüv Nord’a ait sertifikası bulunduğunu ve sertifika için ilgili kuruma da 01.03.2021 tarihinde başvurdukları görüldüğünü, ... 09.08.2021 tarihinde kurulmasına, henüz üretime başlamadan- adresi dahi olmadan- söz konusu sertifika başvurusunun 01.03.2021 tarihinde sağlanması müvekkili şirket nezdinde şüphe ile karşılandığını, bu kapsamda, yapılan incelemelerde, ... ortakları olan davacılar ... ile ...’ın ortağı oldukları diğer şirketleri ... Anonim Şirketi tarafından müvekkili şirket’ten sertifikasyon başvurusu sağlanan tip/nitelikte ve sertifikasyon onayına gönderilmesi için yetecek miktarda kablo alımı yapıldığı tespit edildiğini, işbu nedenle, ... kurumundan sertifikasını aldığı PV sistemleri kablosunun müvekkili şirkete ait olduğu ve sertifika almak üzere kullanıldığı kuvvetle muhtemel olduğunu, müvekkili şirketten habersiz-izinsiz ve hukuka aykırı olarak ... tarafından müvekkili şirket’in emek-zaman-işçilik ve know-how’ı ile ürettiği ürününün kullanılması söz konusu oldu ise bunun müvekkili şirket tarafından kabulü mümkün olmadığını, müvekkili şirket’in ticari marka/telif haklarının ihlal edilmesi, müvekkili şirket ticari sır ve know-how’ı ile ürettiği ürünü üzerinden haksız ve usule aykırı sertifika alınması, sertifika ile haksız kazanç elde edilmesi ve sektörel olarak söz konusu sertifikanın güvenilirliğini yitirmesi ihtimalinde müvekkili şirket’in haksız rekabetin önlenmesi, uğranılan zararın tazmini ve ceza şikâyeti dahil her türlü yasal hakkı saklı olduğunu, davacılar, halihazırda müvekkili şirket’in dava dışı eski genel müdür ... ...’ün CEO olarak yönetiminde olduğunu, dava dışı eski genel müdür ... ...’ün eşinin ortağı olduğunu, müvekkili şirket ile aynı meslek ve faaliyetler ile iştigal eden ...’nun hâkim ortakları ve aynı zamanda yönetiminde ve aynı şekilde, ... ’ın da hâkim ortakları ve aynı zamanda yönetiminde olduğunu, davacılar’ın tek amacı rakip olarak gördükleri müvekkilg şirket’in hem ticari sır niteliğinde bilgilerine erişmek hem de sektördeki hakimiyetine/bilinirliğine/itibarına karşı mesnetsiz iddialarıyla zor duruma düşürmek olduğunu, davacıların, müvekkili şirket’le rekabet içerisinde olmaları, çalışanlarını ayartmaları, bilgi ve birikiminden, ürünlerinden kötü niyetli olarak faydalanmaları ve müvekkili şirket’in itibarını zedelemek amacıyla kötü niyetli hareket etmeleri TTK 473/3 hükmündeki sınırın şartlarının gerçekleştiğinin kabulünü gerektirdiğini, davacılar tarafından dava dilekçesinde bilgi alma ve inceleme hakkı kapsamında sorulan sorulara Kanunun aradığı kriterlerde cevap verilmediği iddia edildiğini, ancak kanunun aradığı hangi kriterin sağlanmadığı iddiasını ispatlar nitelikte bir bilgi-belge sunulmadığını, davacılar tarafından ... Noterliğince keşide edilen ... yevmiye numaralı ve 08 Nisan 2024 tarihli “Genel Kurul Toplantısında bilgi edinme ve inceleme hakkına ilişkin bilgi taleplerini içeren 28 adet soru” ve ... Noterliğince keşide edilen yevmiye numaralı ve 08 Nisan 2024 tarihli “olağan Genel Kurul Toplantısına çağrılmasına” ilişkin ihtarnamelere noter kanalıyla cevap verildiğini, şirket yönetim kurulu tarafından belirlenen Olağan Genel Kurul Toplantısı tarihi ve gündemi ve diğer hususlar; TTK’nın ve Anonim Şirketlerin Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Bu Toplantılarda Bulunacak Bakanlık Temsilcileri Hakkında Yönetmelik kapsamındaki düzenlemeler gereğince, pay sahiplerine iadeli taahhütlü mektupla bildirildiğini ve Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, TTK’nın 437/1.Maddesi uyarınca, 2023 mali yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı