DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2023/1557 E. , 2024/1069 K.
"İçtihat Metni" T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2023/1557
Karar No : 2024/1069
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 19/01/2023 tarih ve E:2019/13369, K:2023/541 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 10/10/2018 tarihinde onaylanan İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planının İzmir ili, Narlıdere ilçesi, Narlıdere Mahallesi … ada, … ve … parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kısmının iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti:Danıştay Altıncı Dairesinin 19/01/2023 tarih ve E:2019/13369, K:2023/541 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek,
Dava konusu taşınmazların İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı değişikliğinde orman alanında kaldığı,
Davaya konu çevre düzeni planının plan notlarının 7.1 sayılı maddesinde, bu çevre düzeni planının, plan hükümleri ve plan açıklama raporuyla bir bütün olduğu, 7.2 sayılı maddesinde, bu plandan ölçü alınarak uygulamaya geçilemeyeceği, bu plan ile belirlenen kentsel yerleşme alanlarının, bu alanların tamamının yerleşime açılacağını göstermeyeceği, bu alanların sınırlarının, alt ölçekli planlama çalışmalarında ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri ile doğal, yapay ve yasal eşikler doğrultusunda, bu planda ve plan hükümleri ekinde yer alan tabloda belirlenen hedef nüfus dikkate alınarak kesinleştirileceği belirtilmiş, 7.13 sayılı maddesinde bu planın onama tarihinden önce mevzuata uygun olarak onaylanmış imar planlarının, 7.14 maddesinde de bu planın onama tarihinden önce mevzuata uygun olarak onaylanmış mevzi imar planlarının geçerli olduğu, 8.1.1.1 sayılı maddesinde, kentsel yerleşme alanlarının, kentsel yerleşik alanlar ve kentsel gelişme alanları olarak gösterilmiş alanların bütünü olduğunun belirtildiği, 4.49 sayılı maddesinde, orman alanlarının 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca saptanan ve saptanacak olan alanlar olarak tanımlandığı, 5.1.2 sayılı maddesinde orman alanlarının korunmasının koruma ilkeleri arasında sayıldığı, 7.43 sayılı maddesinde, bu plan sınırları içindeki tüm orman sayılan yerlere ve orman alanlarına ilişkin konularda 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca uygulama yapılacağının belirtildiği, 8.11.1 sayılı maddesinde, bu planda orman alanı olarak gösterilen alanların, devlet ormanları, hükmi şahsiyeti haiz amme müesseselerine ait ormanlar ile özel ormanlar ve muhafaza ormanları olup 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine tabi alanlar olduğu, 8.11.2 sayılı maddesinde, planlama bölgesi içindeki orman alanlarının, orman amenajman planları esas alınarak bu plana işlendiği, 8.11.3 sayılı maddesinde, orman sınırları konusunda tereddüt oluşması durumunda veya imar planlarının yapımı sırasında orman kadastro sınırları esas alınacak olup ilgili kurum görüşünün alınmasının şart olduğu, 8.11.5 sayılı maddesinde, bu planda orman alanı olarak belirlenmiş ancak özel mülkiyete tabi olup mülkiyeti kesinleşmiş veya tapuya tescil edilmiş parsellerde kadastral bir yola cephesi olmak şartıyla 8.7. tarım arazileri plan hükümlerinin geçerli olduğu, ancak, orman bütünlüğü içerisinde kalan ve etrafı orman dokusu ile çevrili olan özel mülkiyeti kesinleşmiş (tapuya tescil edilmiş) parsellerde kadastral bir yola cephesi olmak şartıyla sadece tarım ve hayvancılıkla ilgili yapılar ile çiftcinin barınması amaçlı yapıların yer alabileceği, müştemilatların emsale dahil olduğu, bu alanlar için yapılaşma koşulunun ise minimum parsel büyüklüğü 5000 m², Emsal 0,05 hmax:2 kat maks inşaat alanının 250 m² olduğunun kurala bağlandığı,
Dava konusu planın ölçeği (1/100.000) göz önünde bulundurulduğunda, parsel bazında kararların üretilmesinin mümkün olamayacağı, alanın yoğun ağaçlık yapıda olması, etrafının orman alanı ile çevrili olması nedeniyle 1/25.000 ölçekli plan kararlarına uygun olarak değişiklik yapıldığı, yapılan değişikliğin plan ana kararlarını bozmayacak nitelikte çevrenin korunması amacıyla yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, planlama bölgesinde, koruma kullanma dengesinin gözetilmesi gerektiği alanlarda, yapılaşmalarda keyfiliğin önlenmesi ve azami ölçüde korumanın sağlanması için alt ölçeği plan kararlarına esas olacak yapılaşma şartlarını ortaya koyan genel arazi kullanım kararları üretildiğinin görüldüğü,
Bu itibarla, planda orman alanı olarak gösterilen alanlarda 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca uygulama yapılacağı, bu alanlarda kalan özel mülkiyete konu taşınmazlar için tarım arazileri ile ilgili plan hükümlerinin geçerli olduğu, belirli oranda yapılaşma hakkının tanındığı, öte yandan kentsel gelişme alanlarının sınırlarının, alt ölçekli planlama çalışmalarında ilgili kurum ve kuruluşların görüşleri ile doğal, yapay ve yasal eşikler doğrultusunda kesinleştirileceği ve bu planın onay tarihinden önce mevzuata uygun onaylanmış imar planları ile mevzii imar planlarının geçerli olduğunun kabul edildiği dikkate alındığında, dava konusu planda taşınmaza yönelik getirilen kullanım kararlarında şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına aykırılık görülmediği gerekçesiyle,
davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, taşınmazlarının bulunduğu bölgenin, 23/06/2014 tarihinde onaylanan İzmir-Manisa Planlama Bölgesi 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı'nda kentsel yerleşik alan kullanımına ayrıldığı, dava konusu değişiklik ile de ağaçlandırılacak alan olarak planlandığı, parsellerin bulunduğu bölgeye ilişkin değişiklik gerekçesinin, "Baraj Koruma Sınırları Dikkate Alınarak Yeniden Düzenlenmesi" olarak belirtildiği, oysa taşınmazların bu kuşakta yer almadığı, yapılan değişikliğin neredeyse tamamının talebe bağlı ve ayrı ayrı bölgeleri kapsayacak nitelikte olduğu gibi işlemde kamu yararı da bulunmadığı, bu alanda gerçekleştirilen değişikliğin imar mevzuatına uygun gerekçelerinin ortaya konulamadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin temyize konu 19/01/2023 tarih ve E:2019/13369, K:2023/541 sayılı kararının ONANMASINA,
3.Kesin olarak, 15/05/2024 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Dilekçeniz oluşturuluyor. Bu süreç biraz zaman alabilir, ancak sıkılmamanız için aşağıda dilekçe oluşturulmasını istediğiniz konuda benzer içtihatları listeledik. İncelemek isteyebilir veya bekleyebilirsiniz. Dilekçeniz oluşturulduktan sonra ekranda sizinle paylaşılacaktır. Sabrınız için teşekkür ederiz!