DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2024/47 E. , 2024/1088 K.
"İçtihat Metni"T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2024/47
Karar No : 2024/1088
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Kalkınma Derneği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR): 1- ….
VEKİLİ : Hukuk ve Mevzuat Genel Müdürü …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Hukuk Müşaviri Yard. V. …
İSTEMİN KONUSU: Danıştay Onuncu Dairesinin 30/05/2023 tarih ve E:2019/12254, K:2023/2886 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı derneğin kamu yararına çalışan derneklerden sayılmasına ilişkin 10/03/1956 tarih ve 6897 sayılı Bakanlar Kurulu kararının da yürürlükten kaldırılmasını içeren 18/10/2019 tarih ve 1666 sayılı Cumhurbaşkanı kararının davacı dernek ile ilgili kısmının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 30/05/2023 tarih ve E:2019/12254, K:2023/2886 sayılı kararıyla;
Dernekler Kanunu dayanak alınarak hazırlanan Dernekler Yönetmeliği uyarınca bir derneğin kamu yararına çalışan derneklerden sayılmasına ya da mevcut kamu yararına çalışan dernek statüsünün sonlandırılmasına yönelik kararların; Hazine ve Maliye Bakanlığının ve varsa ilgili bakanlıkların görüşü üzerine, İçişleri Bakanlığının teklifi ve Cumhurbaşkanı kararı ile alınacağı,
Bakılan uyuşmazlıkta da İçişleri Bakanlığınca ve Ankara Valiliğince yapılan denetimler sonucunda İçişleri Bakanlığının teklifi üzerine Cumhurbaşkanı kararı ile davacı derneğin kamu yararına sayılan derneklerden sayılmasına yönelik Bakanlar Kurulu kararının yürürlükten kaldırıldığı,
Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşüne yönelik bir bilgi ve belge dosyaya sunulmamışsa da davacı derneğin hesap hareketlerine (mal varlığı ile gelir ve giderlerine) yönelik taraflar arasında bir ihtilaf bulunmadığı, buna yönelik bilgi ve belgelerin de davalı idarelerce paylaşıldığı dikkate alındığında, Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşünün alınmamış olmasının tek başına dava konusu işlemi sakatlamadığı sonucuna varıldığı,
Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasında, kamu yararına çalışan derneklerden sayılmak için gerekli niteliklerin sayıldığı; 52. maddesinde ise denetimler sonucunda bu niteliklerin kaybedildiği anlaşılırsa, dernek hakkındaki kamu yararına çalışan derneklerden sayılma kararının iptal edileceğinin kurala bağlandığı,
Ankara Valiliği ve İçişleri Bakanlığınca 2012, 2014 ve 2019 yıllarında yapılan denetimler sonucunda, derneğin bu statüsünü kaybetmesine gerekçe olarak Yönetmelik'in 49. maddesinin 1. fıkrasının (c), (d) ve (e) bentlerinin gösterildiği, söz konusu (c) bendinde, "amacı ve gerçekleştirdiği faaliyetlerin, üyelerinin dışında yerel, ulusal veya uluslararası düzeyde toplumun ihtiyaç ve sorunlarına yönelik çözümler üretecek ve toplumsal gelişmeye katkı sağlayacak nitelikte olması" koşuluna yer verildiği, dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte anılan bentte "uluslararası düzeyde" kısmının yer almadığı, fıkranın (d) bendinde, "yıl içinde elde ettiği gelirin en az yarısının bu amaçla harcanması" koşuluna; (e) bendinde ise, "sahip olduğu mal varlığının ve yıllık gelirinin tüzüğünde belirtilen amacı gerçekleştirecek düzeyde olması" koşuluna yer verildiği,
Yapılan denetimler sonucunda ortaya konulan tespitler incelendiğinde, 2016 yılından itibaren her yıl "Trabzon tarihinin anlam ve önemini belirten konuşmaların yapıldığı Trabzon günlerini Ankara’da bulunan diğer Trabzonlu vakıf ve derneklerle işbirliği içerisinde gerçekleştirme" dışında herhangi bir faaliyette bulunmayan, bir başka anlatımla, Trabzon ve Trabzonlulara yönelik çalışmalar içinde bulunan davacı derneğin, söz konusu amacının ve yılda bir gerçekleştirdiği buluşma faaliyetlerinin, üyelerinin dışında yerel veya ulusal düzeyde toplumun ihtiyaç ve sorunlarına yönelik çözümler üretecek ve toplumsal gelişmeye katkı sağlayacak nitelikte olmadığı, derneğe ait birkaç gelir getirici kaynağın etkin bir şekilde kullanılamadığı ve 2016-2019 yılları arasında yıllık gelir miktarının derneğin amacını gerçekleştirecek düzeyde bulunmadığı gibi söz konusu yıllarda kamu yararına herhangi bir harcama da yapılmadığının anlaşıldığı,