tarihinden en az on beş gün öncesinde ilgili belgeler (Finansal tablolar, Yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, Bağımsız Denetim Raporu, Yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi) müvekkili şirketi tarafından hazır edildiğini, müvekkili şirket’in merkez ve şubesinde hazır edilen finansal tabloları, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu, denetleme raporları ve yönetim kurulunun kâr dağıtım önerisi davacılardan ... adına, 07.05.2024 tarihinde Av.... ve Stj. Av. ... tarafından, 17.05.2024 tarihinde Av. ... tarafından, 20.05.2024 tarihinde ise Yeminli Mali Müşavir ... ve Stj. Av. ... tarafından detaylı olarak 3 kere incelendiğini ve kanunen verilmesi gereken dokümanların fiziki suretleri her bir incelemede davacılar vekillerine teslim edildiğini, 2023 mali yılı Olağan Genel Kurul Toplantısı 22/05/2024 tarihinde saat 11.00'de müvekkili şirketi merkezinde gerçekleştirildiğini, toplantıda, Yönetmelik ilgili maddesi gereğince; a) Şirketin esas sözleşmesi, b) Pay defteri, c) Toplantıya çağrının yapıldığını gösteren gazete ve diğer belgeler, ç) Yönetim kurulunca hazırlanan yıllık faaliyet raporu, d) Denetçi raporu, e) Finansal tablolar, f) Gündem hazır edildiğini, Genel Kurul Toplantısı’nın gündeminde TTK ve Yönetmelik kapsamında, bakanlık temsilcisinin katılımı zorunlu olan bir gündem maddesi olmamasına rağmen, müvekkili şirketi tarafından ihtiyarı olarak ... ’nden katılması talep edildiğini, davacılar’ın önceki 2022 mali yılı olağan Genel Kurul Toplantısındaki kötü niyetli eylemleri dikkate alınarak ve müvekkili şirket’in tüm ticari, yönetsel ve idari süreçlerinde olduğu gibi Genel Kurul Toplantısı’nda da şeffaf ve hesap verilebilir bir şekilde yürütülmesi amacıyla Genel Kurul Toplantısı’na bakanlık temsilcisi gözetiminde yapılması müvekkili şirket tarafından özellikle tercih edilidğini, Genel Kurul Toplantısı Bakanlık temsilcisi Sayın ... gözetiminde icra edildiğini, Genel Kurul Toplantısı’nda davacılar tarafından ... Noterliğince keşide edilen ... yevmiye numaralı ve 08 Nisan 2024 tarihli “Genel Kurul Toplantısında bilgi edinme ve inceleme hakkına ilişkin bilgi taleplerini içeren” ihtarnamedeki sorularına ilave olarak, Genel Kurul Toplantı Tutanağı ekinde yer alan 52 soru iletildiğini, müvekkili şirket Yönetim Kurulu Üyeleri tarafından söz konusu 52 sorunun tamamı, 5 saat 30 dakika süren toplantıda, tek tek cevaplandırıldığını, Genel Kurul Toplantısı’nda Davacılar’ın yazılı olarak ilettiği 52 sorunun tamamı yanıtlandıktan sonra, tutanağın 8.sayfasında yer alan şerh “Toplantı Başkanı tarafından, ...'ın vekili Av.... ve ...'ın vekili Av.... tarafından Toplantı Başkanlığına iletilen dokümanda yer alan 52 soru dışında soru olup olmadığı soruldu. ...'ın vekili av. ... ve ...'ın vekili av. ... tarafından bu aşamada ilave soruları olmadığını ancak ilgili gündem maddelerinde soru sorma haklarının saklı olduğunu belirttiler.” şeklinde olduğunu, müvekkili şirketi Yönetim Kurulu tarafından Davacıların tüm soruları cevaplandırıldığını, davacılar adına Genel Kurul Toplantısı’na katılan vekilleri, toplantı sırasında cevaplandırılan davaya konu 52 soruya ek ilave sorularının olmadığını teyit ettiklerini, davacılar pay sahipleri olarak bilgi alma hakkını Genel Kurul Toplantısı’nda kullandığını, huzurdaki davanın açılması için hiçbir hukuki menfaatleri bulunmadığını, özel denetim isteme hakkına ilişkin olarak “TTK madde 439- (2) Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır.” şeklinde düzenlendiğini, özel denetim isteminde buluna pay sahibi, kendisinin aydınlatılmasının pay sahipliği