WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTANBUL 2. ASLIYE TICARET MAHKEMESI

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ

DOSYA NO:2024/620
KARAR NO:2024/705

DAVA:MENFİ TESPİT (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/10/2024
KARAR TARİHİ:25/10/2024

Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen MENFİ TESPİT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin hiç bir gayri yasal faaliyetinin olmadığı, hiçbir tüzel ve gerçek kişilere bir borç ile ilgili senet çek vesaire gibi resmi belge ve borç senedi verilmediği halde 08.10.2024 tarihinde şirket adresine ekte sunulan ... Şubesinden gönderilen 01.03.2024 tanzim tarihli, 30.09.2024 vadeli 125.000 ,00.-TL bedelli senede ait ödememe protestosu yazısı geldiğini, şirket yetkilisi ve sahibi ...'in hemen banka şubesine gittiğini, bankaca bir adet senet suretinin kendisine verildiğini, müvekkili şirketin böyle bir senedi tanzim ederek kimseye vermediğini, senette ilk alacaklısı gözüken (lehdar) ...'i asla tanımadığını, para alış verişi olmadığı gibi herhangi bir ticari işi de olmadığını, senedin sahte olarak düzenlendiğini, kaşeler üzerine atılan imzaların kesinlikle müvekkili şirkete ve onun sahibine ait olmadığını, senedin henüz icra takibine konulmadığını, her an cebri icra tehlikesi ile karşı karşıya olduklarını belirterek, öncelikle teminatsız olarak veya mahkemenin takdir edeceği cüzi bir teminat karşılığında tedbir kararı verilmesine, yargılama sonunda da davalılara borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; dava konusu bononun sahte (imzada sahtecilik) olduğu iddiasına dayalı olarak, davalılar ile aralarında hiç bir ticari ilişki bulunmadığından borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkin, İİK.nun 72/2.maddesine göre açılmış Menfi Tespit davasıdır.
Dava dilekçesine "Arabuluculuk Nihai Tutanağı"nı eklememiştir.
7155 sayılı Kanun ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’na eklenen ve 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe giren (28/3/2023 tarih ve 7445 sayılı Kanunun 31.maddesiyle değişik) 5/A maddesi ile getirilen "Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ...” hükmü mevcuttur.
6325 sayılı Kanunun m.18/A.2 maddesinde; "Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir.Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir." denilmiştir.
Davacı vekiline 11.10.2024 tarihli tensibin (1) nolu ara kararı ile "...Davanın 7155 Sayılı Kanun ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'na eklenen 5/A maddesi ve 6325 Sayılı Kanuna eklenen 18/A maddesi hükümlerine göre, dava öncesi dava şartı arabuluculuk kapsamında olduğu, dava dilekçesinde arabuluculuğa başvurulduğuna dair bir beyanda bulunulmadığı, son tutanağın da eklenmediği anlaşıldığından, davacı vekiline, dava öncesi zorunlu arabuluculuğa başvurulup başvurulmadığının bildirilmesi, başvurulduysa arabuluculuk son tutanağı aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış örneğini dosyaya sunmak üzere bir hafta kesin süre verilmesine, kesin sürede sunulmazsa davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verileceğinin ihtarına,,..." karar verilmiş ve davacı vekiline karar tebliğ edilmiş, davacı vekili "Arabuluculuk Nihai Tutanağı"nı 22.10.2024 tarihinde dosyaya sunmuştur.
Tutanağın incelenmesinde; arabuluculuğa davanın açıldığı 10.10.2024 tarihinden 11 gün sonra 21.10.2024 tarihinde başvurulduğu, davanın açıldığı tarih itibariyle arabuluculuğa başvurulmadığı anlaşılmaktadır.
Her dava açıldığı tarihteki hukuki ve maddi olgulara göre sonuçlandırılır (Emsal: Yargıtay HGK.nun 08.04.2015 tarih ve 2015/2-46 E. 2015/1158 K.ile 28.11.1956 tarih ve 15/15 Sayılı Yargıtay içtihadı Birleştirme Kararı)
Davanın açıldığı tarih itibariyle zorunlu arabuluculuğa başvurulmamış durumdadır. Bu dava şartının yasanın emredici düzenlemesi karşısında sonradan tamamlanabilir bir eksiklik olarak kabulü de mümkün değildir. Aksinin kabulü durumunda, zorunlu arabuluculuk dava şartını dolanabilmek için bu şartın aranmadığı asliye hukuk mahkemelerinde dava açıp, görevsizlikle ticaret mahkemelerine dosyanın gönderilmesini sağlamak mümkün hale gelebilir. Bu nedenle dava öncesi dava öncesi arabuluculuk nihai tutanağı mevcut olmadığından dava şartı eksikliğinin bu aşamada giderilmesi mümkün değildir (Emsal; Yargıtay 11. HD.nin 04.02.2021 tarih ve 2020/1970 E. 2021/844 K. İle Yargıtay 17. HD 2021/3187 E. 2021/762 K.)
Yukarıda açıklanan kanun hükümlerinde de belirtilmiş olduğu üzere belirtilen eksiklik, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın herhangi bir işlem yapılmaksızın usulden reddini gerektirmektedir.
6100 sayılı HMK m.114/f.2 hükmü ve 6325 sayılı HUAK m.18/A.2 hükmü dikkate alındığında HMK m.115/f.1 hükmü gereği ise bu eksikliğin taraf teşkili olmasa dahi "her aşamada" ele alınması yasal olarak gerekli ve mümkündür.
Yapılan açıklamalar karşısında, davacının arabulucuya başvurmaksızın bu ticari davayı açmış olması karşısında 6102 sayılı TTK.m.5/A hükmüne atfen ve 6325 sayılı Kanuna eklenen m.18/A hükmü nedeni ile dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davacının arabulucuya başvurmaksızın bu ticari davayı açmış olması karşısında 6102 sayılı TTK.m.5/A hükmüne atfen ve 6325 sayılı Kanuna eklenen m.18/A hükmü nedeni ile dava şartı yokluğundan dolayı davanın usulden reddine REDDİNE,
1-Alınması gerekli 427,60-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 2.134,69-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.707,09‬-TL harcın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
3-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.25/10/2024

KATİP ...

HAKİM ...

UYAP Entegrasyonu