Derneğin bu hâli ile kamu yararına çalışan dernek statüsünün gerektirdiği niteliklere sahip olmadığı dikkate alındığında, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı'nın davacı derneğe yönelik kısmında hukuka ve derneklere ilişkin mevzuat hükümlerine aykırılık bulunmadığı sonucuna varıldığı,
Öte yandan, Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasının (c), (d) ve (e) bentlerinde aranılan nitelikleri taşımadığı sabit olan davacı derneğin yönetimi ile ilgili tespitler sonucunda açılan soruşturmaların ya da düzenlenen idari para cezalarının bir kısmının davacı dernek yöneticilerinin lehine sonuçlanmasının; mevcut veriler çerçevesinde, dava konusu işlemin hukuka uygunluğunu etkiler nitelikte görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Derneğin 1952 yılında kurulduğu ve 1956 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile kamu yararına çalışan dernek statüsünü kazandığı, kamu yararına çalışan dernek statüsünün kaldırılması koşullarının oluşmadığı, dava konusu kararın 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 27. maddesine açıkça aykırı olduğu, Dernek yönetimi ile ilgili olarak Dernek Yönetim Kurulu Başkanı hakkındaki adli ve idari süreçlerin ilgililerin lehine tamamlandığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idareler tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve hukuka uygun olan Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY VE HUKUKİ SÜREÇ :
… tarihinde kurulan davacı … Derneği, Bakanlar Kurulunun …tarih ve … sayılı kararı ile kamu yararına çalışan dernek statüsü kazanmıştır.
Dernek Tüzüğü'nün "Derneğin amacı ile çalışma konuları ve biçimleri" başlıklı 2. maddesinde, derneğin kuruluş amacına ve faaliyet alanlarına yer verilmiştir.
18/10/2019 tarih ve 1666 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca ekli listede adları yazılı derneklerin, kamu yararına çalışan derneklerden sayılmalarına ilişkin aynı listede tarih ve sayıları belirtilen Bakanlar Kurulu kararlarının yürürlükten kaldırılmasına karar verilmiştir.
Anılan kararın eki olan listede, 06-010-003 kütük numaralı davacı … Derneğinin, kamu yararına çalışan derneklerden sayılmasına ilişkin Bakanlar Kurulunun 10/03/1956 tarih ve 6897 sayılı kararı da yer almıştır.
Bunun üzerine, davacı dernek tarafından, 18/10/2019 tarih ve 1666 sayılı Cumhurbaşkanı kararının kendisine yönelik kısmının iptaline karar verilmesi istemiyle temyizen bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
23/11/2004 tarih ve 25649 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 5352 sayılı Dernekler Kanunu'nun "Kamu yararına çalışan dernekler" başlıklı 27. maddesinde,
"Kamu yararına çalışan dernekler, Cumhurbaşkanı kararıyla tespit edilir. Bir derneğin kamu yararına çalışan derneklerden sayılabilmesi için, en az bir yıldan beri faaliyette bulunması ve derneğin amacı ve bu amacı gerçekleştirmek üzere giriştiği faaliyetlerin topluma yararlı sonuçlar verecek nitelikte ve ölçüde olması şarttır.
Kamu yararına çalışan dernek statüsünün kazanılması, kaybedilmesi ve gerekli belgeler ile diğer esas ve usuller yönetmelikte düzenlenir.
Kamu yararına çalışan dernekler en az iki yılda bir denetlenir...
(...)
Kamu yararına çalıştıklarına karar verilen dernekler, denetimler sonunda bu niteliklerini kaybettikleri tespit edilirse, birinci fıkrada öngörülen usulle haklarında alınan kamu yararına çalışan derneklerden sayılma kararı kaldırılır.
(...)" hükümlerine;
"Ceza hükümleri" başlıklı değişik 32. maddesinde,
"Bu Kanun hükümlerine aykırı davrananlara uygulanacak cezalar aşağıdaki şekildedir:
(…)
d) Derneğe ait tutulması gereken defter veya kayıtları tutmayan veya tasdiksiz defter tutan dernek yöneticileri üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Bu defter ve kayıtların usulüne uygun tutulmaması halinde dernek yöneticilerine ve defterleri tutmakla sorumlu kişilere beşyüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Adına yetki belgesi düzenlenmediği halde gelir toplayanlar ile bilerek bu şekilde gelir toplanmasına izin veren yönetim kurulu üyelerine bin Türk Lirası idarî para cezası verilir.