haklarının kullanılması açısından “objektif olarak yararlı ve gerekli” olduğunu ispat etmesi gerektiğini, özel denetim isteminde bulunulması mümkün olmadığını, müvekkili şirketten kötü niyetli ve ortak olarak hakkın kötüye kullanımı ile istenilen bilgiler, müvekkili şirket’in ticari sır niteliğindeki bilgiler olduğunu, davacılar talep edilen bilgiler ve gündeme eklenmiş olan gündem maddelerinin bilgi edinme haklarını karşılamadığını ve bu kapsamda özel denetçi atanması iddiasını ileri sürmüşlerse de belirtildiği gibi TTK 437/3. fıkra kapsamında davacılara bilgi verildiğini ve gündeme eklenmesi talep edilen tüm gündem maddeleri genel kurul toplantısında görüşüldüğünü, özel denetçi ataması talebi davacılar’ın ileri sürdüğü gibi her konuda talep edilebilecek geniş bir yetkiyi içermediğini, 'Hasılat', 'Ciro' ve 'Satışlar' terimleri, aynı olguyu ifade ettiğini, davacıların, bu kavramları üç ayrı terimle sunarak mahkemeyi yanıltmaya ve çok sayıda ayrı konu varmış gibi göstererek yönlendirmeye çalıştığı anlaşıldığını, davacının bu konulardaki tüm soruları Genel Kurul toplantısında tek tek cevaplandığını, 2023 yılı itibari ile finansal raporlamalarda devreye girmiş olan TMS 29, Yüksek Enflasyonlu Ekonomilerde Finansal Raporlama standardının etkisini göz ardı etmek mümkün olmadığını, Ülkemizin en önemli holding şirketlerinden olan Sabancı Holding’in 2023 yılı finansalları incelendiğinde görülecektir ki şirketin vergi öncesi karı 2023 yılında 47,9 milyar TL ile 2022 yılına göre %51 oranında düştüğünü, enflasyon muhasebesi söz konusu olduğunda şirketin operasyonları ile ilişkili olmayan ve gerçekleşen enflasyona bağlı olan “Parasal Kayıp/Kazanç” kalemini de etkili olduğunu, davacılara bu durum Genel Kurul’da da izah edilmişken vergi öncesi karın yarı yarıya azaldığını söyleyerek şirketin zarara uğratıldığının iddia edilmesi salt kötü niyetten başka bir şey olmadığını, müvekkili şirketin hem faaliyet raporu hem de dip notlarını içeren finansal durum ve denetim raporu kanunun asgari şartlarını eksiksiz olarak taşıdığını ve davacılar tüm bu belgeleri hem genel kurul öncesi hem de genel kurul sonrası uzun süreler şirket merkezinde defalarca incelendiğini, tüm bu açıklananlar doğrultusunda, davacıların özel denetçi atama talebi yersiz ve mesnetten yoksun olduğunu işbu davanın reddi gerektiğini, öncelikle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun m. 114/1 (h) bendi ve m 115. hükümleri gereği, davacıların, işbu davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığından, huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan reddine, haksız ve hukuka aykırı olarak ikame edilen davanın tüm talepler yönünden reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLER: Davalı şirketin Ticaret Sicil kayıtları, Davalı şirketin 22/05/2024 tarihli genel kurul tutanakları, .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2024/... Esas sayılı ve 2023/... Esas sayılı dosyaları, .... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/... Esas sayılı dosyası, ... Asliye Ticaret Mahkemesinin 2023/... Esas sayılı dosyası, Mahkememizin 2024/... Esas sayılı dosyası, ... Noterliği 08.04.2024 tarihli ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi, ... Noterliği 08.04.2024 tarihli ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi, ... Noterliği 18.04.2024 tarihli ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ve tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde; dava, davacı şirket ortakları tarafından davalı şirket aleyhine açılan TTK 439. maddesi uyarınca özel denetçi atanması istemine ilişkindir.
Davacılar tarafından davalı şirketin 22.05.2024 günü yapılan olağan genel kurul toplantısında bilgi alma ve inceleme talepleri kapsamında, iletilmiş sorulara ve taleplere yönelik yasanın öngördüğü yeterlilikte ve nitelikte cevaplar verilmediğini, davalı şirketin kötü yönetimi nedeniyle kârlılık önemli ölçüde düştüğünü, piyasadaki konumu itibariyle şirketin zararda olduğunu, şirket finansal durumunun pay sahipleri tarafından yeterince anlaşılamadığını ve bunun pay sahipleri zarara uğrattığını, karlılığın düştüğü ve şirketin zarara uğradığı sabit olduğunu bu nedenle davalı şirketi özel denetçi atanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise davacının talebinin haksız ve yersiz olduğunu, Genel Kurul Toplantısı’nda Davacılar’ın yazılı olarak ilettiği 52 sorunun tamamı yanıtlandıktan sonra, özel denetim isteminde bulunulması mümkün olmadığını,davacılara bu durum Genel Kurul’da da izah edilmişken vergi öncesi karın yarı yarıya azaldığını söyleyerek şirketin zarara uğratıldığının iddia edilmesi salt kötü niyetten başka bir şey olmadığını, müvekkili şirketin hem faaliyet raporu hem de dip notlarını içeren finansal durum ve denetim raporu kanunun asgari şartlarını eksiksiz olarak taşıdığını ve davacılar tüm bu belgeleri hem genel kurul öncesi hem de genel kurul sonrası uzun süreler şirket merkezinde defalarca incelendiğini, tüm bu açıklananlar doğrultusunda, davacıların özel denetçi atama talebinin yersiz ve mesnetten yoksun olduğunu ve özel denetçi atanmasını gerektiren koşullar oluşmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
... kayıtlarının incelenmesinde; özel denetçi atanması istenilen şirketin ... nün ... sicil numarasına kayıtlı ve ... A.Ş. unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin ... / İstanbul olduğu, şirketin son tescilini 12/06/2024 tarihinde yaptırdığı anlaşılmıştır.
Dava konusu ihtilafa ilişkin yasal düzenlemelere göre;
TTK'nın 438.maddesi gereğince; "Her pay sahibi pay sahipliği hakkının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde bilgi alma ve veya inceleme hakkını daha önce kullanmışsa belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir. Genel kurul istemi onaylarsa şirket veya her bir pay sahibi otuz gün içerisinde şirket merkezinin bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesindeki özel denetçi atanmasını isteyebilir. "
TTK'nın 439.maddesine göre; "genel kurulun özel denetimi reddetmesi halinde sermayenin en az onda birini, halka açık anonim şirketler de yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya payların değeri toplamı en az 1.000.000 TL olan pay sahipleri, 3 ay içinde şirket merkezinin bulunduğu yer Asliye Ticaret Mahkemesinden özel denetçi atanmasını isteyebilir. Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanır."