(…)
f) Her ne suretle olursa olsun kendisine tevdi olunan derneğe ait para veya para hükmündeki evrak, senet veya sair malları kendisinin veya başkasının menfaatine olarak sarf veya istihlâk veya rehneden veya satan, gizleyen, imha, inkâr, tahrif veya tağyir eden yönetim kurulu başkanı ve üyeleri veya denetçiler ile derneğin diğer personeli Türk Ceza Kanununun güveni kötüye kullanma suçuna ilişkin hükümlerine göre cezalandırılır. Ayrıca, mahkeme yargılama sırasında sanıkların, organlardaki görevlerinden geçici olarak uzaklaştırılmasına da karar verebilir.
(…)
k) 9 ve 19 uncu maddelerinin üçüncü fıkralarındaki zorunluluğa uymayanlar ile tutulması zorunlu olan defter ve belgelerin, gerekli dikkat ve özen gösterilmiş olması şartıyla elde olmayan bir nedenle okunamayacak hâle gelmesi veya kaybolması hâlinde, öğrenme tarihinden itibaren on beş gün içinde dernek merkezinin bulunduğu yerin yetkili mahkemesine zayi belgesi almak için başvurmayan veya bu belgeyi denetim sırasında ibraz edemeyenler üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. 21 inci maddenin birinci ve ikinci fıkralarındaki yükümlülüklere aykırı hareket edenlere beş bin Türk lirasından yüz bin Türk lirasına kadar idari para cezası verilir.
(...)" hükmüne yer verilmiştir.
31/03/2005 tarih ve 25772 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Dernekler Yönetmeliği'nde dava konusu işlemin tesis edildiği tarihten sonra 09/07/2020 tarihinde değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler özellikle, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemine uyum sağlanmasına yönelik değişiklikler içermektedir. Değişiklik öncesi ve sonrasındaki Yönetmelik metinleri bir arada değerlendirildiğinde, bu durum; dava konusu uyuşmazlığın esası bakımından, tarafların lehine ya da aleyhine bir sonuç doğurmadığından, aşağıda Yönetmelik'in son hâline yer verilmiştir.
Dernekler Yönetmeliği'nin "Kamu yararına çalışan dernek sayılma" başlıklı 48. maddesinde, "Kamu yararına çalışan dernekler, Hazine ve Maliye Bakanlığının ve varsa ilgili bakanlıkların görüşü üzerine, Bakanlığın teklifi ve Cumhurbaşkanı kararıyla tespit edilir." düzenlemesine;
"Kamu yararı için aranacak şartlar" başlıklı 49. maddesinde,
"Kamu yararına çalışan derneklerden sayılmak için derneğin;
a) En az bir yıldan beri faaliyette bulunması,
b) Son bir yıl içindeki, 200.000 Türk Lirasını geçen alım ve satım işlemlerinin rekabet koşullarına uygun yapılması,
c) Amacı ve gerçekleştirdiği faaliyetlerin, üyelerinin dışında yerel, ulusal veya uluslararası düzeyde toplumun ihtiyaç ve sorunlarına yönelik çözümler üretecek ve toplumsal gelişmeye katkı sağlayacak nitelikte olması,
d) Yıl içinde elde ettiği gelirin en az yarısının bu amaçla harcanması,
e) Sahip olduğu mal varlığının ve yıllık gelirinin tüzüğünde belirtilen amacı gerçekleştirecek düzeyde olması gerekir.
Bu durum, Bakanlık dernekler denetçileri tarafından düzenlenen rapor ile tespit ettirilebilir. Bu nitelikleri taşımadığı tespit edilen dernekler, kamu yararı kararı için, bu tespitin yapıldığı tarihten itibaren üç yıl geçmeden önce yeniden başvuramaz." düzenlemesine;
"Kamu yararına çalışan dernek statüsünün kaybedilmesi" başlıklı 52. maddesinde ise "Kamu yararına çalışan derneklerin, denetimler sonunda bu niteliklerini kaybettiği anlaşılırsa; Hazine ve Maliye Bakanlığının ve varsa ilgili bakanlıkların görüşü alınarak, Bakanlığın teklifi ve Cumhurbaşkanı kararıyla haklarında alınan kamu yararına çalışan derneklerden sayılma kararı iptal edilir. Sonuç, Bakanlıkça ilgili valiliğe bildirilir ve valilik tarafından da ilgili derneğe tebliğ edilir." düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasında, kamu yararına çalışan derneklerden sayılmak için gerekli nitelikler belirtilmiş, Yönetmeliğin 52. maddesinde ise denetimler sonucunda bu niteliklerin kaybedildiği anlaşılırsa, dernek hakkındaki kamu yararına çalışan derneklerden sayılma kararının iptal edileceği kurala bağlanmıştır.
Dava konusu 18/10/2019 tarih ve 1666 sayılı Cumhurbaşkanı kararı ile 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca ekli listede adları yazılı derneklerin, kamu yararına çalışan derneklerden sayılmalarına ilişkin aynı listede tarih ve sayıları belirtilen Bakanlar Kurulu kararlarının yürürlükten kaldırılmasına karar verilmiştir.