TTK'nın 440.maddesine göre; "Mahkeme şirketi ve istem sahiplerini dinledikten sonra kararını verir.Mahkeme istemi yerinde görürse istem çerçevesinde inceleme konusunu belirleyerek bir veya birden fazla bağımsız uzmanı görevlendirebilir. Mahkemenin kararı kesindir. " şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Davalı şirketin incelenen ticaret sicil kayıtları ve pay defterine göre davacının sahip olduğu hisse değeri itibariyle TTK 439. maddesinde belirtilen dava açabilecekler arasında sayılanlar arasında olduğundan davacının bu davayı açmakta hukuki yararının ve aktif husumetinin bulunduğu ve davanın genel kurulun özel denetçi atanması talebini reddetmesi halinde belirlenen 3 aylık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; özel denetim isteme hakkının TTK'nın 438.maddesi gereğince bilgi alma veya inceleme hakkının daha önce kullanılmış olması ön şartına tabi olduğu, bu şartın gerçekleştiğinin TTK'nın 422. maddesi gereğince genel kurul tutanağı ile ispatlanabileceği açık olup davacılar tarafından davalı şirkete gönderilen ... Noterliği’nin 08.04.2024 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile talep edilen gündem ile genel kurulun toplanması talebinde bulunulduğu, davacılar tarafından davalı şirkete ayrıca bilgi alma ve inceleme talebi hakkında ... Noterliği’nin 08.04.2024 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesinin gönderildiği, davalı şirket tarafından verilen ... Noterliği’nin 18.04.2024 tarih ve ... yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile cevap verildiği, davacılar vekili aracılığıyla genel kurul öncesi 07/05/2024 - 17/05/2024 - 20/05/2024 tarihinde hazır edilen şirkete ait finansal belgeler, faaliyet raporu, bağımsız denetim raporu, kar zarar tablosu, gelir tablosu, yönetim kurulu kararı üzerinde inceleme hakkının kullandırıldığı, davalı şirketin 22/05/2024 tarihli genel kurulunda da davacılar tarafından sorulan elli iki adet sorunun genel kurulda cevaplandığı, bu haliyle davacı tarafça bilgi alma veya inceleme hakkına ilişkin ön koşulun yerine getirildiği açık olup, davacı tarafça davalı şirketin karlılık durumunun düşmesi, kötü yönetim nedeniyle zarara uğratıldığı, finansal tabloların anlaşılamaması gerekçesiyle davalı şirkete özel denetçi atanması talep edilmiş ise de; ...nın 439.maddesine göre; Dilekçe sahiplerinin, kurucuların veya şirket organlarının, kanunu veya esas sözleşmeyi ihlal ederek, şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarını, ikna edici bir şekilde ortaya koymaları hâlinde özel denetçi atanacağı belirtilmekle, davacı tarafın ileri sürdüğü şirketin karlılık durumunun düştüğü ve soyut iddia olmaktan öteye gitmeyen kötü yönetildiği için zarara uğratıldığı iddiasının özel denetim atanması için tek başına yeterli olmadığı, şirketin karlılık durumunun düşmesinin çeşitli ekonomik etkenlerden kaynaklanmasının muhtemel olması şirketin kar etmemesi durumunun da tek başına özel denetçi atanmasını gerektirmeyeceği, davacılar tarafından bu hususta şirket organlarının şirketi veya pay sahiplerini zarara uğrattıklarına yönelik ikna edici somut bir delil ortaya konulmadığı gibi bu kapsamda somut bir olguya da rastlanılmadığı, davacılar tarafından yasanın aradığı şirket organları tarafından davalı şirketin zarara uğratıldığına yönelik ikna edici bir ispat ortaya konulmadığından davacıların davalı şirkete özel denetçi atanması talebine ilişkin açtığı davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
KARAR: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davacılar tarafından davalı şirket aleyhine açılan DAVANIN REDDİNE,
2- Davacı tarafından dava açılırken yatırılan peşin harç yeterli olduğundan başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf yargılama sırasında kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca maktu 30.000,00-TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalı şirkete verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa resen iadesine,
Dair; davacılar vekilinin ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı TTK 440/2 maddesi son cümle uyarınca KESİN olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07/11/2024

Başkan ...
e-imza*
Üye ...
e-imza*
Üye ...
e-imza*
Katip ...
e-imza*

*Bu evrak 5070 Sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.

UYAP Entegrasyonu