Anılan kararın eki olan listede, davacı Trabzon Kalkınma Derneğinin, kamu yararına çalışan derneklerden sayılmasına ilişkin Bakanlar Kurulunun 10/03/1956 tarih ve 6897 sayılı kararının yer aldığı, söz konusu karara İçişleri Bakanlığı ve Ankara Valiliğince yapılan denetimler kapsamında elde edilen bulguların gerekçe olarak gösterildiği görülmektedir.
Ankara Valiliği ve İçişleri Bakanlığınca 2012, 2014 ve 2019 yıllarında yapılan denetimler sonucunda ortaya konulan tespitler incelendiğinde, davacı derneğin 2016 yılından itibaren her yıl "Trabzon tarihinin anlam ve önemini belirten konuşmaların yapıldığı Trabzon günlerini Ankara’da bulunan diğer Trabzonlu vakıf ve derneklerle işbirliği içerisinde gerçekleştirme" dışında herhangi bir faaliyette bulunmadığı, diğer bir ifadeyle, Trabzon ve Trabzonlulara yönelik çalışmalar içinde bulunan davacı derneğin, söz konusu amacının ve yılda bir gerçekleştirdiği buluşma faaliyetlerinin, üyelerinin dışında yerel veya ulusal düzeyde toplumun ihtiyaç ve sorunlarına yönelik çözümler üretecek ve toplumsal gelişmeye katkı sağlayacak nitelikte olmadığı, derneğe ait birkaç gelir getirici kaynağın etkin bir şekilde kullanılamadığı ve 2016-2019 yılları arasında yıllık gelir miktarının derneğin amacını gerçekleştirecek düzeyde bulunmadığı gibi söz konusu yıllarda kamu yararına herhangi bir harcama yapılmadığı anlaşılmaktadır.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgeler ile Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasının (c), (d) ve (e) bentlerinde aranılan "amacı ve gerçekleştirdiği faaliyetlerin, üyelerinin dışında yerel, ulusal veya uluslararası düzeyde toplumun ihtiyaç ve sorunlarına yönelik çözümler üretecek ve toplumsal gelişmeye katkı sağlayacak nitelikte olması", "yıl içinde elde ettiği gelirin en az yarısının bu amaçla harcanması" ve "sahip olduğu mal varlığının ve yıllık gelirinin tüzüğünde belirtilen amacı gerçekleştirecek düzeyde olması" koşulları bir arada değerlendirildiğinde, Derneğin bu hâli ile kamu yararına çalışan dernek statüsünün gerektirdiği niteliklere sahip olmadığı sonucuna varılmaktadır.
Bu itibarla, dava konusu Cumhurbaşkanı Kararı'nın davacı derneğe yönelik kısmında hukuka ve derneklere ilişkin mevzuat hükümlerine aykırılık bulunmamaktadır.
Öte yandan, Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasının (c), (d) ve (e) bentlerinde aranılan nitelikleri taşımadığı sabit olan davacı derneğin yönetimi ile ilgili tespitler sonucunda açılan soruşturmaların ya da düzenlenen idari para cezalarının bir kısmının davacı dernek yöneticilerinin lehine sonuçlanması; mevcut tespitler ve hukuken isabetli olduğu belirlenen değerlendirmeler karşısında dava konusu işlemin hukuka uygunluğunu etkiler nitelikte görülmemektedir.
Bu durumda, davanın reddi yolundaki Daire kararında sonucu itibarıyla hukuka isabetsizlik bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin 30/05/2023 tarih ve E:2019/12254, K:2023/2886 sayılı kararının, yukarıda belirtilen gerekçeyle ONANMASINA,
3. 16/05/2024 tarihinde oyçokluğu ile kesin olarak, karar verildi.
KARŞI OY
X- Dernekler Kanunu dayanak alınarak hazırlanan Dernekler Yönetmeliği uyarınca bir derneğin kamu yararına çalışan derneklerden sayılmasına ya da mevcut kamu yararına çalışan dernek statüsünün sonlandırılmasına yönelik kararların; Hazine ve Maliye Bakanlığının ve varsa ilgili bakanlıkların görüşü üzerine, İçişleri Bakanlığının teklifi ve Cumhurbaşkanı kararı ile alınacağı dikkate alındığında, dava konusu işlemin tesisinden önce Hazine ve Maliye Bakanlığının görüşünün alınıp alınmadığı, alınmış ise buna ilişkin bilgi ve belgelerin onaylı birer örneğinin istenilmesi yönünde bir ara karar yapıldıktan sonra temyiz isteminin esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği oyuyla, çoğunluk kararına katılmıyoruz.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!